CHP’li Öztürk Yılmaz: Suriye paramparça olur

ABD’nin olası Suriye müdahalesi konusunda hükümeti uyaran CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, “Senin beklediğin Esad'ın gönderilmesiyle sınırlı kalmayacak. Suriye paramparça olacak" dedi.

CHP’li Öztürk Yılmaz: Suriye paramparça olur

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Suriye'de yaşanan gelişmelere değinerek, doğrudan askeri müdahaleye iyice yaklaşıldığı kritik günlerden geçildiğini söyledi.

Suriye'de çeşitli evrelerden geçilerek bu güne gelindiğini anlatan Yılmaz, şöyle konuştu:

"Şimdi üç senaryodan bahsediliyor; bu saldırıyla birincisi Suriye'nin elinde bulundurduğu kimyasal kapasitenin ortadan kaldırılması, ikincisi Esad'a suikast planı, üçüncüsü Esad ordusunun savaşma kapasitesinin ciddi olarak zayıflatılması. Suriye'ye müdahalenin gerekçelerine bakıldığı zaman ise çok net bir şey görüyoruz; nasıl ki Irak'a müdahale kimyasal silah gerekçesiyle ve El Kaide'ye verilen destek iddiasıyla başladı ve Irak bu noktaya getirildiyse şimdi de Suriye'de iç savaşta çeşitli tarafların kullandığı kimyasal silah iddiası, uluslararası toplumun müdahaleye meşruiyet zemini hazırlama gerekçesi olarak ortaya sunuluyor."

“İSRAİL ÜZERİNDEN ABD’YE HAVALE EDİLDİ”

Hükümetin Suriye'ye yönelik izlediği politikaları eleştiren Yılmaz, ortaya konulan yaklaşımlarla İsrail'in Ortadoğu'daki planlarına hizmet edildiğini ileri sürdü.
Suriye'ye kapsamlı bir askeri müdahale olması halinde İsrail'in bir taşla iki kuş vuracağına, hem Esad'dan hem de İran'ın bölgedeki varlığından kurtulacağına dikkati çeken Yılmaz, "Bu iş, İsrail üzerinden ABD'ye havale edilmiş durumda. ABD de eğer başarılı olurlarsa Rusya'dan kurtulacak." değerlendirmesinde bulundu.

Suriye'de rejim değişikliğinin hiçbir zaman 'nin çıkarına olmayacağını savunan Yılmaz, müdahalenin doğuracağı sonuçların da doğru okunması gerektiğini ifade etti.
Yerli ve milli olduğunu söyleyen iktidarın yanlış yaklaşımlarıyla, "ümmetin bulunduğu coğrafyanın emperyalizme açılmasına, onlar tarafından bombalanmasına" göz yumduğunu iddia eden Öztürk Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Eğer müdahale geniş kapsamlı olursa ve arazide boşluk yaratılırsa bu şu anlama gelecek; Suriye'ye ilişkin bundan sonra Irak benzeri bir yapı ortaya çıkacak. Rusya ve İran kenara itilecek, ABD ve onun oluşturacağı gönüllü koalisyon Suriye dosyasını siyasi bir çözüme kavuşturacak ama kendi versiyonuyla. Yani Irak benzeri bir federal yapı ortaya çıkacak. Türkiye bu zamana kadar ABD ile atışıyor gibi gösterip İran ve Rusya ile Soçi ve Astana süreçlerini götürdü. Şimdi bu müdahale söylenmeye başlanınca hemen tutum değiştirdi ve müdahaleyi destekler hale geldi. Bu müdahale olsa da olmasa da Türkiye'nin Rusya ve İran ile ilişkilerinde ciddi krizler çıkacaktır. Bu hükümet, Ortadoğu'da Türkiye'nin, İslam aleminin, Müslümanların çıkarlarına hizmet etmiyor. Ortadoğu'yu parçalamak isteyen, orada egemenlik oluşturmak isteyen, kendi güvenlik endişelerini gidermek isteyen uluslararası çevrelere hizmet ediyor."

“EĞER ŞAM BOMBALANIRSA...”

Öztürk Yılmaz, Suriye'ye kapsamlı bir askeri müdahale olması halinde yeni bir dinamiğin ortaya çıkacağını, belki de Türkiye'ye yönelik yeni göç dalgalarının olabileceğini belirterek, "Türkiye'nin bu hassas dönemde müdahaleye alkış tutmak yerine, Suriye'nin siyasi çözümünü öne alan daha sağduyulu, kapsayıcı, planları gören ve ona göre hareket eden bir noktaya çekilmesi gerekir. Ama şu anda bu hükümetin böyle bir önceliği yok" görüşünü dile getirdi.

"Eğer yarın Şam bombalanırsa, orada ezanların sesi kesilirse ona bizler hüzünleneceğiz" diyen Yılmaz, Irak örneğinin göz önünde tutularak bir tavır belirlenmesi gerektiğini vurguladı.

“SURİYE PARAMPARÇA OLACAK”

İktidarın Suriye'ye yönelik uyarıları dikkate alması gerektiğinin altını çizen Yılmaz, "Uyarıyoruz, bu müdahale hayırla sonuçlanmayacak. Senin beklediğin Esad'ın gönderilmesiyle sınırlı kalmayacak. Suriye paramparça olacak. Suriye'de hiç beklemediğiniz uluslararası güçlerin varlığı ortaya çıkacak. Başka nasıl bir ifade tarzı bulalım ki siz anlayasınız. Askeri müdahalelerin sorunların çözümüne katkı sağlamadığını biliyoruz. Yemen'e askeri müdahale yapıldı, sorun çözüldü mü? Yemen'in bütün kentleri yıkıldı. Nedir bu askeri müdahale seviciliği? Bu hükümet kime hizmet ediyor?" ifadelerini kullandı.

“KİMYASAL SİLAH KULLANDIYSA KINIYORUZ”

Türkiye'nin planları doğru okuması ve ona göre yaklaşım sergilemesi gerektiğini dile getiren Yılmaz, iktidarın muhalefetin uyarılarını da dikkate almasını istedi.

Yılmaz, "Bunlar isteseydi Esad'ı bir bomba ile öldürürlerdi şimdiye kadar. Sen sorunun hala başka olduğunu anlamıyor musun? Kör müsün, cahil misin, vicdansız mısın? Suriye'yi paramparça etmek, yeni bir yapı çıkarmak istiyorlar. Esad'ın kimyasal silah kullandığı iddiası doğruysa bunu şiddetle kınıyoruz. Ama şunu da biliyoruz. Biz Irak'ta bir şeyler gördük, bazı tezgahlar çevrildi. Kimyasal silah adı altında müdahalenin gerekçesi hazırlandı. Benzer şeyin Suriye'de olup olmadığını bilmiyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

SORULARI YANITLADI

Yılmaz, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
"Müdahale bu kadar kolay olabilir mi? Rusya'ya da 'Suriye'yi bombalarsanız anında karşılık veririz' diyor" sorusu üzerine Yılmaz, "Güvenlik Konseyi marifetiyle bir askeri müdahalenin olması mümkün görünmüyor. Irak'ta ne oldu? Gönüllüler koalisyonu yaratıldı. Eğer müdahale kafalarında yer ettiyse ki öyle görünüyor, bunun gönüllüler koalisyonu şeklinde olacağını düşünüyoruz" karşılığını verdi.

“SINIRA GİDİP ŞOV YAPMAK CUMHURBAŞKANININ İŞİ OLMAMALI”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik sözlerinin de sorulduğu Yılmaz, Erdoğan'ın zehirli bir dil kullandığını, cumhurbaşkanlığına yakışmadığını ileri sürdü.
Yılmaz, "En milli konularda bile bölücü, aşağılayıcı bir dil kullanıyor. Ama bilmiyor ki bu dil esasen onu aşağılıyor. Sınıra gidip orada şov yapmak, bir cumhurbaşkanını yapacağı iş olmamalı." dedi.

BAHÇELİ’YE ELEŞTİRİ

MHP lideri Bahçeli'nin ise kullandığı dilin kendi camiasını bile üzdüğünü savunan Yılmaz, bu yaklaşımları ile "sözcülük" yaptığını belirtti.

DEİZM TARTIŞMASI

Yılmaz, "deizm" tartışmalarına ilişkin soru üzerine ise "Sayın Erdoğan'ın Türk toplumuna atmış olduğu en büyük kazık, kötü bir figür olarak insanları dinden soğutması olmuştur. Sayın Cumhurbaşkanının, camilerin sayısını fazlalaştırarak toplumdaki din duygusunu güçlendiremeyeceğini görmüş olması gerekir. Yaptığı tüm uygulamalar, tevazu göstermeyen, tepeden bakan, doğruya doğru, yanlışa yanlış diyemeyen anlayış kendisinde simgeleşti, gençlerimize kötü bir örnek teşkil etti. Hatayı kendisinde arayacak" diye konuştu.

Sayfa Yükleniyor...