NTV yayınına bağlanan AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün dün onayladığı askere sivil yargı yolunu açan düzenlemeyi ve Gül'ün şartlı onayını değerlendirdi
Grup Başkanvekili Bozdağ şu açıklamayı yaptı:
"Sayın Cumhurbaşkanımız onaylarken hem disiplin konusunda hemde hukuki güvenceler konusunda tereddüdün giderilmesi için bir yasal düzenleme ihtiyacını ifade ettiler. Tabi şimdi bu yasal düzenlemelerin hangi konuları kapsadığını, neyin nasıl olacağına dair bir değerlendirme bunun içinde yer almadı. Bu konuda ihtiyaç nedir, nasıl bir düzenleme yapılırsa ihtiyaç karşılanabilir, hangi yasa veya yasalarda düzenleme yapılabilir? Tabii öncelikle bunun üzerinde bir çalışmaya ihtiyaç var.
Düzenlemenin mahiyeti ve kapsamı konusunda bir karar ortaya çıktıktan sonra takvimle ilgili husus belki görüşülebilir. Takvimle ilgili konuda bizim partimizin yetkili organlarında bu konuyu müzakere etmeye ihtiyacı mı var? Ağustos’ta yapılabilir mi yoksa Ekim’e mi kalsın; bununla ilgili bir dizi değerlendirme yaptıktan sonra bu takvim belirlenecektir. Ancak şu anda takvime ilişkin bir değerlendirmeyi henüz yapmadık."
Bozdağ, "Sayın Cemil Çiçek 'Askeri mahkemeler kuruluşu ve yargılama usulü kanununda düzenlemeler gerekebilir' diyor. Neyin askeri suç, neyin sivil suç olduğunu ortaya koymak açısından... Bir de subayların üst düzey komutanların olur olmaz ihbarlarla soruşturulmaması meselesinin önüne geçilmesi meselesi var. Ne dersiniz?" şeklindeki soruyu şöyle yanıtladı:
"Askeri mahkemelerin kuruluşu ve yargılama usulü hakkındaki yasanın 9. Maddesi var, askeri suçlarla ilgili bir tanımı içeriyor. 15. maddesi var; general ve amirallerin yargılanmasıyla ilgili bir düzenlemenin yer aldığı madde. Düzenlemenin yapılmasının daha doğru olduğu, zaten bütün hukukçuların üzerinde ittifak ettiği bir konu.
Özel kanunlarla askeri kanunlar, askeri mahkemelerin kuruluşu ve yargılama usulü hakkındaki kanunla diğer askeri mevzuat. Hangisinin içinde ve hangi maddede yer alması gerektiği konusu bir incelemeye tabi tutulacak, ondan sonra karar verilecektir.
Tabii bu arada CHP’nin konuyu Anayasa Mahkemesi'ne taşıyacağı yönünde bir açıklaması oldu. Bu yasa değişikliği Anayasa'ya uygun. Yasa değişikliğini CHP ve MHP beraber yaptık. Ne derlerse desinler, herkes bunun tanığıdır. Üçüncüsü, CHP 12 Eylül darbesini yapanların yargılanması için Anayasa'da değişiklik teklif ederken düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi'ne taşıması bu noktadaki samimiyetini tartışılır hale getirmiştir. Samimiyetsiz olduğunu ortaya koymuştur.
Buradan çok net olarak diyorum ki bu yasa değişikliğini Anayasa Mahkemesi'ne taşımak, açıkça demokrasiyi Anayasa Mahkemesi'ne taşımak ve yargılatmak anlamına gelir. Anayasa mahkemesine taşımak, hukuk devleti anlayışını anayasa mahkemesi önünde sanık durumuna koymak ve yargılatmak anlamına gelir. Son olarak bunu anayasa mahkemesine taşımak, Türkiye'nin yıllardır sürdürdüğü AB sürecini Anayasa Mahkemesi önünde yargılatmak anlamına gelir, diye düşünüyorum.
Mutlaka şimdi burada Sayın Cumhurbaşkanı bir takım ihtiyaçları dile getirdiyse, bunu ciddi gördüğü için dile getirmiştir. Yani bu noktada bu ihtiyacın ne olduğuna bakmak ve bu konudaki tavsiyeyi ciddiye alıp bunun üstünde durmak, siyasetin, parlamentonun da bir görevidir. Sayın Cumhurbaşkanının bu tavsiyesini emir gibi almak da yanlış. Daha önceleri de Sayın Abdullah Gül ve başka değerli cumhurbaşkanlarımızın yasaları onarken bir takım açıklamalar yaparak onadıkları olmuştur. Geri gönderdiği zaman da uzun uzun gerekçeler yazarlar, Meclis bu gerekçelere uyar veya uymaz ama sonuçta bu gerekçeler üzerinde bir değerlendirme yapmak her zaman mümkündür."
- Etiketler :
- Haberler
