'CHP bizimle gizli anlaşma mı yaptı?'

CHP'nin dile getirdiği "Büyükanıt ve Erdoğan 27 Nisan'da anlaştı" iddialarına AK Parti'li Çelik yanıt verdi: "Cumhurbaşkanlığı seçimini anayasa mahkemesine götürerek, muhtırayı onaylayarak bizimle gizli bir anlaşma mı yaptınız?"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, NTV canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalar yaptı.

Çelik, İnegöl ve Dörtyol'daki olaylarla ilgili şunları söyledi:

"'yi her zaman kargaşa ortamına itmek isteyen çevreler her zaman vardır. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir ve kimse kendini mahkemelerin yerine koymamalıdır. 1980'li yılların başından bu yana bu acı haberleri duyuyoruz, zaten terör örgütünün esas amacı bu ülkede bir Türk-Kürt çatışması çıkarmaktır. Geçmişten bu yana olaylara baktığımız zaman çıkan olayların hep birileri tarafından organize edildiğini görüyoruz. Terör örgütünün veya Türkiye'nin karışmasından menfaati olan insanların oyununa gelmemeliyiz.

Her siyasi parti Türkiye'nin her metrekaresinde siyaset yapabilmelidir. BDP ve MHP için de bu böyledir. İnce bir nokta var burada, kimse etnik siyaset yapmamalıdır. Bir ilçede tansiyon yükselmişse, güvenlik güçlerinin bu konuda bir uyarısı varsa, BDP'lilerin oraya gitmesi gereksizdi. Elbette BDP'nin oraya gitmeye hakkı var, bir hafta sonra gider veya bir ay sonra gider. Dörtyol'da sokağa dökülen insanların yaptıklarını kabul etmek asla mümkün değildir. Böyle bir günde BDP'lilerin böyle bir teşebbüste bulunmaması gerekiyordu. MHP de bölgeye heyet göndereceğini duyurdu, bölgede tansiyonu artıracak adımlardan herkes kaçınmalıdır. Barışı bozmaya kimsenin hakkı yoktur. Başbakan Erdoğan'ın rutin programında Dörtyol yok, yarın Hatay'da miting yapacak.

90'lı yıllardan birinde bir yılda bin şehit verdi Türkiye, o zaman ne AK Parti ne de açılım vardı. Muhalefetin bize bu konuda eleştirileri çok haksız. Açılım, herkesin vatandaşy olarak aynı haklara sahip olduğunu savunan bir projedir. İddialar son derece haksızdır."

Hüseyin Çelik, CHP ile devam eden referandum tartışmaları, TSK 35. madde değişikliği ve Yaşar Büyükanıt-AK Parti gizli anlaşması iddialarına da yanıt verdi:

"CHP'nin esas yapmak istediği, 12 Eylül anayasasına 'evet' demenin dayanılmaz ağırlığı altında ezilirken göstermelik manevralarda bulunmak. Darbelerle anılan, darbelere şakşakçılık yapan bir tarihi vardır CHP'nin. Jakoben tutumunu gözardı etmek için çeşitli hamleler yapıyor.

Getirdikleri son TSK 35. madde değişiklik teklifi anayasal denetim yetkisi veriyor TSK'ya, kesinlikle 35. maddeyi ortadan kaldıracak değil daha pekiştirici. Getirdikleri teklif darbelere daha da fazla zemin hazırlıyor.

27 Nisan muhtırası verildiğinde CHP'nin o dönemki lideri Deniz Baykal tek kelime etmedi, sesini çıkarmadı. Onur Öymen 'Ben bunun altına imzamı atarım' dedi. Kılıçdaroğlu Grup Başkanvekili'ydi ve herhangi bir milletvekili değildi. O zaman çıkıp da 'Ben bunun aksini düşünüyorum, muhtırayı onaylamıyorum' deseydi daha da inandırıcı olurdu. Ben 1 Mart tezkeresine red oyu verdim, kendi partime rağmen.

Orgeneral Yaşar Büyükanıt'la ilgili iddialara deliler bile güler, bunu daha önce açıkladım. Büyükanıt ve Erdoğan'ın gizli anlaşma yaptıklarını söylüyorlar, o zaman şunu sormak hakkımız: Siz Cumhurbaşkanlığı seçimini anayasa mahkemesine götürerek, muhtırayı onaylayarak AK Parti ile gizli bir anlaşma mı yaptınız? Kimse bu sözlere inanmıyor. CHP, militarist, jakoben, dayatmacı tavrını telafi etmek için uğraşıyor. Kılıçdaroğlu bir şey söylüyor, hemen partisi tepki veriyor ve Kılıçdaroğlu hemen 'Aslında ben böyle demek istememiştim' diyerek geri adım atıyor."

Sayfa Yükleniyor...