Doğal Hayatı Koruma Derneği Başkanı Nergis Yazgan, şu açıklamada bulundu: Av mevsiminin sonuna yaklaşılan bu günlerde, kara kış, kar ve tipi, dondurucu soğuklar bir anda bastırdı. Yaban hayatında; geyik, karaca, tavşan, domuz gibi memeliler, başta yırtıcılar olmak üzere tüm kuşlar bu hava koşullarında aç ve susuz kalıp, güçlerini hızla yitirmekte ve sonunda hareket edemez, uçamaz hale gelip sessizce donuvermekte. Eğer ki bir külçe gibi önümüze düşmezlerse farkına bile varmayacağız. Böylesi bir ölüm-kalım savaşı veren hayvanların peşine bir de avcıların düşmesi bu canlıları yaşama mücadelesini imkansız kılıyor.
Hava koşullarından bunca güçsüz düşen hayvanların avcılardan korkup, kaçmak için sarfedeceği enerji bile onların biran önce ölmesine neden olacaktır. Örneğin bir kekliğin , ördeğin her uçuşa kalkışında sarfettiği kalori miktarı çok büyüktür ve vücudundaki koruyucu yağın çok çabuk erimesine yol açar. Soğuk kışta yiyecek bulamayan bu canlıların hareket hızları düşer ve yavaşlarlar. Bu koşullarda avcılık etik olarak da doğru olmayacaktır.
Bu hafta sonu ava giden bir arkadaşıma bir e-posta yazarak “bu havada sakın avlanma, çok ayıp etmiş olursun” dedim. Bunun üzerine dün beni arayarak şunu anlattı: “salıverilmiş sülünlerin olduğu bir orman alanında köpeklerim ile geziyorduk. Sülünler o kadar aç ve güçsüz düşmüşler ki tüfek atmama bile gerek kalmadı, köpek aldı geldi sülünleri”. Buna çok üzüldüm. Bu yüzyılda avcılığın temel görevi; zaten süratle yokolan yaban hayatının bu zorlu koşulları atlatabilmesi için üzerine titremek olmalı. Arkadaşım köpeğini bağlamayı akıl edebilmeli, veya ava çıkmak gerekli mi?^^ sorusunu sormalıydı. Özellikle kültürlü kimi yurt dışında da avcılık yapmış ve avcılık geleneklerini bilmesi gereken avcıların hassasiyeti gerekiyor. Avcının otokontrolü bulması, avcılığın varlık nedeni olan doğayı dikkate alması yaban hayatını da kendi vicdanlarını da rahat ettirecektir.
Eğer, insan türü olarak vicdanımız varsa, doğayı seviyorsak , yaban hayvanlarını önemsiyor, var olmalarını istiyorsak, her avcı böylesi hava şartlarında kendiliğinden ava gitmeyi kesmeli ve kendi etrafındaki hayvanlara yardım etmelidir. Avcı derneklerinin, aralarında bir fon oluşturup büyük miktarlarda yemleme yapmalıdır. Av konusuyla sorumlu Çevre ve Orman Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün de biran önce av yasağını erkene çekmek ve avcı derneklerince yapılacak yemlemenin aralıksız ve doğru yapmasını desteklemeli ve cesaretlendirmelidir. Yani 2010 yılı av mevsimini acilen kapatıp, yaban hayatını destekleme çalışmalarına başlamalıyız."
- Etiketler :
- Haberler
