Baykal: 15 araç Türkiye'yi dinliyor

CHP lideri Baykal Türkiye'de 15 aracın bütün ülkede ortam dinlemesi yaptığını iddia etti.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü kutladı.

Bazı belgelerden söz eden Baykal, Adalet Bakanlığı'nın jandarmanın dinleme yapmasını engellemek üzere yetkisini kullandığını, bunu MİT ve emniyet için kullanmadığını öne sürdü. Baykal, ''Adalet Bakanlığı anayasal kurumlar arasında bir ayrım yapmayı hangi siyasi düşünceyle, hangi hukuk saygısıyla izah eder durumdadır'' dedi.

Baykal, ortam dinlemelerinin de yapıldığını, bunun için ''15 aracın 'nin her tarafından cirit attığını'' belirterek, ''Hangi yasaya göre dinliyor, memleket ihtiyacı için mi dinliyor, iktidardakilerin şahsi hesapları için mi dinliyor?'' diye konuştu.

Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu'nun İstanbul'da bir mahkemeden dinleme istediğini, dinlenmesi istenen 25 kişi için ''faili meçhul'' denilerek kimlik belirtilmediğini kaydeden Baykal, ''Kim istemiş? Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu. Adalet Bakanlığı Teftiş Kuruluna kim talimat veriyor? Adalet Bakanlığı. Adalet Bakanlığına kim talimat veriyor? Başbakan'' diye konuştu.

Adalet Bakanlığı başmüfettişlerinin İstanbul'daki ağır ceza mahkemesinden Yargıtay'da çalışan 2 kişinin sabit telefonlarının dinlenmesi ve kamuya açık yerlerle işyerlerindeki faaliyetlerinin teknik araçlarla izlenmesi, ses ve görüntü kaydı alınması için izin başvurusu yaptığını belirten Baykal, ''Yargıtay'ı dinlemekle kalmıyorsunuz, teknik araçlarla ses ve görüntü kaydetmek üzere takibat da yaptırıyorsunuz. Tablo budur'' diye konuştu.

70 bin kişinin telefonlarının dinlendiğinin açıklandığını ve her yıl da bu rakamın üzerine 40 bin kişinin katıldığını ifade eden Baykal, Türkiye'de telefon dinlemelerinin, bireysel insan hakkı ihlalinin ötesinde, devletin işleyişini zaafa uğratmayı öngören, devlet organlarını sindirmeyi, etkisizleştirmeyi amaçlayan bir yöntem olarak bilinçli bir şekilde kullanıldığının artık ortaya çıktığını iddia etti.

Baykal sözlerine, “Bu, olayın rejim olayı haline dönüştüğünü gösteriyor. Olay, insan hakkından kaynaklanan bir şikayet olmanın ötesinde; devletin, hukukun özgüven içine işlediği bir durumun ortadan kaldırıldığı, organların sindirildiği, şantaja tabi tutulduğu, baskı altına alındığı bir tablo ile Türkiye'nin karşı karşıya olduğunu göstermektedir.

Bu vahim bir olaydır. Bu duruma planlı hazırlıklı bir şekilde gelindiği dikkate alınırsa, öngörülen amacın da zaten Türkiye'de kurumları teslim almak, yıldırmak ve böylece bir vesayeti Türkiye'ye dayatmak olduğu, bu amaca yönelik yapıldığı ortaya çıkar” dedi.

Türkiye'de bir karargahın olduğunu belirten Baykal, ''Bu karargah, devletin içindeki insanların bir kısmını, o devlet organlarından kopararak, onlara özel imkanlar yetkiler tanıyarak, devletin teknik gücünü, belli bir amaç için istihbaratını kullanmak üzere bir düzenin alınmış olduğunu ifade ediyor'' dedi.

Bu karargahın en temel araçlarından birisinin de telefon dinlemeleri olduğunu ileri süren Baykal, ''Hedefler bazen yargıdır, bazen silahlı kuvvetlerdir, bazen başka kurumlardır. Ama hepsi, devletin içinde, hukuka dayanan işleyişi içinde ortaya çıkan bir kamu faaliyeti olmanın ötesinde, iktidarı kullanan bir çevrenin devlet gücünü kendi özel hesapları için kullanmak üzere oluşturduğu bir defacto bir karargahtır'' diye konuştu.

Sayfa Yükleniyor...