Başbakan Yıldırım: Kılıçdaroğlu bize lazım

Başbakan Binali Yıldırım, Yunanistan temaslarının ardından yurda dönüşte gazetecilerin sorularını yanıtladı.

AÇLIK GREVİNDEKİ EĞİTİMCİLER

Başbakan Yıldırım'a, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisine yazdığı mektubun içeriği soruldu.

Başbakan'ın verdiği bilgiye göre, mektup, Kanun Hükmünde Kararname ile görevlerinden alınan ve açlık grevi yapan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça ile ilgiliydi.

Kılıçdaroğlu mektubunda, hayati tehlike arzetmeden soruna çözüm üretilmesini istedi.

Başbakan Yıldırım, bunun üzerine Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli'yi görevlendirdiğini anlattı.

Yıldırım şu ifadeleri kullandı:

"Sayın Canikli bu eylemi sonlandırmalarını istedi ve bunda olumlu bir yaklaşım göremedik. Aksine aileler, 'Biz bunların eylemlerinden gurur duyuyoruz. Asla bırakmayı da düşünmüyoruz' gibisinden bir tutum içerisine girdiler. İstedikleri şu: 'Herhangi bir itiraz komisyonuna girmeden doğrudan görevlerine iade edilsinler.' Biz de komisyona girsinler, titiz bir şekilde değerlendirilir dedik. Başka ne yapabiliriz?"

''GÖRDÜK Kİ İŞ İDEOLOJİK BOYUTA TAŞINMIŞ''

Konuyu bizzat araştırdığını belirten Başbakan, söz konusu kişiler hakkında örgüt ilişkisi yüzünden gözaltı kararı çıktığını söyledi.

Yıldırım, ''İnsani bakımdan çalışmaları yaptık ama gördük ki iş ideolojik boyuta taşınmış. Yapacak da fazla bir şey yok'' ifadesini kullandı.

''YOLLARDA KENDİNİ HEDER ETMESİNE GÖNLÜMÜZ RAZI OLMAZ''

Başbakan'a CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun ''Adalet Yürüyüşü''nün gerekçesi hatırlatıldı,
"Yargı kararları nedeniyle yürümek zorunda bırakıldım" dediği iletildi.

Başbakan Yıldırım, bunun üzerine Ömer Faruk Kavurmacı ile ilgili kararları özetledi, tutuklanıp serbest bırakılınca Kılıçdaroğlu'nun eleştirdiğini, Kavurmacı bir üst mahkeme kararıyla tutuklanınca CHP Lideri'nin bu karara da tepki gösterdiğini söyledi.

Yıldırım şöyle konuştu:

"Hangisi doğru? Kılıçdaroğlu yürüyüşte olduğu için biraz zihinsel ve bedensel yorgunluk da var o yüzden çelişkili açıklamalar yapmaya başladı. Bence bu yürüyüşü bırakmasında yarar var. Sayın Kılıçdaroğlu bize lazım. Yollarda kendini heder etmesine gönlümüz razı olmaz."

KABİNE REVİZYONU İDDİALARI

Başbakan Yıldırım, bir soru üzerine kabine revizyonu iddialarının, bakanlar üzerinde olumsuz etki yarattığını belirtti.

Başbakan, ''Kabine revizyonu konusunda Cumhurbaşkanı ile arasında uzlaşmazlık mı var?'' sorusuna, şu yanıtı verdi:

''Cumhurbaşkanımız ile aramızda hiçbir sorun olmaz. Bakın iddialı bir şey söylüyorum. Kabine değişikliği yapılacağı zaman davul zurna ile ilan edilmez. Duyduk duymadık demeyin diye davul mu çalmak lazım?"

Başbakan, "Dışarıdan bakan ataması olur mu?'' sorusu üzerine habercilere espri yaparak ''Aranızda bakan olmak isteyen mi var?'' dedi.

''O İNSANLARIN DENİZDE YOK OLUP GİTMESİNE GÖZ YUMAMAYIZ”

Başbakan Binali Yıldırım Atina ve Batı Trakya’da yaptığı temasların ardından yurda dönerken, habercilerin iki ülke ilişkilerine dair sorularını da yanıtladı.

Başbakan Yıldırım'a, vize serbestisi ve sığınmacılarla ilgili olarak Türkiye ile Avrupa Birliği arasında 18 Mart 2016'da varılan mutabakat hatırlatıldı. 

Başbakan, Türkiye'nin özellikle sığınmacılar konusunda üzerine düşeni yaptığını belirtti.

Ankara'nın sığınmacı anlaşmasını, insani bir konu olarak gördüğünü belirten Yıldırım, ''O insanların denizde yok olup gitmesine göz yumamayız" dedi.

''TÜRKİYE'NİN BİR KAPASİTESİ VAR''

Başbakan, ''Bu kapıları hiç açmayacağız anlamına mı geliyor?" sorusuna da şu yanıtı verdi:

''Biz göçmenleri tehdit ve silah olarak kullanmadık kullanmayı da düşünmeyiz. Ama Türkiye'nin de bir kapasitesi var. Onu da Avrupa Birliği görmeli."

''HEM DARBEYİ KABUL ETMİYORLAR HEM DE...''

15 Temmuz darbe girişiminin ardından, Yunanistan'a kaçan askerlerin iade edilmemesi, Ankara ile Atina arasında gerilime yol açmıştı. Başbakan Yıldırım, bu konuda Yunanistan Başbakanı Çipras'ı samimi buluyor.

Çipras'ın "Yapacak bir şeyim yok" dediğini anlatan Yıldırım şu ifadeleri kullandı:

''Darbeye bakış, darbede yer alanlarla ilgili düşünceleri bizim açımızdan olumlu. Yani bizim tezlerimize yakınlar. Hem darbeyi kabul etmiyorlar hem de bu darbeye karışanların masumiyetini savunmuyorlar. Ama yine de bu konularda destek olmaya gayret edeceğini ifade etti. Bazı başka ülkelerde durum farklı biliyorsunuz. Yunanistan'da böyle bir şey yok. O farkı ortaya koymamız lazım."

Başbakan, Türkiye ile Yunanistan siyasi karar vericiler arasında doğrudan temas oluşturup beklenmedik durumların krize dönüşmesinin önüne geçeceklerini de söyledi.