Bandırmalıoğlu'na 7,5 yıl hapis

Susurluk davası hükümlüsü Ziya Bandırmalıoğlu, "çete kurmak ve yönetmek", "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak" ve "kasten adam yaralamak" suçlarından 7,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Ziya Bandırmalıoğlu, Aykut Kutlubay, Hızır Pehlivan ve Ali Şahin Ceyhan katıldı.

Kendisinde herhangi bir silah yakalanmadığını, çiftlikte ele geçirilen silahların sahibinin de belli olduğunu ifade eden Bandırmalıoğlu, ''Ben marangoz, boyacı, şoförle çete kuracak şahıs değilim. Müşteki 8 yıl yanımda çalıştı. Ona kitap dükkanı açması için yardımcı oldum. Bu, emniyet mensuplarının yönlendirmesiyle açılmış davadır. Ben neden müşteki Ekrem'in borcunu ödeyeyim?” dedi.

Davayı karar bağlayan mahkeme heyeti, Bandırmalıoğlu'nun araştırması için verdiği 12 bin 500 TL'lik çeki müşteki Ekrem Yeltik'in kendi amacı doğrultusunda kullandığı, çekle ilgili icra takibi olunca durumu Bandırmalıoğlu'na bildirdiği kaydedildi.

Bu duruma sinirlenen Bandırmalıoğlu'nun, sanıklardan Aykut Kutlubay'a talimat vermesi üzerine Yeltik'in silah zoruyla arabaya bindirilerek Tuzla'da Mahmut İbrahimiye'ye ait çiftliğe götürüldüğü ifade edilen kararda, bilardo sopasıyla bayılana kadar dövülen Yeltik'le ilgili Adli Tıp Kurumu'nun raporunda yaşamsal tehlike arz etmediğinin belirtildiği vurgulandı.

Yeltik'in çeke karşılık dükkanındaki kitapları teklif etmesi üzerine, kitaplar alınarak Tuzla'daki çiftlik evine götürüldüğü anlatılan kararda, tekrar bayılana kadar dövülen müştekinin fotoğraflarının da bulunduğu belirtildi.

Kararda, Yeltik'in Bandırmalıoğlu'na olan borcunu ödeyemediği için kaçırıldığı ve ''2 gün dönmesem polisi haberdar et'' şeklinde polise ihbar geldiği, Tuzla'daki çiftliğe yapılan operasyonda bir kısım sanıklarla birlikte Yeltik'in yatakta ağzı, yüzü, vücudu şiş ve morluklarla bulunduğu kaydedildi.

Kararda, Mahmut İbrahimiye'nin kumarhane işletmeciliği yaptığı, Başar Hacısüleymanoğlu'nun kumarhane gelirinden pay istemesi üzerine Bandırmalıoğlu'nu

devreye sokarak yardım istediği, buna karşılık İbrahimiye ve Levent Ceylan'ın ortağı olduğu kumarhaneye Bandırmalıoğlu'nun da ortak olduğu ifade edildi.

Yapılan aramada 46 koli kitap ile 1 adet pompalı tüfek, 1 adet yarı otomatik tüfek, 5 adet av tüfeği, 6 adet tabanca, bu silahlara ait 791 adet fişek, 5 adet şarjör, 30 adet mermi bulunduğu belirtilen kararda, bu silahların ev genelinde her an kullanıma ve çatışmaya hazır halde bulundukları belirtildi.

Dosyada 486 adet telefon görüşmesi de yer aldığı ifade edilen kararda, Bandırmalıoğlu'nun elebaşılığında diğer sanıkların bir araya gelerek, silahlı suç örgütü oluşturdukları ve bu örgüt kapsamında eylem yaptıkları anlatıldı.



Mahkeme heyeti, Ziya Bandırmalıoğlu'nu ''suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, örgütün liderliğini yapmak'', ''kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak'' ve ''kasten adam yaralamak'' suçlarından 7 yıl 6 ay 15 gün hapis cezasına çarptırdı.

Diğer sanıklar Aykut Kutlubay ve Hızır Pehlivan'a ''suç işlemek için kurulan örgüte üye olmak'', ''kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak'', ''kasten adam yaralamak'' suçlarından 7 yıl 3 ay 15 gün hapis cezası veren mahkeme heyeti, Mahmut İbrahimiye'yi de benzer suçlardan 7 yıl 1 ay hapse mahkum etti.

Mahkeme heyeti, Ali Şahin Ceyhan, Rıza Korkmaz, Faruk Şenal, Avni Toptaş, Musa Uçar, Ercan Fındık, Rafet Caner ve Hamdi Aydemir'i ''suç işlemek için kurulan örgüte üye olmak'' ve ''kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak'' suçlarından 1 yıl 3 ay ile 5 yıl 5 ay arasında Değişen hapis cezalarına çarptırdı.

Mahkeme, ''silahlı örgüte üye olmak'' suçundan yargılanan ''Susurluk'' davası hükümlüsü Ayhan Akça ve Alper Tekdemir'in de cezalandırılmalarına yetecek delil bulunmadığı ve suçun yasal unsurları oluşmadığı için beraatlarına karar verdi.

Aynı suçtan yargılanan ve bu davadaki bazı sanıkların avukatı olan Ahmet Çetin Doğan ile Gökçen Eraslan'ın ise meslekleri gereği müvekkilleri olan sanıklara hukuki yardım yapmak ve savunmalarını hazırlamakla ilgili çalışmaları olduğu kanaatine varan mahkeme heyeti, Doğan ve Eraslan'ın beraatını kararlaştırdı.

Mahkeme heyeti, Levent Ceylan'ın dosyasını ise 21 Nisan 2008'de ölümü nedeniyle ortadan kaldırdı.

Mahkeme heyeti, ''müştekinin kitaplarını gasp etmek'' ve ''yağma'' suçlarından haklarında dava açılan Ziya Bandırmalıoğlu'nun da aralarında bulunduğu 8 sanığın, cezalandırılmalarına yetecek inandırıcı ve kanaat getirici delil olmadığından beraatlarını kararlaştırdı.



Heyet, karala birlikte tutuklu sanıklar Ziya Bandırmalıoğlu, Aykut Kutlubay, Hızır Pehlivan ve Ali Şahin Ceyhan'ı, tutuklu kaldıkları süreyi dikkate alarak tahliye etti.

Geçen yıl Ekimde görülen duruşmada mütalaasını açıklayan Cumhuriyet savcısı, Ziya Bandırmalıoğlu'nun daha önce polis memuru olarak Özel Harekat Daire Başkanlığı'nda görev yaptığını, Menteş Özel Harekat Yetiştirme Kampı'nda eğitmen olarak çalıştığı sırada müşteki polis memuru Ekrem Yeltik ile tanıştığını belirtmişti.

Bandırmalıoğlu'nun ''Susurluk'' davasında ''suç örgütü üyesi olmak'' suçundan tutuklu yargılandığı ve polislik mesleğinden ihraç edildiği belirtilen mütalaada, polis memuru Ekrem Yeltik'in kamuoyunda ''Yüksekova çetesi'' olarak bilinen soruşturma kapsamında ''uyuşturucu kaçakçılığı'' suçundan tutuklandığı, hapishanedeyken Ziya Bandırmalıoğlu ile aynı koğuşta kaldığı, polislik mesleğinden ihraç edildiği hatırlatılmıştı.

Sayfa Yükleniyor...