Can Yayınları'ndan yayımlanan 'Kötü Bir Yılın Güncesi'nde 72 yaşındaki Avustralyalı ünlü bir yazardan, “Çarpıcı Fikirler” adlı bir kitaba katkıda bulunması rica edilir. O da bunu fırsat bilir; Makyavelizmden anarşizme, El Kaide’den devlet ile vatandaş arasındaki ilişkilerin niteliğine, Amerika ile İngiltere’nin Ortadoğu’daki savaşlarına Avustralya’nın suç ortaklığı etmesine kadar sorgulamadığı konu kalmaz. Bu arada yazarın özel yaşamında da beklenmedik gelişmeler olmaktadır.
2003 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Coetzee, yeni romanında ilginç bir biçim denemesi gerçekleştiriyor ve romandaki yazarın kitaba yazdıkları, yazarın ve yazıları temize çeken kadının düşünceleri ile kadının sevgilisinin yaklaşımı aynı sayfa içinde üç farklı bölümde sürdürülüyor.
''Yedi Samuray' filmi sinema diline bütünüyle hakim olmakla birlikte ilkleri sade bir şekilde ve doğrudan ele alacak kadar da naiftir. burada özellikle devletin doğuşu üstünde durulur, üstelik Shakespeare'e yakışır bir açıklık ve kapsayıcılıkla. Hatta Kurosawa'nın 'Yedi Samuray' ile devletin kökenlerine dair bir kuram ortaya attığını bile söyleyebiliriz.'' (Çarpıcı Fikirler bölümünden)
Çarpıcı Fikirler”deki görüşlerin Coetzee’nin kendi düşünceleri ve günümüzün dünyasına bakışı olması, romana belgesel bir hava da katıyor.
''Birisi Guantanamo, Guantanamo, başlığıyla bir bale sahnemeli. Ayak bileklerinde prangalar, ellerinde kalın keçe eldivenler, kulaklarında kürk kulaklıklar ve başlarında kara kukuletalarla bir tutuklular ordusu, mazlum ve umutsuzların dansını oynamalı. Çevrelerindeki zeytuni üniformalı gardiyanlar, davar değnekleri ve keçi sopları ellerinin altında, şeytani bir canlılık ve neşeyle hoplayıp zıplamalı...'' (Çarpıcı Fikirler bölümünden)
DOSTOYEVSKI'YE BENZETİLEN YAZAR
J. M. Coetzee, 1940’ta Güney Afrika’nın Cape Town kentinde doğdu. Avukat bir babayla öğretmen bir annenin oğlu olan Coetzee, Cape Town Üniversitesi’ni bitirdikten sonra Teksas Üniversitesi’nde edebiyat doktorasını tamamladı, 1972’de Güney Afrika’ya dönerek Cape Town Üniversitesi’nde ders vermeye başladı.
İki uzun öyküden oluşan ilk romanı Dusklands 1974’te yayınlandı. Coetzee, bu yapıtında, Vietnam’daki Amerikalılar ile Güney Afrika’daki Hollandalı yerleşmeciler arasındaki koşutlukları irdeliyordu. Yazarın 'Barbarları Beklerken' adlı romanı, 1980’de Güney Afrika’daki büyük bir saygınlığı olan Central News Agency Edebiyat Ödülü’ne değer görüldü.
Dostoyevski'ye benzetilen yazar İngiltere’nin en saygın edebiyat ödülü olan Booker Ödülü’nü ise 1983’te 'Michael K: Yaşamı ve Yaşadığı Dönem' adlı romanıyla, 1999’da da 'Utanç' adlı yapıtıyla, iki kez aldı. Aynı zamanda önemli bir deneme yazarı olan Coetzee, "politik yazar" nitelemesinden uzak durmak amacıyla, romanlarında Güney Afrika’yı yalnızca çağrıştıran coğrafî ve politik konumlara yer veriyor, en duyarlı politik sorunları kendi politik gündemini dayatmadan ele alıyor. Coetzee, 2003’te Nobel Edebiyat Ödülü’ne değer bulundu.
- Etiketler :
- Haberler