Çocukların yeni belası uyuşturucu

Yaş sınırı her geçen gün düşen 'uyuşturucu madde kullanımı' hırsızlık ve yaralama gibi suçları geride bıraktı. Liselerde yaygınlaşan 'beyaz zehir'le tanışma yaşı ise 14'e düştü.

Çocuk mahkemelerinden alınan veriler, uyuşturucu kullanımında yaş sınırının her geçen gün düştüğünü gözler önüne seriyor.

Bakırköy Adliyesi Sulh Ceza mahkemeleri’nde bir haftada görülen bin 150 uyuşturucu dosyasında 2 bine yakın kişi yargılandı. Yaşları 18 ve 25 arasında değişen madde bağımlılarının yaş ortalaması 20, en çok kullanılan uyuşturucu ise esrar.

Emniyet kayıtlarına göre 2008 yılında 20 bin 368, 2009'da ise 25 bin 896 kişi esrar kullanmak suçundan gözaltına alındı. Aynı yıllarda eroin kullanımından gözaltına alınan kişilerin sayısı ise 2008'de 3 bin 16, 2009'da ise 4 bin 140 kişi.

Psikiyatri uzmanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan, çocuklar arasında uyuşturucu kullanımının yaygınlaşmasına sebep olarak zayıflayan aile değerlerini ve kötü arkadaşları örnek gösteriyor. Satıcıların çocukları uyuşturucuya alıştırmak için ilk zamanlar ücretsiz verdiğini hatırlatan Tarhan, "Anne ve baba, çocuklarının arkadaşlarını iyi tanımalı, gerekirse onları kendi evlerine davet etmeliler." diyor.

Zaman gazetesinin haberine göre İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü ve Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nün liselerde yaptığı 'madde kullanımı' anketi de vahim tabloyu ortaya koymaya yetiyor.

İstanbul'un 28 ilçesindeki 154 okulda bu yıl gerçekleştirilen ve 31 bin 272 öğrencinin katıldığı anketten endişe verici sonuçlar çıktı. Ankete göre uyuşturucu ile tanışma yaşı 14. Araştırmada yer alan en ilginç veri ise 'sosyete uyuşturucusu' olarak bilinen kokainin liselilerin kullandığı maddeler arasında yer alması.

Araştırmaya göre, gençler arasında sigara deneme yaşı 13,5, alkol 13, uyuşturucu 14, esrar ise 15 yaşa düşmüş. Bu maddeleri alışkanlık edinme yaşı ise ortalama 13-14.

Toplumun uyuşturucu kullanan çocukları dışlamaması gerektiğini anlatan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sivil toplum örgütleri ve kanaat önderlerine büyük sorumluluk düştüğünü dile getiriyor. Tarhan, bağımlı çocukların tedavisi için yeni merkezlerin açılması gerektiğini vurguluyor.

Tarhan, "Uyuşturucu kullanan çocuklar, girdikleri bataktan çıkamıyor, birilerinin ellerinden tutması gerekiyor." diye konuşuyor. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, uyuşturucu kullanan çocuklardaki belirtileri ise şöyle sıralıyor: "Yalnızlaşır, aile ile vakit geçirmek yerine uyumayı tercih eder. Banyoda uzun zaman geçirir. Rengi soluklaşır, içine kapanır, iştahı azalır. Okuldaki başarısı düşer, hep belli kişilerle görüşür, sosyal çevresi daralır. Yalan söylemeye başlar." Çocuğun bir defa dahi olsa denemek için uyuşturucu kullanmasının anne ve babasına mesaj vermek anlamına geldiğini belirten Tarhan, ailelere şu tavsiyelerde bulunuyor: "Ebeveynler, çocuklarının uyuşturucu kullandığını öğrendiğinde ona şiddet uygulamamalı. Bu durumu onaylamayıp, kabullenip yönlendirme yöntemiyle yaklaşmalı. 'Sen bizim çocuğumuzsun ama bu davranışını onaylamıyoruz' mesajı vermeli."

İKİNCİ DEFA YAKALANAN CEZA ALIYOR
'Uyuşturucu madde kullanmak ve bulundurmak' suçundan ilk defa hakim karşısına çıkan kişiler 'denetimli serbestlik' yasası ile serbest bırakılarak doktor takibine alınıyor. Tekrar uyuşturu bulunması halinde ise kişi hapis cezasına çarptırılıyor.

Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne bağlı olan Alkol-Madde Bağımlılığı Araştırma ve Tedavi Merkezi'nde 2007 yılında 10 bin 979 bağımlının takibi yapılırken, 2008'de bu sayı 24 bin 197, 2009'da ise 31 bin 862'ye kadar çıkmış bulunuyor. 2 yıl içinde 3'e katlanan bu sayının 2010 yılında 50 bine kadar çıkacağı tahmin ediliyor.

Sayfa Yükleniyor...