Bayramda otoyol ve köprüler ücretsiz

Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Ramazan Bayramı'nda otoyollar ile Boğaz köprülerinden ücretsiz geçiş imkanı sağlanacağını bildirdi.

Bayramda otoyol ve köprüler ücretsiz

Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısından sonra yaptığı açıklamada, arife günü olan 19 Eylül Cumartesi gece yarısından başlayarak 22 Eylül gece yarısına kadar oto yollar ve boğaz köprülerinden ücretsiz geçiş sağlanacağını söyledi.

Cemil Çiçek, toplantıda, bayramın birinci günü olan 20 Eylül'den 22 Eylül gece yarısına kadar belediyelerle bunların kurdukları işletmelerce yürütülen toplu taşım hizmetlerinde de kolaylık sağlanmasına ilişkin karar alındığını da ifade etti.

(Bu kapsamda, Ramazan Bayramı boyunca İstanbul'daki toplu ulaşım yüzde 50 indirimli olacak. Üç günlük bayram süresince İETT otobüsleri, şehir hatları vapurları, metro, tramvay, hafif metro ve fünüküler yüzde 50 indirimli hizmet verecek.

Öte yandan, yine İstanbul Belediyesi tarafından, okulların açılacağı 24 Eylül Perşembe günü 06.00-13.00 saatleri arasında ilk ve orta öğretim öğrencilerine toplu taşım araçlarının ücretsiz olması kararı da alındı.)

Devlet ve bağlı müesseselerde çalışan işçilere her yıl ödenen ilave tediyelerin her yıl iki taksitte ödendiğini hatırlatan Çiçek, ilk taksitin bayramdan önce, 17 Eylül 2009'da ödeneceğini, diğer yarısının ise 25 Kasım 2009'da ödeneceğini bildirdi.

Cemil Çiçek, ''Zaten Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız da BAĞ-KUR ve SSK emeklilerinin maaşlarının bayramdan evvel ödenmesiyle ilgili açıklamayı yapmıştı'' dedi.

AB'Yİ TANIMA VE AB'YE TANITMA STRATEJİSİ
Toplantıda Avrupa Birliği (AB) konusu üzerinde durduklarını belirten Çiçek, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın '''nin AB İletişim Stratejisi'' ile ilgili Bakanlar Kurulu'na bilgi sunduğunu söyledi.

Türkiye'de ve AB ülkelerinde yapılan kamuoyu yoklamalarında, ''AB üyesi ülkelerin Türkiye'yi yeterince tanımadığı, Türk vatandaşların da AB konusunda yeterli bilgi iletişimine sahip olmadığı''nın görüldüğünü ifade eden Çiçek, bunun yanlış değerlendirmelere yol açtığını kaydetti.

Çiçek, bunun için konunun, hem içerde hem dışarda bilimsel yöntemlerle ve çok gerçekçi verilerle kamuoylarına tanıtılması ve bu iletişimin sağlanması gerektiğini vurguladı. AB Genel Sekreterliği'nin bununla ilgili çok kapsamlı bir çalışma yaptığını söyleyen Çiçek, ''Sayın Bakan bilgi sundu. Biz de Bakanlar Kurulu'nda bu stratejiyi benimsemiş olduk. Bundan sonra faaliyetler bu strateji çerçevesinde yürütülmüş olacak'' dedi.

NE GİBİ DEĞİŞİKLİKLER GETİRECEK?
Çiçek, ''AB İletişim Stratejisi''nin tanıtım konusunda ne gibi değişiklikler getireceğinin sorulması üzerine, geçen yasama döneminin son günlerinde AB Genel Sekreterliği teşkilatında ihtiyaçlara göre yeni bir yapılanmaya gidildiğini hatırlattı.

Bunlardan birinin de iletişimin sağlanmasıyla ilgili olduğunu belirten Çiçek, iletişim sağlandığı ölçüde kamuoyunun konuya bakışının farklılaşabildiğini vurguladı.

Çiçek, ''Ciddi bir bilgi eksikliği olduğu kanaatini taşıyoruz. Muhtelif ziyaretlerimizde, görüşmelerimizde, vatandaşlarımıza 'AB'den ne anlıyorsunuz' diye sorulduğunda ciddi bir bilgi eksikliği olduğu ortaya çıkıyor. Zaten Reform İzleme Grubu da bu ihtiyacı geçmişte gördüğü için böyle bir başkanlığın kurulması ve yeni bir anlayışla sivil toplumun da desteğin alarak, yeni bir strateji belirlenmesini karara bağlamıştı. Bu çerçevede yapılan bir belgelendirme var. Bunun içerisinde çok değişik unsur ve yöntemlerle bu iletişimin sağlanması söz konusu'' ifadelerini kullandı.

AFET KOORDİNASYONU ÇİÇEK'İN
Çiçek, İstanbul, Tekirdağ ve diğer bazı illerde yaşanan sel felaketiyle ilgili çalışmaları devam ettiğini, henüz tüm yerleşim merkezlerinde kesin hasar tespitlerinin yapılamadığını belirtti.

Bu tespitler yapıldıktan sonra başta kamu olacakları olmak üzere ne gibi kolaylıklar sağlanacağını ortaya koyacaklarını belirten Çiçek, ''Bugün aldığımız bir karar şudur; bildiğiniz gibi bu tür felaketler olduğu zaman bir çok devlet kuruluşu konuyla ilgilenmektedir. Aynı yerleşim merkezi içeresinde Devlet Su İşlerinin, Karayollarının ve mahalli idarelerin, yerel yönetimlerin görev alanına giren, sorumluluğunda olan hususlar var. Gelinen noktada böyle tecrübelerden sonra konunun tek elden koordine edilmesi, planlanması ve birlikte bu sorunların, muhtemel sorunların çözülebilmesi noktasında konunun tek elden yürütülmesi gerekmektedir'' dedi.

Bununla ilgili yasal bir düzenlemeyi geçen yasama dönemi içerisinde çıkardıklarını anımsatan Çiçek, bu yasa ile Afet İşleri Genel Müdürlüğü, Sivil Savunma Genel Müdürlüğü ve Başbakanlık Acil Durum Genel Müdürlüğü'nün birleştirildiğini, tek çatı altında toplandığını kaydetti.

Çiçek, ''Bundan sonra bu konularla ilgili son İstanbul'da yaşanan üzücü olaylar da dahil olmak üzere bundan sonra konu tek elden yürütülecektir, koordinasyon tek elden sağlanacaktır. Bunun sorumluluğunu da ben üstlenmiş olacağım. Zaten o çıkan yasa Başbakanlığa bağlı olarak çıkmıştı. Sayın Başbakan bu koordinasyonunun tarafımızdan yapılmasını uygun görmüştür. Bu anlayış çerçevesinde konuyu derhal, birlikte ele alıp hiç olmazsa bundan sonra üzücü olaylar meydana gelmesin, şayet gelebilecekse onun önlemlerini önceden belli bir plan dahilinde alalım diye yeni bir anlayışla konuya yaklaşmış olmaktayız'' şeklinde konuştu.

MEMUR MAAŞLARINDAKİ ARTIŞ
Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.

Memur maaşlarına yapılacak zammın Bakanlar Kurulu toplantısında gündeme gelip gelmediğine ilişkin soru üzerine Çiçek, konunun gündeme gelmediğini söyledi. Memur maaş zamlarının daha önceki toplantılarda şeklen ele alındığını ifade eden Çiçek, TBMM'ye sunulmadan önce bütçenin Bakanlar Kurulu toplantısında her zaman ele alındığını, 17 Ekim'de bütçenin TBMM'ye sunulmuş olacağını ve dolayısıyla memur maaş kat sayılarının da bütçede yer alacağını kaydetti.

Çiçek, ''Şunun bilinmesinde fayda var, biz seçimle gelmiş bir iktidarız eğer çalışan insanımıza gerçekten beklentileri karşılayacak bir ödeme yapma imkanımız olursa bunu vatandaşımızın biz bunu bugüne kadar esirgemedik, esirgemeyiz. Eğer geçmişte telaffuz edilen bir rakam varsa bu çok ince hesabın, ayrıntılı bir hesabın sonucudur. Dolayısıyla Sayın Yazıcı tarafından sendikalarımıza teklif edilen rakam o günkü bir hesap çerçevesinde yapılmıştır. Ancak bugün bu konu gündeme gelmedi. Bu konu Ekim ayı içerisinde Meclis'e sunulurken zaten orada yer almış olacaktır'' diye konuştu.

Sayfa Yükleniyor...