Baykal: Bu Meclis anayasa değişikliği yapamaz

TBMM'deki iki partinin mahkum edildiğini vurgulayan CHP lideri Baykal, Başbakan'ın 'Siyasi partilerin kapatılmasına Meclis karar versin' önerisine "Başbakan ciğeri kediye emanet edin diyor" yorumunu yaptı.

Partisinin Ankara İl Kongresi'nde konuşan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın hedefinde hükümet, yargı krizi ve anayasa değişikliği vardı.

Başbakan Erdoğan'ın, ''Bir siyasi partinin kapatılıp kapatılmamasına TBMM'nin karar vermesi'' yönündeki sözlerini hatırlatan Baykal, şöyle konuştu:

''Yani 'bir partiyle ilgili davaya izin verip vermeme yetkisi Meclis'in elinde olsun' diyor Başbakan, diyor ki, 'siz ciğeri kediye emanet edin, Parlamento'da bize bırakın biz gereğini yapalım'. Peki, onlar suçlu ise parlamentodakilerin yargılanması söz konusu ise hem sanık olacaksınız, hem de hakim olacaksınız. Bu, Başbakanın son günlerde özellikle nasıl bir zihni dağınıklık içine girebileceğini gösteren bir örnek. Başbakanın şu sırada derdi, Anayasa'yı değiştirmektir. Şu anda Başbakan, 'nin en önemli konusu olarak Anayasa değişikliğini tespit etmiştir, şu andaki derdi o.

Bir süre önce Kürt açılımı diyordu, Türkiye'yi ayağa kaldırdı. Günlerce, haftalarca, aylarca Türkiye Kürt açılımı tartışmasıyla meşgul edildi. Nereye geldiğini gördük, Kürt açılımı diye başladılar iş Yeşilçam açılışıyla noktalandı.  Şimdi Ermeni açılımı dediler, tam bir fiyaskoya dönüştü. O açılımın içinde yer alan, yer aldığına, imza atan imza attığına pişman... Şimdi Başbakanın yeni açılımı Anayasa değişikliği açılımıdır.''

MECLİS'TEKİ İKİ PARTİ MAHKUM EDİLDİ
Bugün gelinen noktada bu Parlamento ile bugünkü siyasi koşullarda herhangi bir Anayasa değişikliğinin veya yeniden Anayasa yapmanın söz konusu olmasının temel bir yanlış olduğunu belirten Baykal, şöyle devam etti:

''8 yıldır iktidardalar, 8 yıldır yıpranıldı. Şimdi oylar yüzde 30'un altına düştü, kamuoyu araştırmaları açıkça gösteriyor. Yıpranmış bir parlamento, süresini, iddiasını tüketmiş, inişe geçmiş, köklü bir biçimde değişmesi  kaçınılmaz bir parlamento, siyasi dayanakları ortadan kalkmış bir parlamento, Anayasa değişikliğini gündemine alacak. Bunun bir anlamı yok. Türkiye Anayasa değişikliğini gündemine alacaktır, yeni taze bir iktidar, arkasında milli iradenin saygın bir ağırlığı ve yıpranmamış bir parlamento dönemi içinde hep birlikte gerçekleştireceğiz. Temelini kaybetmiş bir parlamento çoğunluğu, 'fırsat benim elimde' deyip Anayasayı değiştiriverecek. Böyle bir şey kesinlikle söz konusu olamaz.

Türkiye bugün Anayasa değişikliği konusunu konuşmanın şartlarına sahip değildir. Giderayak bir Parlamentonun, gitmesi gereken, birbirine düşmüş bir Parlamentonun yapacağı iş Anayasa değişikliği değildir.''

Parlamento'daki iki partinin Anayasa Mahkemesi tarafından mahkum edildiğini vurgulayan Baykal, ''Yani hukukun mahkum ettiği iki siyasi partinin yer aldığı bir Parlamento hukuku tanzim edecek. Bunu teklif ediyor Başbakan'' diye konuştu.

AKP İÇİN KAL-GİT REFERANDUMU OLUR
Başbakan Erdoğan'ın, ''Meclis'te Anayasa değişikliği gereken oyu alamazsa referanduma gidileceğini ve halkın oyuyla Anayasa'nın değiştirileceğini'' söylediğini ifade eden Baykal, sözlerine şöyle devam etti:

''Bu Başbakanın düşüncesidir. Milletin önüne referandum gelebilir. Siz milletin önüne istediğiniz soruyu sorarak sandık koyabilirsiniz, ama o sandıktan millet istediği cevabı vererek çıkar. Siz millete istediğiniz soruyu sormakta  serbestsiniz. Ama millet de istediği cevabı verir. Bu konu milletin önüne geldiği zaman biliniz Türkiye çok büyük bir şansı elde etmiş olacaktır ve o zaman hepimizin görevi Anadolu'yu karış karış tarayarak millete işin asıl yüzünü anlatmak, hepimizin işi olacaktır.

Bu referandum Anayasa referandumu olmaktan çıkacaktır, bu iktidar hakkında 'kal', 'git' referandumu haline gelecektir ve inşallah o kaçtığı seçimi, bir referandum yapacak olur ise, hep beraber yakalayacağız ve referandumu o korktuğu seçim haline dönüştüreceğiz. Millete tuzak kuruyor, ama millet o tuzağı bozup o tuzağı kuranları onun içine hapsetmesini bilecektir.

Bu referandumla Hükümet şu iki noktada kendine göre mahkeme kurmak isteyecektir. Mahkemelerden şikayetçidir, yargıdan şikayetçidir, adaletten, hukuktan şikayetçidir. Bunu değiştirmek istemektedir. Bunu değiştirmek için kendine göre mahkeme kurmak üzere, kendine göre adalet yaptırtmak üzere yetki isteyecektir, orada sıkışmıştır.

Hukuk karşısında aciz düşmüştür. Hukuku büyük ölçüde tahrip etmiştir, ama yine de hukuk onun karşısında engel olmaya devam etmektedir. Şimdi hukuku tamamen teslim alma anlayışı içinde bir anayasa değişikliği talep etmektedir. Bir mahkemeyi kendine göre şekillendirmek için, iki askeri dövmek için anayasa değişikliği istemektedir. İkinci hesabı da budur.''

ANKARA'DAN ERZİNCAN CUMHURİYET BAŞSAVCISINA TELEFON
Deniz Baykal, Erzincan'daki Cumhuriyet Savcısı'nın Cumhuriyet kanunlarını uygulamak üzere bir soruşturma başlattığını dile getirerek, şunları söyledi:

''Derhal Ankara'dan Başbakan Yardımcısı telefon açtı, 'vazgeç bu işten bırak o soruşturmayı' dedi. O ısrar edince her türlü baskı yapıldı, elinden dosya alındı Erzurum'a gönderildi. Kendisi hakkında uydurma suçlarla yeni davalar açıldı. Arkadaşlar uydurma suçlar derken bunun ne anlama geldiğini bilerek söylüyorum. Elbette uydurma suçlar ama ne kadar acı, suç uydurmak bizim hukukumuza, bizim savcılarımıza yakışır mı? Arkadaşlar.

Sizlere soruyorum, eğer o Erzincan'daki Cumhuriyet Savcısı Cumhuriyet kanunlarını uygulayacağım diye o soruşturmayı açmamış olsaydı, şimdi gözaltında olur muydu? Şimdi tutuklanmış olur muydu? Şimdi Ergenekon'cusun diye hakkında o takibat yapılır mıydı? Yapılmazdı dimi... Ne oluyor bu bir hukuk krizidir, çok acı bir manzara bunu yaşıyoruz. Cesaret ve sorumlulukla Cumhuriyet kanunlarını uygulamak üzere harekete geçmiş, peşine takmışlar suçlamaları, 'yok lojmanların olduğu yere kameriye yaptın, imar kanununu ihmal ettin.' Yok bilmem ne uydur, kaydır suçlar ve şimdi adam Ergenekon sanığı olarak gözaltında. Böyle hukuk olur mu? Böyle dava olur mu? Mehmet Haberal'ın aylardır orada tutuklu kalmasının altında hangi hukuk anlayışı yatıyor?''

Sayfa Yükleniyor...