Baykal'dan Erdoğan'a bedelli askerlik suçlaması

CHP lideri Baykal, Başbakan Erdoğan’ı bedelli askerlik konusunda beklenti yaratmakla suçladı.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin TBMM Grup toplantısında yaptığı konuşmada, bedelli askerlik konusunda yaşanan tartışmalara da değindi.

Başbakan ve bakanların bu konuyu bütün boyutlarıyla öğrenmiş ve bilmiş olmaları gerektiğini ifade eden Baykal, yaklaşan seçim ve referandum öncesinde bu konunun ''bir çözüme bağlamak imkanı var'' denilerek gündeme getirildiğini ve insanların umutlandırıldığını kaydetti.

Baykal, şöyle konuştu;

''Sen 8 yıldır Başbakansın, olayı biliyorsun. Bu konuda bir uygulama imkanı var mı, yok mu? Sen bunu bilmiyorsan, bu kadar hassas bir konuda insanlarda beklenti yaratarak, 'ben sizin gibi düşünüyorum, ben böyle yapmak istiyorum' mesajını vermeye yönelmenin, devlet adamlığı anlayışı ile bağdaşır tarafı var mı? Umut verildi, sonra 'olmayacağı anlaşıldı' denildi. Şimdi mi öğrendin olmayacağını, o görüşmede mi öğrendin olmayacağını? O zamana kadar bilmiyor muydun? Bildiğin halde, 'olabilir' diye söylerken, hangi amacın peşinde koşuyordun? Bu da bu iktidarın siyaset üslubu anlayışı bakımından çok tipik bir örnek oldu.''

CHP Genel Başkanı Baykal, Van'da CHP'ye yapılan saldırı konusunu da gündeme getirdi.

Olayın hemen ardından, ''saldırının organize bir hareket, AK Parti'lilerin işin içinde, saldırıyı yapanların uzantılarının Ankara'da olduğunu söylediklerini'', ancak ''hükümetin bu görüşlerine aldırış etmediğini'' söyleyen Baykal, hükümetin, ancak Samsun'da Ahmet Türk'e, Kayseri'de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'a yapılan saldırının ardından bu olayı araştırmaya karar verdiğini kaydetti.

Baykal, hükümetin, bu olaylardan sonra, Van'da CHP'ye yapılan saldırı ile ilgili olarak, ''Biz yanlış değerlendirme yaptık'' dediğini ifade ederek, İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin yaptığı inceleme sonucunda, ''Bu iş organize, AKP'liler bu işin içinde, emniyet yetersiz kaldı'' dediğini söyledi.

‘ET İTHALATI HAYVANCILIĞI VURUR’
'nin yıllardır, tarım ve hayvancılıkta yanlış politikalar izlediğini hep dile getirdiklerini anlatan Deniz Baykal, hükümetin, et fiyatlarının tavan yapmasından sonra müdahale etme kararı aldığını belirtti. Baykal, hükümetin bu konuyu günübirlik, anlık tedbirlerle ele alamayacağını ifade ederek, ''Et fiyatları son dönemde roket gibi fırlamıştır'' dedi.

Deniz Baykal, ''et ithalatı yapılmasının, hayvancılık yapan insanlara en büyük darbeyi vuracağını'' savunarak, ''Senin ithal edeceğin et fiyatının çok üstünde, onlar o hayvanları aldılar'' diye konuştu. Baykal, et ithalatı yapmak yerine canlı hayvan ithalatı yaparak bunların besicilere verilmesi gerektiğini söyledi.

‘ANAYASA GÖRÜŞMELERİ TBMM’NİN ONURUNA AYKIRI’
Sıraların üzerinde uyuyan milletvekilleri, koridorda perişan olan insanlar, üslubun giderek kontrolden çıkmaya başlaması, kavgalar ve sürtüşmelerin görüldüğünü belirten Baykal, TBMM'nin vakarına, onuruna, şerefine uygun düşmeyen bir müzakere biçiminin parlamentoya dayatıldığını savundu.

Baykal, bu şekilde pişirilen bir aşı, hapı milletin nasıl içeceğini, benimseyeceğini, bu mayadan ortaya çıkan sonucun milletin ne ölçüde hayrına olacağını sordu.

Anayasa değişikliğinde amacın ne olduğunun açıkça görüldüğünü, bu konuda yaratılmak istenen olumlu izlenimin balon gibi söndüğünü ifade eden Baykal, yapılanların, ''şeytan ayrıntıda gizlidir, ayrıntıyı saklama, temel unsurları gözden çıkarma anlayışıyla'' olduğunun ortaya çıktığını öne sürdü. Baykal, her aşamada bir yanlışlık ve çarpıklığın, ''paçalardan aka aka geldiğini'' savundu.

‘3 MADDE ANAYASAYA AYKIRI’
CHP'nin, Anayasa değişikliğini, Anayasa Mahkemesine götürmeyeceğine söz vermesi halinde, paketin ikiye ayrılmasına rıza gösterecekleri önerisinin getirildiğini ifade eden Baykal, bunun, ''3 madde Anayasaya aykırı biliyoruz'' anlamına geldiğini savundu. Baykal, Anayasaya aykırı değilse, ''İstediğin kadar git, bir an önce git, mahkeme bu konuda kararı alsın mutluluk duyarız'' denileceğini ifade etti.

Baykal, ''Bir iktidar ki Bakanıyla, Başbakanıyla yaptığı işin Anayasaya aykırı olduğunu bilir ve Anayasa Mahkemesine bu işin götürülmemesini, bir talep olarak ifade etme ihtiyacını hisseder. Bunu anlamakta çok büyük sıkıntı çekiyorum. Benim siyaset anlayışımda, kimsenin hakkını, hukukunu siyasi pazarlık yapma anlayışı olamaz. Biz size, 'Mecliste oy vermeyin' diyor muyuz?'' diye konuştu.

Anayasa Mahkemesine, keyiflerinden değil, Anayasaya saygı duydukları için gittiklerini belirten Baykal, iktidarın, hukuk anlayışının oturmadığını öne sürdü. Baykal, sorunun da buradan kaynaklandığını, iktidarın hukuk ve denetim istemediğini savundu.

‘ERMENİSTAN AÇILIMI FİYASKOYA DÖNDÜ’
ABD Başkanı Barack Obama'nın 24 Nisan konuşmasına da yer veren Baykal, Türkiye'nin Ermenistan açılımının, diğer açılımlarda olduğu gibi ''fiyaskoya'' dönüştüğünü savundu.

Obama'nın açıklaması karşısında, Başbakan Erdoğan'ın memnuniyetini ifade ettiğini, Dışişleri Bakanlığının ise ''esefle'' karşıladığını belirten Baykal, ''Hadi bedelli askerlik konusunda Genelkurmay ile koordinasyonun yok. ABD'nin bu değerlendirmesine karşı takınacak tavır konusunda da mı Dışişleri Bakanı ile koordinasyonun yok?'' dedi.

Baykal, Başbakan Erdoğan'ın iç politika yaptığını, Dışişleri Bakanlığının ise Türkiye'nin tezlerini dile getirdiğini vurgulayarak, ''Başbakan iç politika yapacağım diye, durum düzeliyor mesajını içeriye vermesi lazım. 'Biz başarılı olduk, engelleri yumuşattık, dünyayı ikna ediyoruz' diyebilmek için gerçekler buna elverişli olmadığı halde Obama'nın avukatlığını üstlenerek, Türk kamuoyuna karşı Obama'nın avukatlığını yapıyor. Biz Obama'nın Türkiye'ye karşı avukatlığını değil, Türkiye'nin dünyaya karşı avukatlığını yapmasını bekliyoruz'' diye konuştu.

Sayfa Yükleniyor...