İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın Erbil'de yaptığı 3'lü mekanizma toplantısından ardından Mahmur Kampı'nın boşaltılacağı yönünde haberler gündeme geldi.
Kampın sorumluluğunun bağlı olduğu Birleşmiş Milletler’in (BM) Yüksek Komiserlik Dış İlişkiler Sorumlusu Metin Çorabatır, konuyu NTV’ye değerlendirdi.
Metin Çorabatır, özetle şunları söyledi:
“Anlaşma var mı bilmiyoruz, bize ulaşan herhangi bir bilgi yok. Biz de bunu medyadan takip ediyoruz. Bu insanlar Birleşmiş Milletler tarafından mülteci olarak kabul edilmiş insanlar, yurtdışında yaşayan herhangi bir vatandaş değiller. Uluslarası hukukun çerçevesi içinde bulunuyorlar.
Mültecilerin gönüllü olarak geri dönmesi çok önemlidir. Bir başka deyimle, bulundukları ülkeden zorla gönderilmeleri uluslararası hukuk açısından kabul edilebilir birşey değil. Eğer gönüllülük esası tam olarak yerine getirilirse bizim muhakkak içinde olamamız diye birşey sözkonusu olamaz.
Ama kampta yaşayan herhangi bir ferdin, kendi iradesiyle bilinçli olarak, nelerle karşılaşacağını bilerek buna göre dönmek veya dönmemek konusunda karar verme mekanizmasının çalışmasında BM gibi tarafsız bir örgütün bulunması çok önem arz ediyor. Aksi takdirde zorla gönderme veya gönüllülük esası, gölge düşürebilir.
Muhattaplarımız ve Türk hükümeti yetkilileri ile diyaloğumuzu değişik düzeylerde sürdürüyoruz. Bize ihtiyaç olduğunu söylediler. Kampla ilgili bilgiler bizde. Geri dönüşten sonra bu insanların hayata yeniden başlaması kapsamında yapılacak hazırlıklar içih kamp nüfusuyla ilgili bilgilerin verilmesi gerekiyor.
Biz uluslararası hukuka bağlı onun yarattığı bir örgütüz. Dolayısıyla işbirliğini severek yaparız. Önce hukuki çerçevenin yapılması lazım. Üçlü bir anlaşma yapılması lazım. Buradaki üçlü anlaşmadan kastımız, medyanın bahsettiği güvenlik ağırlıklı mekanizma değil. Geri dönüş anlaşması.
Irak ve Türk hükümetinin geri döneceklere veya orada kalma kararı verenlere ne sunduğunu, onları nasıl alacağını, Irak topraklarına yerleştireceğini hukuki çerçeve içinde ilan etmesi lazım. Bizim BM olarak, kampta böyle bir anlaşmanın imzalanmasından sonra insanlarla konuşmamız, kayıtlarını almamız, bu bilgileri hükümetlerle paylaşmamız lazım.
Daha sonra da BM bayraklarıyla, herhangi bir istismara da yol açmayacak şekilde geri gönderilmesi... Gönüllü olarak geri dönüşlerin zamana yayılması lazım. Orada okuyan insanlar var. Bu olayın hem genel çerçevesi, hem de bireye kadar inen rolü var.
O insanlar vatanlarına dönmek isteyeceklerdir, kafalarında birçok soru işareti ve yanlış bilgiler var. Bu bilgilerin o insanlara tarafsız bir ağızdan iletilmesi lazım. Başka hiçbir etki olmamalıdır. Kamptaki diğer örgütlerin etkisi ortadan kaldırılmalıdır. Birey, ailesiyle ilgili geleceğini kararlaştırmalıdır.
BM’nin de katıldığı üçlü bir uluslararası anlaşma olursa, bizim oradaki rolümüz hem olayı kolaylaştırıcı hem devletleri hem de mültecileri mutlu edecek bir rol olur.”
- Etiketler :
- Haberler
