Balyoz Davası'nda savcı ile avukat tartıştı

Balyoz Davası'nda Savcı Savaş Kırbaş ile sanık avukatalarından Şule Nazlıoğlu Erol arasında gerginlik yaşandı.

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden bugünkü Balyoz Davası duruşmasında Savcı Savaş Kırbaş ile sanık avukatlarından Şule Nazlıoğlu Erol arasında tartışma yaşandı.

Savcı Kırbaş'ın, ''Ben sanığa soruyorum, avukat hanım söz vermeden atlıyor'' sözleri üzerine Erol ve bazı sanık avukatları, ''Atlıyor'' kelimesine tepki gösterdi. Mahkeme Başkanı Ömer Diken de kelimenin uygun olmadığını söyledi.

Duruşmada savunmasına devam eden tutuklu sanık Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok, ''Hava Kuvvetleri unsurlarınca hazırlanan Oraj Hava Harekat Planı''nda sıkıyönetim görevlerinde kullanılacak personel olarak vazifelendirildiğini anımsattı.

Belgeye göre, kendi vazifelendirilmesinin Hava Kuvveleri tarafından yapıldığının anlaşıldığını ifade eden Üçok, ''Oraj Harekat Planı'' hakkında olası yapılacak soruşturmada, soruşturmanın her aşamasını kontrol altında tutmak ve yönlendirmek amacıyla 2. Taktik Hava Kuvveti Komutanlığı Askeri Mahkemesi ve Askeri Savcılığınca gerekli tedbirleri aldığı iddialarına ilişkin de şunları söyledi:

''Olayımızda teşebbüs ettiğim iddia edilen, yani icrasına başlanacak olan suç, Hükümeti, vazife görmekten cebren men etmektir. Oysa benim eylemim, bu suç, başarılamaması halinde başlamaktadır. İddianameye göre ben, Hükümete karşı yapılan bu eylem başarılı olmaz ise devreye giriyorum. Bu eylemi başaramayanlara, hakim ve savcıları ayarlayarak, hukuki önlem alıyorum. Bu durumda suça teşebbüs etmekten bahsedilemez.''

Üçok, bu davaya bakmakta, askeri yargının görevli olduğunu belirterek, dava dosyası hakkında görevli mahkemenin kesin olarak tespit edilebilmesi amacıyla, Uyuşmazlık Mahkemesi'ne götürülmesi talebini içeren dilekçesinin, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarmaya yetkili makam olan Askeri Yargıtay Başsavcılığı'na gönderilmesini istedi.

Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok, beraatına karar verilerek tahliyesini talep etti.

Üçok'un avukatı Celal Ülgen de dosyada yer alan dijital verilerin sahte olarak üretildiği yönündeki savunmalarını anımsatarak, mahkeme heyetine hitaben, ''Ya siz tarafsız değilsiniz ya da sizin gücünüz yetmiyor. Bu kadar anlatılanlara rağmen insanlar tutukluysa, ben sizin tahliye kararı verecek gücünüzün olmadığı, yetmediği kanısındayım. Siz iyi bir yargıçsınız bu anlatılanları nasıl göremezsiniz'' dedi.

ÜÇOK: YARGILAMA YERİNİN ASKERİ MAHKEMEDİR
Tutuklu sanıklardan emekli Korgeneral Metin Yavuz Yalçın'ın dava konusu iddialarla ilgili Askeri Savcılığın kovuşturmaya yer olmadığına dair kararını anımsatması üzerine Üçok, 1983'ten beri askeri mahkemelerde hakim ve savcı olarak görev yaptığını, son olarak da sanık şeklinde mahkemede yer aldığını söyledi.

Üçok, ''Ben duruşma salonunda bulunabilecek her yerde bulundum. Hakim, savcı ve avukatların dosyaya nasıl baktıklarına dair fikir yürütebilirim. Askeri savcılık, somut hukuki delil yoksa, iddianame düzenleyip dava açmaz. Ancak 1. Ordu Askeri Savcılığı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vermiştir, Beşiktaş ise dava açmıştır'' dedi.

Üye hakim Ali Efendi Peksak, Üçok'un savunmasında, ''Emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un, eğer verdiği emirler doğruysa, askerlerini sattığını, en büyük kıyımın onun döneminde yapıldığını'' söylediğini anımsatarak, kıyımdan ne kast ettiğini sordu.

Üçok da yargılama yerinin askeri mahkeme olduğunu belirterek, ''Neden askeri mahkemede dava açılmadı. Soruşturma yetkisi komutanlarımızda. Soruşturma izni vermediyse satmıştır, demek istedim. Şimdi de aynı fikirdeyim'' diye yanıtladı.

Peksak'ın, ''(Belgeler belirli merkezden üretildi) dediniz. Belirli merkez neresidir?'' sorusuna Üçok, ''3-5 yıl sonra bir gazeteci elinde valizle gelecek, polis, savcı mail atacak. Bize yapılan bu tezgah, bu komploların kayıtlarını sunacak. Hiçbir komplo sonsuza kadar sürmez. Eninde sonunda ortaya çıkacak'' dedi.

Üye hakim Murat Üründü de Üçok'un savunmasında dava konusu iddiaların, askeri isyan suçunu oluşturduğunu söylediğini anımsatarak, Oraj, Suga gibi planların yargılamasının nerede olacağını sordu.

Üçok da sanıklar arasında generaller bulunması durumunda, yargılama yerinin Genelkurmay Askeri Mahkemesi olduğunu belirterek, ''Eğer bu planlar, doğru olsaydı, yargılama yeri askeri mahkeme değildir. Balyoz'da hiç general olmasaydı, yargılama yeri olayın olduğu mahkemedir'' dedi.

Askeri savcıların ve hakimlerin, normal mahkemelerden daha bağımsız olduğunu ifade eden Üçok, ''Askeri hakim ve savcılar, komutanlara bağlı değildir. Ben Milli Savunma Bakanından korkarım. Bana 5 disiplin cezası verdi'' diye konuştu.

Savcı Savaş Kırbaş da bir ihbar alması durumda, Kurumundan emir almadan soruşturma başlatacağını ifade etti. Kırbaş daha sonra Üçok'a, darbe yargılamasının yerinin askeri mahkeme mi, yoksa adli yargı mı olup olmadığını sordu.

Bu soruya avukat Şule Nazlıoğlu Erol'un tepki göstermesi üzerine savcı Kırbaş, ''Ben sanığa soruyorum, avukat hanım söz vermeden atlıyor'' dedi.

Erol ve bazı sanık avukatları, ''Atlıyor'' kelimesine tepki gösterince Başkan Ömer Diken de bu kelimenin uygun olmadığını belirtti.

Üçok da kendisine göre dava konusu iddiaların, Askeri Ceza Kanunu'nun 100. maddesindeki askeri isyan kapsamına girdiğini, ancak sivil savcılığa göre ise bunun eski TCK'nın 147. maddesi kapsamında değerlendirildiğini söyleyerek, ''O zaman hodri meydan. Askeri Uyuşmazlık Mahkemesine gidelim. Orası karar versin. Davaya askeri mahkeme mi, yoksa burası mı bakacak?'' şeklinde konuştu. Savcı Kırbaş'ın bu yöndeki soruları üzerine Üçok, ''Savcı bey basit soru soruyor, ama cinlik içeren sorular soruyor. Ben de savcıyken böyle sorardım'' sözleri salonda gülüşmelere neden oldu.

ÇETİN DOĞAN: BİZE BÜYÜK ISTIRAP VERİYOR
Duruşmada söz alan tutuklu sanıklardan emekli Orgeneral Çetin Doğan ise davanın acele işlerden görülerek sürdürülmesini isteyerek, ''Bir an evvel bitsin de sonucu alın. Bu bize büyük ıstırap veriyor'' dedi.

Cezaevinin içinde bulunan ve daha önceden birinci ''Ergenekon'' davasının görüldüğü duruşma salonunda da gelecek hafta duruşmaların yapılacağına dikkati çeken Doğan, ''Bu salonda da su bastı diyorlar. Bizim yattığımız koğuşu da su bastı. Bu bizi etkilemez. Siz ara vermeden duruşmalara devam edin. 240 gündür biz yatıyoruz. Lütfen bu davayı bir an evvel bitirin. Bıktık, sıkılıyoruz. Eğer amaç sürüncemede bırakmaksa o zaman biz de başka tutum takınırız'' diye konuştu.

Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken ise diğer salonda şartlar oluştuğunda duruşmaların görüleceğini ifade ederek, yargılamanın kesintisiz sürdürülmesinin istendiğini, ancak olumlu görev uyuşmazlığıyla ilgili dosyanın, Askeri Yargıtay Başsavcılığı’na gönderilmesinin talep edildiğini, dosyanın uyuşmazlık mahkemesine gitmesi durumunda ise yargılamanın 6 ay kesintiye uğrayacağını söyledi. Üçok ise bunun yargılama sürecini etkilemeyeceğini anlattı.

Diken, mahkemenin elinden geldiğince bu dosyaya zaman ayırmaya çalıştığını söyledi.

Sayfa Yükleniyor...