Bakan Şimşek Kral FM'de

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Kral FM'de Gezegen Mehmet'in konuğu oldu. Türkiye'de bir ilki gerçekleştiren ve radyo programına katılan Bakan Şimşek'e Orhan Gencebay sürprizi yapıldı.

Bakan Şimşek Kral FM'de

'de ilk kez bir Bakan radyo programına katıldı. Kral FM'de Gezegen Mehmet'in programına konuk olan ve ekonomi gündemiyle ilgili açıklamalar yapan Mehmet Şimşek, şunları söyledi:

"Bakan olmak gelip geçicidir. Aslolan geride bıraktıklarımızdır. Vergi vermek bir vatandaşlık hizmetidir. Vergisini verenler aynı zamanda hesap soranlardır.

Vatandaş kraldır. Olması gereken budur. Ortadoğu'daki gelişmelerin nedeni budur. son yıllarda önemli yol katlettiler. Demokrasiyle vatandaşa hizmet at başı gidiyor. Toplum olarak sormak lazım. Bu vergiler nereye gidiyor diye.

Ben tabi ki ortaokul lise çağlarında biz Ferdi Tayfur'un Orhan Gencebay'ın Neşe Karaböcek'in müzikleriyle, arabesk ağırlıklı müzikle büyüdük. O dönemler için muhteşemdi.

Aslında bu türden başarı örnekleriyle dolu. Eğitimde fırsat eşitliği sağlanırsa, Türk insanının yapamayacağı şey yok.

ORHAN GENCEBAY SÜRPRİZİ
Radyo programına bağlanan ünlü şarkıcı Orhan Gencebay ise şunları söyledi:

Orhan Gencebay: Sizi kutluyorum sayın bakanım. Harika bir geçmişiniz var. Bu denli olduğunu bilmiyordum çalışmalarınızın.

Mehmet Şimşek: Müsaade ederseniz Orhan ağabey demek istiyorum. Çocukluğumuzda sizin şarkılarınızla büyüdük biz. Bir yerde bir el sıkıştık. Çocukluğumuzda sizler bizim büyük kahramanlarımızdınız.  Bir gün bana deselerdi ki Orhan ağabey arayacak, benim için büyük bir hayal olurdu.

Orhan Gencebay: Geçen gün bir ödül verdiler bana. Onur ödülü verdiler. Bende orada “Pirimiz yüce Mevlana der ki hizmet erlerine yol açın. Onlar bize hizmet edecekler. Onları koruyalım” der. Biz aynı teşekkürü aynı hizmeti yapan sizlere ediyoruz. Biz daha iyi bir ülke olacağız. Allah kolaylık versin.

Mehmet Şimşek: Ülkemizin en iyi kaynağı insanlarımız. Başaramayacağımız bir şey yok. Tarihimiz şanla şerefle dolu. Türkiye güzel bir yolculuğa çıkmış durumda.

EN BASİT ŞEKLİYLE SORUNLARI ÇÖZMEYE ÇALIŞTIK
Hayatı kolaylaştıran düzenlemelerle dolu bir tasarı bu. Torba Yasa, yaklaşık 250 maddelik bir yasa. Her yasa da vatandaşın bir sorununu çözmeye yönelik. En basit şekliyle. Öğrencilerle ilgili olarak, üniversitelerde atılma tarihe kavuştu. Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı öğrenci affını çıkarttık. Diyelim ki bir dersten bütünlemeye kaldınız. Yıllık bir harç vardı. Diyelim ki 1000 lira. 10 ders için 1000 lira harç veriyordu. Ama kaldığı ders için de 1000 lira veriyordu. Biz şimdi diyoruz ki öğrenci kardeşimiz kaç dersten kalmışsa onun parasını versin. Öğrencilerin burs imkanları artıyor. Elektronik ortamda sınav imkanı sağlanıyor. Eskiden il dışına çıkan memur izin almak zorundaydı. Şimdi gerek yok. Kaldıralım bunu dedik.

Devlet memurları sicil sistemini kaldırdık. İtiraz hakkını sağladık. Eskiden memurlar görev yeri neredeyse orada ikamet etmek zorundaydı. Biz bunu kaldırdık. Diyelim ki hamile birisine akşam nöbeti verilmesi, engellilere akşam nöbeti verilmesi biz bunu da kaldırdık.

Eskiden görme engelli kardeşlerimiz ancak bir şahit huzurunda imza atabiliyordu. Biz dedik ki isterse şahit olmadan da imza atabilir.

Bahsedilen Torba Yasa, 250 maddeden oluşuyor, 58 değişik kanunda değişiklik yapıldı. Biz bu kanunları teker teker getirseydik, inanın bir meclis dönemi yetmezdi.

Torba'da bir güzel düzenleme daha var. Diyelim ki trafikte bir hata yaptınız. Ceza yazıldı. O ceza bazen 5 yıl sonra geliyor, sonra sizden faizini istiyorlar. Biz dedik ki devlet görevini iyi yapamazsa, bunu 1 yıl içinde vatandaşa tebliğ etmezse, iptal edilir dedik.

Vergisini zamanında yatıran, vergi borçlarını ödeyen vatandaşlara bu af bir haksızlık olarak karşımıza çıkmıyor mu?

Tarif ettiğiniz gibi bir uygulama varsa bu haksızlıktır adaletsizliktir. Böyle bir algı var. Geçmişte bu tür uygulamalar yapılmış.  Fakat bu defa. Biz bunu af olmaktan çıkartmak için şöyle bir uygulama yaptık.

Şimdi diyelim ki Mehmet'in bir şirketi var 1000 lira kar etmiş. Yani devlete 200 lira vermesi lazımdı 2006'da ve ödemiş. Allah razı olsun anayasal görevini yerine getirmiş.

Gelelim Ahmet efendiye. Diyelim ki onunda şirketi var. 1000 lira kar etmiş. Ancak hiçbir beyanda bulunmamış. Maliye gidip vergi vermediğini tespit etmiş. Şimdi biz ne yapıyoruz?

200 lira vermesi gerekiyor. Vergi kaçırmışsın,  yüzde 300 daha ver. Ediyor 800. Bir de gecikme faizi ver diyoruz. Oluyor 1000 lira. Vergi kaçırdığı için 1000'e çıkıyor. Vatandaş zaten 200'ü ödememiş. Mehmet efendi iyi bir vatandaştı vergisini verdi. Biz önce bu 200 lirayı ver diyoruz. İkinci olarak diyoruz ki 2005'ten bu yana enflasyon var. Enflasyon farkını alıyoruz. 

Bu anlamda bir aftan çok bu bir kolaylıktır. Kapsamı son derece geniş. Bu vergileri, bütün Maliye Bakanlığı'nın, belediyelerin, sosyal güvenlik vergilerini, trafik cezaları, oda aidatları kapsam oldukça geniş.

Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı'nda, herkes kimlik numarasını girerek oradan borcu olup olmadığını öğrenebiliyor. Herhangi bir vergi dairesinden de borcum var mı yok mu diye sorabiliyorsunuz. Ama şöyle de bir sistem de geliştirdik. İnternetten bu hizmet çok daha kolay. Burada önemli olan şu başkasının sizin T.C. numarasını kullanarak sizin bilgilere erişememesi.

İlk bir haftada 500 bin kişi bize başvurdu. Biz 10 milyon mükellefimize mektup gönderiyoruz. Diyoruz ki, TBMM böyle bir kanun çıkarttı. Bu kanun böyle böyle kolaylıklar sağlıyor. Biz vatandaşımızla yeni bir başlangıç açmak istiyoruz. Gelin siz de yararlanın. Böylece hem yargının yükü azalsın, hem devlete olan yükümlülüğünüz yerine gelsin.

NEŞE KARABÖCEK TELEFONLA BAĞLANDI
Programa Orhan Gencebay'dan sonra Neşe Karaböcek telefonla katıldı.
Mehmet Şimşek: Gerçekten büyük bir onur. Çok mutlu oldum aradığınıza. Gençliğimizi müziklerinizle, o şekilde geçirdik. Dün sordular bana. Ben de en başta Neşe Karaböcek gelir dedim.

Neşe Karaböcek: İşlerinizi takip ediyorum. Başarılarınızın devamını diliyorum. 1980'lerde ilk bandrolü Türkiye'ye ben getirdim. Sayın Özal Başbakan'dı. Yürürlüğe koydular ama şu anda pek yürürlükte değil galiba. Şu anda pek kale alan yok. Müzik bakımından maalesef zor durumdayız.

Mehmet Şimşek: Sizin büyük emek vererek ortaya koyduğunuz ürünlerin, korsan şeklinde yaygınlaşmasına neden oluyor. Ama ben programın başında Orhan Gencebay'a da söyledim, sektör temsilcileriyle bir araya gelmeye hazırım.

Neşe Karaböcek: Henüz ABD'den yeni geldim. Konserler yok o yüzden. Sayın Bakanım siz bir gazino açın da biz orada çalışalım. Çünkü konser yok ki. Bari orada çalışalım. Önceden belediye gazinoları vardı.

Mehmet Şimşek: Aslında sizin müziğe talep var. Ama bütün mesele korsanın önüne geçebilmek. Teknoloji internet çok yaygınlaştı.

Eskisi gibi bir fiziki mekan yok. Artık sanal mekan var. Siz bir siteyi kapatıyorsunuz, sonra başka ülkeden tekrar açılıyor.

VERGİSİNİ ÖDEYENE KOLAYLIK YOK MU?
Deniliyor ki zamanında vergisini ödeyenlere kolaylık yok mu?

Mehmet Şimşek: Şimdi diyelim ki sizin bir şirketiniz var. Bu bakkal dükkanı da olabilir. Yanınızda diyelim ki 2 kişiyi çalıştırıyorsunuz. Önceden ücreti 100 liraysa, yüzde 19 yani 19 lira prim ödüyordunuz. Şimdi ise yüzde 14,5 alalım dedik. Zamanında ödeyen vatandaşlarımızı böyle ödüllendiriyoruz.

Esnafa çiftçiye yönelik çok güzel şeyler var. Esnaf ve çiftçilere geriye dönük borçlanarak emeklilik hakkı sağlıyoruz. Geçici işçilere sigorta imkanı sağladık. 12 eylül mağdurlarına da geriye dönük borçlanma imkanı sağlıyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı'nda usta öğreticiler var. Bunlara da emekliliğin önünü açtık.

Trafik kazası oldu, hastaneye gittiniz. Hiçbir şey sorulmadan tedavisi yapılacak. Tüm masrafları devlet karşılayacak. Bu da torba yasada vardı. Özel sektör ya da kamu hangi hastaneye giderse gitsin masrafları biz karşılayacağız.

Emeklilerimiz. Biliyorsunuz maaşlar nispeten düşük. Biz maaşları kanunla ancak enflasyon olarak artırabiliyoruz. Ama biz dedik ki ekonomimiz iyi. Biraz daha fazla verelim dedik, hatta çok az alanlarda yüksek artış yapalım dedik. En düşük alan emeklilerimize yüzde 21 düzeyinde zam yaptık. Bu da torba yasa'da vardı.

Türkiye'de 4 türlü emeklimiz var. SSK emeklilerimiz var. 2002'de 257 liraydı, 2011 ocağında 787 TL'ye çıktı. Enflasyon kadar artsaydı yaklaşık 500 lira civarında olurdu. BAĞKUR'lu emekli olan vatandaşımızın aylığı sadece 66 liraydı. 66 lira bugün 660 liraya çıktı.

Deniliyor ki milletvekillerini maaş almazlarsa Türkiye'nin hiçbir sorunu kalmaz. Bu cidden böyle mi?

Mehmet Şimşek: Toplam 550 milletvekili var. Diyelim ki şu anda 9 bin lira alıyorlar maaş olarak. 12'yle çarpalım, toplam 59 milyon lira yapıyor. Sadece özürlü kardeşlerimize bizim yıllık harcadığımız para, 3 milyar lira. Kaç katı siz tahmin edin. Bizim bütçemiz 312 milyar lira. Eski parayla 312 katrilyon.  Ben bu anlayışı yanlış buluyorum.

Milletvekili maaşlar üstünde durmak, bu ülkeye bir faydası yok. Milletvekillerine iyi bir çalışma ortamı sağlamak lazım ki, o vekil geçim sorunuyla değil ülke için uğraşsın. Önemli olan burada tüm vatandaşlarımızın imkanlarını iyileştirmek. Kişi başına milli gelir 2002'de milli gelir 10 bin doların üzerine çıktı. Bu herkes 10 bin dolar alıyor demek değildir. bu ortalamadır. Ama önemli olan burada şu.

Bakın ben çocukluğumda köyde büyüdüm. Bizim bir maaşımız yoktu. Babam geçimlik tarım yapıyordu. Bir şey almak için hayvan satılıyordu. Çok şükür o dönemler hakikaten geride kaldı. Bugün benim annem rahatsızlandığında, oradaki inek satılmak zorunda kalmış ki Ankara'ya götürülebilsin. Ama bugün öyle değil. Biz bugün vatandaşlarımızın masraflarını karşılıyoruz. Çocuklarımız okula gidecekse, fakirse her ay o çocuk başına anneye biz para veriyoruz ki çocuk okula gitsin. Özürlü kardeşlerimizi evden arabayla alıp okula götürüyoruz. Evde bakılması lazımsa ona da maaş veriyoruz.

100 milyar lira civarında bankalar yoluyla Türkiye hortumlandı. Siz de bu insanların yakasına yapıştığınızı söylüyorsunuz. Bu 100 milyar liranın ne kadarını alabildik?

Tabi 2001 yılında kriz yaşadık. Bunun faturası vatandaşa çıktı. Batan bankaların bir kısmı, hortumlandığı için battı. Bir kısmı da iyi yönetilemediği için battı. Şu anda TMSF Hazine'ye ne kadar ödedi önümde yok ama. Biz o banka batıranların, yöneticilerin, bütün mal varlıklarını biz araştırdık, ne bulduysak aldık ve gelirini hazineye verdik. Ta Londra'da ABD'de İsviçre'de o büyükleri bulduk.

Hırsızlığı yapanlar belli. Burada kapıyı açık bırakan, zemin hazırlayan kamu görevlileri hakkında ne yapıldı?

Mehmet Şimşek: Vatandaş cezasını verdi ve 2002'deki üç partiyi parlamento dışına itti. Eğer hatası olan varsa mutlaka cezalandırılmıştır. Türkiye 2001 yılında, dünyada kriz yokken bunları yaşamış.

Gelelim 2008 yılına. Dünyada büyük bir kriz yaşandı. Sadece ABD'de 800 banka battı. Dünyanın bir çok yerinde bankalar battı. Türkiye'de 2001'de kriz yokken bankaları batmış, 2008'de dünyada kriz varken tek bir bankası batmamıştır. Vatandaşa risk oluşmaktan çıkarttık ve bunu engelledik.

Geçenler de İrlanda büyükelçisi bizi ziyaret etti. Yeni bir hükümetimiz var, ekonomik durum hakkında bilgilendirmek istiyorum dedi. Anlat dedik falan. Sonunda, bizim hükümet yatırımları kıstı, benim maaşımı geçen sene yüzde 15 azalttılar dedi. Yani devlet çalışanları, fatura o kadar büyük ki kamu çalışanlarının, memurların, işçilerin maaşları yüzde 15 indirildi. Sadece burada değil, bir çok ülke yaptı. Bir çok ülke IMF'ye el açtı. O programları uyguladı. Hakikaten de büyük bir sıkıntıdan geçtiler.

Türkiye tam aksine iyi yönetildiği için, ne banka battı, ne fatura vatandaşa çıktı. Bu dönemde biz 40 bin öğretmen, 20 bin polis, yargıya 10 bine yakın eleman aldık. Türkiye'de yol hastane üniversite yapmaya devam ettik krizde. Ama batı'da şu anda bu yapılamıyor. Hala bu krizden çıkamıyor. Siyasi istikrar var. Güçlü bir hükümet var.

Bu Türkiye'de sorun yoktur anlamına gelmiyor. Problemler var. Başarılı olduğumuz alanlar var, başarısız olduğumuz alanlar da var.

Sayfa Yükleniyor...