'Bunun bir siyasi sorumluluğu olmalı'

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, "Dışişleri Bakanlığı, hatta Dışişleri Bakanı uyguladığı bu politikalarla Türkiye'yi Ortadoğu'da ciddi bir açmaza soktu. Bunun bir siyasi sorumluluğunun olması gerekiyor" dedi.

'Bunun bir siyasi sorumluluğu olmalı'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığı seçimleri konusunda görüş alışverişinde bulunmak üzere, sanatçı, akademisyen, gazeteci, yazar ve bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle Beşiktaş'ta bir araya geldi.

Basına kapalı toplantının ardından gazetecilere açıklama yapan Kılıçdaroğlu, çok güzel bir toplantı gerçekleştirdiklerini söyledi.

MUSUL'DAKİ REHİNELER
Musul'daki rehinelerle ilgili kendisine ulaşan son bir bilgi olup olmadığının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, "Rehinelerle ilgili bana ulaşan bir bilgi yok ama dün akşam kısa süre içinde rehinelerin serbest bırakılacağına ilişkin bir bilgi ulaştı" ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu, dün Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile yaptığı görüşmeye ilişkin de şu değerlendirmede bulundu:

"Dış politikada, özellikle Ortadoğu'da büyük bir bataklığa 'nin sürüklendiğini biliyoruz. Bunu uygulayan bir siyasetçi var. Dışişleri Bakanlığı hatta Dışişleri Bakanı, uyguladığı bu politikalarla Türkiye'yi Ortadoğu'da ciddi bir açmaza soktu. Terörün, bataklığın içindeyiz. Bunun bir siyasi sorumluluğunun olması gerekiyor. Eğer rehineler serbest bırakılır, yani Türkiye'ye geldikten sonra birilerinin bunun hesabını verip, görevinden ayrılması gerekiyor. Bundan daha doğal ne olabilir.

Ben bunu söylemezsem anamuhalefet partisinin genel başkanı olarak görevimi yapmamış olurum. Bu kadar acı bir tabloyu kim içine sindirebilir. Teslim olacaksınız, bayrağınız indirilecek, siz hiçbir şey yapmayacaksınız. Hala 'Ben kahramanım' diye ortada gezeceksiniz. Orası bizim toprağımız mı? Evet bizim toprağımız. Orada dalgalanan bayrak bizim bayrağımız mı? Evet bizim bayrağımız. 'Teslim olun' diyorlar, teslim oluyorlar. Bayrak indiriliyor. Şimdi bunlar zaferle mi gezecekler orada? Birilerinin bunun hesabını vermesi lazım. Onurlu insanlar bu tür durumlarda görevlerinden ayrılırlar. Dolayısıyla bunların bu görevlerinden ayrılmaları ve yerine yeni arkadaşların gelmesi gerekiyor."

Bir gazetecinin, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın açıklamalarına ilişkin görüşünü sorması üzerine Kılıçdaroğlu, o konuyla ilgili kendisine ayrıntılı bilgi gelmediğini kaydetti.

Rehinelerin kurtarılmasıyla ilgili bir girişimleri olup olmayacağı sorusuna Kılıçdaroğlu, "Hayır, bizim herhangi bir girişimimiz söz konusu olmayacak" yanıtını verdi.

"Hükümetin Irak'a askeri operasyon durumunda tezkere istemesi halinde parti olarak görüşlerinin ne olacağı" sorulan Kılıçdaroğlu, "Tezkerenin gerekçesine bakarız. Türkiye'nin lehine ise 'evet', aleyhine ise ona da 'hayır' diyeceğiz" şeklinde konuştu.

Bütün katılımcıların görüşlerini aldıklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Nasıl bir cumhurbaşkanı adayı olmalı, kampanya nasıl olacak, nasıl gerçekleştirilecek, beklentiler, endişeler nelerdir, bunlar açık yüreklilikle ifade edildi. Benim gördüğüm kadarıyla Türkiye, büyük bir uzlaşmaya doğru gidiyor. Büyük bir uzaşmayı gerçekleştireceğiz. Ülkesini seven, insanını seven, hiç kimseyi ötekileştirmeyen, beraber yaşamayı temel amaç edinmiş, hukukun üstünlüğüne inanan, zarafetiyle, güzelliğiyle Türkiye'yi temsil edecek bir cumhurbaşkanı adayı umuyorum belirlenecektir. Bu çerçevede geniş bir uzlaşmayla biz seçimlere gideceğiz. Önümüzdeki süreç bize bunu gösteriyor" değerlendirmesinde bulundu.

Gazetecilerin, toplantıya katılan sanatçıların cumhurbaşkanı adayı olarak birçok isim telaffuz ettiğini, en çok hangi isim üzerinde durulduğunu sorması üzerine Kılıçdaroğlu, "İsim konuşulmadı, sadece bazı arkadaşlarımız belli isimleri dile getirdiler. Bazıları birden fazla isim getirdi ama önümüzdeki süreçte bunu göreceğiz" dedi.

Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin, "YSK, cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili istifa listesini açıkladı. Listede başbakan, bakan ve milletvekili yer almıyor. Bunu etik olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunu şöyle yanıtladı:

"Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde eğer başbakan girecekse, bakanlar girecekse, bunların bulundukları makamdan ayrılmaları gerekiyor. Nedeni de şu; eşit koşullarda mücadele etmek gerekiyor. Eğer koşullar eşit olmazsa demokratik olmaz. Örneği var mı Türkiye'de? Örneği var. Bakanlar, belediye başkan adayı oldular ve bulundukları görevlerden ayrıldılar. Böyle bir istifa zorunluluğu yoktu ama etik olarak görevlerini bırakırlar. Eğer Başbakan da 'Ben cumhurbaşkanı adayı olacağım' diyorsa, kendisinin uyguladığı o etik kuralları, kendisi için de uygulaması gerekiyor. Yani bulunduğu görevden ayrılıp, cumhurbaşkanı adayı olarak meydanlara çıkması gerekiyor."

Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adayının gelecek hafta içinde büyük bir olasılıkla belirleneceğini söyledi.

TOPLANTIYA KATILANLARIN GÖRÜŞLERİ
Sanatçı Edip Akbayram da "nasıl bir cumhurbaşkanı olmalı" görüşlerini paylaştıklarını belirterek, bazı isimlerin gündeme geldiğini bildirdi.

Bütün insanları kucaklayacak bir cumhurbaşkanı olması gerektiği üzerinde durduklarını ifade eden Akbayram, Yılmaz Büyükerşen, Hikmet Çetin, Abdüllatif Şener, Deniz Baykal ve Yekta Güngör Özden'in isimlerinin konuşulduğunu bildirdi.

Şair Ataol Behramoğlu ise bazı isimlerin konuşulduğunu belirterek, "Aysel Çelikel denildi. Benim gerçekten hayranlık duyduğum bir insandır. Eğer bir kadın cumhurbaşkanı söz konusu olursa bana göre Aysel Hanım'dır. Başka bir arkadaşımız da olabilir. Konuşulan adayların hepsine katılmakla birlikte, ben İlhan Kesici'nin adını telaffuz ettim" değerlendirmesinde bulundu.

Tarihçi İlber Ortaylı da ilk defa cumhurbaşkanını halkın seçeceğini hatırlatarak, "Bakalım ne olacak. Bu bizim için imtihan" dedi.

Müzisyen Atilla Özdemiroğlu ise toplantının çok yararlı geçtiğini ifade ederek, "Özellikle Sayın Kılıçdaroğlu'nun söylemi, nasıl bir cumhurbaşkanı olması gerektiği konusunda aydınlatıcıydı" şeklinde konuştu.

Sayfa Yükleniyor...