Çocuğunda travma yaratmak uğruna güvenlik

Kızınız AVM'de aldı başını gidiyor ya da araç trafiğinin çok yoğun olduğu bir yolda koşmaya başlıyor. Ne yapmanız lazım?

Çocuğunda travma yaratmak uğruna güvenlik

Ayda(2,5yaş) ile bir AVM deyiz (biliyorum AVM ler çocuklar için değil ama gitmemiz gereken, benim ihtiyacım olan bir günde sürüklüyorum peşimden onu). Ayda, daha önce de yaptığı gibi benim elimi bırakıp koşmaya başlıyor, onu yakalayayım, yakalamaca oynayalım istiyor ama bende o derman yok.

Aklıma hain bir plan geliyor, saklanıyorum bir duvar kenarına uzaktan izlemeye başlıyorum. Hızla koşarak giderken, dönüp bakmalar esnasında beni göremeyince önce yavaşlıyor, sonra duruyor dönüp bakıyor “anne, anne” diye sesleniyor, yokum…

Geri yürüyerek seslenmeye devam ediyor, yokum… Geri koşmaya başlayarak sesleniyor, her tarafa bakıyor, ben hala haince çıkmıyorum yerimden. Onu gören bebekli gruplar ilgilenmeye başlıyor, “nerde annen, ay kaybolmuş mu acaba” diye, uzaktan işaret ediyorum ben buradayım diye, susuyorlar. Ayda bir pusetli hanımın elini tutuyor (o an en güvenilir gelen kişi o sanırım). Ağlamaklı olunca çıkıyorum yerimden “buradayım ben sen nerdesin” diye. Sarılıp ağlamaya başlıyor.

Saklanmaya başladığım andan itibaren pişmanlık duyduğum ama yiğitliğe … sürdürmemek için devam ettiğim bu hareket, yaptığım en büyük hatalardan biliyorum. Çok işe yaradığını gururla söyleyemiyorum, evet Ayda artık elimi bırakmıyor kalabalık alanlarda ama o günü, üzerinden aylar geçmesine rağmen durup durup anlatıyor, anne nasıl kaybettim seni diye. Sonrasında hep konuşarak, bu yarattığım travmayı hafifletmeye çalışıyorum. Ama biliyorum unutmayacak. Çocuğumun güvenliğini sağlamaya çalışırken nasıl travmatik olmamalıyım?

Bu ve bunun gibi güvenlikle ilgili kafama takılan soruları Uzm. Psk.Iraz Toros Suman’a sordum;

Benim yaptığım gibi travma yaşatmadan önlem almak için neler yapabiliriz? Yani mesela sokakta elimizi bırakıp koşarak gitmeyi seviyor ve bunu yapmamasına ikna edemiyoruz hatta bunu oyuna çeviriyor(biz peşinden gittiğimiz için). Bunu engellemek için önerin nedir? Böyle bir travmanın çocuğa zararı nedir?

Duygusal olarak çok etkilenmiş,  zarar görmüş, sana da anlattığı gibi günlerce işlemiş konuyu, travma hep çok büyük doğa olayları değil gündelik hayatın içinde.

Şöyle bakalım bu konuya; her yaşın bir ihtiyacı var. Ayda 2,5 yaşında, annesinin elini bırakıp gitmeye ve  keşfetmeye motive olduğu bir dönemde.  Bu noktada annenin ve babanın önceliklerini iyi düşünmesi lazım.  Henüz “ben” döneminden tam anlamıyla çıkmamış ve kendi ihtiyacını önceliklendiriyor, annenin elini bırakmadan gitmenin öğretmenin yolunu bulmaktansa çocuğun ihtiyacına bakmalıyız, doğru soru şu: “neden elimi bırakıp gidiyor”.  

Bu durumda arkasından mı koşacağız?

Bu durumda Ayda’nın koşup, hızlı yürüyeceği güvenli yerler bulmalı park gibi...
Sonra akşam konuşmalı, “ne güzel di mi bugün koştun, ben de seni uzaktan izledim, çok eğlendin , yolda yürürken bunu yapamıyorduk  ama burada yapabiliyoruz” bir konuşma olabilir. Gerçek olan ve çocuk dünyasına iyi gelen alanlar zaten bu şehrin kalabalık sokakları ve AVM ler değil. Bu yaşta bir çocukla AVM’ ye gidildiyse de, onun ihtiyaçlarını da karşılamanız yani biraz da onun peşinden gitmeniz gerekecektir.

İlerde  sokakta bırakıp koştuğunda ise “Ayda ben burada koşmandan çok endişeleniyorum çünkü çok araba var ama seninle koşabileceğin bir yere gidelim mi” dersen (içerde başka bir meselesi yoksa ebeveyniyle) her çocuk  işbirliği yapar ve her çocukta kendini koruma güdüsü vardır,bunu kabul eder.

Ayda bunu oyunlaştırdıysa koşabileceği yerlere götürüp özgürce oynaması için zaman yaratmalısın. Bu da onun ihtiyacı, bunu düzenli yaptıktan sonra kendi içinde dengelemesini bekleyebilirsin. 3-4 yaşından sonra ise ortak kararlar alacağınız için birbirinize uyumlanacaksınız zaten.

Aklıma takılan diğer konu yabancılar konusu? Aslında o gün beni ararken yabancıların elini tutup gitmesinden sonra kafama takıldı. Ona sıcak gelen herkese, kim yaklaşsa hemen gidiyor? Yabancılarla ile ilgili güvenlik önlemlerini nasıl almalıyız? Onlara yabancı kavramını nasıl anlatmalıyız? Korkutmadan tanıdık, tanımadık kavramlarını öğretmek mümkün mü?

Bu karşına alıp öğretebileceğin bir şey değil, çünkü 2.5 yaşında bizim yapacağımız yetişkin açıklamaları kaygıyı çok yükseltebilir. Çocuğun hayatın içinde seni gözlemleyerek ve kendi tecrübe ederek yapabileceği bir şey. Ayda sorgusuz sualsiz  bir şekilde bir yabancıya gidip sarılan bir çocuk değil, bu gibi durumlarda önce anne-çocuk bağlanmasında sorun mu var diye bakarız.

Ayda gibi sempatik çocuk, karşısında sempatik birini seçip, kendi seçtiği kişilere gidip iletişime geçiyorsa, endişe duyulacak bir şey değildir. 3-3,5 yaşdan sonra içgüdüsel olarak ilişkilerle ilgili konsantrasyonu artacağı için  kendi limitlerini koymaya başlayacaktır. Şu anda senin yabancılarla ilgili bir şey öğretmeye çalışman, paranoyaya sebep olur.

Yani ben ona tanımadığımız insanlara gitmemelisin, anne-babanı bırakıp başkasıyla gitmemelisin, dememeli miyim?

Bir  süre sonra okul çağı geldiğinde, ki sen o zamanı anlayacaksın ve o sana sormaya başlayacak, o zaman bu konulardan bahsedebilirsin ama şimdi onun için çok soyut kavramlar. Bu sadece kaygı yaratır. Onu karşına alıp ders vermektense, fırsat kolla. Senin önünde başkasıyla gittiğinde kendi duygundan bahset,” gittiğin için seni çok merak ettim, o hiç tanımadığım biri olduğu için nereye gideceğini de bilmiyordum” demen yeterli bu yaş için.

Eğer tanımadığın insanlara gitme, anne-babanı bırakıp başkasına gitme  dersen  onun mantığında bu “annem olmayan kötüdür” e gider ki bu da ilerisi için problem yaratır.

O zaman onun için tehlikeli durumları nasıl anlatmalıyız? Biri elinden tutup götürdüğünde bağır demek bu durumda yapılabilir mi?

Bu yaşta değil, bu yaşta bu söylemler korkuya sevk eder. Korkulu, kaygılı çocuk yetiştirmek istemez kimse. “Çekici olan, çakacak çivi arar” lafı vardır; sen bu korkuyu verince,çocuğun eline çekici vermiş oluyorsun, çivi bul kendine diye.

Kendimden örnek vereyim, Rüzgar 2 yaş civarındaydı, asansörden indi  “öptü beni, öptü beni” diye hüngür hüngür ağlıyor, eşim de çok sinirlenmiş belli ki biri onu asansörde istemediği şekilde sıkıştırıp öpmüş.

Dedim ki “biliyor musun bu senin elin, bu senin yanağın, bu senin vücudun, çok haklısın ve bunu söyleyebilirsin, istemiyorsan  söyle, beni öpme de, kızmakta çok haklısın”. O günden beri o kadar iyi koruyor ki kendini, biri ona yaklaştığında beni öpmeni istemiyorum diyerek hemen tepkisini koyuyor. Yani ben(Iraz) burada bir fırsatı değerlendirerek ona yol gösterdim. Sen de bunu bir fırsatta bu şekilde anlatıp öğretebilirsin. Ek olarak “seni bu kadar rahatsız eden bir şey olursa anne diye bana da seslenebilirsin” de, böylece senin vermek istediğin mesajı da vermiş olursun.

Bu yaşlarda model olmak, onun dünyasına uygun kavramları anlatmak, kendi vücuduyla ilgili mahremiyet oluşturduysa onu kabul etmek (poposunu kendi silmek istiyorsa mesela) gerekiyor.
“Ben yalnız tuvaletimi  yapacağım sen çık” ya da “ben yalnız banyo yapacağım sen çık” diyorsa çıkmalısın, bittiğinde bana seslen, ben sana yardım ederim ihtiyacın varsa diyerek güvenliğini de sağlamış olursun.

Böylece mahremiyetini, bedenin kendine ait olduğunu idrak etsin.
Mahremiyet bu şekilde anlatılmamalıdır kesinlikle “ayıp, ört, kimse görmesin cık cık ne kötü, ne çirkin” . Bu söylemler  bilinçaltında birikip uzun vadeli psikolojik ve fizyolojik sorunlara sebep olabilir.

Not: Tüm bu cevaplar 2,5 yaşındaki kızım Ayda göz ününde bulundurularak verilmiştir. Farklı yaş dönemleri için çözüm önerileri farklı olacaktır.

http://www.iraztoros.com/
http://www.ikiperimasali.blogspot.com/

Sayfa Yükleniyor...