'Çoğunluk'ta kaybolan gitar!

Altın Portakal’da en iyi film seçilen 'Çoğunluk', yönetmenine göre 'sistemin gidişatını belirleyen orta üst sınıfı' ifade ediyor. O sınıfın en uğrak yerlerinden biri olan Taksim de, filmin kahramanının gitarını yutuyor...

'Çoğunluk'ta kaybolan gitar!

Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin 3 ödüllü filmi 'Çoğunluk'un yönetmeni Seren Yüce ve başrol oyuncusu Bartu Küçükçağlayan, Banu Güven'le Artı'ya konuk oldu.

'Çoğunluk', ağırlıklı olarak Yüce’nin ağzından anlatılırken, tarifi de 'bütün sistemin gidişatını belirleyen orta üst sınıf' şeklinde yapıldı.

'Bana çoğunluk afet gibi geliyor...' diyen ve filmin kahramanlarından Gül karakteri üzerinden başlayan cinsellik konusunda ikiyüzlülüğe vurgu yapan uyuncu Bartu Küçükçağlayan da, Yüce’nin tarifindeki orta üst sınıfın İstanbul’daki en uğrak yerlerinden biri olan Taksim’de kaybolan gitarını program sonunda Banu Güven’e anlattı.

Cuma günü vizyona giren filmin ödüllü oyuncusu Küçükçağlayan, 7 yıl birlikte olduğu ve şimdi geri gelmesini beklediği Martin marka akustik gitarını, üyesi olduğu Büyük Ev Ablukada grubunun provası dönüşünde Taksim’de kaybettiğini söyledi ve ‘keşke programda söyleseydim’ pişmanlığını dile getirdi...

3 ÖDÜLLÜ 'ÇOĞUNLUK'
Antalya’dan en iyi film, en iyi yönetmen ve en iyi erkek oyuncu ödülüyle dönen, Banu Güven’in “Son zamanlarda benim üzerimdeki etkisi en uzun süren filmlerden biri" olarak ilan ettiği filmin yönetmeni Yüce’ye göre, 'Çoğunluk'un tarifi:

"Rakamsal bir çoğunluk tarifinden kaçınıyorum ve filmin de öyle bir derdi yok. Çoğunluk daha çok, hayatımızı belirleyen ve başta ekonomik anlamda, bütün sistemin gidişatını belirleyen orta üst sınıfı ifade ediyor."

Yüce, yaklaşık 5 sene önce 'farkına varmakla' başlayan bilinçlenmenin filmi ortaya çıkardığını söylerken, “Bana çoğunluk doğan afet hibi geliyor...” diyen Mertkan (Bartu Küçükçağlayan) ise, filmdeki Gül karakteri üzerinden başlayan cinsellik konusunda şunları söyledi:

"İkiyüzlülüklerin resmidir. Çok rahatsız oluyorum o konulardan ve ne kadar gerçek olduğu durumu beni benden alıyor..."

Seren Yüce de, toplumun kadınlara bakışını şöyle yorumladı: "Film meniyle kadınlara olan bakış açısı asla değşmiş değil tabi ki. Hala fiziksel ilişki kurulacak bir obje olarak görülüyor kadınlar. Bir erkek, sevmediği bir kadın hakkında konuşurken, ondan intikam almanını yolu hep fiziksel olarak kurguluyor."

PROGRAMIN TAMAMINI İZLEYİN

Sayfa Yükleniyor...