Baykal: Türkiye'de basın özgürlüğü kalmadı

CHP lideri Baykal Türkiye'de basın özgürlüğünün kalmadığını, yolsuzlukların üzerine gidenlerin susturulduğunu söyledi.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin Adana İl Kongresi'ndeki konuşmasında, iktidarın kendisine yandaş olanlara her türlü desteği verdiğini savundu.

Yolsuzlukların giderek arttığını iddia eden Baykal, ''Cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde yaşanmamış yolsuzluklar bu dönemde yaşanıyor. İktidar kendisine yandaş olanlara her türlü desteği veriyor. Yolsuzluklar almış başını gidiyor. Deniz Feneri davasının iddianamesi bile yazılmadı. Bunun altında bir himayenin yatmadığını söylemek mümkün mü?'' dedi.

'de basın özgürlüğünün kalmadığını ifade eden Baykal, yolsuzlukların üzerine gidenlerin susturulduğunu, gerçeklerin yazılmamasının sağlandığını, kendisini destekleyen gazetelerin çıkması için krediler aktarıldığını söyledi.

Başbakan'ın kendisini üzecek yayın istemediğini söyleyen Baykal, ''Gazeteler patronun düşüncesini yazacak, peki o düşüncenin hesabını patron kime verecek, Başbakan'a verecek. Bu ne güzel demokrasi, bu ne güzel basın özgürlüğü böyle. Ona bıraksak, onu üzecek hiçbir şey yazılmayacak. Peki seni üzecek şey istemiyorsan, attığın adıma dikkat etsene. Sen de attığın adamın nereye doğru olduğuna dikkat etsene. Bunun modası geçti, bu yönetimin süreci geçmiştir. Millet bunlar hakkında hükmünü vermiştir. Kararını vermiştir, gereken yapılacaktır'' diye konuştu.

‘ERZİNCAN’DA SORUŞTURMAYA MÜDAHALE EDİLDİ’
Erzincan'daki olaylara da değinen Baykal, başsavcının başlattığı soruşturmaya müdahale edildiğini ifade etti.

Baykal sözlerini, ''Soruşturmanın bir noktasında Ankara'dan başbakan yardımcısı telefon açıyor, diyor ki 'sen bu soruşturmayı bitir, sen tutukladıklarını tahliye et ve bu soruşturmaya da son ver'. 'Dosyayı gönder Erzurum'a' diyorlar. 'Niye Erzurum'a göndereyim' diyor. 'Senin haberin yok, onlar sadece örgütlü yasak iş yapmıyorlar, onlar aynı zamanda silahlı bir örgüt imiş, silahlı olunca da Erzurum bakar, sen bakmazsın' diyorlar.

Başsavcı eğer bu soruşturmayı başlatmamış olsaydı, önce 26 yıl cezayla suçlanır sonra da Ergenekon sanığı diye tahkikat başlatılır mıydı? Onların deyimiyle akıllı uslu davranmış olsaydı, bu tahkikat yapılır mıydı hakkında? Ben ana muhalefet partisinin lideri olarak o Erzincan Başsavcısının cezaevinde geçirdiği her gün çok büyük bir ıstırap yaşıyorum. Çünkü biliyorum ki bu hukuksuzluk, haksızlık, zulümdür. Eğer zalimin yaptığı zulmü ortadan kaldıramıyorsanız, hiç olmazsa o zulme methiye düzmeyin. Buğz edin, buğz'' diye sürdürdü.

AK Parti iktidarı döneminde hukuk ve adalet duygusunun tahrip olduğunu savunan Baykal, ''büyük iddialarla'' gözaltına alınanların daha sonra tahliye edildiğini söyledi. Baykal, ''Hukukla değil, siyasetle adam alırsanız, bir alır, iki alır, üç alırsınız. Günün birinde karşınıza birileri çıkar, siyasetle aldıklarınızı siyasetle bırakmak zorunda kalırsınız. Bu hukuku, adaleti tahrip eder, o nedenle ne siyasetle adam alın ne siyasetle adam bırakın, hukuk neyi gerektiriyorsa onu yapın'' diye konuştu.

‘AÇILIMLARIN HEPSİ İFLAS ETTİ’
Anayasa değişikliği çalışmalarına da değinen Baykal, konuşmasını şöyle sürdürdü;

''Bunların başlattığı açılımların hepsi iflas etti. İyi düşünülmemiş, hedefi iyi konulmamış bir proje kimseye bir yarar getirmedi, o bitti. Bir Ermeni açılımı yaptın, Azerbaycan'ı küstürmekten başka işe yaramadı. Azerbaycan'ı karşımıza aldık.

Yapılmak istenen siyaseti adalete hakim kılmaktır, siyasetin emrinden bir adalet mekanizması oturtmaktır. Adaletin tepe noktalarını, zirvelerini, HSYK, Anayasa Mahkemesini siyasetçilerin emir ve kumandası altına almaktır. Şimdiki proje bu.''

Anayasa değişikliği konusunda referanduma gidileceğini belirten Baykal, ''Bu iş milletin önüne gelecektir. Milletimiz de hükmünü verecektir. Artık o referandum bilinmelidir ki bu iktidar hakkında kal mı git mi oylamasına dönüşecektir'' görüşünü bildirdi.

Sayfa Yükleniyor...