Başbakan Yıldırım: İstanbul'daki İİT zirvesi gösterdi ki Kudüs yalnız değil

Başbakan Binali Yıldırım, partisinin Artvin Olağan İl Kongresi'ne katıldı. Konuşmasında, ABD'nin Kudüs kararına tepkilerini sürdürdü. Başbakan Yıldırım, Türkiye'nin Kudüs Başkonsolosluğu'nun, fiiliyatta Filistin devleti nezdindeki büyükelçi olarak görev yaptığını söyledi.

Başbakan Yıldırım: İstanbul'daki İİT zirvesi gösterdi ki Kudüs yalnız değil

AK Parti Genel Başkanvekili ve Başbakan , Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Artvin 6. Olağan İl Kongresi'ne katılarak partililere hitap etti.

Kadınların ekonomik, siyasal ve sosyal hayata katılımlarına destek olan partinin, AK Parti olduğunu belirten Yıldırım, 'nin büyüme heyecanını, gelecek umudunu paylaşamayanların hep boş konuştuklarını ve boş konuşmaya da devam edeceklerini söyledi.

Yıldırım, 'nin geçmişinde milli iradeyi devre dışı bırakmak için birçok komplolarla tuzaklarla karşı karşıya kalındığını ifade ederek, ülkenin geçmişinde yaşanılan darbe girişimlerini anımsattı.

Özellikle son 4-5 yılda ihanetlerin daha da arttığını vurgulayan Yıldırım, Gezi Olayları'na, 17-25 Aralık darbe girişimine, Kobani olaylarına ve FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine işaret etti.

Yıldırım, her hain girişimde bütün bu kirli senaryoların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve onun yol arkadaşları olarak hep başarısız kılındığını, milletin iradesinden başka hiçbir iradeye boyun eğilmediğini belirtti.

Alanda kendisini dinleyenlere, "Siz söyleyin, arkasında böyle aziz, böyle yiğit bir millet olan partiyi, iktidarı kim yıkabilir?" sorusunu yönelten Başbakan Yıldırım, şunları söyledi:

"Arkasına terör örgütlerini alanları da biliyorsunuz. Şunu unutmasınlar, yaptıklarını sadece biz değil, millet görüyor. Kimin ihanet içinde olduğunu, kimin Türkiye için gece gündüz demeden çalıştığını bu aziz millet çok iyi biliyor ve takip ediyor. Onun için de 15 yıl boyunca Türkiye'nin her köşesinde AK Parti'ye olan destek, sevgi artarak devam ediyor. Siyasetin yolu da yönetimi de esasında çok kolay, çok basit. Millete karşı olanlarla değil milletle beraber olacaksın, yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan."

Yıldırım, milletin karşısında değil milletin yanında saf tutulması gerektiğine dikkati çekerek, "Milletin dinine, değerlerine sen de değer katacaksın. Milletin sevdiğini seveceksin, milletin sevmediğini de sevmeyeceksin. İşte ana muhalefet partisinin yıllardır anlayamadığı husus bu" dedi.

Milletin her şeyi gördüğünü, kime yetki ve ehliyet vereceğini çok iyi bildiğini belirten Yıldırım, güçlü, bir ve beraber olmanın önemine dikkati çekti.

"BU KARAR, BİZİM İÇİN YOK HÜKMÜNDEDİR"

Yıldırım, Türkiye'nin etrafında birçok savaşın ve terör faaliyetinin bulunduğuna da değinerek, milletin güvenliği, esenliği, aydınlık geleceği için amansız bir şekilde terörle mücadeleyi sürdürdüklerini vurguladı.

Bir olay bitmeden yeni bir olayla karşılaşıldığını belirten Yıldırım, "İşte geçtiğimiz günlerde Amerika Başkanı sorumsuz, hukuksuz bir kararla Kudüs'ü, İsrail'in başkenti ilan etti ve büyükelçiliğini buraya taşıyacağını beyan etti. Bölge gerçekleriyle bağdaşmayan bu karar, bizim için yok hükmündedir" diye konuştu.

"HİÇKİMSE 'BEN YAPTIM OLDU' ANLAYIŞIYLA HAREKET EDEMEZ"

Çarşamba günü Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 57 İslam ülkesinden devlet ve hükümet başkanlarıyla bir araya geldiğini, olağanüstü bir zirve gerçekleştirdiğini hatırlatan Yıldırım, "İşte o zirve de gösterdi ki Kudüs, yalnız değil Filistinliler yalnız değil" dedi.

Başbakan Yıldırım, Kudüs'ün Müslümanların ilk kıblesi olduğunu, cihan Peygamberi'nin miraca çıktığı mescidin adı ve üç büyük dinin de merkezi olduğunu dile getirdi.

"Böyle oldu bittilerle Kudüs'ü, İsraillilere vermek Amerika'nın hakkı da değil haddi de değil. Kudüs yalnız değil, Filistinliler yalnız değil" diyen Yıldırım, şunları kaydetti:

"Türkiye barışın, huzurun, demokrasinin güvencesi olan bir ülkedir. Türkiye bölgesel ve küresel barışın güvencesidir. Türkiye kendisi için ne istiyorsa başkaları için de komşuları için de aynı şeyi istiyor. Türkiye'yi hesaba katmadan, bu bölgede hiç kimse plan, proje yapmasın. Hiç kimse bölgemizde kafasına göre iş tutamaz. Hiç kimse 2 milyarlık İslam dünyasına rağmen 'Ben yaptım oldu' anlayışıyla hareket edemez. Bütün uluslararası platformlarda Filistin'e, Kudüs'e sahip çıktık, bundan sonra da sahip çıkmaya devam edeceğiz."

DERİNER BARAJI'NIN ÜLKE EKONOMİİNE KATKISI 1,5 MİLYAR LİRA

Başbakan Yıldırım, Türkiye'nin gövde yüksekliği en fazla olan Deriner Barajı'nı hizmete aldıklarını, barajın ekonomiye yıllık katkısının 1,5 milyar lirayı bulduğunu söyledi. 
Artvin'de 61 dere ıslahını tamamladıklarını ve bu çalışmaya bağlı olarak şehir merkezini, 93 yerleşim yerini, 3 bin dekar araziyi taşkınlardan koruduklarını aktaran Yıldırım, Artvin-Rize arası 87 kilometrelik sahil yolunu da 15 yılda tamamlayıp hizmete aldıklarını, tarihi köprüleri onardıklarını, var olan yolları yeniden yaptıklarını belirtti. 

Borçka'ya devlet hastanesi yaptıklarını aktaran Yıldırım, aynı zamanda 8 sağlık projesinin de sırada beklediğini dile getirdi. 
Çin'de bulunan barajlardan sonra dünyanın en yüksek gövdeli üçüncü barajı Yusufeli'ni inşa ettiklerini anımsatan Yıldırım, baraj yapımı nedeniyle ilçenin yerini değiştirdiklerini ve yollarını yeniden yaptıklarını kaydetti. 

Hopa Limanı'nı genişlettiklerini söyleyen Yıldırım, Hopa Balıkçı Barınağı'nı inşa ettiklerini, Güreşen Köprüsü'nün de inşaatına başlayacaklarını aktardı. 

Yıldırım, 3 milyon yolcu kapasiteli Rize-Artvin Havalimanı'nın inşaatının devam ettiğini, Artvin'in gelecek sene doğalgazla buluşacağını söyledi. 

Cankurtaran Tüneli'nin de ocak ayının sonunda açılacağını belirten Yıldırım, "Artık orada canlar yok olmayacak, canlar kurtulacak." dedi. 

Tünelin tamamlanmasından sonra Borçka-Cankurtaran arasındaki 11 kilometrelik yolun yapılması talimatını da veren Yıldırım, Sahara Tüneli'nin de projelerini hazırlattıklarını, böylece Ardahan'dan Artvin'e geliş gidişin rahatlayacağını vurguladı. 

Macahel Tüneli'nin de yatırım programına alındığını söyleyen Yıldırım, bunu da tamamlayacaklarını kaydetti. 

Yıldırım, Gürcistan sınırına açılacak Artvin Muratlı kapısının da faaliyete geçeceği müjdesini verdi. 

1960'dan 2002'ye kadar Türkiye'nin istikrarsızlıktan ve zayıf hükümetlerden dolayı kalkınmasını, büyümesini sürdüremediğini vurgulayan Yıldırım, "50-60 arasındaki kazançlarımızı 70'li yıllarda kaybettik. 80'li yıllardaki kazançlarımızı 90'lı yıllarda kaybettik. Şimdi artık kaybetmek değil ülkemiz, milletimiz için sürekli kazanma zamanıdır" diye konuştu. 

Sayfa Yükleniyor...