Başsavcı Cihaner: Dehşetle izliyorum

Yargıdaki atama kriziyle ilgili ilk kez konuşan Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, Anayasa paketiyle yargı bağımsızlığına çok ağır bir saldırı yapıldığını savundu. Cihaner, “Dehşetle izliyorum” dedi.

Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, yargıda atamalara ilişkin yaşanan kriz ve Anayasa değişikliği paketiyle ilgili ANKA’ya değerlendirmelerde bulundu.

Başsavcı Cihaner, Adalet Bakanlığı’nca unvanlı hakim ve savcı atama kararname taslağının Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu’ndan geri çekilmesini eleştirdi.

Bunu “dayatma” olarak nitelendiren Erzincan Cumhuriyet Başsavcı Cihaner, bu nedenle bakanlığın görevi kötüye kullanma ve görevi ihlalden Anayasal suç işlediğini öne sürdü.

Cihaner, Adalet Bakanlığı’nın, “Anayasal bir kurulu çalışamaz hale getirme çabası olduğunu” savundu.

Yargıdaki söz konusu “krizin” biran önce çözülmesi gerektiğinin altını çizen Cihaner, “Aklı selimin galip geleceğini ve krizin o kadar uzamayacağını düşünüyorum. Bakan da müsteşarda bir uzlaşma yolu bulacaktır. Çünkü devlet kişilerle yürümez. Devlette süreklilik esastır. Birilerinin beğenmediği bir karar çıkacak diye sürecin tıkanması bürokrasiyi işlemez hale getirir. Kamuda belli bir yere gelmiş kişilerin ülkeyi bu tarz bir bölünmeye ve bir kaosa mahkum edeceklerini zannetmiyorum” dedi.

Cihaner, Adalet Bakanlığı'nın kararname taslağını geri çekmesine ilişkin şu örneği verdi: “Bunu şöyle düşünün. Bu şekilde çalışan diğer kurullarla mukayese edelim. Mesela YAŞ. Genelkurmay bir taslak hazırladı, YAŞ üyelerine sundu. Fakat YAŞ’ın sivil üyesi Milli Savunma Bakanı söz konusu taslağı onaylamadı. Genelkurmay’da bu kararnameyi oylatmak yerine ‘o zaman ben bu taslağı geri çekiyorum. Bunu gündeme getirmiyorum’ derse ne olacak. Böyle bir şey olamaz ki.”

Anayasa değişikliği paketine ilişkin soruları da yanıtlayan Cihaner, Anayasa paketinde yer alan HSYK’nın yapısındaki değişikle Kurulun Başkanı olan Adalet Bakanının konumunun “daha da güçlendirildiğini” savundu. “Böylece, kurulda bakanın önünde hiçbir mekanizma kalmadı” diyen Cihaner, “Bu bence dünya hukuk tarihinde yargı bağımsızlığına yönelik görülmemiş çok ağır bir saldırıdır. Onun için dehşetle, hayretle izliyorum” dedi.

Kurul halinde çalışan tüm mekanizmalarda özel yönetmeliklerinin olduğunu anlatan Cihaner, “Oylamaların nasıl yapılacağı ve kararların nasıl alınacağı bellidir. Kurula, öneri getirilir. Öneri oylanır. Yüksek oyu alan görüş, kurul kararı olarak yayınlanır. Hukuki geçerlilik kazanır. Bu tartışmasız böyledir” diye konuştu.

HSYK tarafından “korsan kararname” hazırlandığı yönündeki iddialara da değinen Cihaner, hakim ve savcıların yer değişikliği çalışmalarının HSYK tarafından yapılan bir işlem olduğunu vurguladı. Cihaner, kurulun Bakanlıkça gönderilen atama kararname taslağı üzerinde değişik yapma hakkının olduğunu da dile getirdi.

“Buna rağmen, Kurulca gündeme getirilen değişikliklerin, korsan kararname olarak lanse edilmesi çok yanlış” diye konuşan Cihaner, şöyle devam etti: “Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü, Kurulun sekretaryasıdır. HSYK’nın bir sekretaryası yok. Bunun gerekçesi de çok fazla hakim ve savcının olması ve kurula bağlı doğrudan çalışan bir birim olmaması. Müdürlük bir kararname taslağı hazırlar. Kurula sunar. Kurulda tartışılır. Kurul burada taslağın tamamını bile reddetse ya da taslak üzerinde yeni bir sonuç çıksa bile buna ‘korsan kararname’ denmez. Nihai karar mercii Kuruldur. Müdürlük siyasi bir organa bağlıdır. Orada kimin çalışacağına bakan karar verir. Ayrıca Adalet Bakanı’nın siyasi kişiliği tartışmaya açıktır. Eğer, Kurul bu taslağı tartışmadan karara bağlarsa sadece noter görevi görür. Bunu herhangi bir kimsenin kabul edebileceğine imkan vermiyorum.”

Cihaner, görev yeri değişikliğine yönelik iddiaları da yanıtlarken, “Şuanda her yer dolu. Biz görev adamıyız, nerede görevlendirilsek orada çalışmaya devam ederiz. Bu konuda çok konuşulması taraftarı değilim” dedi.

Sayfa Yükleniyor...