Çevrimiçi vergi konusu alevlendi

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu bünyesindeki Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB), binlerce üyesi bulunan online oyun sektörünün vergilendirilmesi için Maliye Bakanlığı’na başvurdu.

Çevrimiçi vergi konusu alevlendi

’de bir süre öncesine kadar hemen her İnternet kafede oynanabilen, binlerce ücretli üyesi ile en popüler çevrimiçi oyunlardan biri olan K2 Network Inc. şirketine ait “Knight Online“ adlı internet oyununun, vergilendirilme olmadığı için internet kafelerde oynatılması TİB ve İçişleri Bakanlığı’nca yasaklandı.

Şirketin, vekilleri aracılığıyla Ankara 4. İdare Mahkemesi’nde açtığı yürütmenin durdurulması işleminin reddine ilişkin mahkeme kararına itirazda bulunduğunu kaydeden Telekomünikasyon İletişim Başkanı Fethi Şimşek, itiraz dilekçesinde, söz konusu şirketin ’deki cirosunun “2006 yılında 3 milyon 842 bin, 2007 yılında da 8 milyon 958 bin dolara ulaştığı, 2008 yılında ise Türkiye’de aylık cirosunun 1 milyon doların üzerine çıktığı” bilgisinin yer aldığını belirtti.

Bu tablodan da anlaşıldığı üzere, sektörden kazanılan milyonlarca doların, vergilendirilmeksizin yurt dışına çıktığını vurgulayan Şimşek, Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan konunun vergilendirme boyutunun değerlendirilmesini ve gereğinin yapılmasını istediklerini söyledi.

Yakın gelecekte en karlı ve eğlenceli sektör haline gelmesi öngörülen çevrimiçi oyun (online gaming) sektörü, tüm ülkelerde genişliyor. Genelde MMORPG(*) türünde geliştirilen çevrimiçi oyunlar, her ülkeden sayıları binlere ulaşan ücretli üyelerden ilgi görüyor. Türkiye’de de özellikle yurt dışı kaynaklı çevrimiçi oyunlar 13-20 yaşındaki gençler başta olmak üzere geniş kesimlerin ilgisini çekiyor. Sektördeki büyüme, beraberinde vergi kayıplarını da getiriyor.

Sektörde milyonlarca doların vergilendirilmeden yurt dışına çıkışından rahatsız olan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı, online oyun sektörünün yakından izlenmesi ve vergilendirilmesi için ilk girişimini yaptı.

Şimşek, yaptığı açıklamada, sektördeki vergi kayıplarının her geçen gün artması nedeniyle önceki gün Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’na başvurduklarını bildirdi.

“İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele edilmesi Hakkında Kanun”un 23 Mayıs 2007’de yürürlüğe girdiğini, bu konudaki “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine Dair Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik”in de 30 Kasım 2007’den itibaren uygulanmaya başlandığını anımsatan Şimşek, online oyun sektörünü yakından izlediklerini belirtti.

*MMORPG: Massively Multiplayer Online Role Playing Game (Devasa oyunculu çevrimiçi rol yapma oyunu). Dünya üzerinden binlerce insanın İnternet üzerinden oynadığı oyunlara verilen addır. En popüler MMORPG’ler arasında Travian, Ogame, Dark Orbit, World of Warcraft, Knight Online, Second Life, Ultima Online, Lord of the Rings Online gibi oyunlar bulunuyor.



Çevrimiçi sunulan hizmetlerde firmaların vergi mükellefliğinin geçerliliğinin nerede olması gerektiği tartışıyor. Bu tartışmanın en yoğun yaşandığı nokta çevrimiçi reklam dağıtım hizmetleri ve oyun servisleri. Yurt dışı merkezli firmalar, tabi oldukları vergi kanunlarının, merkez ofislerinin bulunduğu ülkeye bağlı olduğunu öne sürerek, yabancı ülkelerde yapılan satışlar üzerinden vergi ödemeyi reddediyor ancak, Türkiye’de geçerli olan mevzuat kesilen her bir fatura, gider makbuzu gibi matbu evrak üzerinden vergi ödenmesi zorunluluğunu ortaya koyuyor.

World of Warcraft oyunun sahibi olan Blizzard Entertainment, Türkiye’de Aral İthalat kanalıyla dağıtılan oyunlarda oyunun ilk satış anında faturasını keserek vergisini ödüyor ancak, oyunun sürekli oynanabilmesi için gereken aylık üyelik ücretinin ödemesini tamamen elektronik ortamda takip ediyor. Çevrimiçi oyun servislerinin bir çoğunun uyguladığı bu yöntemde hizmetin sunulması için alınan ücret üzerinden vergi ödenmesi söz konusu olmuyor. Knight Online gibi kimi oyunlarda da, tüketiciye ulaşılırken ücret talep edilmiyor ancak, oyunun oynanması sırasında bazı özelliklerin açılabilmesi için ücretli üyelik sistemi uygulanıyor. Vergi problemi de bu esnada ortaya çıkıyor.

Türkiye’de geçerli olan mevzuat, firmaların geliri üzerinden vergilendirilmesini öngörüyor. Başka bir ülke merkezli ihracat yapan bir şirket ise Türkiye’de sattığı mallardan ithalat vergisi ödemek zorunda ancak, İnternet üzerinden yapılan ve sanal olarak fayda sağlayan hizmetler gümrük noktalarından geçirilen mallar gibi sayılamadığından dolayı vergilendirilemiyor. Çevrimiçi ticaret yapan bir firma, eğer Türkiye’de bir temsilciliğe sahip değilse, bu durumda geliri üzerinden vergi ödemediğinden tüketicinin ödediği ücret doğrudan satıcı firmaya, vergilendirilmeden iletiliyor.

Avrupa Birliği’nde bu problem, e-ticaret yönetmeliğince, İnternet üzerinden, şirketten tüketiciye satılan her mal ve hizmet için vergi alınmasıyla çözülüyor. Satış yapan firma birliğe üye bir ülkede kurulu değilse, birlik içindeki tüketicilere ulaşabilmek için herhangi bir AB ülkesinde temsilcilik kurmak zorunda ancak, bu uygulama sert biçimde eleştiriliyor. Hemen bütün işlemlerin İnternet üzerinden yapıldığı Amerika Birleşik Devletleri’nde ise 2007 yılından beri çevrimiçi ticaret satış vergilerine tabi tutuluyor ve bu durumda, satıcının bulunduğu eyalet ile tüketicinin bulunduğu eyalet farklı ise, tüketicinin bulunduğu eyalet yönetiminin satıştan vergi talep etme hakkı bulunmuyor.

Sayfa Yükleniyor...