Büyük rüyalar, zihin yoran tasarımlar

Son dönemin en önemli sinema olayı ‘Başlangıç’ prodüksiyon tasarımı ile de tartışılıyor. Filmdeki tasarımlar çoğu eleştirmen tarafından beğenilse de kimileri için zihin bulandırıyor ve mimari açıdan keyif vermiyor.

Büyük rüyalar, zihin yoran tasarımlar

Christopher Nolan'ın son filmi 'Inception/ Başlangıç' gösterime girdiği günden bu yana konuşulmaya devam ediyor. Ve filmle ilgili her geçen gün yeni tartışmalar alevleniyor.


L.A. Times'tan Christopher Hawthorne, yazısında filmdeki bazı sahnelerin mimari/ tasarım açıdan klişe bulunduğunu belirterek, 'Çokça övülen ve filmin en önemli parçası olan mimari yapının neden insanlara klişe geldiğini' sorguladı. 

Hawthone, mimarinin, filmin merkezine yerleştirilmediğini; sadece konunun çeşitli mimari özelliklerle süslenerek anlatıldığını savunyor ve şöyle devam ediyor:

Filmin Paris’te çekilen sahnesinde, Cobb (Leonardo Dicaprio) ve Ariadne (Ellen Page) bilinçaltında yolculuk yaparken Baron Haussmann’ın geniş caddeleri bir anda lastiğe dönüyor. Bu sahne ve sonrasındaki görsellerin tanıdık ve basmakalıp bulunma ihitmali yüksek.

Finale doğru bir başka rüya sahnesi Los Angeles sokaklarına ve oradan bir otel odasına, otel koridorlarına ve karlı bir dağın tepesine taşınıyor. Buradaki tasarım da, ‘James Bond’ filmlerini hatırlatıyor ve filmin yer planlamasının ve mimari özellikleri tartışılmaya açıyor.

Nolan; yer seçimleri ve kullandığı farklı teknolojilerle filmi renklendirse de kimileri için bu anlatım tarzı kafa karıştırıcı ve yorucu olabiliyor. Bu da filmin mimari görüntüsünün eleştirilmesine neden oluyor.

Yine de Hawthorne'un yorumu geneli yansıtmıyor, keza, filmden memnun olanların sayısı bir hayli fazla ve Nolan'ın en başarılı olduğu konu olarak da, bu kadar karmaşık bir hikayeyi ustaca, basit bir şekilde anlatması gösteriliyor.

Sayfa Yükleniyor...