'Cumartesi' gecesi kültür-sanat izlenir!

NTV ekranlarında yeni bir kültür-sanat programı başlıyor. Yekta Kopan'ın sunacağı "Cumartesi" adı üzerinde cumartesi geceleri ekranlarda olacak.

'Cumartesi' gecesi kültür-sanat izlenir!

NTV ekranlarında hafta içi her akşam Gece Gündüz'de izlediğimiz Yekta Kopan yaz boyunca "Cumartesi" ile karşımızda olacak.

Kültür ve sanatın yine başrolde olduğu "Cumartesi", adı üzerinde cumartesi geceleri saat 22.30-24.00 arası canlı olarak yayınlanacak. 1.5 saat süreyle ekranlarda olacak programın bu haftaki ilk konukları Türkçe polisiyenin 3 önemli ismi Ahmet Ümit, Emrah Serbes, Esmahan Aykol ve yönetmen Ümit Ünal.

Programın editörü Emrah Kolukısa ile "Cumartesi"yi konuştuk.

"Cumartesi", Gece-Gündüz'ün haftalık halimi olacak, yoksa farklı bir formatta mı yayın yapacaksınız?

Gece Gündüz’ü NTV’nin kültür sanat alanındaki amiral gemisi olarak görecek olursak, Cumartesi’yi de bu hiç durmadan ilerleyen gemiden ayrılıp yakındaki adalara uğrayan bir sandal olarak görmek mümkün. Avantajıysa, Gece Gündüz gibi haber ağırlıklı bir programda derinlemesine ele alamayacağımız konulara biraz olsun daha yakından bakabilme imkanının olması. Bu anlamda formatı da daha farklı haliyle. Yaklaşık 1,5 saat boyunca, işlenen konunun gerektirdiği zamanı kullanabilen ve o konuya farklı açılardan bakabilen konuklarla ekrana gelen bir program Cumartesi.

Örneğin ilk programımızda “Polisiye” başlığı altında yayınlayacağımız bir bölüm olacak. Son birkaç yıldır, Behzat Ç. gibi dizilerin de etkisiyle aslında, polisiye türe olan ilginin arttığını görüyoruz. Ama polisiye sadece televizyon ekranında olan bir şey değil, edebiyatı var, sineması var, 3. sayfası var. Biz de bu konuyu Ahmet Ümit, Emrah Serbes ve Esmahan Aykol gibi Türkçe polisiyenin üç önemli ismiyle konuşacağız. Bu üçlünün yanına da, sinemada polisiye türü denemiş az sayıda yönetmenden biri olan Ümit Ünal’ı alacağız. Ama tabii ki, bir noktadan sonra programın gidişatı biraz da konuklarımızın kuracağı cümlelerle, ortaya atacağı iddialarla, sorularımıza verecekleri beklenmedik ( tam da polisiyeye yakışır bir tavır ) yanıtlarla ilerleyecek. Bu da işin asıl heyecanlı ve keyifli kısmı bize sorarsanız.

Program tek bir konu üzerinden mi ilerleyecek yoksa farklı konulara mı yer vereceksiniz?

Cumartesi zaman zaman tek bir konuya yoğunlaşacak, zaman zaman da farklı konuları ele alacak. Ama tahminimiz doğru çıkarsa her programda üç ayrı konuyla içli dışlı olacağız. Bazen doğrudan gündemin işaret ettiği bir konuyu ele alacağız, bazen de zamansız bir tartışmayı gündeme getirerek akıllardaki fitilleri tutuşturmayı deneyeceğiz. Konuları ele alış süremiz ve şeklimiz tamamen bizim içimize sinmesiyle doğru orantılı. Sırf popüler bir konuk yakaladık diye tüm programı tek bir konunun üzerine yıkmak istemiyoruz; herşeyin kararında olması en doğrusu. Öte yandan her programımızda canlı müzik olmasına da özellikle özen göstereceğiz. Bu konuda herhangi bir ukalalalığımız da yok açıkçası. Ayrım yapmak niyetinde değiliz. Caz ya da rock; klasik ya da halk müziği, hiç fark etmez. Bizim dinleyip de keyif aldığımız herşeyi izleyicimize de dinletmek niyetindeyiz.

Televizyonlarda kültür-sanat programları kısa süreli yer buluyor ve seyircisi de 'yok' deniyor. 'Cumartesi' ile 1.5 saat ekranlarda olacaksınız. Nasıl bir seyirci kitlesine sesleneceksiniz?

’de kültür sanat programlarının çok kısıtlı sürelere hapsedilmiş olması başlı başına bir sorun elbette. Ama sanıyorum Cumartesi bu anlamda bir ilke imza atmakla beraber bir iddiayı da üstleniyor. Biz en çok da Cumartesi gecesi, prime time denilen saat diliminde bir kültür sanat programının izlenip izlenmeyeceğini merak ediyoruz. Program fikri ilk ortaya atıldığında herkes bize “siz delirmişsiniz” ifadesiyle bakıyordu. Biz de açıkçası delirdiğimize inanmaya başlamıştık, hala da emin değiliz akıl sağılığımızdan. Ama olur da, Cumartesi bir şekilde ses getirmeyi başarırsa, o zaman kültür sanat programlarının izlenirliği, daha doğrusu “izlenmezliği” üzerine bazı algıları değiştirmemiz mümkün olacak demektir. Programın üstlendiği iddia bu işte. Yine de kendimizi kandırmayalım; Cumartesi kimsenin beklemediği bir izleyici ilgisiyle karşılaşsa dahi, Türk televizyonlarında kültür sanat programlarına ayrılacak ortalama süre magazine ya da futbola ayrılan süreye yaklaşamayacaktır.

Sizce, 2011'in ilk altı ayında kültür-sanat gündemini belirleyen olayları neler?

Geçtiğimiz 6 ay boyunca ne yazık ki hep olumsuz bir takım olaylar belirledi gündemi. Tarihi literatürümüze “ucube olayı” olarak giren skandaldan tutun da, Muzır Kurulu’nun yıllar sonra yeniden aktive edilmesiyle yaşanan ve sansürü aratmayan gelişmeler bu yılın kolay kolay hazmedilemeyecek başlıkları ne yazık ki. Ayrıca AKM’nin hala kapalı olmasını ve bu duruma karşı toplu bir eylem başlatılmamasını da şaşırtıcı ve üzücü buluyorum. Türkiye’nin en büyük kültür merkezi yıllardır boş duruyor ve herkes topu birbirinin üzerine atarak vicdan temizliyor. Sadece 2011’in değil son yılların en büyük ayıplarından biri bu. Bir de Emek Sineması’nın durumu var elbette. Korkarım gün gelecek ve mikrofon başında verilen tüm sözler unutulmuşcasına Emek Sineması’na ve orada yaşadığımız tüm o anılara veda edeceğiz. Bu konuda yanılıyor olmayı büyük bir içtenlikle diliyorum.

Son olarak seyircilerinize ne söylemek istersiniz?

Herkesi Cumartesi gecesi saat 22.30’da ekran başına bekliyoruz. Bizi twitter.com/ntvcumartesi adresinden de takip etmeyi ihmal etmesinler.

Sayfa Yükleniyor...