Çiçek: Türkiye'de ne değişti?

Başbakan Yardımcısı Çiçek, The Economist'in makalesine yanıt verdi: ''Burada ne değişti, AK Parti iktidarından beri hangi bar, kafe kapandı? Aslında değişen bir şey yok 2002'den bu tarafa. Bu, siyasetçi kesimin ortalığı karıştırması...''

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Kanal 7 Televizyonundaki ''Başkent Kulisi'' programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

CHP'nin ''yenilendiğini'' söylediğini, ama partide hiçbir şeyin değişmediğini belirten Çiçek, ''Sadece yeni lafının arkasına sığınarak, yeni kelimesini istismar ederek, toplumda beğeni kazanmaya çalışıyorlar. CHP'de bir şey değişmedi. Sadece ceket değişti. Mazruf aynı, sadece zarf değişti. Eskiden kareydi, şimdi dikdörtgen oldu. Yazılan metin 2007'den 1999'den 1995'ten farklı
değil, ceket, ambalaj değişti. İçinde en ufak bir farklılık yok'' diye konuştu.

Meydanlarda BDP tarafından da ''demokratik'' kelimesinin istismar edildiğini söyleyen Çiçek, şunları kaydetti:

''İnsanların kendi devletinde beğenmediği hususlar olabilir. Bunun yolu yasalar çerçevesinde protesto etmektir. Miting yaparsınız, gazetelere beyan verirsiniz, basit eylemlerde bulunursunuz, ama başkasının hakkını ortadan kaldıracak herhangi bir vahşet içinde olamazsınız. Demokrasi vahşet, cinayet, kan ve kin kusma değildir. Demokratik bir plastik patlayıcı 'den başka bir
yerde yok. 'Ben bunları bunları istiyorum, demokratik hakkımdır. Bunlar olmazsa patlayıcı getirdim, yakacağım, yıkacağım' diyor. Böyle bir istismar nerede var? Bu seçimler vasıtasıyla bunun görülmesi lazım. Vatandaş görüyor. Siyaset kurumu göremedi.''

THE ECONOMIST DERGİSİNİN ''CHP'YE OY VERİN'' ÇAĞRISI
''The Economist dergisinin 'AK Parti otoriterleşti, CHP'ye oy verin' çağrısına Çiçek, ''Burada ne değişti, AK Parti iktidarından beri hangi bar, kafe kapandı? Buranın müşterilerinde ne değişti? Antalya'da ne değişti? Türkiye'de bu korkular, baskılar varsa özgürlükçü ortamdan gelen insanlar niye geliyor? Aslında değişen bir şey yok 2002'den bu tarafa. Bu, siyasetçi kesimin ortalığı karıştırması, yerli yersiz istismara sebebiyet vermesi, istismar üzerinden siyaset yapıyor lması. Toplum kendi hayatını yaşıyor'' dedi.

''ERKAN MUMCU'YA MESAJ'' İDDİALARI
''2007'de dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ'un Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu'ya mesaj gönderdiği, cumhurbaşkanlığı seçimine müdahale edilmesi yönünde bazı belgelerin olduğu'' iddiaları anımsatılarak değerlendirmesi sorulan Çiçek, konunun yargıda olduğunu, soruşturmanın ise hazırlık safhasında bulunduğu belirtti.

Cemil Çiçek, şöyle konuştu:

''Ben hazırlık soruşturması safhasındaki bir belge ne kadar doğrudur, ne kadar gerçeği yansıtıyor onu bilemem. Belge üzerinden de bir değerlendirme yapmam. Bu türlü belgeler varsa, bu Türkiye'de demokrasinin halen nasıl mayınlı bir tarlada bu işlerin sürdürüldüğünü çok açık ortaya koyuyor. Eğer o belgeler doğruysa, Türkiye'de normal bir demokrasinin o dönemde olmadığını, kurumların kendi yetki hudutları içinde değil, onu aşan tavırların, çabaların, gayretlerin içinde olduğunu gösterir.''
                  
''SEÇİMLERE 1 YIL, 1,5 YIL KALA KARIN AĞRILARI BAŞLAR''
Türkiye'de 1960 yılından itibaren cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sancılı, sıkıntılı olduğunu ifade eden Çiçek, şunları anlattı:

''Cumhurbaşkanı seçimlerine 1 yıl, 1,5 yıl kala Türkiye'de karın ağrıları başlar. Bir takım yasa dışı unsurların, görevi siyaset yapmamak olan bir kısım kişi ve kurumların bu süreci etkilemeye yönelik, bu süreci belli bir istikamete yönlendirmeye yönelik çabaları olmuştur. Bunlar zaman zaman 'cunta' şeklinde ifade edilmiştir, bunun için bir kısım yargılamalar da geçmişte yapılmıştır. Bir kısım darbeler bu vesile ile ortaya çıkarılmıştır. Cumhurbaşkanlığı süreci 1960'dan bu tarafa her defasında ciddi sancılara sebebiyet vermiştir.''

''ÇELİK ÇOMAK MI OYNADINIZ?''
İşsizlik sorununa değinen Çiçek, Türkiye'de nitelikli eleman sıkıntısının olduğunu, mevcut eğitim sisteminin ''mesleksizler sorununu'' ortaya çıkardığını kaydetti.

Çiçek, ''Bu piramidin tersine çevrilmesi, meslek liselerinin en az yüzde 65-70, klasik lisenin de yüzde 25-30'a düşürülmesi lazım. Bu tahammül edilemez bir hale geldi'' dedi.

Çiçek, öğretmen atamalarıyla ilgili bir soruya, ''Bu sene 40 bin öğretmen alacağız. 30 binini önceden, 10 binini ise haziran mezunlarını falan hesaba katarak. Hak kaybı olmasın diye ikiye böldük'' yanıtını verdi.

13 Haziran sabahı Türkiye'yi sıkıntıya sokacak popülist davranışlar içinde olmadıklarını dile getiren Çiçek, doğru olan şeyleri, ellerindeki imkan ölçüsünde yaptıklarını söyledi.                 

Sayfa Yükleniyor...