CHP'li Başkan: Muhatap sadece asker değildi

‘Sizin koruyamadığınız Cumhuriyeti biz koruyoruz’ sözüyle gündeme gelen CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, bu sözlerinin arkasında olduğunu ancak muhatabının yanlış yansıtılığını söyledi.

CHP'li Başkan: Muhatap sadece asker değildi

Cumhuriyet Bayramı’ndan bir gün önce, Taksim’deki Atatürk Anıtı’na çelenk koyma sırasındaki sözleriyle gündeme gelen CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, bir basın toplantısı düzenledi.

Tören alanındaki askerlere yönelik ‘Sizin koruyamadığınız Cumhuriyeti biz koruyoruz’ sözleri bazı çevreler tarafından ‘darbe çağrısı’ olarak nitelendirilen Salıcı, 'muhatabının yanlış yansıtıldığını' belirttiği bu sözlerinin arkasında olduğunu söyledi.

Salıcı, "Bizim tepkimiz, Emniyet Müdürü’ne, Vali’ye, orada bulunan ve biz üç tane barikatı aşmaya çalışırken tartaklanmamız karşısında kılını kıpırdatmayan; bu ülkenin 29 Ekim törenlerini halksızlaştırmaya çalışan bütün devlet zevatınadır..." dedi.

İl teşkilatıyla birlikte kameraların karşısına geçen ve "28 Ekim günü Tasim’de söylediğim sözlerin sonuna kadar arkasındayım" diyen Salıcı, "Peki Sayın Başbakan 29 Ekim’de Ankara’da sıktığı gazın ve vurduğu copun arkasında durabiliyor mu? Bunun cevabını versin" dedi ve şunları söyledi:

"Oğuz Kaan Salıcı’nın kim olduğunu, hangi siyasi mücadeleden geldiğini bilmeyen biri olsam ve o fotoğrafı görsem, ben de öyle düşünürdüm. Tabloyu ben de 'askere dönük sözler' olarak yorumlardım...

Tekrar ediyorum sözümün arkasındayım ama muhatabı doğru değil. 29 Ekim törenlerini organize etmekten sorumlu kişiler askerler değildir. Oradaki bütün devlet zevatına, kim var kim yoksa; ayrı tutuyor değilim asker de oradaydı ve hepsine söylenmiş sözlerdir..."

'YÜZÜNÜZ ASKERE DÖNÜKTÜ'
Salıcı, bir gazetecinin, "O sözleri söylerken çekilen fotoğrafta, yüzünüzün askerin olduğu yere dönük olduğu görülüyor. Vali, belediye başkanı ve 1. Ordu Komutanı diğer taraftaydı..." sorusuna şu yanıtı verdi:

"Bakın böyle bir algı oluşmuş olabilir, neden oluştu demiyorum, bu algı doğru değil diyorum. Askerlerin hemen önünde resmi sivil görevilier vardı. O fotoğrafta görevlier görünmüyor. Ben çekmedim, kasıt var demiyorum ama olayın özü bu. Algı yanlış oluşmuş olabilir ve bunu düzeltmek bizim görevimiz."

"BU GÖMLEK BİZE OLMAZ"
"Bir insan 20 yıllık siyasi mücadelesini 1 saatte ya da 1 günde değiştirmez" diyen Salıcı, "İnsan geçmişteki deneyimleriyle birlikte bir bütündür. Bu benim örgütüm için de geçerdlir. Bizim verdiğimiz siyasi mücadele bellidir ve bize yapıştırılmaya çalışılan gömlek bizim üzerimize yapışmaz” şeklinde konuştu.

"GENEL BAŞKAN’LA KONUŞMADIM"
Salıcı, hakkındaki istifa tartışmaları ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile konuşup konuşmadığını şeklindeki soruya da, "İstifa iddiası bir televizyon kanalında yayınlandı ve o anda asparagastı. İstifa konusuyla ilgili ne genel başkanla ne de genel merkezden biriyle görüşmemiz olmadı" derken, İstanbul İl Başkanlığı’na gelişiyle birlikte ortaya atılan 'bazı genel başkan yardımcılarının kendisine karşı olduğu' iddialarıyla ilgili de şunları söyledi:

"İstanbul il başkanlığı hem CHP hem de diğer partiler için önemlidir. Parti içinde spekülasyonlar olabilir ama bu konuda özel olarak görüş belirtmek uygun olmaz. Bizim genel merkezimizle ve örgütümüzle bir problemimiz yok. Tek problem AKP iktidarıyla ve o da devam edecek..."

"CESET TORBASI ARANIYORSA..."
Salıcı, ‘devlet zevatına yönelik’ sözlerinin hatırlatılması üzerine, “Devlet yetkilileri kendilerine Yasalarla verilen görevleri yapıyorlar ve bunu halkın lehine yorumlayıp yaptıkları sürece sorun yok...

Bana, 29 Ekim günü İstanbul’dan Ankara’ya gitmek için yola çıkan otobüslerin içinde ceset torbası arayan polisleri izah edin. Niyet, ‘ben seni göndermeyeceğiz, ceset torbası omazsa kriko soracağım ya da başka bir şey soracağım' dır. Bu bir tiyatrodur. Göndermemeye karar verdilerse ve buna yasal kılıf arıyorlarsa, devlet görevlsi değil AKP görevlisi olurlar. Biz de onlara hatırlatma yapmak durumunda kalırız" ifadelerini kullandı.

"BÜTÜN CHP'LİLER O İFADELERİN ARKASINDA"

Salıcı’nın sözlerinden diğer satır başları:
Eğer ’de AKP hükümetine karşı darbe meraklısı birileri varsa ve bir darbe girişiminde bulunmayı akıllarından geçiriyorlarsa, o girişime karşı ilk mücadeleyi verecek olan kadro bizleriz.

— Biz abdestimizden eminiz, yürüdüğümüz yol demokrasi yoludur, yürüdüğümüz yol AKP’yi sandık yoluyla, demokratik şekilde iktidardan uzaklaştırma yoludur. Bu yolda inançlı ve kendisine güvenen bir kadromuz var. AKP bu durumdan rahatsız olabilir ama kusura bakmasınlar onların iktidarı artık son günlerini yaşıyor.

— Bizim 28 Ekim’de yaşamış olduğumuz şey tam bir utançtır. Pendik, Kadıköy, Bahçelievler ve başka ilçelerde çelenk koyma sırasında ciddi arbede yaşanmıştır. Utanılması gereken şey, Cumhuriyet Bayramı’nda Atatürk anıtına çelenk koymak için bizim polisle kavga etmek zorunda kalmamızdır.

— Sayın Başbakan’ın iddiaları, 28 Ekim’de bizim yaşadığımız olayları ve 29 Ekim’de Ankara’daki gazı, copu; 50 yaşında elinde Türk bayrağı tekmelenen kadının durumunu örtbas etme çabasından ibarettir. Gündemi bizim üzerimizden değiştirmek istemiş ancak baltayı taşa vurmuştur.

— Genel Başkan dünkü grup konuşmasında açık ve net ifadeler kullanmıştır ve bütün CHP’liler o ifadelerin arkasındadır.

— Darbeyi savunanlar, darbeden beslenenlerdir. Siz şimdiye kadar herhangi bir AKP’linin biber gazı, cop yediğini gördünüz mü? Devletin resmi görevlileriyle karşı karşıya kaldığını gördünüz mü? Nasıl mağdur bunlar? Polisle karşı karşıya gelen gelen bizleriz ve mücadeleye devam edeceğiz.

— Asıl cevap verilmesi gerek soru, 29 Ekim törenlerine milyonların neden bu kadar ilgi gösterdiğidir. AKP bunun cevabını vermeli. Bir tenis maçında bakanların neden dakikalarca yuhalandığının cevabını vermelidir. Kendisine tepki gösterenlere terörist, holigan demekten vazgeçmelidirler...

— Bu ülkede bir darbe korkusu yaratarak demokrasiyi ezmeye çalışıyorlar...

Sayfa Yükleniyor...