Doğu ve Güneydoğu'da BDP ile HÜDA-PAR'ın tabanı arasındaki gerilim yerel seçimler öncesi yeniden tırmandı.
Gerginlik, Dicle Üniversitesi'ndeki öğrenci olaylarıyla başladı. Bunu Suriye'nin kuzeyindeki çatışmalar izledi.
Sosyal medyada HÜDA-PAR'ın, Suriye'de El Nusra'yı desteklediği iddiaları ortaya atıldı. Bunu bölgedeki bazı dernek ve evlere saldırılar takip etti.
Olayların ardından HÜDA-PAR'dan "El Nusra'yı desteklemiyoruz" açıklaması geldi. Ancak gerginlik dinmedi.
Son olarak Batman'da bir düğünde HÜDA-PAR'lılarca ateş açılarak bir kişinin öldürüldüğü iddiası tarafları çatışma noktasına getirdi. Tartışmaya parti yetkilileri de katıldı.
BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, ''Özcan kardeşimizin kanı HÜDA-PAR'a sıçramıştır'' dedi.
PARTİLERDEN SAĞDUYU ÇAĞRISI
HÜDA-PAR, düğündeki saldırıyla bir ilgileri olmadığını açıkladı. İki partinin temsilcileri sağduyu açıklaması yaptı.
BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, ''Gizli, derin bir el tekrar bölgede HÜDA-PAR ile BDP'yi veya başka bir tanımlama ile Hizbullah ile PKK'yi çatıştırmak istiyor. Biz siyasetçiler olarak bu olaylara benzin değil su dökmeliyiz" şeklinde konuştu.
Tan, şöyle konuştu: “Şimdi Batman’da bir olay oldu. Ben dün gece İçişleri Bakan’ıyla görüştüm acık ve net olarak şunu istedim; Batman’ının ortasında birileri gelip bir arabadan düğünü tarıyor ve gidiyorsa bu adamın plakası, eşkali, modeli, rengi... Adamlar buharlaşmadı yüzlerce insanın gözü önünde oldu. Devlet, Reyhanlı olayını bile ortaya çıkardı. Hatta bu bombacıların CHP’yi Şam’a götüren vasıtayı da kullanan kişiler olduğu detayına kadar ulaştı. Şunu söylüyoruz; 3-4 gündür Batman’ın göbeğinde olan olayı sen nasıl ortaya çıkaramazsın? Şimdi niye bu kadar hükümete yükleniyoruz, önce bu olaylar ortaya çıkacak ki.. Mesala Yüksekova’daki olay da ortaya cıkacak, Batman’daki de çıkacak, burada HÜDA-PAR parti merkezlerine yapılan saldırlar da ortaya cıkacak. Neticede bunları kimler yapıyor? PKK ile HÜDA-PAR üstlenmediğine göre bunu birileri yapıyor. Her iki taraf bu idiaları redediyor ama enterasan bir şey her iki tarafta öbürünü yalancılıkla suçluyor; bunun böyle olmadığını, organize olduğunu söylüyor. O halde devlete düşen birinci ve en önemli görev, bu olayları açığa çıkarması ve failleri toplumun önüne koymaktır . Toplumun önüne koymadığı müddetçe, bu olaylar aydınlatılmadığı müddetçe bu karşılıklı suçlamalar ve enfeksiyon artarak devam edecek. Artı tam da istenilen olacak, Kürdistan’da kendine sol-sosyal demokrat diyen Kürtlerde tırnak içinde söylüyorum. Tekrar İslamcı diyen Kürtlerin çatışması artarak devam edecek, bundan da Kürt halkı kazanmayacak.”
HÜDA-PAR Genel Başkan Yardımcısı Bahattin Temel ise "Bu işte duyarlı herkesi başta STK'ları Sivil Toplum Kuruluşları'nı herkesin bu olaya müdahil olmalarını istiyoruz. Yani biz halkı sükunete davet ediyoruz. Halkımızın selameti için her türlü fedakarlığı göze alıyoruz'' dedi.
Temel, şu ifadeleri kullandı: “Şimdi bizim onlara çağrımız şudur; eğer gerçekten demokratik bir partiyseler ve bu halkın huzurunu istiyorlarsa, gerilim istemiyorlarsa, onlar da bizim gibi halkı sukunete davet etmelidirler. Yaralarına tuz basmalıdırlar. Bizim o gencimiz BDP’nin genci değil, bu halkımızın gencidir. Yıllarca Dicle ve Fırat’ı bazen kanla, bazen gözyaşıyla aktığı bu yörenin insanıdır o gencimiz. O gencimizin taziyesi bizim taziyemizdir. Biz şu anda tüm iliklerimize kadar o gencin sıkıntısını o aileyle paylaşıyoruz. Ancak BDP’nin yapması gereken şey şudur; bu konuda kimi taraf görüyorlarsa bu taraflarla oturup bu işe ortak çözüm bulma adına gayretli bir çalışmayı ortaya koymaları lazım.”
- Etiketler :
- Haberler
