Bahçeli'den cinsel istismar düzenlemesine tepki

MHP Lideri Bahçeli, tepkilere neden olan cinsel istismar düzenlemesiyle ilgili ''Bu önergenin safında durmak, ısrarla savunmak, çocuklara kıymış ve kast etmiş sapıkları selamlamak demektir. Adalet ve Kalkınma Partisi'ne çağrıda bulunuyorum bu önergeyi komisyona almakla yetinmeyip tümden geri çekin'' dedi. MHP Lideri, CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun ''Bahçeli kavga istiyor'' sözüne de yanıt verdi: ''Kendileri bizim klasman ve ligimizde zaten değildir. Sakal bıyığa denk olmayınca berber ne yapsın?''

Bahçeli'den cinsel istismar düzenlemesine tepki

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu.

Ahlaki çürümenin, toplumu ayakta tutan değer ve dinamikleri, manevi güvence ve emanetleri tepeden tırnağa tehdit ettiğini belirten Bahçeli, ahlakın; milli ve manevi varlığın teminatı olduğunu söyledi ve mutlaka korunması gerektiğini dile getirdi. 

Erken yaşta evlenenlerin mağduriyetlerinin giderilmesine ilişkin düzenlemeye değinen Bahçeli, şunları söyledi:

"Suçlular aklanarak, suçlarına kılıf hazırlanarak ne adalet sağlanacak ne de milli ahlak müdafaa edilecektir. Milli iradeyi temsil eden milletvekilleri milletimize tercüman olurken en başta vazgeçemeyeceğimiz ahlak ve adalet kurallarına saygı ve bağlılıkla yükümlü olduklarını hatırlarından çıkarmamalıdır.

Günlerdir cinsel istismar konusunu tartışıyoruz. Geçtiğimiz perşembe gece yarısı, bir grup AKP'li milletvekilinin; Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının görüşülmesi esnasında verdikleri skandal öneriyi o günden bugüne konuşuyoruz. Bir defa, bu önergenin safında durmak, ısrarla savunmak, çocuklara kıymış ve kast etmiş sapıkları selamlamak, onlarla aynı kümeye girmek demektir."

"HANGİ HATIRLI KOKUŞMUŞ?"

AK Parti'li milletvekillerinin verdiği önergeyi "esef ve endişe verici" olarak niteleyen Bahçeli, "16 Kasım’a kadar cinsel istismarı yap, sonra sıkıyı görünce evlen; bir şey olmasın, bu garabetin tevili yoktur" diye konuştu.

Bahçeli, şunları kaydetti:

"Cebir, tehdit, hile veya iradeyi sakatlayan bir başka neden olmadan cinsel istismar suçu, yani, taciz ve tecavüz nasıl gerçekleşecektir Hadi gerçekleşti diyelim, Medeni Kanuna göre çocuk sayılan bir evladımızın aklı ve ruhu gasp edilerek istismara uğraması nasıl sıradan ve normal görülecektir Adı üstünde, çocuğun rızası olsa ne yazacak, olmasa ne çıkacaktır

Bu önergeyi veren AKP’li milletvekillerinin hiç mi yüreği sızlamadı Hiç mi elleri titremedi Kim aksini söylese de söz konusu önerge tecavüzcülere af vaat etmektedir. Meşum önergeyle sabilere, körpe yavrulara, küçücük bedenlere göz koyan iğrenç yaratıklara can simidi uzatılmaktadır. Herkes vicdanını yoklasın ve şu sorunun cevabını arasın: Çocuktan gelin mi olur Cinsel istismar mahkumlarından mağdur mu çıkar Cinsel istismarın olduğu yerde mağdur kimdir Şu anda cezaevinde merak ve heyecanla mezkur önergenin yasalaşmasını bekleyen ve cinsel istismardan hüküm giymiş hangi hatırlı veya sözü geçen kokuşmuşlara destek verilmektedir "

''ÖNERGEYİ TÜMDEN GERİ ÇEKİN"

Bahçeli, çocuk istismarında son on yılda dava sayısının üç kat arttığına dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Diyeceğim odur ki ırz düşmanlarını aklama telaş ve amacına hep birlikte engel olmalıyız. Çocuklara, kadınlara, mazlum ve masumlara şiddet uygulayan, cinsel saldırıda bulunan, hayatlarını karartan zalim ve ahlaksızları değil affetmek, değil işledikleri suçları temizlemek; bunların kafalarına hukukun demir yumruğunu indirmek milli ahlakın gereğidir.

Çocukları gülmeyen bir milletin umutları kırılmış, hayalleri kurumuştur. Çocuklarımızı soldurmayacağız, onları istismarcılara, tecavüz ve şiddet faillerinin keyfine bırakmayacağız. Buradan Adalet ve Kalkınma Partisi'ne çağrıda bulunuyorum; ne yapıp yapıp bu önergeyi komisyona almakla yetinmeyin tümden geri çekin, gelin daha fazla anlamsız ve boş tartışmalarla 'yi boğmayın."

AK PARTİ'NİN YENİ ANAYASA TASLAĞI

AK Parti’nin anayasa değişiklik taslağının kendilerine ulaştığını geçen haftaki grup konuşmasında söylediğini anımsatan Bahçeli, şöyle konuştu:

"Bize sunulan taslak metin üzerinde yoğun bir mesai sarfederek çalışmalarımızı tamamladık. Pek tabiidir ki değişiklik önerileri arasında onayladıklarımız olduğu kadar itiraz edip üzerinde müzakere edilmesinin daha doğru olacağını düşündüğümüz konu başlıkları vardır. Konuşa konuşa pürüzleri aşacağımızı, fiili tıkanıklığı mutlaka hukuki müdahaleyle açacağımızı düşünüyoruz. Kaldı ki Türkiye’nin ağırlaşan iç ve dış sorunlarını dikkate aldığımızda, çok fazla seçeneğimizin olmadığını da görüyoruz.

Partimizi temsilen görevlendirdiğimiz bir arkadaşımızın AKP’li muhatabıyla müzakere safhasına geçerek, belirlenen tespit ve önerilerimiz ışığında, metin üzerinde değerlendirme yapıp bir orta yol bulunacağına inanıyoruz."

"MUTABAKATA VARILACAK"

Anayasa değişikliğini dar kapsamlı ve asgari düzeyde tutmanın yararlı olacağı kanaati taşıdıklarını ve AK Parti’nin de bu görüşte olduğunu görmekten dolayı mutlu olduklarını bildiren Bahçeli, "Merdiven usulüyle basamakları yavaş yavaş, hazmede hazmede çıkarak Türkiye’yi çok önemli ve ertelenmesi artık imkansız olan bir meselesinden kurtarabiliriz." dedi.

Konuşmasında AK Parti’nin değişiklik önerilerini genel olarak makul bulduklarını ifade eden Bahçeli, şöyle devam etti:

"Konuşa konuşa yokuşları aşacağız, tartışıp her bir maddeyi titizlikle müzakere ederek mutabakata inşallah varacağız. Daha doğrusu varmak zorundayız. Milliyetçi Hareket Partisi milletinin sesini duymaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben anlayışıyla hareket etmektedir.

Müfteri koalisyonun ne dediği önemsiz ve beyhudedir. Biz millet ne diyor ona bakarız, aziz dava arkadaşlarım neyi istiyor ona odaklanırız. Bunun dışında sinek vızıltıları bizi rahatsız etmez. Gürültü kirliliği, yapay engellemeler, ayağımızdan çekiştirmeler bizi yolumuzdan çeviremez, irademizden döndüremez. Çünkü biz sabah başka, akşam başka olanlardan değiliz. Çünkü biz bir öyle, bir böyle duruş sergileyenlere hiç benzemeyiz. Ne diyorsak yaparız, yaptığımızı da Bozkurt gibi savunuruz."

"ATATÜRK, YERİNDEN KALKSA..."

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP'nin, kendi kuruluş felsefesine aykırı politikalar peşinde olduğunu belirterek, "Atatürk yerinden kalkıp bunların halini görse ya tekrar yatar ya da bunların alayını birden İzmir’e kadar kovalardı." ifadesini kullandı.

CHP yöneticilerinin "gıybet ve dedikoduya çakılmalarının" öncelikle kendileri adına talihsizlik olduğunu dile getiren Bahçeli, kendilerine yönelik "kötü sözlerin, ucube benzetmelerin, mesnetsiz iddiaların" sahiplerine aynen döneceğini vurguladı.

Bahçeli, şunları söyledi:

"Ne tuhaftır ki Sayın Kılıçdaroğlu, kavga istediğimizi, tuzağa düşmeyeceğini söylüyor. Sanıyorum, bir bildiği olsa gerektir. Bildiğini ispatlaması da en acil arzumuzdur. Sayın Kılıçdaroğlu bizi tanımıyor, tanımak da istemiyor. Bu doğaldır. Doğal olmayan, konuşmanın ve uzlaşmanın erdemine inanmış 47 yıllık bir hareketi kendi gibi görme hatasıdır. Sayın Kılıçdaroğlu şunu hatırdan çıkarmasın ki, kavga gibi bir arayışımız yoktur, eğer olursa kendileri bizim klasman ve ligimizde zaten değildir.

Sakal bıyığa denk olmayınca berber ne yapsın, söz eylemi doğrulamayınca adam neylesin? CHP vatanı böldürmeyeceğiz diyor. Kendilerini alkışlıyor, Allah tamamına erdirsin temennisinde bulunuyoruz."

"BÖLÜCÜLERLE AYNI KAREDELER"

Devlet Bahçeli, CHP'nin bölücülerle aynı kareye girdiğini, ortak mitingde buluştuğuna dikkati çekti.

"HDP, DHKP-C ve çok sayıda bölücü emeli olan grup ve oluşumlarla yan yana, sırt sırta veren CHP’yi Adana’da beklerken, Kartal’da görmek bir yol kazası, pusula yanlışı, yön karmaşası değildir. CHP, 'Adana bahane, Kartal şahane' dedi, HDP-PKK’yla suçüstü " basıldı diyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Birleşik Haziran Hareketi paravanı altında, Mustafa Kemal’in emanetleri terörist hayranlarına, bölücü hainlere, Türkiye düşmanı çevrelere rehin bırakıldı. Sonunda kader ağlarını ördü ve CHP düşe kalka, ine çıka PKK’nın bagajı haline geldi. Malum ön teker nereye giderse, arkadaki oraya yönelecektir. Bize göre bunun adı rezilliktir.

CHP’li yöneticiler, vatanı böldürmeyeceğiz sözünü Adana’ya saklamasınlar, ya birbirilerinin yüzüne söylesinler ya da cesaretleri varsa HDP’li kardeşlerine haykırsınlar. Anladığımız kadarıyla HDP, CHP’nin içine kaçmıştır. CHP’deki PKK kalıntıları, bünyeyi ele geçirmeye başlamışlardır. HDP barajı geçsin pilav dağıtacağım diyenlerle, her CHP’li aileden HDP’ye oy verildiğini söyleyenler bellidir. PKK’lılara cici çocuk muamelesi yapan sicili bozuklar da ortadadır. Hepsi birden CHP’ye yuvalanmış, İmralı canisinin avukatları köşe başlarını tutmuşlardır."

Sayfa Yükleniyor...