Baykal: Ağız tadıyla küfredemez olduk

Yasa dışı telefon dinlemeleri eleştiren CHP lideri Baykal, "İnsan karısıyla, arkadaşıyla konuşamaz hale geldi. İnsan, açar telefonu isterse iktidara da küfreder. Şöyle ağız tadıyla küfredemez olduk" dedi.

Baykal: Ağız tadıyla küfredemez olduk

Yerel seçim mitinglerini sürdüren CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Burdur'da seçmenlere hitap etti. "İnadına Baykal, İnadına Sol", "Baykal gelecek dertler bitecek" sloganlarıyla platforma çıkan Baykal'ın Burdur'daki mitingini kızı Aslı Baykal da izledi.

Yasa dışı telefon dinlemelerini padişahın hafiye teşkilatına benzeten Deniz Baykal, "Padişahlık döneminde hafiye teşkilatı vardı. Falan, filan şöyle konuşuyor diye ihbar yapar, para alırlardı. Şimdi bu işi teknoloji ile yapıyorlar. Mahremiyet nerede kaldı. İnsan karısıyla, arkadaşıyla konuşamaz, içini boşaltamaz hale geldi. İnsan, açar telefonu isterse iktidara da küfreder. Şöyle ağız tadıyla küfredemez olduk" dedi.

MUSTAFA BALBAY'IN TUTUKLANMASI
Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay'ın Ergenekon soruşturmasında tutuklanmasını eleştiren Baykal, "Bir memleketin değerli insanları, gece yarıları alınıp, hapisle yargılanıyorsa o devlette demokrasi anlayışının sorgulanması gerekir. Demokratik devletlerde böyle şeyler olmaz. Ama bizde her an böyle şeyler oluyor. Böyle bir hukuk ölçüsü olur mu? Bunlar iyi işaretler değil. Bu gidişat iyi değil" diye konuştu.

Baykal, "Bu günler gelip geçer. AKP ile gelenler APS ile giderler. AKP ile gelenler Acele Posta Servisi ile giderler" dedi.

PANKART AÇANLAR KİMDEN CESARET ALIYOR?
Metrobüs açılışında Başbakan Erdoğan için "Son Osmanlı Padişahı" pankartı açıldığını belirterek, şöyle konuştu:

" Cumhuriyeti'nde, Atatürk'ün Cumhuriyeti'nde bir başbakanı 'son Osmanlı padişahı' diye düşünmenin arkasında ne yatıyor olabilir. Hangi duygular, hangi düşünceler, hangi tohumlar atılmış ki insanlar bunları söylüyor. Geçenlerde bir genç kız da televizyonda 'ben Atatürk'ü sevmiyorum, Humeyni'yi seviyorum' demişti. Bunun arkasındaki anlayışa, bu duruma kimlerin sebep olduğunu, cesaret verdiğini, bu anlayışın nereden kök aldığını dikkate almak durumunda değil miyiz. Kaygı duyanlar var. Cumhuriyet'in, Cumhuriyet çizgisinin kırıldığından kaygılananlar var."

Baykal, Tunceli'de vatandaşlara dağıtılan yardımlar ve bu konuda Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) aldığı karara da değinerek, "Türkiye'de ekonomik sıkıntılar yaşanıyor. Ekonomi sahipsiz, Türkiye tıkanmış, işyerleri kapanıyor. Böyle bir ortamda, seçim öncesinde vali aracılığıyla Tunceli'de buzdolabı, çamaşır makinesi, kanepe dağıtılıyor. Ne o... Halka sahip çıkmakmış. İnsaf,  olacak iş mi bu? 'Benim valim yapacak' diyor, YSK 'adaleti bozuyor' diyor. Başbakan, 'valinin arkasındayım' diye demeç veriyor. Böyle bir durumda hukuka ne oldu? Hukuk, eşitlik ihlal ediliyor. Bunlar iyiye gidiş değil" diye konuştu.

SÖZ VERİYORUM, TV'DE YOLSUZLUKLARI KONUŞMAYACAĞIM
Başbakan Erdoğan'a yönelik televizyonda tartışma talebini yineleyen Baykal, "Sana söz veriyorum. Yolsuzlukları konuşmayacağım. Çocuklarının pırlanta dükkanını, aldığı gemiyi konuşmayalım. Gel şu milletin işsizlik derdini konuşalım. Çiftçinin, esnafın, vatandaşın derdini konuşalım" dedi.

Sayfa Yükleniyor...