Bakan Selçuk: Yaş sınırı emekli olabilmek için gerekli bir şart

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, işsizlik fonunda 127 milyar lira biriktiğini söyledi. Bakan Selçuk, "emeklilikte yaşa takınlarla" ilgili bir çalışmanın gündemlerinde olmadığını ifade etti.

Bakan Selçuk: Yaş sınırı emekli olabilmek için gerekli bir şart
Arşiv

Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) bakanlığının bütçesi üzerinde konuşan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, işsizlik fonunda biriken toplam tutarın 127 milyar Türk lirası olduğunu kaydetti. Selçuk, fonun kullanımı konusunda mevzuata uygun hareket edildiğini belirtti.

Emeklilikte yaşa takılanlar ile ilgili bir çalışmanın şu anda gündemlerinde olmadığını belirten Selçek, bir kavram karmaşası olduğunu, yaş sınırının emekli olabilmek için gerekli şartlar arasında yer aldığını dile getirdi.

Selçuk, TBMM Genel Kurulunda, bakanlığının 2019 yılı bütçesine ilişkin yaptığı konuşmada, AK Parti hükümetleri döneminde aile, çalışma ve sosyal hizmetler alanında büyük bir değişim ve dönüşüm sürecini başarıyla gerçekleştirdiklerini belirtti.

Ailelere ve toplumun tüm kesimlerine yönelik sosyal hizmetleri tek çatı altında toplayarak Sosyal Hizmet Merkezleri aracılığıyla sunmaya devam ettiklerini dile getiren Selçuk, 2018'de 42 merkez daha açarak Sosyal Hizmet Merkezi sayısını 316'ya çıkardıklarını söyledi.

Selçuk, Aile Sosyal Destek Programı (ASDEP) ile sosyal politika uygulamalarında talepten ziyade ihtiyaçların yerinde tespitini ve çözümünü içeren arz odaklı bir hizmet anlayışına geçerek sosyal yardım ve hizmetlerde yeni bir dönem başlattıklarını anlattı. 

ASDEP görevlileriyle bugüne kadar 1 milyonu aşkın hanede yaklaşık 2,5 milyon vatandaşla görüşme yapıldığını bildiren Selçuk, "Hem Sosyal Hizmet Merkezi sayımızı hem de ASDEP personel sayımızı artırarak hizmetlerimizi daha da yaygınlaştırmaya ve ziyaret edilen hane sayısını 2019'da muhtarlarımızın desteğini alarak 2 milyonun üzerine çıkaracağız." diye konuştu.

Selçuk, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgeleri başta olmak üzere Türkiye'nin birçok yerinde kadınların psikososyal, mesleki ve kişisel yönden gelişimlerine destek olmak amacıyla bugüne kadar 193 Aile Destek Merkezi (ADEM) ile Roman vatandaşların daha yoğun olarak yaşadığı bölgeler başta olmak üzere 24 Sosyal Dayanışma Merkezini (SODAM) hizmete açtıklarını kaydetti.

SİROMA projesi kapsamında 4 bini aşkı kamu görevlisine sosyal içerme eğitimi verdiklerini anlatan Selçuk, "SİROMA'daki kazanımlarımızı Bakanlığımızın kurumsal kapasitesi ve Roman Strateji Belgesi ile uyumlu biçimde geliştirerek devam ettireceğiz." diye konuştu. 

Ailenin güçlendirilmesine yönelik yürüttükleri önemli çalışmalardan birinin de eğitim ve farkındalık çalışmaları olduğuna dikkati çeken Selçuk, şöyle devam etti:

"Gençlerimizi yuva kurmaya özendirmek, sorumluluk duygusunu pekiştirmek amacıyla Evlilik Öncesi Eğitim ile Aile Eğitim programlarını başlattık. Bugüne kadar 934 bin gencimize Evlilik Öncesi Eğitim, 1,3 milyon vatandaşımıza Aile Eğitimi verdik. Ayrıca aile bütünlüğünü korumak ve boşanmaları azaltmak amacıyla danışmanlık hizmetini sunmaya devam ediyoruz. 2019 yılında da Aile Eğitimi ve Danışmanlığı hizmetlerimizi geliştirerek yaygınlaştıracağız. Yeni evlenecek gençlerimize yönelik başlattığımız Konut Hesabı ve Çeyiz Hesabı uygulamalarındaki azami devlet katkısı miktarını yükselttik."

Aileye yönelik sağlıklı politikalar oluşturmak, tehditlere karşı aile yapısını koruyarak tedbirler almak amacıyla Türkiye Aile Yapısı Araştırması (TAYA), Türkiye Üniversite Gençliği Profili Araştırması ile Türkiye Ergen Profili Araştırması gibi birçok bilimsel araştırmanın sürdürüldüğünü ifade eden Selçuk, "2019 yılında aileyi güçlendirmek ve aileyi zayıflatan etmenleri ortadan kaldırmak için ilgili tüm paydaşlar ile iş birliğinde içinde Aile Şurası düzenleyeceğiz." dedi.

Madde bağımlılarının tedavi ve rehabilitasyonu sonrası topluma uyumunu sağlamak ve yeniden uyuşturucuya başlamalarını önlemek amacıyla 15 sosyal uyum birimini hizmete açtıklarını aktaran Selçuk, bu mücadeleyi daha da etkinleştirmek için sosyal uyum birimlerinin, Yeşilay iş birliğinde yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmaları sürdürdüklerini belirtti.

"760 BİN KİŞİYE PSİKOSOSYAL DESTEK HİZMETİ VERDİK"

Selçuk, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının göç, terör, doğal afet ve acil durum sonucu aile ve toplum üzerinde oluşan travmaların ortadan kaldırılması amacıyla psikososyal destek hizmetleri verdiğini, bugüne kadar 760 bin kişiye psikososyal destek hizmeti sunulduğunu kaydetti. 

Sosyal ve Ekonomik Destek Programı (SED) ile 121 bin çocuğu, kendi ailesi yanında desteklediklerini aktaran Selçuk, şöyle konuştu:

"2019 yılında devlet korumasındaki çocuklarımız için Çocuk Destek, Gelişim ve Eğitim Programı'nı (ÇODEP) başlatacağımızı buradan belirtmek isterim. Çocuklarımızın sıcak bir yuvada büyümeleri için 16 bin 705 çocuğumuzu evlat edindirdik, 6 bin 374 çocuğumuzu koruyucu ailelerimizin yanına yerleştirdik. Aile yanında bakımı mümkün olmayan çocuklarımızı ise kuruluş bakımına alıyoruz. Rehabilitasyona ihtiyaç duyan 1557 çocuğumuza da ihtisaslaşmış 63 Çocuk Destek Merkezinde (ÇODEM) hizmet sunuyoruz."

Bakanlığın çocuk işçiliğine ilişkin aktif mücadelesine temel olan Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Ulusal Programı'nın, (2017-2023) toplumun tüm kesimlerinin katılımıyla başarıyla yürütüldüğünü söyleyen Selçuk, "Malumunuz, 2018 yılı Çocuk İşçiliği ile Mücadele Yılı ilan edildi. 20 Kasım 2018'de gerçekleştirdiğimiz 19. Ulusal Çocuk Forumunun deklarasyon önerisiyle Çocuk İşçiliği ile Mücadeleyi Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi himayesinde 81 ilimizin Gönül Elçileri aracılığıyla sürdüreceğiz." ifadelerini kullandı.

SOKAKTA ÇALIŞTIRILAN ÇOCUKLAR

Selçuk, sokakta çalıştırılan çocuklar için 130 mobil ekip kurduklarını, alan çalışmalarında 11 bin 760 çocuğa müdahale edildiğini bildirdi.

Devlet korumasında yetişen gençlerin çalışma hayatına katılımını da desteklediklerini dile getiren Selçuk, "Bugüne değin 45 bini aşkın gencimizi kamu kurumlarında istihdam ettik. Bu ay içinde 3 bin 274 gencimizin atama kurasının yapılacağı müjdesini vermek isterim." şeklinde konuştu.

Selçuk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayesinde yürütülen "Haydi Kızlar Okula Kampanyası" ile yüzde 79,9 olan kadın okur-yazar oranını yüzde 94,1'e yükselttiklerini söyledi.

KADINA YÖNELİK ŞİDDET

Kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında 71 bin polis, 65 bin sağlık personeli, 48 bin din görevlisine eğitim verdiklerini, ayrıca bu yıl 32 bin kamu personeline de ulaştıklarını belirten Selçuk, "Milli Savunma Bakanlığı ile Eylül'de başlayan iş birliğimiz çerçevesinde bedelli askerlik yapan 45 bin kişiye aile içi ve kadına yönelik şiddetle mücadele konulu seminerler verdik." dedi.

Kadın mağduriyetlerini önlemek için hizmet birimlerini çeşitlendirerek, yeni uygulamalarla kalite ve standartları yükselttiklerini kaydeden Selçuk, koruyucu önleyici hizmetler kapsamında 79 ildeki Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerini (ŞÖNİM) aracılığıyla 341 bin vatandaşa hizmet verdiklerini kaydetti.

Selçuk, yerel yönetimler, STK'lar ve diğer kamu kurumlarıyla birlikte kadına yönelik şiddetle mücadelede yatılı kurumsal hizmet birimleri olan 144 kadın konukevinin 3 bin 454 kapasiteyle hizmet verdiğine dikkati çekti.

Şiddetle mücadelede kurumlar arası iş birliği ve politikalar geliştirmek üzere Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı arasında veri entegrasyonunu tamamladıklarını dile getiren Selçuk, "Şiddete karşı mücadelede tam bir dayanışma içinde birlikte hareket etmeye, eğitim ve farkındalık çalışmalarını yaygınlaştırmaya devam edeceğiz." vurgusunda bulundu.

ENGELLİ VATANDAŞLARIN İSTİHDAMI

Engelli vatandaşlar için erişilebilirliği en temel insan hakkı olarak gördüklerini, sosyal hayata katılımlarını sağlamak üzere fiziki şartları iyileştirmeye devam ettiklerini anlatan Selçuk, "Bakanlık olarak Erişilebilirlik Destek Projeleri (ERDEP) kapsamında birçok kamu binasını erişilebilir hale getirdik. Son 8 yılda yükümlülüğü bulunan kurumlarımızdan 10 bin personelin eğitimlerini tamamladık." diye konuştu.

Son 16 yılda yaklaşık 41 bin engellinin mesleki eğitim kurslarından faydalandığını, 382 bin engelli vatandaşın ise istihdamının sağlandığını bildiren Selçuk, "2002'de kamu kurumlarında 5 bin 777 engelli memur istihdam edilirken bugün bu rakamı yaklaşık 10 kat artırarak 53 bine ulaştırdık. 24 Aralık tarihinde 2 bin 500 engelli kardeşimizin daha atama kurasını yapacağız." açıklamasında bulundu.

"Ülke olarak öncelikle Sayın Cumhurbaşkanımızın vurguladığı gibi doğum oranlarını artırarak nüfusun yaşlanmasını önlemeliyiz." ifadesini kullanan Selçuk, aynı zamanda yaşlılık evresindeki vatandaşların daha sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmeleri için yenilikçi sosyal politikalar ve hizmet modelleri geliştirmek gerektiğini dile getirdi.

"YAŞLILIK VİZYONUMUZU AÇIKLAYACAĞIZ"

Kuşaklararası dayanışmayı ve büyüklere karşı toplumsal duyarlılığı artırmak amacıyla 2019'u "Yaşlı Yılı" ilan ettiklerine işaret eden Selçuk, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın himayesinde düzenlenecek Yaşlılık Şurası'nda yaşlılık vizyonunu açıklayacaklarını bildirdi.

Şehit yakınlarının 1 olan istihdam hakkını 2'ye çıkardıklarını, gazilere istihdam hakkı tanıdıklarını ifade eden Selçuk, "Bakanlığımızca, bugüne kadar şehit yakını, gazi ve gazi yakınlarından 24 bin 140 kişinin istihdamını gerçekleştirdik. Ayrıca, eğitim desteği, faizsiz konut kredisi desteği, ücretsiz seyahat hakkı, ÖTV muafiyeti gibi birçok alanda sosyal ve ekonomik destek vermeye devam ediyoruz." diye konuştu.

Selçuk, sosyal yardım ve istihdam ilişkisini güçlendirerek, sosyal yardım alan çalışabilir durumdaki 223 bin vatandaşın 2018'de İŞKUR'a yönlendirilmesini ve istihdamlarının teşvik edilmesini sağladıklarını belirterek, "Düzenli sosyal yardımlardan faydalanırken istihdam edilen kişilerin, işveren sigorta prim ödemelerini 2019 yılında da sürdüreceğiz." dedi.

Son 16 yılda istihdamı 20,2 milyondan 29,3 milyon kişiye çıkardıklarına dikkati çeken Selçuk, şöyle devam etti:

"Geleceğimizin teminatı gençlerimizin, meslek seçimi ve kariyer yolculuğunda desteklemeye devam ediyor ve istihdamlarına özel önem veriyoruz. 2018'de 18 ila 29 yaş aralığındaki gençlerin ilk defa Bağ-Kur kapsamına girmesi halinde, primlerinin devlet tarafından karşılanmasını sağladık. İşe İlk Adım Projesi ile işbaşı eğitim programına katılan gençlerimizin 2 yıla kadar istihdamda kalmalarını sağlayacağız. Mesleki Eğitim ve Beceri Geliştirme İşbirliği Protokolü (MEGİP) ile teorik ve uygulamalı eğitimlerin birleştirilmesini içerecek şekilde mesleki beceri eğitimleri düzenleyerek kamu-özel sektör iş birliği artırıyoruz."

Eğitimden iş yaşamına geçişi hızlandırdıklarını aktaran Selçuk, şöyle konuştu:

"Çırak ve aday çıraklar ile işletmelerde mesleki eğitim gören, staj veya tamamlayıcı eğitime devam eden öğrencilere ücret desteği sağlıyor, eğitim-iş hayatı arasındaki ilişkiyi güçlendiriyoruz. Bu desteğimizi 2021 yılı sonuna kadar uzattık. Üniversite öğrencilerimizin çalışma hayatıyla tanışmasını, çalışma disiplini kazanmasını ve sosyal iletişim becerilerinin gelişmesini sağlamak amacıyla hazırladığımız Sosyal Çalışma Programı'nı 2019 yazından itibaren uygulamaya başlayacağımızın müjdesini de burada gençlerimize vermek isterim."

İşverenlerin iş gücü ihtiyaçlarını ve bu iş gücünde aradıkları nitelikleri tespit edebilmek amacıyla İŞKUR aracılığıyla iş gücü piyasası araştırmaları gerçekleştirdiklerini anlatan Selçuk, "Bu araştırmalarımızın sonuçlarına göre işgücümüzün bugünümüzün ve yarınımızın koşullarına yetiştirilmesine yönelik mesleki eğitim kursları düzenliyoruz. Bugüne değin düzenlediğimiz kurs ve programlardan 3 milyonu aşkın yararlandı. 2019 yılında en az 500 bin kişinin kurs ve programlardan yararlanmasını sağlayacağız." açıklamasında bulundu.

"ASKERLİK VE DOĞUM BORÇLANMASINI DA E-DEVLET'E TAŞIYACAĞIZ"

Sigortalı sayılarındaki artışa değinen Selçuk, şunları kaydetti:

"Toplam aktif sigortalı sayısı, 2009'da yaklaşık 15 milyon 97 bin iken, 2018 yılı Eylül ayı itibarıyla 22 milyon 511 bine ulaşmıştır. Pasif sigortalı sayısı ise dosya bazında, 2009'da 8 milyon 489 bin iken 2018 yılı Eylül ayında yaklaşık 11 milyon 751 bine yükselmiştir. Sosyal güvenlik hizmetlerimizin ulaşılabilirliğini artırmak için de hizmetlerimizi e-Devlet platformuna aktararak vatandaşlarımızın ayağına götürüyoruz. 2018'de yaptığımız çalışmalarla hizmetlerimizden 128'ini e-Devlet üzerinden gerçekleştiriyoruz. Ayrıca 2019 yılında İkinci 100 Günlük Eylem Planımız çerçevesinde Kolay Belge-Kolay Hizmet elektronik uygulamasını hayata geçirerek, Kolay İşverenlik Uygulaması'nı apartman ve işhanı görevlilerini kapsayacak şekilde genişletiyoruz. Askerlik ve doğum borçlanmasını da e-Devlet'e taşıyacağız."

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, "Sosyal yardımların yüzde 90'ını nakdi olarak yapıyoruz. Makarna, kömür dağıtmıyoruz." dedi.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Selçuk ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, TBMM Genel Kurulunda, bakanlıklarının 2019 yılı bütçesi üzerinde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Selçuk, 2016'da 36 milyar lira olan Türkiye'nin sosyal yardım harcamalarının 2018'de 43,4 milyar liraya çıkarak yüzde 21'lik artış gösterdiğini belirtti.

Türkiye'nin Sürdürebilir Kalkınma Hedefleri Atlası'nda yoksulluk oranlarını dünyada en fazla azaltan ülkelerden biri olduğunu söyleyen Selçuk, "Bizim sosyal yardım anlayışımızı artırmamızın sebebi yoksulluğun artması değil, bizim daha fazla yardımlara eriştirmemiz sonucu oluyor." diye konuştu.

Bakanlığın yaptığı hiçbir yardımın, seçim takvimine endeksli olmadığını vurgulayan Selçuk, "Yürütülen yardımlarla seçimler arasında bir bağ kurmanın rasyonel bir yaklaşım olduğunu söyleyemem. Ayrıca 'makarna, kömür dağıtan devlet' ithamından da kurtulmamız gerekiyor çünkü sosyal yardımların yüzde 90'ını şu anda nakdi olarak yapıyoruz. Makarna, kömür dağıtmıyoruz. Dağıtılan kömürleri de belediyelere de fatura etmiyoruz." ifadelerini kullandı.

İşsizlik Sigortası Fonu'na ilişkin bütün işlemlerin ilgili kanuna göre yapıldığını belirten Selçuk,  "Şu anda 127 milyar liralık bir fonumuz var." dedi.

Bütün bu yatırımların, fonların değerlendirmesinin İŞKUR Yönetim Kurulu aracılığıyla TESK, TİSK, TÜRK-İŞ, Bakanlık temsilciği ve Hazine ve Maliye Bakanlığının temsilcilerinin olduğu, şeffaf bir ortamda yapıldığını söyleyen Selçuk, "İşsizlik Sigortası Fonu aynı zamanda Sayıştay denetiminden bağımsız değil. Aynı zamanda bağımsız denetim kuruluşları tarafından da 3 aylık dönemler halinde de denetleniyor." diye konuştu.

"Emeklilikte yaşa takılma"nın yanlış bir kavramsallaştırma olduğunu çünkü emekliliğin olmazsa olmazının belirli bir yaşı tamamlama olduğunu dile getiren Selçuk, "Dünyada emeklilik için bir yaş sınırı mevcut." dedi.

"KUDUZ AŞISIYLA İLGİLİ HERHANGİ BİR SORUN YOK"

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, kuduz aşısıyla ilgili herhangi bir sorun olmadığını belirterek bu sabahtan itibaren 70 bin doz aşının ülkeye dağıtılmaya başlandığını açıkladı.

Koca, "2019'da yerelleşme kapsamında difteri-tetanos aşısı ruhsatı alınmış olarak bize teslim edilecektir. Ayrıca hepatit A, suçiçeği, kızamık, kızamıkçık, kabakulak ve hepatit B için de yerelleşme çalışmaları devam etmektedir. Grip aşısı, 6 Kasım'da 170 bin doz, kasım ayı sonunda ise 160 bin dozla piyasaya verilmiştir, herhangi bir sorun yoktur." diye konuştu.

SMA ilacının, dünyada Aralık 2016'da piyasaya çıktığını hatırlatan Koca, "Amerika'da çıkan ilacı Türkiye, temmuz ayında Tip 1 hastalarının hepsine vermeye başladı." dedi.

SMA Tip 2 ve Tip 3 içinse klinik çalışmaların 2018 Nisan ayında tamamladığını anlatan Koca, "Bu dönemde, ilaç firması tek firma olduğu için ruhsat müracaatı yapmadı. Biz fiyat düzenlemesi yapmak için pazarlık yaptığımız dönemde bile pazarlığın sonucunu beklemeden 'Bu ilacı bütün hastalarımıza veriyoruz' diye duyurusunu yaptık. Bu konuda herhangi bir sorun yaşamıyoruz." dedi.

GENEL KURUL'DA GERGİNLİK

 TBMM Başkanvekili Mustafa Şentop, Koca ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun ardından, milletvekillerinin sorularını yanıtlaması için Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Selçuk'a söz verdi.

Selçuk, konuşmaya başlamadan önce CHP milletvekillerin laf atması üzerine, Şentop ile CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu arasında tartışma yaşandı.

Tanrıkulu'nun arka sıralardan ön sıralara doğru yönelmesi üzerine, CHP milletvekilleri Tanrıkulu'nu durdurdu; AK Parti milletvekilleri de ön sıralara doğru yöneldi.

Bakan Selçuk, gerginliğin bitmesinin ardından konuşmaya başladı.

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, bakanın konuşmasının tamamlanmasının ardından yaptığı konuşmada, Mecliste milletvekillerinin zaman zaman kastı aşan ifadelerinin olduğunu belirterek, Şentop'a hitaben, "Sizin Sezgin Tanrıkulu için söylediğiniz sözler, ya kastı aşan ifadelerdir ya da biz yanlış anladık. 'Fazla kaçırmışsın, aynaya bak, tipine bak' demeniz kabul edilebilir şeyler değildir. Tanrıkulu, 'buyrun ikimiz birden alkol muayenesine gidelim' diyor. Özür dilemek de bir erdemdir. Bu sözlerinizin, sizin yorgunluğunuzdan kaynaklı kastı aşan bir ifade olduğundan bahisle, özür dilemenizi diliyorum." sözlerini kullandı.

Mustafa Şentop da Tanrıkulu ile aralarındaki hukukun, Meclisteki pek çok milletvekilinden eski olduğunu belirterek, "Ben Sayın Tanrıkulu'na 'aynaya bak' derken kastettiğim, öfkeli halini ifade etmekti. 'Fazla kaçırma' meselesi de ölçüyü kaçırmayla ilgili. Benim burada bir arkadaşımızın durumuyla, haliyle ilgili bir şey ifade etmem söz konusu değil." dedi.

Söz alan CHP'li Tanrıkulu da Şentop'la hukuklarının eski olduğunu ifade ederek, "Öyle bir hukukumuz var ancak bu parlamentonun da bir hukuku var. Ben sizin bugün, hem kişisel hukukumuza hem de bu parlamentonun hukukuna uygun davranmadığınızı düşünüyorum." diye konuştu.

Mustafa Şentop ile hep nezaket çerçevesinde konuştuğunu, bundan sonra da öyle konuşacağını belirten Tanrıkulu, "Üslubunuzu bundan sonrası bakımından, kişisel hukuka ve bu parlamentonun hukukuna halel gelmemesi bakımından gözden geçirmenizde yarar var." dedi.

  • Etiketler :
  • Haberler -
  • Türkiye
  • Yurt Haber
  • işsizlik
  • emeklilik yaş hesaplama
  • emeklilik
  • Zehra Zümrüt Selçuk

Sayfa Yükleniyor...