Başbakan Davutoğlu'dan kadro müjdesi

Taşeron olarak çalışan 6 bin 417 karayolları işçisine kadro verildi.

Açıklama, Başbakan Ahmet Davutoğlu'dan geldi.

Yol-İş Sendikası'nın programına katılan Davutoğlu, burada yaptığı konuşmada kadro haberini "Bugün sizlerle hem bir bayram kutlaması hem bir müjde için bir aradayız. 6 bin 417 karayolları işçisinin kadrosu hayırlı olsun" sözleriyle verdi.

Taşeron işçi konusunda Bakanlar Kurulu'na yetki verildiğini belirten Davutoğlu, "Artık asıl iş yapan hiç kimse taşeron işçisi olarak çalıştırılmayacak. Net bir ayrım getiriyoruz" ifadelerini kullandı.

Davutoğlu'nun 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'ne yönelik de açıklamaları oldu.

Provokasyon uyarısında bulunan Başbakan, "İnşallah yarını bir bayram havasında kutlayacağız" dedi.

Davutoğlu, "Taksim'de anmak için gidecek sembolik nitelikteki gruplar karanfillerini koysun, sonra da gitsinler İstanbul'da yasal olarak gösterilen meydanlarda istedikleri kadar kalabalıkla özgürce 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü kutlasınlar, Türkiye'nin her meydanı açıktır, herkes kutlayabilir" diye konuştu.

Başbakan kendisinin de ilk fırsatta Taksim'e giderek karanfille 1 Mayıs 1977 tarihindeki olaylarda hayatını kaybeden vatandaşları anacağını söyledi.

Davutoğlu'nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şu şekilde:

"Yarın 1 Mayıs, insan onurunun ayrılmaz parçası emektir. Devletin asli görevi insan onurunun bir parçası olan emeğin hakkını vermektir. 

AK Parti olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın işçilerimize en güzel hediyelerinden biri 1 Mayıs'ı bir tabu yıkarak tekrar işçi bayramı yapmış olmasıdır.
1 Mayıs bundan sonra 12 Eylül darbelerinin yasaklamalarından bir daha etkilenmeyecek ve ebediyete kadar emek günü, dayanışma günü olacaktır. 

"DÜĞÜN GİBİ KUTLAYALIM"

Yarın alanlara çıkacak olan, yarın Emek ve Dayanışma Günü için meydanlara çıkacak olan kardeşlerime sesleniyorum, yarını bir düğün gibi bir şölen gibi kutlayalım. Sakın ola ki marjinal grupların, bir takım provokatörlerin oyunlarına gelmeyelim.

"O KARA BİR GÜNDÜ"

Ben bir kez daha 1977'de Taksim'de hayatını kaybeden vatandaşlarımız için taziyelerimi sunuyorum, o kara bir gündü.

O gün provokatörler devreye girdi ve kanlı bir pazarın yaşanmasına sebep oldular. Hayatını kaybeden vatandaşlarımızın ailelerine taziyelerimizi sunuyoruz. O tarihten sonra vatan evlatları sağcı-solcu diye bölündü.

Provokatörler bir nesli yok edercesine kutuplaşmanın önünü açtılar. 12 Eylül darbesine giden yolu açtılar.

Yarın meydana çıkacak bütün işçilerimize, gençlerimize, hangi siyasi düşüncede olursa olsun bu acı hatıraları da hatırlayarak, bir daha bu ülkenin kutuplaşmalara sahne olmaması için omuz omuza vermeye davet ediyorum. Gelin o hayatını kaybeden kardeşlerimizi de birlikte analım, sağcı-solcu diye kutuplara ayrılarak gençlerimizi de bir arada analım. Tekrar bir daha bu tür kutuplaşmalara fırsat verecek olan davranışlardan uzak duralım.

"BEN DE KARANFİLLE ANACAĞIM"

Taksim’e yarın bu vatandaşlarımızı anmak için gelecek olan, herkese Taksim açıktır. Gelsinler karanfillerini koysunlar.

İlk fırsatta ben de gidip orada bir karanfille vatandaşlarımızı anacağım inşallah. Hem onları anacağım hem de tekrar çağrıda bulunacağım. Ülkede kaos çıkartmak isteyenlere fırsat vermeyelim. Ama bunu yasadışı gösterilerle çatışma ortamında yapmayalım.

Değişik siyasi kanaatlere sahip olanlar omuz omuza verelim ve bir daha kimse bu ülkeyi karanlık ortamlara götüremeyecek diye haykıralım. Yarın güzel bir gün olsun, bir bayram günü olsun.

Bugün sabah İstanbul Valimizle de konuştum. Buradan çağrıda bulunuyorum bütün sendikalarımıza, bütün sivil toplum kuruluşlarımıza Taksim'de anmak için gidecek sembolik nitelikteki gruplar karanfillerini koysun, sonra da gitsinler İstanbul'da yasal olarak gösterilen meydanlarda istedikleri kadar kalabalıkla özgürce 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü kutlasınlar, Türkiye'nin her meydanı açıktır, herkes kutlayabilir.

Biz istiyoruz ki 1 Mayıs 2015 güzel bir gün olsun. Marjnal grupların çatışma ortamı yaratamadığı bir gün olsun. İnşallah yarını bir bayram havasında kutlayacağız. 1 Mayıs 1977'de olduğu gibi 1 Mayıs'ı karanlık bir güne çevirmek isteyenlere fırsar vermeyeceğiz. 1 Mayıs'ı istismar edenlere karşı omuz omuza duracak mıyız?

"ARTIK KİMSE TAŞERON OLARAK ÇALIŞMAYACAK"

Artık asıl iş yapan hiç kimse taşeron işçisi olarak çalıştırılmayacak. Net bir ayrım getiriyoruz. Asıl iş yapanlar, yardımcı iş yapanlar, bunları tanımlayacağız. Bakanlar Kurulu'na bu yetki verildi ve o günden bu güne bütün kurumlarımızla, bütün bakanlıklarımızla tek tek tasnif ediyoruz, belirliyoruz. Asıl iş yapılan alanlarda, kesinlikle taşeron işçi uygulamasına son vereceğiz. Yardımcı iş hizmet alımı olan alanları da tek tek tanımlayıp, sınırlayacağız."