Bir kuşun gözünden "yaşam"

Yaşadıkları, dinlendikleri, beslendikleri topraklar yok oluyor, kirleniyor... Artık bu devirde "kuş olmak" bile zor...

Bir kuşun gözünden "yaşam"

Her yıl Mayıs ayının ikinci hafta sonu kutlanan Dünya Göçmen Kuşlar Günü, bu yıl da “Kuşların Bakış Açısından Yaşama Alanlarında Meydana Gelen Değişiklikler” teması ile tüm dünyada çeşitli etkinlikler ile kutlandı.

’den 3 kayıtlı kutlamanın olduğu etkinliklerde KuzeyDoğa Derneği Iğdır’ın Tuzluca ilçesinde yürüttüğü Aras Kuş Araştırma ve Eğitim Merkezi’nde İstanbul Uluslararası Lisesi öğrenci ve öğretmenlerinin katılımı ve Iğdır Çevre ve Orman Müdürlüğü’nün desteği ile kuş gözlem kampı düzenlendi.

2011 yılı temasında, kuşların göç sırasında karşılaştıkları sorunlara dikkat çekmek amacı ile kuşların yaşam alanlarında meydana gelen değişikliklere yer verildi. Kuşların göç ederken dinlenmek ve beslenmek için kullandıkları alanların sayısı hızla azalıyor. Ormansızlaştırmadan, maden çıkarımına, kentleşmenin yaban hayatının yoğun olduğu alanlara kaymasından, bilinçsiz ıslah çalışmalarına kadar birçok alanda meydana gelen değişiklikler ilk olarak göçmen kuşları etkiliyor. Sağlıklı bir ekosistemin en önemli göstergeleri arasında yer alan kuşların, her yıl göç esnasında düzenli olarak ziyaret ettikleri birçok alan bulunmaktadır. Ancak hızla artan nüfus ve bunu karşılamak için artan üretim, biyolojik çeşitlilik bakımdan değerli bir çok alanın hızla yok olmasına sebep olmaktadır. Tabii bu olay en başta kuşları etkilemektedir. Kuşlar göç ederken bir sonra ki dinlenecekleri alana kadar yetecek miktarda beslenirler. Eğer o alan yok olmuşsa kuşlarında yaşamak için pek fazla şansı olmayacaktır.

Örneğin Aras Kuş Araştırma ve Eğitim Merkezi’ndeki kutlamalar sırasında 2010 yılında halkalanan Alaca Ağaçkakan(Dendrocopos syriacus) tekrar yakalandı ve gerekli ölçümleri uzman halkacı Sedat İnak tarafından alınarak doğaya sağlıklı şekilde geri bırakıldı. Bu da Aras nehri kenarında bulunan bu küçük ama biyolojik çeşitlilik açısından zengin olan alanın kuşların göç yolculuklarında önemli bir noktada olduğu gösteren somut bir işarettir. Aras Kuş Araştırma ve Eğitim Merkezi’nde bugüne kadar 155 türden 24120 kuşa Türkiye halkası takıldı. Bu kuşlardan 6 tanesinden ise geri bildirimi alındı. Onlarca halkanmış kuş her yıl aynı alanda tekrar yakalanıyor ve doğaya geri bırakılıyor. Kuşların gözünden Aras vadisi çoğunlukla eski görünümünü koruyor. Ancak vadi üzerine inşa edilmeye başlayan HESler ile nehir yatağından kaçak çakıl ve kum çıkaran ocaklar yüzünden yakında bu görünüş sona erecek ve belki de kuşlar bu alanı bir daha tanıyamayıp, başka alanlar aramaya başlayacaklar.

Bu olaya dünya ölçeğinde baktığımızda ise; Dünyadaki kuşların  %18’i göç ediyor. Bu da yaklaşık 1800 tür kuş anlamına geliyor. Ancak 2007 yılında, göç eden kuşların%10’u tehlike altındayken, 2010 yılında %11’inin nesli tehlike altındadır ve durum giderek kötüye gitmektedir. KuzeyDoğa Derneği başkanı Doç. Dr. Çağan Şekercioğlu’nun 2008 yılında çıkardığı bir bilimsel makalede, ekolojik modelleme yoluyla 2100 yılına kadar en kotu ihtimalde dünya kus türlerinin %30’nun yok olabileceği hesaplanmıştır. Bu yok oluşun en önemli sebepleri, doğal alanların yok edilmesi ve iklim değişikliği olarak belirlenmiştir. Ülkemizde de canlıların yoklamalarının temel nedenleri, doğal alanların yok edilmesi, sulak alanların kurutulması, sazlıkların yakılması, nehirlerin kanal ve barajlarla kaplanması, kaçak avcılık ve yanlış sulama politikalarıdır. Dünya çapındaki birçok sulak alanımız kurutuldu ya da kurutuluyor.  Maalesef Türkiye'de yaklaşık 6 milyon kaçak avcı faaliyette ve birçok kişi, avlanması yasak olan pelikan, flamingo, leylek ve kartal gibi görkemli kuşları sırf zevk için öldürüyor. Yapılan bilimsel araştırmalara göre son 30 yılda 21 kuş türü yok oldu. Şu anda ise 192 kuş türü yok olmanın eşiğinde ve bu kuşlardan 31 göçmen kuş türleri.  Durum her geçen gün daha da kötüyü, daha hızlı bir şekilde gitmekte.

Sayfa Yükleniyor...