CHP’li Yılmaz: İç savaşa sürükleme tezgahı

CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, tartışmalara yol açan KHK’yla ilgili olarak “Böyle rezalet olamaz. Bu düzenleme, Türk toplumunu iç savaşa sürükleme tezgahıdır” dedi.

CHP’li Yılmaz: İç savaşa sürükleme tezgahı

CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, Mecliste düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi.

Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Sudan'da "Sevakin adasını bize verin restore edelim" dediğini belirterek, "Ancak Ege'de burnumuzun dibinde işgal altındaki ada, adacık, kayalık için 'bize verin' diye çalışmıyor" ifadesini kullandı.

Erdoğan'ın İsrail'e "terör devleti" dediğini belirten Yılmaz, "Ancak nasıl oluyorsa o terör devletinin büyükelçisini Ankara'da tutabiliyor. Terör devletine büyükelçi gönderebiliyor, terör devletinden turist gelmesine izin veriyor, çatır çatır ticaret yapılıyor" dedi.

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın masada yer almasına karşı çıktığını ifade eden CHP Yılmaz "Esad'ı destekleyen Rusya ve İran ile iş birliği yapıp onlarla Esad'lı çözüm üzerinde çalışma yaptığını" öne sürdü.

Yılmaz, "ABD'ye, PYD/YPG'yi terör örgütü olarak görmediği için kızıyor ama PYD/YPG'yi terör örgütü olarak görmeyen Rusya ile ilişkiler geliştiriyor. Kudüs konusunda Trump'a posta koyduğunu belirtiyor ama yarın Trump'tan bir davet gelse herhalde onu da reddetmeyecek" diye konuştu.

"'deki 80 milyonun en az 50 milyonunu düşman görüyorsunuz, terörle yaftalıyorsunuz. Siz öz evlatlarıyla barışçıl bir yaşam tutturamıyorsunuz, sizin dışarıya barış getireceğinize kim inanır?" diye soran Yılmaz, Türkiye'nin, uluslararası kuruluşlarla ciddi sorunlar yaşadığını savundu.

KHK’YA TEPKİ

696 sayılı kanun hükmünde kararnamenin (KHK) 121. maddesiyle ilgili tartışmalara değinen Yılmaz, şunları söyledi:

"Türkiye, son yayınlanan KHK ile uluslararası toplumda tekrar tartışılır hale gelmiştir. Paramiliter güçler mi oluşturmak istiyorlar? Muhaliflere dönük suikast mi planlanıyor? Neden bu yola başvuruluyor? Meşru mekanizmaların dışındaki silahlı kuvvetlerin, suistimal edilen olaylara karıştığını biliyoruz.

Türkiye'de, bütçede meşru bir şekilde ödeneği konmamış silahlı unsurlar var mıdır? Neyi korumak istiyorlar? Bu maddede ucu açık bir yazım var. Devletin meşru organları, güçleri, kurum ve kuruluşları yetmiyor mu ki böyle bir yola müracaat ediyorlar? Hukuk devletinde ödeneği açıkça bütçede yazılmamış paramiliter yapılar barındırılamaz. Bu konuda hükümetin açıklama yapması gerekir. Türkiye'de kurumsal olarak demokrasiyi yıktılar ama demokrasiye inanan insanlar var. Bu insanlar, önlerine ik sandık konduğu zaman demokratik olarak bu demokrasiyi yıkanları sandığa gömecektir."

“SAVUNANLAR EN BÜYÜK DARBEYİ ONLAR YİYECEK”

Bir soru üzerine, "Meşru polise, orduya ne hacet? Dağıtalım silahları, millet birbirini öldürsün, boğazlasın. Siyasi suikastler olsun, kan gövdeyi götürsün. Bunu mu istiyorlar?" diye soran Yılmaz, "Irak'ta meşru bir ordu vardı ama onun dışında paramiliter güçler yaratıldı. Irak'ta, Afganistan'da cinayetler işlendi. Bugün bu düzenlemeyi savunan kim varsa yarın en büyük darbeyi onlar yiyecektir" değerlendirmesini yaptı.

“BÖYLE REZALET OLMAZ”

Öztürk Yılmaz, bu düzenlemenin geri çekilmesi gerektiğini öne sürerek, "Böyle bir rezalet olamaz. Bu düzenleme, Türk toplumunu iç savaşa sürükleme tezgahıdır. Bu düzenleme, hiç kimseye hizmet etmez, herkesi hedef alır" ifadesini kullandı.

Sayfa Yükleniyor...