Binanız depreme karşı dayanıklı mı?

Binanızın depreme dayanıklı olup olmadığı dışarıdan gözlemle veya sadece bina projesi incelenerek belirlenemez. Sadece zemin etüdü, beton kalitesi testleri de yeterli değil... Peki nelere dikkat etmeli?

Binanız depreme karşı dayanıklı mı?

Bazı ev sahipleri, binanın dayanıklılığının incelenmesinde sadece hasar raporunu yeterli görüyor. Ancak asıl alınması gerek rapor; "depreme dayanıklılık raporu"... İkisi, birbirinden oldukça farklı. Şöyle ki; hasar raporu, sadece gözlemle bile verilebilirken; dayanıklılık raporunda bina üzerinde özel bir araştırma yapılıyor.

Bu iki rapor arasındaki farkları ve konut sahiplerinin bilmesi gereken önemli hususları Yapı Mühendisliği yazılımları sunan Benko Bilgisayar Yazılım Mühendislik Ltd. Şti. Genel Müdürü Taner Aksel anlattı.

Deprem nedeniyle taşıyıcı elemanlar olan kolon ve kirişlerin hasar görüp görmediğini belirlenir. Taşıyıcı elemanları hasar görmemiş veya az hasar görmüş bir binada oturmaya devam edilebilir. Ancak bu o binanın depreme dayanıklı olduğunu göstermez. Daha büyük bir depremde binanın göçmeyeceği veya daha fazla hasar görmeyeceği bilinemez.

Depreme dayanıklılık raporu vermek için çok zahmetli ve detaylı bir araştırma ve hesaplama yapmak gerekir. 

Taşıyıcı elemanların beton kalitesi belirlenmeli ve içlerindeki çelik donatı oranları ile konumları bilinmelidir. Ancak donatı çap ve konumlarının belirlenmesi, oldukça zor bir iş. Tespiti için kullanılan özel ultrason cihazları, beton içindeki donatı yerlerini tesbit edebilir ancak çelik kalitesini belirleyemez. En sağlıklı yöntem betonun kabuk kısmını kırıp içerideki demirlere bakmaktır. Daha sonra burası sıvanabilir ve herhangi bir sorun oluşturmaz.

Binanın çeşitli yerlerine bazı aletler ile vurup bina dayanımını ölçtüğünü söyleyenlerler çoğaldı. Bu jkişilerin en fazla bulabildikleri binanın ve belki de zeminin doğal titreşim periyodu... Eğer bu ikisi birbirine yakınsa bina depremden daha fazla etkilenecektir demektir; ancak durum binanın yıkılacağı anlamına gelmez. Ya da şöyle söylemek gerekir; periyodlar arasındaki fark binanın sağlamlılığını da göstermez.

Kendi başınıza bazı ön kontroller yapabilirsiniz. Tabii üzerine çizmek gerekir ki; bu kontrollerin bir kısmı inşaat mühendisliği bilgisi gerektirdiği için tek başına dayanıklılığı belirleyemez.

Yapmanız gereken ilk şey; binanın projesini elde etmek. Bunu bağlı olduğunuz belediyeden elde edilebilisiniz. Böylelikle binanızın kaçak olup olmadığı ve hangi proje bürosu tarafından yapıldığını öğrenebilir; projeyi yapan büronun saygınlığı ve referanslarını soruşturabilirsiniz.

Projede, kullanılan malzeme ve hesaplarla ilgili önemli bilgiler bulunur. Örneğin; binanın kaç kata göre hesabının yapıldığı...

Eğer projedeki rakam ile binanın gerçek kat sayısı farklıysa ve gerçekten arada epey bir fark varsa binanızı mutlaka profesyonel bir deprem mühendisliği bürosuna kontrol ettirmelisiniz.

Projede ayrıca hangi yılda projelendirildiği ve hangi deprem şartnamesine göre deprem yüklerinin tesbit edildiği de bulunur.

Örneğin; kullanılan beton (B160 v.b.), demir donatı (BÇ I veya B.Ç. III)

s emn: Zemin emniyet katsayısıdır. 1 kg/cm2 kötü zemine karşılık gelir: ince kumlu, killi zemin, 3 kg/cm2 kaya zemin dediğimiz iyi zemine karşılık gelir.

Projede alınan zemin durumunu bu veriden tesbit edebilirsiniz.

Projede alınan deprem yükü etkitme katsayısı olan C değerini bulabilirsiniz. Bina toplam ağırlığı “C” katsayısı ile çarpılıp deprem yatay yükü olarak bina katlarına etkitilecektir. ’75 Afet şartnamesine göre hesaplanan C katsayıları yeni ’98 Şartnamesine göre alınacaklardan daha düşük çıkmaktadır. Hatta bazı durumlarda her iki şartname katsayıları arasında 3 kat fark olabilir.
Projenizde alınan C katsayısı 0.1’e yakın veya 0.1’den fazla ise binanız büyükçe bir depreme göre projelendirilmiştir denebilir.

C değeri 0.04-0.06 arasında ise ve binanız deprem fay hatlarına daha yakın bölgelerde ise mutlaka binanızın detaylı incelemesini yaptırmalısınız. ’98 Afet şartnamesine göre C katsayısı bu tür bölgelerdeki binalar için 0.2 ve üzerine çıkabilir.

Taşıyıcı elemanlar olan kolon, kiriş ve perde duvarların konumları, birbirlerine mesafeleri, boyutları ve içlerine yerleştirilen çelik donatılar bilinir. Mesela; kolon ve kiriş uçlarında etriye sıklaştırması yapılmış mı? Normalde 20 cm'de bir kullanılırken uçlarda bu mesafe 10 cm ve daha aza inmelidir.

Çeşitli projelerde bir kolonun kesiti gösterilerek deprem donatı sıklaştırması benzeri bir yazı ve çizim ile belirtilir. Etriye sıklaştırması depremde büyük faydalar sağlar. Kolon ve kiriş uçlarının hasar görme olasılığını büyük oranda azaltabilir.

Temel planına bakılırarak, temel cinsi bulunabilir.

Sürekli radya temel mi, yoksa pabuç temel mi? Temel derinliği ne kadar? Bodrum kat var mı? Temel hemen zemin kat kolonlarından mı başlıyor? Bunların incelenmesi gerekir.

Sürekli temel daha elverişlidir. Zemin kolonları bir bütün olarak kolon altlarından geçen kirişlere oturur ve kirişler arasında temel döşemesi mevcuttur. Bu durumda tüm zemin kat kolonları birbirlerine rijit olarak kiriş ve döşemelerle bağlı olduğundan, deprem esnasında hep beraber hareket ederler, bağımsız ve farklı bir davranış göstermezler.

Pabuç temelde ise her kolonun altında genişçe bir temel pabucu yaratılmıştır. Deprem esnasında her temel pabucu farklı hareket edebilir ve farklı zemin oturmaları yapabilir; bu da kolonlarda ek hasarlar meydana getirebilir. Pabuç temeller birbirlerine “bağ kirişleri” ile bağlı ise daha uygundur.

Temel ne kadar derinde ise daha sağlam ve yerleşmiş bir zemin üzerinde olma olasılığı da o kadar artar. Sığ ve pabuç temeller depremde daha elverişsiz davranış gösterir.

Proje üzerinde farklı bir kalemle değişiklikler yapılmış mı? Herhangi bir ekleme var mı? Bu incelenir. Özellikle alt katlarda inşaat sonrası projesine uygun olmayan kolon küçültme, delme, iptal etme, yerdeğiştirme gibi işlemlerin yapılıp yapılmadığı bilinmelidir.

Binanız kaçaksa veya ruhsatsızsa projesi yoktur. Projesi olmayan bir bina, mutlaka kontrol ettirilmelidir.

Bunların haricinde; binanız hakkında şu soruların da cevaplarını bilmenizde fayda var...
- Proje ve inşaat öncesi zemin etüdü yapılmış mı? Zemin etüdü raporu mevcut mu?

- Projeyi yapan büro saygın mı, referansları neler, hâlâ aktif mi? Yaptığı binalar önceki depremlerde hasar görmüş mü?

- İnşaat esnasında beton nasıl dökülmüş? Elde kararak, usta ve çıraklar tarafından mı, yoksa beton santrallerinden gelen hazır beton ile mi?

Beton kalitesi, elde veya dökme betonlarda genelde projede alınandan daha yüksek çıkmaz, hatta genelde daha kötü olabilir.

Ceyhan, Dinar ve Erzincan’da yıkılan ve çok hasar gören binaların beton kaliteleri genelde 10 Mpa çıkmıştır. Bu da B160 kalitesindeki betonunu biraz daha düşük bir değerine karşılık gelir.

- Temel kazılırken inşaatı kontrol eden kat malikleri mevcutsa temelin ne tür bir zemine oturduğunu bilirler. Kaya zemin mi, yoksa toprak mı?

- İnşaat esnasında binanın projeye uygun olarak inşaa edildiği sürekli kontrol edilmiş mi? Doğru sayıda çelik donatı yerleştirilmiş mi?

Örneğin; çelik donatı ile kolon veya kiriş kenarı arasındaki mesafe olan pas payı en az 2.5 cm olmalıdır.

- Beton dökümleri esnasında beton kalitesini kontrol için numune alınmış mı? Beton kalite testleri yapılmış mı? Sonuçları var mı?

- Beton üretiminde kullanılan kum, deniz kumu mu?

Eğer deniz kumu ise; iyice yıkanmadan beton üretiminde kullanılmışsa, içindeki tuz, betonun kimyasını zamanla bozabilir ve dayanıklılığını azaltabilir.

Binanızın projesini kullanarak yapabilecekleriniz ise şöyle:
- Projedeki kat adedi ile bina gerçek kat adedini karşılaştırın.
Binanın gerçek kat, projedekinden fazla ise mutlaka binanızı profesyonel bir deprem mühendisliği bürosuna kontrol ettirin.

- Binanın en alt katı olan zemin veya bodruma gidin. Projede bu kata karşılık gelen kolon aplikasyon planını açın. Burada görebildiğiniz, açıkta olan bir kaç kolonu tespit edin ve boyutlarını ölçün. Kolonları, projedeki boyutlarıyla karşılaştırın.

Ayrıca kolonlar arası mesafeleri de karşılaştırın. Kolonların üst başları arasındaki kiriş boyutlarını da o kata karşılık gelen kat döşeme planlarındaki kiriş boyutlarından kontrol edebilirsiniz. Benzer kontrolleri üst katlarda da yapın.

Eğer kontroller neticesinde; eksik kolon veya kiriş, kolon ebatlarında farklılık, kolon mesafelerinde farklılık tesbit ettiyseniz, mutlaka binanızı profesyonel bir deprem mühendisliği bürosuna kontrol ettirmelisiniz.

-Projede belirtilen duvarlar, yapıda mevcut mu? Projede öngörülen duvar malzemesi ile gerçekte kullanılan duvar malzemesi aynı mı? Daha sonra bina içinde tadilat yapılarak duvarlar kaldırılmış mı?

Projede ytong benzeri hafif duvar öngörülmüş, gerçekte ise boşluklu veya dolu tuğla kullanılmış olabilir.

Duvarlar deprem esnasında bir miktar deprem yükünü taşıyarak faydalı bir görev üstlenirler. Özellikle zemin katta dükkan veya mağaza içinde alan yaratmak amacıyla kaldırılmış olan duvarlar depremde bu katın daha fazla zarar görmesine neden olur.

- Projede belirtilen kaplama yükleri dışında özellikle bina cephesinde farklı kaplama kullanılmış mı?

Örnek olarak projede öngörülmeyen, sonradan yapılmış bir dış cephe mermer veya granit kaplama binaya önemli ölçüde ek yük getirebilir.

Binanın deprem esnasında en çok zorlanan kesimi zemin kat kolonlarıdır. Zemin kat kolonlarını, üst ve alt başlarını, kirişlerle bağlantılarını kontrol edin. Çatlak tesbit ederseniz, mutlaka uzman bir kişiye kontrol ettirin.

Zemin kat yüksekliği 3 metreden fazla, özellikle 5 metre civarı olan ve zemin katın büyük bölümü duvarlar ile kapalı olmayan binaların depremde hasar görme olasılığı çok daha fazladır.
Binanızın temele oturan en alt katında rutubet olup olmadığını ve rutubet varsa özellikle kolonlardaki etkilerini tesbit edin.

- Kolon alt başlarında ıslaklık var mı? Beyaz çizgiler halinde leke veya izler oluşmuş mu? Kolon dış yüzlerinde kılcal veya daha büyük çatlaklar mevcut mu?

Şayet çatlak mevcutsa, bu çatlağı çekiçle kaldırarak çatlak genişliğini ve büyüklüğünü belirleyebilirsiniz. Çatlak büyükse, çelik donatıya kadar bir tabaka halinde kopabilir. Bu durumda çelik donatıda paslanmayı inceleyin. Büyük oranda paslanma tesbit ederseniz bu kolonların mutlaka en kısa zamanda onarılması ve eski dayanımlarına ulaştırılması gerekir.

Binanızın temelinin ve bodrumunun sürekli ıslak kalması çok sakıncalıdır. Su beton içindeki kılcal kanallardan yukarı doğru hareket ederek kolonların içlerine ilerler. Özellikle deniz kumuyla karılmış betonlardaki tuzlar ve diğer beton kimyasallarıyla reaksiyona girer ve betonu zayıflatır. En önemlisi de beton içindeki çelik donatıyı paslandırır. Mutlaka rutubeti önlemelisiniz.

- Binanız projesinde beton perde duvar veya kolonlar mevcut mu? Doğru olarak yerleştirilmiş mi?

Perde duvar veya kolonlar, deprem yüklerinin büyük bölümünü hiç hasar görmeden veya az hasar görerek taşırlar, böylelikle diğer kolonların zorlanmalarını azaltırlar. Perde konumlarının doğru yerleştirildiği taktirde perdelerin binanızda bulunması büyük bir avantajdır.

Perdelerin planda; bina dış kenarlarına doğru, her iki doğrultuda simetrik olarak ve aynı ebatlarda en az ikişer adet bulunması gerekir. Eğer binanın sadece bir köşesinde (mesela asansör boşluğu etrafında) perde kullanılmışsa ve plana göre simetri yoksa bu perde duvar deprem esnasında binanın burulmasına neden olabilir. Bu da hasar yaratabilir. Böyle bir durumda binanın aksi yönünde yeni perdeler eklenerek burulma önlenmelidir.

- Zemin üstündeki katlarda çekme kat mevcut mu?

Çekme katlar; zemin kat üzerinde bina dışına doğru kat planının 1-1.5 metre kadar genişletilmesiyle oluşturulur. Çekme katlı binalar, depremde daha çok hasar görür. Özellikle zemin kat kolonları çekme kata geldiğinde (oda ortasına denk geldiğinden); bazen 1. katta bu kolonlar aynı konumda devam ettirilmemiş ve 1-1.5 metre kadar dışarıya doğru kaydırılmış olabilir. Bu tür binalar deprem esnasında ciddi hasar görebilir.

Diğer elverişsiz bina türleri:
- Bina taşıyıcı elemanları olarak sadece kolon mevcutsa, kiriş yoksa ve kolonlar direkt olarak döşemelere bağlı ise döşeme asmolen olabilir:

20-25 cm kalınlığındadır. Döşeme içine belli aralarla boşluklu tuğla konur. Kolon birleşim noktalarında ve tuğla aralarında küçük kirişler varmış gibi davranır.

16-20 cm kalınlığında beton döşeme olabilir. Bu ve asmolen döşemelerin daha elverişsiz olma sebebi özellikle deprem anında oluşacak ani düşey kesme kuvvetlerini karşılayamamaları ve kolonların sanki zımbalanmış gibi döşemeleri kesip üst kata geçmeleridir.

- Bina planı ortogonal değilse yani genel olarak dikdörtgen bir plan değil de bir kenarı belli bir açıyla diğer uca doğru açılıyorsa:

Arsanın yamuk olması hallerinde görülebilir. Üçgen veya trapez planlı yapılardır ve deprem anında doğru projelendirilmediyse büyük burulmalara maruz kalarak yıkılabilirler.

- Herhangi bir katın yüksekliğinin diğerlerinden daha fazla olması:

Ara bir katın 3 metre yerine 4 metre olması gibi... Böyle bir katta daha fazla deformasyon olur ve bazen fazla deplasmandan 2. mertebe etkilerine uğrayarak bu kat yıkılabilir.

- Bina planında düzensiz bir şekilde boşluklar bulunması:

Herhangi bir kat döşemesi çeşitli yerlerde kesilmiştir ve yer yer boşluklar mevcuttur. Mesela makine yerleştirmek için döşeme kesilmiş olabilir.

Bu kontroller neticesinde bir veya birkaç durumda binanızı kontrol ettirmeniz tavsiye edilmişse, mutlaka uzman bir şirket tesbit edin ve kendilerine danışın.

Yukarıda edindiğiniz bilgiler aracılığıyla binanızın deprem dayanımını incelemek isteyecek kişilerin bilgi seviyelerini de anlamanızda büyük fayda olacak.

* www.benkoltd.com/deprem sitesindeki bilgilerden yararlanarak hazırlanmıştır.

Sayfa Yükleniyor...