Çelik: İzmir'den armoni değil kakafoni çıkıyor

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in İzmir ile ilgili açıklamaları şehrin sakinlerini kızdıracak cinsten.

Çelik: İzmir'den armoni değil kakafoni çıkıyor

Ege Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (ESİAD) konuğu olarak İzmir’e giden AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, ilginç açıklamalarda bulundu.


Vatan gazetesinin haberine göre İzmir’den armoni değil kakafoni çıktığını ileri süren Çelik, Kayseri ve Konya’yı örnek vererek şunları söyledi:

’de Kayseri örneği var. Kayseri’den cumhurbaşkanı var, milletvekilleri, sanayi ve ticaret odaları, esnaf ve sanatkarlar odaları, barosu, borsası, stk’ları mahalli yönetimi, mülki idaresi merkezi idaresi öyle saat gibi bir işliyor ki Kayseri mesafe alıyor. Konya’da öyle. Konya’da gecekondu bulamazsınız. İzmir’de de bazı evler gecekondu değil. Kenti gecekondu sarmış ve ortak paydalarda buluşarak kentlilik bilinciyle İzmirlilik ortak paydasıyla o eksende buluşarak İzmir’de ciddi bir hamle yapılamadı.

İzmir Türkiye’nin üçüncü büyük kenti. Modernizmi temsil eden kent, Türkiye’nin fihristi, tarım, turizm kenti. Ama ben İzmir’i şuna benzetiyorum. Pırıl pırıl nur topu gibi bir çocuk ama burnu akmış kir pas içinde. Yüzünü, gözünü temizlediğiniz zaman güzelliği ortaya çıkar. İzmir dört tekerine fren takılmış araba gibi. Bir şeye engel olma zihniyeti çözümün bir parçası olmaktan daha öne geçiyor.

İzmir’de yaşam tarzına müdahale tehdidi yok. Kimse kimsenin yaşam tarzına müdahale etmemelidir. Biz birbirimize mecbur değil mahkumuz. Birlikte yaşarken farklılıklarımızı koruyarak huzur ve barış içinde birarada yaşamayı öğreneceğiz. İzmir’de kimse Ak Parti Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı gibi hayatını tanzim etmek zorunda değil.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ‘Ben cumhurbaşkanıyım, içki içmiyorum kimse de içmeyecek’ demesi laikliğe aykırıdır. Başbakan ‘faize dayanan bankacılık sistemi yasaklansın’ derse bu laikliğe aykırı olur. Bireysel hayatında faiz alıp vermiyorum demek laikliğe aykırı değil. ‘Ak Parti iktidara geldi acaba bir şey mi olacak?’ Sekiz yıl bir şey olmadı. ‘Sen niye öyle giyiniyorsun, ne yiyip içiyorsun’ diyen olmadı. Tahrikler Ak Parti yokken de vardı.

Türkiye’de demokratik cumhuriyet değil, bürokratik cumhuriyet var. Bize okullarda hep ‘Cumhuriyet eşittir demokrasi’ diye anlattılar. Cumhuriyet eşittir demokrasi falan değil. Cumhuriyet olmayan ve demokrasinin en rafine biçimiyle yönetilen ülkeler var. Cumhuriyet olup da diktatörlükle yönetilen ülkeler de var.

Küba, Çin, İran, İsrail de cumhuriyettir. Bizim kağıt üzerinde adımız ‘demokratik cumhuriyet’ olmasına rağmen uygulamalar ‘bürokratik cumhuriyettir’. Seçilmişlerin değil atanmışların iradesi ön plandadır. Vesayetçi sistem vardır.”

Sayfa Yükleniyor...