Eylül sonu ölçümlerine göre Burdur Gölü su seviyesi 842,87 metre olarak belirlendi. Bu, Burdur Gölü’nün tarihi boyunca gördüğü en düşük su seviyesi. Burdur gölü bu son ölçümlerle birlikte bugüne kadar 5 bin adet kapalı pazar büyüklüğünde alan kaybetmiş oldu. Gölün son 1 yılda kaybettiği suyu depolamak için 2 milyar adet damacanadan daha fazlası gerekiyor.
Doğa Derneği üyeleri, Türkiye’de yanlış su politikaları nedeniyle son 60 yılda Marmara Denizi büyüklüğünde sulak alan kaybedildiğine, eğer acilen müdahale edilmezse Burdur Gölü’nün de diğer sulak alanlar gibi yok olacağına dikkat çekiyorlar
Doğa Derneği Burdur Gölü Proje Koordinatörü Ayşe Sargın şunları söylüyor: “Burdur Gölü Havzası’nda 1995’ten bu yana yağışlı bir döneme geçilmesine karşın gölün su kaybetmeye devam etmesi, kurumanın temel sebebinin yağışlar olmadığını gösteriyor. Gölün su kaybetmesinin asıl sebepleri; 1970’lerden bu yana gölü besleyen akarsular üzerinde yapılan barajlar, tarımsal sulama için ayrılan suyun damla sulama ve yağmurlama sulama gibi tasarruflu yöntemler kullanılmadığı için heba olması ve sondaj kuyuları. Burdur Gölü yüzlerce canlıya ev sahipliği yapmakla kalmayıp aynı zamanda sağladığı nem oranıyla yörede tarım ve hayvancılığı olanaklı kılıyor. Eğer Burdur Gölü’nün su seviyesini artıramazsak gölümüz kuruyacak. Bunun sonucunda da nem oranının düşmesine bağlı olarak tarım ve hayvancılıkta verim azalacak, bu ise köyden kente göçü tetikleyebilecek. Öte yandan, tıpkı Ereğli Sazlığı kuruduktan sonra Ereğli’de olduğu gibi rüzgar erozyonu oluşacak, buna bağlı olarak da sağlık sorunları artacak.”
Antalya’nın Elmalı ilçesinde tarım arazisi kazanmak için kurutulan Avlan Gölü örneğini veren Ayşe Sargın, Avlan Gölü kuruduktan sonra yağış ve sıcaklıktaki değişiklikler nedeniyle 320 bine yakın elma fidanının kesildiğini anlattı. Sargın, Elmalı ilçesi köylülerinin gölün yeniden su tutması için imza topladıklarını, ancak yeniden su tutan gölün bir daha eski haline dönmediğini hatırlattı.
Doğa Derneği Burdur Gölü Projesi Koordinatörü Ayşe Sargın, Doğa Derneği’nin 2007 yılından bu yana Burdur’da yaptığı çalışmaları da özetlediği konuşmasında, Derneğin çalışmalarının devam edeceğini, ancak Burdur Gölü’nü kurtarmak istiyorsak tüm Burdurluların el ele vermesi ve bir an önce harekete geçmesi gerektiğini vurguladı.
- Etiketler :
- Haberler
