CHP'den öneri: Terör için çalışma grubu

Hükümetin sınır ötesi operasyon yetkisini uzatan tezkerenin görüşüldüğü Meclis Genel Kurulu'nda, CHP, teröre çözüm için 6 maddelik bir öneri sundu.

CHP'den öneri: Terör için çalışma grubu

TBMM Genel Kurulu'nda, sınır ötesi operasyonlar için Hükümete verilen yetkiyi bir yıl uzatan Başbakanlık tezkeresi görüşüldü ve kabul edildi.

Görüşmede CHP Grubu adına söz alan Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Faruk Loğoğlu, terörle mücadeleyle ilgili 6 maddelik bir öneri sundu.

Öneride, her partiden eşit sayıda katılımcının yer alacağı bir 'çalışma grubu' oluşturulması, grubun faaliyetlerini Ocak 2012 sonuna kadar tamamlaması ve Hükümete iletilmesi yer alıyor.

TBMM Genel KurulU'nda CHP Grubunun görüşlerini dile getiren ve ''CHP, artık sözün bittiği yerde olduğumuz kanaatindedir... Hükümeti sorumluluk üstlenmeye davet ediyoruz ve bu konuda Hükümete yardımcı olacağız.'' diyen Loğoğlu, 6 maddeyi şöyle sıraladı:

''Hükümet, terörü sona erdirmek amacıyla düşünce ve önerilerini bugüne kadar olanların muhasebesini yaparak yeniden belirlemelidir.

Hükümetin yaklaşımı, TBMM çatısı altında siyasi partilerin eşit sayıda oluşturacağı 8 üyeden oluşacak bir çalışma grubunda ele alınmalıdır. Her siyasi parti, kendi katkılarını bu çalışmalar sırasında gündeme getirme imkanına sahip olmalıdır. Devlet kurum ve kuruluşları görüşlerini buraya iletmelidir.

Anılan çalışma grubuna yardımcı olmak üzere yine her siyasi partinin belirleyeceği ikişer kişiden oluşacak bir 'Akil Adamlar Grubu' oluşturulmalıdır. Grup hem kendi düşüncelerini üretmeli, hem Meclis çalışma grubunun kendisine vereceği görevleri yerine getirmelidir. Vatandaşlarımız ve sivil toplum kuruluşları da katkılarını buraya yapmalıdırlar.

Meclis çalışma grubu, çalışmalarını Ocak 2012 sonuna kadar tamamlamalı ve sonuç görüşülmek üzere Genel Kurula sunulmalıdır.

Meclisin bu süreç neticesinde üzerinde mutabık kalacağı ortak aklı oluşturacak öneriler demeti uygulanması isteği ve amacıyla Hükümete iletilmelidir.

Bu önerilerinin hayata geçirilmesi bakımından bütün siyasi partiler Hükümete yardımcı olmalıdır.''

LOĞOĞLU'NUN KONUŞMASI
CHP Genel Başkan yardımcısının konuşmaısnda dikkat çeken noktalar şunlar:

— CHP tezkereye 'evet' diyecek ama teröre karşı silahlı mücadele gerekli ancak yeterli yöntem değil. Hükümetin terörle mücadele politikalarını da tasvip etmiyoruz.

— Terör konusunun ulusal bir sorun olduğu, bu meselenin bitirilmesi için hepimize görev düştüğü, bu hedef doğrultusunda atılacak her doğru adımın desteklenmesi gerektiği hususunda toplum olarak görüş birliği içindeyiz.

— Terörün sonlandırılması yönünde çok yönlü bütün çabalarına rağmen bir türlü sonuç alamamasına karşın Hükümetin, muhalefet partilerinin katkısını almaktan hala imtina edebilmesini şaşırtıcı ve üzücü bulmaktayız. Meclisimizin çatısı altında bulunan siyasi partileri bir araya getirmek muhalefetin değil, iktidar partisi ve Hükümetin görevidir.

— Oysa uzun zamandır devletin, hatta Hükümetin bile PKK terör örgütü unsurlarıyla görüşmekte olduğu artık kamuoyumuzun da bildiği bir gerçektir. Buradan Hükümete bir uyarımız var; terör örgütüyle yapılan görüşmelerden istenilen sonucun alınamadığı artan terör saldırıları gerçeğinden açıkça anlaşılmaktadır. Bu nedenle devam edeceği ilan edilen bu temasların tek amacının PKK tarafından silahların bırakılması ve şiddete son verilmesi olmalıdır. Yöntem, PKK ile pazarlık değil, ikna ve hizaya getirme yöntemi olmalıdır.  Bu temasların gerekçeleri ve sonuçları hakkında Hükümetin açık ve inandırıcı olması gerekir.

— Terör örgütü unsurlarıyla görüşebilen bir Hükümetin muhalefet partileriyle temas aramamasının, onların görüşlerine ihtiyaç duymamasının izah edilir veya anlaşılır bir tarafı yoktur. Bu durumun Hükümet tarafından bir an önce düzeltilmesi ve iktidar partisi ve Hükümetin muhalefet partilerine çağrı yaparak terörü bitirmenin yollarının müştereken aranması sürecini başlatması, halkımızın beklenti ve isteklerine en uygun hareket tarzı olacaktır.''





Tezkere görüşmesinde iktidarın terörle mücadele politikası tartışıldı.

CHP Grubu adına söz alan Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, 2010 yılında Kayseri ve Sivas'ta yaptığı konuşmada, AK Parti iktidarının hiçbir terör örgütüyle masaya oturmayacağını, pazarlık yapmayacağını söylediğini, ancak şimdi, ''Özel temsilcimi ben gönderdim'' dediğini belirtti.

İktidarı, ''terör örgütüyle kırmızı hat'' kurmakla suçlayan İnce, ''Başbakan muhalefete küfrediyor, PKK ile müzakere ediyor'' dedi.

İktidarın, terörle mücadele eden insanları ''zindanlara attığını'' iddia eden İnce, silahlı terör örgütü üyesi olmak ve bu terör örgütünü kurmakla suçlanan bir teğmenin 33 ay tutuklu kaldığını, serbest kaldıktan sonra da terörle mücadele etmesi için Güneydoğu'ya gönderildiğini söyledi. İnce bunun adalete, vicdana sığmayacağını ifade etti.

Bunun üzerine söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, iktidarın terörle mücadele ettiğini, bu nedenle terör örgütünün kendisi ve bütün yandaşlarının ayakta olduğunu söyledi. Bunun, alınan tedbirlerin ne kadar etkili olduğunu gösterdiğini belirten Canikli, ''Onlar bağırıyor, siz neden bağırıyorsunuz? Sizin tebrik etmeniz gerekmez mi?'' dedi.

Canikli ayrıca, ''Almanya'da terör örgütü üyelerini arabasına kim aldı? Şehitlerimiz ile terör örgütünün cesetlerini aynı kefeye koyan kimdir? Bunu araştıralım'' dedi. Nurettin Canikli, terör örgütünün tasfiye edilmesi amacıyla görüşme yapılabileceğini, kendilerinden önce de bu görüşmelerin yapıldığını dile getirdi.

Bu arada CHP ve MHP'li milletvekilleri, Canikli'nin, ''Almanya'da terör örgütü üyelerini arabasına kim aldı?'' sorusuna açıklık getirmesini, aksi halde Genel Kuruldaki bütün milletvekillerini töhmet altında kalacağını söyleyerek tepki gösterdi.

BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, AK Parti iktidarından önce de bu görüşmelerin yapıldığının doğru olduğunu, barışın sağlanması için gerekirse söz konusu görüşmelerin yapılmasının yanlış olmayacağını ifade etti.

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ise 2002 yılına kadar devletin hiçbir zaman terör örgütünü muhatap almadığını ve müzakere etmediğini söyledi. Vural, ''MHP döneminde siyasal iradeyle böyle bir görüşmenin yapıldığını iddia edenler, iddialarını ispatlamadıkları takdirde şerefsizliktir, alçaklıktır'' dedi.

Sayfa Yükleniyor...