Cumhurbaşkanı Erdoğan: Cumhur güçlü olursa Cumhurbaşkanı da güçlü olur

İstanbul'un 8 ilçesinde düzenlediği mitinglerde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Unutmayın, cumhur güçlü olursa Cumhurbaşkanı da güçlü olur. Unutmayın, Cumhurbaşkanı'nın yanında olduğu bir büyükşehir belediyesi, ilçe belediyeleri onlar da güçlü olur'' dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Cumhur güçlü olursa Cumhurbaşkanı da güçlü olur

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı , bugün 'un 8 ilçesinde düzenlenen mitinglerde halka hitap etti.

TUZLA MİTİNGİ

Cumhurbaşkan Erdoğan, Tuzla mitinginde, sözlerine 24 Haziran seçimlerinde şahsına ve Cumhur İttifakı'na verdiği destekten dolayı Tuzla halkına şükranlarını sunarak başladı.

"Nasıl size son 25 senede mahcup olmamışsak, inşallah bundan sonra da mahcup olmayacağız." diyen Erdoğan, "Herhalde Tayyip kardeşinizi iyi tanıyorsunuz. 25 yıldır gerek büyükşehir belediye başkanlığında, gerek başbakanlığında, gerek cumhurbaşkanlığında biz, hep sizlerle beraber olduk, hizmetlerimizle yanınızda olduk. Biz uzaydan gelmedik, gökten zembille de inmedik, tam aksine içinizden biri olarak çıktık ve sizinle beraber durmadık, yürüdük" diyerek seslendi.

Erdoğan, 'yi büyütmeyi, güçlendirmeyi kararlılıkla sürdüreceklerini, 'un sorunlarını, sıkıntılarını çözmeye devam edeceklerini ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"25 yıl öncesine gidelim. Aramızdaki gençler, 25 yıl önce Tuzla ne durumdaydı bilmezler. Çöp, çukur, çamur, bilirler mi? Kim vardı o zaman? CHP vardı. CHP'nin, Tuzla'yı, Pendik'i, Kartal'ı, Maltepe'yi ne hale getirdiğini bilmezler. Biz görevi devraldıktan sonra Tuzla, Pendik, Kartal ne duruma geldi, yeniden biz buraları ihya ettik, inşa ettik. Unutmayın, cumhur güçlü olursa Cumhurbaşkanı da güçlü olur. Unutmayın, Cumhurbaşkanı'nın yanında olduğu bir büyükşehir belediyesi, ilçe belediyeleri onlar da güçlü olur. 4,5 sene bu kardeşiniz, 'nin Cumhurbaşkanı mı? Binali kardeşim İstanbul'a büyükşehir belediye başkanı olduğu, Şadi kardeşim Tuzla'da belediye başkanlığını devam ettirdiği takdirde, üçlü olarak el ele vereceğiz ve Tuzla'yı da, İstanbulumuzu da çok daha ilerilere taşıyacağız."

"BİZ, 82 MİLYONUN CUMHURBAŞKANIYIZ"

Raylı sistemler, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Marmaray, Avrasya Tüneli, Osmangazi Köprüsü'nü yaptıklarına işaret eden Erdoğan, şunları söyledi:

"Bizler bunlara daha ilaveler yapmaya devam edeceğiz. Ulaşımda bütün altyapı, eğitimde, sağlıkta her şey... Sizlerle beraber bu yolda, emin adımlarla yürümemiz lazım. Cumhur destek verirse, sahip çıkarsa, Cumhurbaşkanı da milletine, devletine, ülkesine en güzel şekilde hizmet etme imkanını bulur. Biz sadece şahsımıza oy verenlerin değil, unutmayın 82 milyonun Cumhurbaşkanıyız. Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, Gürcüsü, Abazası, Romanı, Arnavutu, Boşnağı... Bizde ayrım yok. Çünkü biz yaratılanı yaratandan ötürü sevdik. Bu ayrım onların işi, bizim değil. Biz, evine helal rızık götürmek için ter döken emekçimizin, her sabah dükkanını 'Bismillah' diyerek açan esnafımızın, Türkiye'nin gelişmesi için üreten, istihdam sağlayan girişimcilerimizin Cumhurbaşkanıyız."

"BİZİM VERDİĞİMİZ MESAJLARI LÜTFEN, NE OLUR DİKKATE ALIN"

Ankara'daki metruk binada çıkan yangına değinen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bugün Ankara'da İskitler'de maalesef bir metruk sayılabilecek binada çıkan yangında, 5 kardeşimiz yanarak öldü. Allah rahmet eylesin. 11 kardeşimiz ağır yaralı denilebilecek şekilde. Onlar da tedavide. Kardeşlerim işte maalesef metruk denilebilecek noktada, çünkü orada bir değişim dönüşüm yapılıyor. Gelip orası boş bina diye oraya yerleşen bu vatandaşlarımız böyle bir durumla karşı karşıya kaldılar. Onun için bizim el ele vermemiz lazım. Onun için bizim verdiğimiz mesajları lütfen, ne olur dikkate alın."

"Kartal'da yaşadıklarımızı biliyorsunuz" diyen Erdoğan, onun için kentsel değişim, dönüşümün çok önemli olduğunu söylediklerini vurguladı.

Erdoğan, "Bunlar benim insanım, modern bir yaşam tarzına ulaşsın, yangın tehdidi, deprem vesaire, bu tehditlerden uzak olsun. Bunun için de biz sizin hizmetkarınız olarak bunları yapalım, inşa edelim, siz de huzur içinde buralarda yatın." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Biz, çiftçimizin, emeklimizin, kamu görevlimizin, her seçim döneminde kapı kapı dolaşan hanım kardeşlerimin, Türkiye'yi kendilerine emanet edeceğimiz, geleceğimizin teminatı tüm gençlerimizin Cumhurbaşkanıyız. Biz, gece uykunu bölüp bize dua eden, seccadesini gözyaşlarıyla ıslatan pir-i fanilerin Cumhurbaşkanıyız. Biz, 15 Temmuz gecesi canı pahasına, istiklal ve istikbaline sahip çıkan kahramanların Cumhurbaşkanıyız. Bize oy vermese de, kalbi bu ülke için çarpan, yüreğinde bayrak, ezan sevgisi olanların Cumhurbaşkanıyız. 24 Haziran'da işaret ettiğiniz şekilde, Türkiye'nin, Türk milletinin Cumhurbaşkanı olarak büyük bir hassasiyetle yolumuza devam edeceğiz. Kimseyi ayırmayacak, kimseyi dışlamayacak, ebedi kardeşliğimize sıkı sıkıya sarılarak, 82 milyonun her bir ferdinin huzuru için gayret göstereceğiz."

Siyasetin cesaret, fedakarlık ve dürüstlük, vatanının bekasını, milletinin menfaatini kendi çıkarının önüne koymayı, gecesini gündüzüne katarak ülkesi ve şehri için koşmayı, ter dökmeyi gerektirdiğini ifade eden Erdoğan, böyle bir siyasetçi, devlet adamı olmanın gayreti içerisinde olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'yi ve şehirleri daha müreffeh ve aydınlık yarınlara kavuşturmanın peşinde olduklarını, 40 yıldır hep yaptıkları eserlerle konuştuklarını, yarın da eserleriyle konuşmaya devam edeceklerini dile getirerek, "25 yıldır hep gönülleri kazanmanın çabasında olduk. Bugün de kalpleri fethetmek için uğraşıyoruz. Bugün de tek bir dikili ağaçları dahi olmayan, onlara inat Türkiye'ye projelerimizle, birbirinden önemi yatırımlarla damgamızı vuruyoruz" diye konuştu.

Sadece İstanbul'a değil, 780 bin kilometrekarenin her bir karışına, 81 vilayete hizmet götürdüklerini anlatan Erdoğan, "Son 17 yılda İstanbul'a 255 katrilyon yatırım yaptık" dedi.

Erdoğan, kente gerçekleştirilen yatırımları ve 25 yıl önce Belediye Başkanlığını devraldığı İstanbul'a ait videoları izletti.

Göreve geldiğinde kentte su sıkıntısı olduğunu, hava kirliliğinin yaşandığını anımsatan Erdoğan, artık İstanbul'un bu sıkıntılarının kalmadığını söyledi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bunların gözleri vardır görmez, kulakları vardır duymaz, dilleri vardır konuşmaz. Çünkü kalpler mühürlü. Ben size delilli olarak eserleri gösterdim. Bay Kemal atıyor, tutuyor, dünyadan haberi yok. Bir ara SSK'nın genel müdürlüğünü yaptı. Batırdı mı? Batırdı. Bizim anlattıklarımız sadece bir kısmı. 255 katrilyon. Çünkü onlar götürdüler,  paraları götürdüler. 2,5 milyar dolar borçla İstanbul Büyükşehir Belediyesini devraldım. Hem yatırımları yaptım hem de 1 milyon 250 milyon dolara düşürdüm borcu. O günden bugüne de sizler İstanbul'u bir daha bunlara teslim etmediniz. İnanıyorum ki pazar günü de bunlara teslim etmeyeceksiniz. Fazla kalmadı. Artık bir yarınımız var. Hanım kardeşlerimin kaleyi içeriden fethetmesi lazım. Bunu yapmaya var mıyız, buna hazır mıyız, gençler buna hazır mıyız? Burada ister CHP'ye, ister HDP'ye gönül versin, ister sözde İYİ Parti'ye gönül versin, ister Saadet'e versin, gelin hepsini bu eserleri ortaya koyarak buraya davet edelim. Bizim bu noktada yok kırgınmış, dargınmış, şuymuş, buymuş, bunlara değil, biz doğruyu anlatalım. Bize düşen, 'Bir kere azmettin mi, Allah'a tevekkül et, gerisine karışma.' dır. Biz ikna ile değil, tebliğ ile görevliyiz. Kalpleri döndürecek olan Allah'tır. 'Yav dönmüyor.' Sen sadece anlat."

TUZLA'YA YAPILAN YATIRIMLAR

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,  57 il ve yaklaşık 30 ilçede miting yaptığını belirterek, "Rabb'imiz ancak çalışana çalıştığının karşılığını veriyor. Diğerlerinin böyle bir derdi yok. Onlar Ankara'da bol bol kulis yaptılar. Hangi PKK'lıyı, hangi HDP'liyi alacağız, onun gayreti içerisindeydiler. Ama bizim kalkıp da o tür kişileri aramıza katmamız, onları Meclis'e taşımamız mümkün değil" dedi.

Vatandaşlardan okumalarını, düşünmelerini, uygulamalarını ve neticelendirmelerini isteyen Erdoğan, bunlar yapıldığında Allah'ın nusretini vereceğini söyledi.

Erdoğan, Tuzla'ya eğitimde 1686 derslikli 131 okul yapıldığını, derslik başına düşen öğrenci sayısını ilköğretimde 35'ten 22'ye indirdiklerini anlatarak, imam hatipte okuduğu dönemde sınıfında 75 öğrenci bulunduğunu söyledi.

Şimdi ise sayıların 20-25'e indirdiklerini ifade eden Erdoğan, şu bilgileri verdi:

"Orta öğretimde Tuzla'da 33'ten 21'e düşürdük. Öğrencilerimize 3 bin 207 tablet bilgisayar dağıttık Tuzla'da. Bin 92 adet akıllı tahta sınıflara kurduk. İlçedeki okullarımıza 3 bin 146 öğretmen ataması yaptık. Okullarımız için 12 kapalı spor salonu yaptık. Kafkale Spor Kompleksini yenileyerek sizin hizmetinize sunduk. Bununla kalmadık Şifa Mahallesi'ne gençlik merkezi inşa ettik. Tuzla birçok üniversitemizin kampüsüyle adeta bir gençlik ve eğitim merkezine dönüşmüştür. Sağlıkta 400 yataklı bir devlet hastanesiyle birlikte 3 tesisi ilçemize kazandırdık. Ayrıca 3 sağlık tesisi daha yapmayı planlıyoruz. TOKİ kanalıyla Tuzla'da 11 bin 44 konut projesini hayata geçirdik. 63 kilometrelik Gebze-Halkalı Banliyö Hattı'nı Marmaray üzerinden geçenlerde hizmete açtık. Bugüne kadar yaklaşık 4,5 milyon İstanbullu bu yeni hizmetten faydalandı, açtığımızdan bu yana. Tuzla'ya 27 kilometre uzunluğunda yeni yol, 5 köprü ve kavşakla bağlantı yolları yaptık. Tuzla İleri Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi'nin ikinci kademesini hizmete sunduk. Üçüncüsünü de inşa ediyoruz. İlkini ben yapmıştım. Büyükşehir Belediye Başkanı olduğum zaman. Nereden nereye."

İlçeye 23 park, iki noktada bisiklet yolu kazandırdıklarını anlatan Erdoğan, Tuzla sahil yolu meydanının düzenleme çalışmalarının tamamlandığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, birer kültür merkezi ile engelliler merkezinin de ilçeye yapıldığını ifade ederek, "Orhanlı Sahipsiz Hayvan Geçici Bakımevi'ni hizmete sunduk. Bunlar var ya, 'Biz hayvanlara bakarız, falan.' hepsi yalan. O bizim işimiz. Bizim hayvan noktasında hassasiyetimiz var" dedi.

Hazreti Peygamber'in hayvanla ilgili bir hikayesini anlatan Erdoğan, Hz. Muhammed'in ölü köpeğin kokusuna değil, güzel dişlerine baktığını aktardı.

Tuzla'da madde bağımlılığı rehabilitasyon merkezini hizmete açtıklarını, ilçe genelinde 510 kilometre yeni doğalgaz hattı döşediklerini belirten Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu zaman İstanbul'da 50 bin abone bulunduğunu, görevden ayrılırken bu sayının 1 milyon 250 bine yükseldiğini, şimdi ise 5 milyon 300 bin civarında eve doğalgaz getirdiklerini kaydetti.

Erdoğan, "Nereden nereye... Bunlar insana hizmet nedir böyle bir şey bilmez, bu bizim işimiz. O kömürleri kullandığımız zamanlarda ne çileler çektik değil mi? Evlerimizde kirlilik, maalesef o koku... Ama doğal gazla şimdi basıyorsun butona bütün daire sımsıcak, suyumuz sımsıcak. Durmak var mı? Yok. Niye? Ya Helga kullanacak da George kullanacak da benim Ayşem, Fatmam, Ahmedim, Mehmedim niye kullanmasın? İşte biz bunu yaptık" ifadelerini kullandı.

Tavşantepe-Tuzla Metro Hattı'nın yapımına devam ettiklerini, D100 Karayolu-Pendik Kavşağı-Çayırova Kavşağı arası yan yollar düzenlemesinin, bin araç kapasiteli Tuzla Metro İstasyonu Otoparkı'nın, Tuzla Tahaffuzhane Caddesi Zemin Altı Otopark ve Meydan Düzenlemesi işlerinin devam ettiğini anlatan Erdoğan, Kamil Abduş Gölü'nde çevre düzenlemesi yaptıklarını, eski Tuzla Aydınlı Çöp Döküm Sahası Rehabilitasyon ve Bölge Parkı düzenleme çalışmalarının sürdüğünü, Türkiye'nin en modern sebze ve meyve halinin yapımına Aydınlı'da 319 bin metrekarelik alanda başladıklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunlarla yetinmediklerini, önlerindeki dönemde şehre yeni eserler kazandırmayı sürdüreceklerini ifade ederek, ilçedeki iki okula daha kapalı spor salonu yaptıklarını, Aydınlı'da yeni bir itfaiye istasyonu inşa ettiklerini dile getirdi.

Tuzla'ya ülkenin ilaç ve aşıda dışa bağımlılığını azaltacak bir biyoteknoloji vadisi kurduklarına işaret eden Erdoğan, "Sağlık, çevre, gıda, tarım, hayvancılık, tekstil ve metalürji gibi birçok alanı kapsayan 160 şirketin, 500 girişimcinin üretim yapacağı biyoteknoloji vadisi yeni nesil bir üretim üssü olacak" dedi.

"İLÇEMİZE BİR LOJİSTİK MERKEZİ KAZANDIRACAĞIZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, perakende esnafına tek noktadan hizmet verecek Anadolu Yakası Gıda Merkezi'ni Tuzla sınırları içerisinde hayata geçirdiklerini aktararak, yapımı devam eden ya da yapılacak olan yatırımlara ilişkin şu bilgileri verdi:

"İlçemize bir lojistik merkezi kazandıracağız. İstanbul'a yapacağımız üç yeni otogarın biri de Tuzla'da olacak. İlçemizin 20 farklı noktasında yaklaşık 6 bin araç kapasiteli otoparklar yapacağız. D100 Güney Yan Yol Fatih Otağı Caddesi sahil yolu arasında yol ve kavşak düzenlemesi yapacağız. Şifa Mahallesi-Aydıntepe Yolu-Sabiha Gökçen Havalimanı arasını Pendik-Tuzla-Sultanbeyli çıkışını, Kurtköy Kavşağı-Şekerpınar Kavşağı arası, TEM Kuzey-Güney yan yol düzenlemesini hayata geçireceğiz. Ayrıca Şifa Mahallesi D100 Kuzey yan yolu-Aydınlı Mahallesi arası Şekerpınar Caddesi yol rehabilitasyonunu, Çayırova-İçmeler-Pendik arası D100 Kuzey-Güney yan yolları düzenlemelerini gerçekleştireceğiz. Aydıntepe'de inşa edeceğimiz millet bahçesiyle Tuzlalılar rahat bir nefes alacak. Orada huzur bulacaksınız. Tuzla'ya su sporları merkezi inşa edeceğiz. Kamil Abduş Gölü ve Sakız Adası'nı yenileyeceğiz. İlçemize 27,5 kilometrelik bisiklet yolları, 17 mahallemize yeni parklar kazandıracağız. Yeni gençlik merkezi, çocuk bilim kampüsü yapacağız. Tüm bu hizmetlerin aksamadan devam etmesi için 31 Mart çok önemli. Durmak yok, yola devam."

"780 BİN KİLOMETREKAREMİZİ BÖLEMEYECEKSİNİZ"

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu seçimlerde İstanbul'da Cumhur İttifakı olarak yarıştıklarını hatırlatarak, "Adayımız belli, ortağımız belli, prensiplerimiz, kırmızı çizgilerimiz belli. İstanbul için hangi hayalleri kurduğumuz da belli. Biz vatansever bir kadroyla yürüyoruz. Milletperver bir kadroyla yürüyoruz. Ezan, bayrak düşmanlarıyla bizim işimiz yok. İstiklal Marşımıza düşman olanlarla bizim işimiz yok. Karşımızda kimlerin olduğunu, kimlerin kimlerle yol yürüdüğünü sizler de görüyorsunuz. Daha şimdiden bölücü örgütün uzantıları karşımızdaki ittifakın İstanbul ve Ankara adayları üzerinde şantajlara başladılar" değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan,  daha sonra vatandaşlara HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli'nin konuşmalarının yer aldığı videoyu izletti.

Vatandaşlara "Türkiye'de Kürdistan diye bir bölge var mı?" diye soran Erdoğan, Türkiye'nin Güneydoğu, Doğu Anadolu, Karadeniz, Akdeniz, Orta Anadolu, Ege, Marmara'dan oluştuğunu ifade ederek, "Ama biz de Kürdistan diye bir bölge yok. Irak'ın kuzeyinde var. Çok seviyorsan defol oraya git. Kimi yanına alacaksan, onları da al. Nasıl şimdi koalisyon kuruyorsunuz, alın yanınıza gidin oraya. Ama bu toprakları bölemeyeceksiniz. 780 bin kilometrekaremizi bölemeyeceksiniz" diye konuştu.

Vatandaşlara HDP'li vekillerin söylemlerinin yer aldığı videoyu da izleten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bakın bunlar Kandil'deki terör liderleri, terör baronları. Görüyorsunuz ne diyor? Bölücü terör örgütünün başının heykelini dikeceklermiş. Şimdi HDP'ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum, siz bunların peşinden mi gideceksiniz? Ayrıca bunlar benim Kürt kardeşlerimi temsil edebilir mi? Güneydoğu'ya hizmeti bunlar mı götürdü? Bunlar bu milletin verdiği paralarla çukurlar açtılar, hendekler kazdılar. Benim oradaki Kürt kardeşlerimi öldürdüler. Günlerce, haftalarca, aylarca Diyarbakır Belediyesinin önünde ağlayan anneler bana da geldi. Niye? 13, 14, 15, 16 yaşındaki kız çocuklarını dağa kaçırdılar dağa. Bunu HDP'ye gönül veren kardeşlerim düşünmüyor mu?

Bu pazar günü bunlara hesap sormayacak mıyız? İşte ne diyor? Biz sırtımızı diyor kadın, YPG'ye, YPJ'ye, PYD'ye dayadık, sırtını oraya dayamış. Biz de sırtımızı milletimize ve Allah'ımıza dayadık. Aramızdaki fark bu. '1 Temmuz'a kadar Terörle Mücadele Yasası'nı kaldırmazsanız savaş kapıyı çalar.' 1 Temmuz geldi geçti, hani nerede? Ne yaptınız? 'PKK sizi tükürüğüyle boğar.' diyor. Hani ya gelin boğun. Cudi'de, Gabar'da, Tendürek'te, Kandil'de inlerine girdik, girmeye devam ediyoruz, edeceğiz. Onlar kaçacak, biz kovalayacağız. FETÖ'cüler de aynı. Onlar kaçıyor biz kovalıyoruz. Hani neredeler? Kaçacaklar. Niye? Benim milletimin huzurunu asla kaçıramazlar. Büyük şantaja bugün boyun eğen yarın da benzer tehditlere boyun eğer."

Tabii biz asıl bu belediyelere Kandil'in belirlediği eş başkanları da atayıp, atamadıklarını da merak ediyoruz. Öyle ya bunların hem partilerinde hem belediyelerinde bir resmi olarak görev yapan başkanları var, bir de asıl patron olan eş başkanları var. Bu eş başkanlar yeri geliyor seçimle gelen başkanları sorguya çekiyor, hatta tokatlıyor. Biz ise hem İstanbul  Büyükşehir'de hem Tuzla'da birikimleri, çalışkanlıkları, cesaretleriyle temayüz etmiş arkadaşlarımızı sizlerin huzuruna çıkardık."

İstanbul Büşükşehir Belediye Başkanlığında sıradan bir ismin aday gösterilmediğini dile getirerek, Binali Yıldırım ile çok uzun yıllardır birlikte çalıştıklarını aktaran Erdoğan, İstanbul'un sıradan bir yer olmadığını, dolayısıyla buraya da büyük düşünen, dünyayı iyi tanıyan, bilen bir adayın gerekli olduğunu, onun için de Binali Yıldırım'ı şehre aday gösterdiklerini söyledi.

Ayrıca Ankara'da da Mehmet Özhaseki'yi aday gösterdiklerini hatırlatan Erdoğan, Tuzla'da da Şadi Yazıcı'nın şu ana kadar yaptığı çalışmalarıyla bilindiğini belirtti.

Erdoğan, "El ele verecekler 10 yılda verilen bu hizmeti şimdi Binali Bey ile Cumhurbaşkanı olarak da benimle üçlü olarak bu hizmetleri devam ettireceğiz" ifadelerini kullandı.

Konuşmasının sonunda vatandaşlara çay ikram edeceğini dile getiren Erdoğan, "Ama CHP'liler gibi naylon, doğa düşmanı olanla değil, kenevirden yapılmış olan torbamız var. Onunla size ikramda bulunacağım. Çayı demleyin evde beyinize, çocuklara ikram edin inşallah" dedi.

PENDİK MİTİNGİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra ise partisince Çamçeşme Mahallesi'nde düzenlenen Pendik mitinginde konuştu.

Erdoğan, CHP'nin "çöp, çukur, çamur, çarpık kentleşme" demek olduğunu, bunların hepsini AK Parti'nin tersine çevirdiğini dile getirdi.

Pazar günkü seçimde Pendik halkının desteğine talip olduklarını ifade eden Erdoğan, "Pendik'te hangi partilerin aday gösterdiğini, hangilerinin aday göstermediğini sizler çok iyi biliyorsunuz. Cumhur İttifakı'nın hangi amaçla huzurunuza geldiğini, diğerlerinin de ortada olan ve gizlenmeye çalışan destekçileriyle nasıl bir araya geldiklerini anlatmaya gerek yok" diye konuştu.

 

Erdoğan, Cumhur İttifakı'nı 15 Temmuz darbe girişiminin bir araya getirdiğine değinerek, "15 Temmuz'da Sayın Bahçeli ile bir araya geldik. O günden itibaren biz Cumhur İttifakı'nı oluşturduk. O gece 23.15'te Bay Kemal FETÖ'cülerin idare ettiği tankların arasından geçerek Bakırköy Belediyesine gitti. Ben de damadım, şu andaki hazine ve maliye bakanımız, eşim, kızım, torunlarımla beraber 01.15'te Atatürk Havalimanı'na indim. On binler oradaydı. Biz de oraya indik, halkımızla beraber olduk, bir olduk, iri olduk, diri olduk, kardeş olduk, hep birlikte Türkiye olduk. 16 saatte o darbeyi geri çevirdik, ama sizinle yaptık" dedi.

Karanlık mahfillerde listeler hazırlandığını anlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Kandil'den gelen talimatlar var. Pensilvanya'dan gelen talimatlar var. Bunlarla yönetilen bir süreç var ama artık mızrak çuvala sığmıyor. Gizli, saklı tarafı kalmadı, hatta işi belediye başkan adaylarını tehdit etmeye kadar götürdüler. Daha seçilmeden belediye başkanlarının tepesine binenlerin, yarın İstanbul'u ve diğer şehirlerimizi bunlara yönettirmeyeceği açıktır. Siz CHP'nin adayına oy verdiğinizi sanacaksınız, ama belediyeyi Kandil'in militanları yönetecek. Çıkmış ne diyor? Trabzonluyum. Ya sen 'Trabzonluyum' diyerek benim Trabzonlu hemşehrilerimi mi aldatacaksın? Yani eğer işe oradan bakıyorsan şu anda benim Hazine ve Maliye Bakanım Trabzonlu. İçişleri Bakanım aynen Trabzonlu. Sanayi ve Teknoloji Bakanım Trabzonlu. Aynı şekilde Grup Başkanvekilim Muş, o da Trabzonlu. Yani burada mesele hangi şehirden olup olmadığın değil, adam olup olmadığın önemli. Ne kadar bilgi sahibisin, ne kadar bu ülkeyi yönetme imkanının var."

"BÖYLE BİR ÜÇLÜ MÜ PENDİK'E İYİ HİZMET VERİR YOKSA ÜSTÜ ŞİŞHANE ALTI KAVAL MI?"

Erdoğan, kendisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde AK Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım'ın, İDO genel müdürü, başbakan olduğu dönemde ulaştırma bakanı olduğunu hatırlatarak, "Daha sonra kendisini daha ileri seviyeye başbakanlığa taşıdık. Ardından TBMM Başkanlığına getirdik. Şimdi de İstanbul'a sıradan birisi olmaz. Ne dedik? 'Binali Bey gel, İstanbul'a seni büyükşehir belediye başkanı yapacağız. İstanbul'a bu yakışır. At binenin kılıç kuşananın. Rastgele kişilerle bu iş yürütülmez. Burası İstanbul, 15,5 milyon... Burada kalite, vasıf önemli, dünyayı tanımak önemli. Binali Kardeşimizin dünyada elhamdülillah birçok liderlerle münasebeti oldu. Dünyayı tanıyor, biliyor. Bay Ekrem, sen nereyi tanıyorsun ya, dur bakalım. Bu iş öyle kolay değil. Daha iyi olacak" diye konuştu.

"BİNALİ BEY'İN TEK BORCU İSTANBUL'ADIR''

"Bir tarafta cumhurbaşkanı olarak bu kardeşiniz, 4,5 yıl daha o makamda mı? Binali Kardeşimi de inşallah pazar akşamı görevlendiriyor muyuz? Ahmet Cin Kardeşimi de Pendik'e görevlendiriyor muyuz?" diye sorduğu katılımcılardan, "Evet" yanıtını alan Erdoğan, "Şimdi soruyorum, böyle bir üçlü mü Pendik'e daha iyi hizmet verir yoksa üstü şişhane altı kaval mı?" ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Binali Bey'in tek borcu İstanbul'adır. Dolayısıyla hiç kimse seçimden sonra Binali Bey'e gelip de diyet ödetmeye kalkamaz Kandil'dekiler veya Pensilvanya'dakiler gibi. Bizim öyle bir derdimiz yok. Bizim sorumluluğumuz Allah'a ve millete" dedi.

Erdoğan, CHP'nin Adalar Belediye Başkan Adayı Erdem Gül'ün, İstiklal Marşı'nı okumadığını belirtti. Erdoğan, "Bay Kemal İstiklal Marşı'nı söylüyor, yanındakiler de. Ama CHP'nin Adalar Belediye Başkan adayı İstiklal Marşı'nı söylemiyor. Niye? Çünkü Kandil'in arkasında olduğu HDP'nin, İstiklal Marşı diye bir derdi yok. Bayrak diye bir derdi yok. Bunların kongrelerinde Türk bayrağını göremezsiniz. Şimdi bunlarla CHP el ele, kol kola. Sözde İYİ Parti bunlarla el ele, kol kola. Sözde Saadet bunlarla el ele, kol kola. Nereden nereye" diye konuştu.

İLÇEYE 3 BİN 547 DERSLİKLİ 297 OKUL YAPILDI

Bugüne kadar İstanbul'a ve Pendik'e getirdikleri hizmetlerin en yakın şahitlerinin vatandaşlar olduğunu ifade eden Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu'nun "17 yılda neler yaptınız" dediğini belirterek, ilçeye ve İstanbul'a yapılan yatırımların videosunu gösterdi.

Eğitimde ilçeye 3 bin 547 derslikli 297 okul yapıldığı bilgisini veren Erdoğan, Sancaktepe'ye 3 bin 500 yataklı büyük şehir hastanesi yapmak için ihale hazırlıklarının başladığını söyledi.

Pendik'e de büyük bir bölge hastanesinin yapılacağını vurgulayan Erdoğan, Sancaktepe'nin yarım saat uzakta olduğunu, bu sürenin ambulansla daha da kısalacağını söyledi.

"Biz size efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik" diyen Erdoğan, 535 yataklı Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'yle 5 sağlık tesisi inşa ettiklerini, TOKİ olarak 2 bin 180 konutun tamamlanıp sahiplerine teslim edildiğini anlattı.

"AZMEDERSEK, RABBİM NETİCESİNİ VERİR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, otoyol ve kavşaklar yapıldığını da dile getirerek, şöyle konuştu:

"Ama onların buralarda zaten en ufak bir eseri yok ki. Biz eserlerimizle konuşuyoruz. Sabiha Gökçen Havalimanı çalışmıyordu. Biz geldik, çalıştırdık ve yetmedi şimdi yeni bir pist yapıyoruz. Niye? İş bilenin, kılıç kuşananın. Gebze Halkalı Banliyö Hattı'nı açtık. Bunu Marmaray'la bağladık ve Anadolu'yu Avrupa Yakasına Marmaray'la bağlamış olduk. 26 kilometrelik Kadıköy, Kartal, Pendik, Tavşantepe Metro Hattı'nı ilçemize kazandırdık. Çeşitli bölgelerimizde 15 adet yol, 18 adet köprü kavşak ve bağlantı yollarını tamamladık. Mahallelerimize 45 park yaptık. 4 parkın yapımına devam ediyoruz. Millet bahçeleriyle, millet kıraathaneleriyle buraları daha da zenginleştireceğiz."

İstanbul'un susuzluk çektiği, çöp dağlarının olduğu dönemleri anımsatan Erdoğan, "CHP, çöp, çukur, çamur demektir" dedi.

Erdoğan, kendisinin Cumhurbaşkanı, Binali Yıldırım'ın Büyükşehir Belediye Başkanı, Ahmet Cin'in de Pendik Belediye Başkanı olarak çalışmalarını devam ettireceklerini vurgulayarak, "Ama sizden ricam şu. Bir yarınımız var. Çalışalım, koşalım, hiç ümitsiz olmayın. Unutmayın, azmedersek, tevekkül edelim, Rabbim neticesini verir. Kaç kişiyi acaba biz ikna edebiliriz. Şunları anlatın. Kalplerin sahibi Allah'tır. Bizim görevimiz tebliğ, netice Allah'a ait. Çok çalışacağız, Allah'ın rahmetinden ümidimizi kesmeyeceğiz" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisini evlerine davet eden vatandaşları seçim sonrası ziyaret edeceğini söyledi.

Rabia işareti yapan Erdoğan, "Bu Rabia'da tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet var. Bu Rabia'da şehit Esma'nın ruhu var" diyerek sözlerini tamamladı.

ERDOĞAN, CUMA NAMAZINI PENDİK'TE KILDI

Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pendik mitinginin ardından Hacı Hasan Büyük Yılmaz Camisi'ne gitti. Burada cuma namazını kılan Erdoğan'a, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve diğer yetkililer eşlik etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, cami çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlarken, bugün Tuzla ve Pendik mitinglerini yaptıklarını belirterek, şunları söyledi:

"Şimdi Maltepe'de bir ilçe mitingimiz var. Ardından 5 ilçeye daha ulaşacağız ve bu günü Sarıyer'le noktalayacağız. Yarın yine İstanbul'da 6 ilçede mitinglerimiz var. Bu şekilde noktalayıp artık pazar günü çok büyük bir anketi inşallah milletimiz sandıklarda yapacak. Temennimiz odur ki milletimizin, ülkemizin refahı için inşallah güzel bir neticeyle, herhangi bir sıkıntıya mahal vermeden seçimlerimizi tamamlamış oluruz. Bu demokratik mücadele, maalesef meşruiyet dışı her ne kadar atılan bazı adımlar varsa da milletimizin vereceği cevapla bunlar da yoluna girmiş olur."

"Sizin için İstanbul'un ayrı bir önemi var değil mi?" sorusuna Erdoğan, "İstanbul, Ankara, İzmir... Buralar tabii çok çok önemli. Milletimiz de bunun idraki içinde. Toplam 30 büyükşehir, bunlar önem arz ediyor. Buralardan gelecek netice de tabii Türkiye'deki yapılan bu seçimin kaderi üzerinde de çok çok etkin. Yani yüzde 80-85 gibi biliyorsunuz bir oy buralarda yatıyor. İnşallah ülkemiz için hayırlı olacak diyorum" karşılığını verdi.

MALTEPE MİTİNGİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisince Maltepe Merkez Camisi Meydanı'nda düzenlenen Maltepe mitinginde de halka hitap etti. Erdoğan, Maltepe'nin İstanbul'un kadim ve seçkin semtlerinden olduğunu, ilçenin İstanbul'a ev sahipliği yapmış bir mekan olduğunu söyledi.

İstanbul'un fethinden asırlar önce Osmanlı topraklarına katılan bu bölgenin bugüne kadar hep milletin göz bebeği olarak kalmayı sürdürdüğünü aktaran Erdoğan, Maltepe'nin aynı zamanda Fatih Sultan Mehmet Han'ın son nefesini verdiği yer olduğunu aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fatih'in 300 bin kişilik ordusunun başında sefere çıktığında Hünkar Çayı mevkisinde hastalanıp vefat ettiğini anlattı.

Bu sırada bir çocuğun "Tayyip dede, buradayım dede" sözlerine karşılık veren Erdoğan, "Burada mısın? Gördüm. Ama çok çalışacaksın ha. Bir yarın var, tamam. Anne, baba, bütün aile..." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, "Ben ne diyorum, kale içeriden fethedilir. Kalenin içerisinde Fatihler kim? Hanımlar. Kaleyi siz düşüreceksiniz. Buna hazır mıyız? Çalışıyor muyuz? Bugünü saymazsak 24 saat... Ben size inanıyorum. Siz bu işi bitireceksiniz. Gençler siz de hazır mısınız? Arkadaşlarınıza tek tek biraz sonra anlatacaklarımı onlara da anlatacaksınız ve inşallah Maltepe artık Maltepe'mizi sömürenlerden bu seçimde kurtulacak" diye konuştu.

İstanbul'un en eski belediyelerinden biri olan Maltepe'nin bir dönem Kartal'a bağlanmışsa da daha sonra yeniden bu hakkı elde ettiğini hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Fatih'in emaneti bu ilçemiz yine tarihi bir kararın arifesindedir. Pazar günü Maltepe hem büyükşehir hem de ilçe belediye başkanlarını seçecek hem de evlatlarımıza nasıl bir Türkiye bırakacağımızın kararını verecek. Bu seçimler elbette mahalli idareler seçimi. Şimdi çıkıyor Bay Kemal ekonomiden bahsediyor. Tamam da yani belediye başkanı ekonomiyi mi yönetecek, önce o kendi kasasını yönetsin, kendi kasasını. Türkiye'nin ekonomisin yönetmek bizim işimiz ve bunların hepsinin defterleri bizde. Ne durumda olduklarını biliyoruz. Ağlanacak halleri var. Onun için nasıl ki yedi düvel saldırdı ekonomimizi çökertemediyse, Allah'ın izniyle bundan sonra da çökertemez. Yani böyle kur, faiz, enflasyon çökertemezler. Biz bu işin başında oldukça bunlara prim vermeyiz."

"MALTEPE'DE SİZE HİZMETKAR OLMAYA HAZIRIZ"

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, millete hizmete İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile başladığını belirterek, bu seçimin anlamını iyi bildiğini söyledi.

Bu emanetin 1994'te kendisine verildiğini hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Siz 94'te bu emaneti bu kardeşinize verdiniz mi? Peki o zaman Maltepe neydi? Çöp, çukur, çamur. Öyle mi? Zaten bu CHP'nin tanımıdır. Çöp, çukur, çamur. CHP'nin bir tanımı daha var. Yolsuzluk, yokluk ve yasaklar. CHP budur, tarihi boyunca bunu yapmıştır. İşte şimdi istiyoruz ki artık bu güzel Maltepe'mizi üçlüye verelim. Cumhurbaşkanı kardeşiniz sizin hizmetkarınız, bu bir. Büyükşehir Belediye Başkanımız sıradan birisi değil, az önce dinlediniz. Üç, yine dinamik, genç ve Maltepe'ye hizmete adanmış olan kardeşimiz. Hep beraber üçlü olarak, Cumhur İttifakı olarak Maltepe'de size hizmetkar olmaya hazırız. Şimdi siz de tabii bu görevi bizlere vereceksiniz. Ben buna inanıyorum. Durmak yok, yola devam."

"GERÇEK MEHMETÇİKLERİMİZE BİZ LAF SÖYLETTİRMEYİZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'a ve Maltepe'ye bugüne kadar yaptıklarını ve önlerindeki dönemde yapacaklarını paylaşacağını dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu seçim sürecinde öyle ittifaklar kuruldu, öyle karanlık pazarlıklar yapıldı, öyle niyetler ifşa edildi ki pazar günü sandıktan çıkacak sonucun anlamı çok farklı bir yere geldi. Biliyorsunuz biz 15 Temmuz gecesi darbecilerin karşısında milletimizin kurduğu ittifakı, Cumhur İttifakı adıyla Milliyetçi Hareket Partisi ile birlikte devam ettiriyoruz. Şimdi belki bilmiyorsunuzdur söyleyeyim, o gece 23.15, Bay Kemal Atatürk Havalimanına geliyor ve FETÖ'cüler tankların arasından Bay Kemal'i kaçırıyor. Nereye? Bakırköy Belediyesine. O orada kahvesini yudumluyor. Saat 01.15, ben de damadım Hazine ve Maliye Bakanımız Berat Bey, eşim, kızım, torunlarım, biz de Atatürk Havalimanına iniyoruz. On binler orada. Biz onlarla beraber 16 saat havalimanında devlete karşı yapılan darbeyi yönettik. Hamdolsun sonunda ne oldu bu FETÖ'cüleri derdest ettik, yakaladıklarımızı hapse tıktık. Bay Kemal, hani sen tankların önünde dururdun ya. Ya FETÖ'cüler da olmasa zaten sen de kaçıp gidecektin. Şimdi Bayan Meral de ne diyor? 'Mehmetçikler içeride' diyor. Eğer senin Mehmetçiklerin onlarsa yanmışız biz. O senin Mehmetçikler dediklerin gerçek Mehmetçiklere tanklarla yürüyenlerdir. Gerçek Mehmetçiklerimize biz laf söylettirmeyiz."

"DURMAK YOK, DEVAM EDECEĞİZ"

Mehmetçiğin, "Küçük Muhammed" diye anıldığını, onların sevgililer sevgilisinin izinden gidenler olduğunu aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

"Onlar devletine F16'larla bombalar yağdırmaz. Senin o Mehmetçik dediklerin benim Ankara'daki Özel Kuvvetler'de oraları bombaları yağdırdılar. Bunlar mı senin Mehmetçiğin? Ey gidi Bayan Meral, sen istikametini kaybettin. Hani sen milliydin, hani sen yerliydin? Sen kalkıp Tayyip Erdoğan'a, halkına terörist diyecek kadar istikametini kaybettin. Aynen hani tencere kapak meselesi. Çünkü Bay Kemal ile dolaşa dolaşa o da istikametini kaybetti. Değil mi? İşte pazar günü beka meselesi diyoruz ya bunların hesabını soracağız.

Ne diyor Bay Kemal 'YPG Türkiye'ye niye bir şey yapsın ki?' Lafa bak. Ya bizim yüzlerce kardeşimizi sınır boylarında şehit edenler bunlar değil mi? İşte bu YPG'ye biz terör koridorundan hesap sormadık mı? Afrin'e niye girdik? Zeytindalı ile Cerablus'a niye girdik? İşte bunun için girdik ama Bay Kemal'in böyle bir derdi yok. Bizim derdimiz var, biz dertliyiz ve biz talimatı ne Kandil'den alıyoruz ne Pensilvanya'dan alıyoruz. Biz talimatı milletimizden alıyoruz. Onunla da işte Cudi'ye, Gabar'a, Tendürek'e, Kandil'e girdik ve inlerinde bunları vurduk, vurmaya devam edeceğiz. Durmak yok, devam edeceğiz."

Erdoğan, artık Amerika'dan gelecek silahı beklemeyip Türkiye'de silah, İHA, SİHA, tank ve topların üretildiğini söyledi. Şimdi daha büyüklerinin yapılacağını ifade eden Erdoğan, "Artık 'İsrail bize acaba silahsız İHA verir mi?' derdimiz yok. Artık kendimiz üretiyoruz ve bununla da teröristleri, televizyonlarda da izliyorsunuz, geçen gün kafa adamlarını vurduk, lider kadrolarını vurduk. Bay Kemal çok rahatsız olmuştur. Yanındaki de çok rahatsız olmuştur, kahrolmuşlardır ama onların inadına vurmaya devam edeceğiz. İşte onun için pazar günü bir beka meselesidir" diye konuştu.

Erdoğan, Maltepe'de Cumhur İttifakı kapsamında MHP adayı Ahmet Baykan'la bu yolda yürüdüklerini dile getirerek, MHP'nin Büyükşehirde ve 36 ilçede aday göstermeyip, AK Parti adaylarını desteklediğini kaydetti.

Daha çok ilçe MHP ile işbirliği içinde olduklarını anımsatan Erdoğan, "Ne olur kırgınlık, dargınlık, şu bu değil. AK Parti tabanına sesleniyorum, burada taviz vermememiz lazım. Bir olacağız, iri olacağız" ifadesini kullandı.

Erdoğan, MHP'lilere de seslenerek, dargınlık ve küskünlük olmaması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Oylarımızı AK Parti ve MHP olarak bütünleştireceğiz ve sandıklarda da inşallah Osmanlı tokadını atacağız. Gördüğünüz gibi gayet şeffaf, gayet açık, gayet onurlu bir ittifak ilişkisiyle milletimizin karşısındayız. Gizli saklı bir şey yok. Bizim her şeyimiz açık. Biz 7 Ağustos'ta Yenikapı ruhuyla yola çıktık. Zor zor Bay Kemal oraya geldi. Önce 'gelemeyeceğim' dedi. Cuma akşamı geleceğini bildirdiler çünkü baskılara dayanamadı. Geldi, hayatında görmediği bir katılımı Yenikapı'da gördü. O bir Yenikapı ruhuydu. Fazla uzun sürmedi, biraz sonra yan çizdi. Ama biz ne dedik. 'İnşallah bizim bu ittifakımız pazara kadar değil, mezara kadar sürecek. Şimdi karşımızda kim var? Büyükşehirde ve Maltepe'de görünüşte CHP var. CHP'nin görünüşte ittifak ortağı adı İYİ ama kendi epeyce karışık bir parti var. Ama bir de sürekli gizlemeye, saklamaya çalıştıkları, buna rağmen gerçeğin artık gün gibi ortaya çıktığı bir ortakları daha var. Kandil'in emrinden çıkmayan, milletvekili ve belediye başkan adaylarının bile oradan belirlendiği bu parti CHP'ye olan desteğini her seviyede ve defalarca ilan etti."

HDP'lilerin terör örgütünü destekleyen ve seçimlerle ilgili sözlerinin yer aldığı videoları izleten Erdoğan, Türkiye'de Kürdistan diye bir bölge olmadığını vurguladı.

''FETÖ'NÜN KALEMŞÖRLERİ BU KARANLIK İTTİFAKI DESTEKLEMEK İÇİN YOLA DÖKÜLDÜ"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, HDP'liler ve terör örgütünün derdinin ülkeyi bölmek olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Be hey gafiller siz bizim 780 bin kilometrekarelik bu vatan topraklarımızı bölemeyeceksiniz. Çok mu seviyorsun, Irak'ın kuzeyinde Kürdistan var. Al yanına senin sevicilerini de defol oraya git. Ama burada bunu yapamayacaksınız. Bu can bu tende oldukça buna müsaade etmeyiz. Biz gerçek Mehmetlerimizle, Mehmetçiklerimizle Cudi, Gabar'da, Tendürek'te, Kandil'de ne yapıyorsak, aynısını yaparız. Görüyorsunuz açıkça CHP adaylarının tehditlerini. Kadın ne diyor? 'Biz sırtımızı YPG'ye, PYD'ye yaslıyoruz.' diyor. Biz de sırtımızı milletimiz ve Rabbimize yaslıyoruz. Farkımız bu. Öbürü de '1 Temmuz'a kadar terörle mücadele yasasını kaldırmazsanız, savaş kapıdadır.' diyor. 1 Temmuz geldi geçti, neredesiniz. Hadi sıkıyorsa gelin. Geleceğiniz varsa, göreceğiniz de var. Gelin, gelin. Niye gelemiyorsunuz? Bu günler iyi günleriniz, bunun hesabını ağır vereceksiniz. Heykel dikecekmiş. Öbür taraftaki de 'Oyları verirken aklınızdan filanca geçsin. Kaleşleri size doğru doğrulturuz' diyor. Geç kaldın ya, doğrult."

Kefenleri giyerek yola çıktıklarını dile getiren Erdoğan, "Bunlar gibi değil, bizim önümüzde şehadet diye bir makam var. Biz o şehadeti hedefleyerek yola çıktık. Onun için bunlardan bizim farkımız bu. Bugün tehdit ediyorlar, yarın belki geçmişte Mardin'de, Diyarbakır'da olduğu gibi bodrumlarda sorguya çeker, tokadı da atarlar, o seçilen belediye başkanına. Öyle yaptılar. Hatta tüm yerlerde olduğu gibi her belediye başkanının yanında asıl patron olarak Kandil'den icazetli bir de eş başkan tayin ederler. Böyle irade ettiler. Çünkü bunlar milletin iradesine değil, terör örgütünün emrine bakar. Artık CHP yönetiminin de bu gerçekleri inkar şansı kalmadı. Şimdi buradan CHP yönetimine soruyorum; madem bu parti ile birlikte olmaktan utanıyorsunuz, niye ittifak içindesiniz? Madem ittifak kurdunuz, bunu hangi pazarlıklar, hangi bedeller karşılığında yapıldığını niçin açıklamıyorsunuz? Belediye başkan adaylarınızın ve belediye meclis üyelerinizin bir kısmının listesi bu parti üzerinden size Kandil'den mi gönderildi? Hadi onu da söyleyin. Söylemezseniz de biz zaten çıkarıp ilan edeceğiz. Bir de Pensilvanya desteği var. FETÖ'nün  tüm namlı kalemşörleri bu karanlık ittifakı desteklemek için ortaya döküldü. Bu desteği almak için Pensilvanya'yla nasıl  bir pazarlık yaptınız, bunu da açıklayın" ifadelerini kullandı.

"İMAMOĞLUSU MİMAMOĞLUSU ANLAMAZ BU İŞTEN"

Katılımcılara AK Parti'nin İstanbul'da yaptığı yatırımlara ilişkin bir video izleten Erdoğan, şunları söyledi:

"Şair diyor ki, 'Ağlarım ağlatamam, hissederim, söyleyemem/Dili yok kalbimin, ondan ne kadar bizarım.' Kulak var duymuyor, göz var görmüyor, dil var hakikati konuşmuyor çünkü kalp mühürlü. Yalan bunlarda, akşam yalan, sabah yalan. Bana Man Adası'ndan dava açtı. Ben de o güne kadar Man Adası'nı bilmiyorum. Meğerse bizler paralarımızı Man Adası'na yatırıyormuşuz. Tabii arkadaşlar davayı açtı. Sonunda 2,5 milyonluk davayı kazandık. Şimdi dava istinaf mahkemesinde. İstinaf mahkemesi kararı verince bu 2,5 milyonu alacağız. Aldığımız zaman da bunu ailece de konuştuk Mehmetçik Vakfı'na hibe edeceğiz. Garibimin parası da yok. Şimdi milletvekilleri onun için 5'er bin lira yardım sandığına koyuyorlarmış. Bay Kemal sen daha bu kafayla gidersen, bu yalanları söylersen daha çok paralar ödersin. Mehmet Özhaseki de bundan bir şeyler aldı, o da Ankara'da döner dağıtıyor vatandaşa."

Erdoğan, Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunda İstanbul'da su olmadığını, Anadolu Yakası'na Melen'den, Avrupa Yakası'na Istıranca Dağları'ndan su getirildiğini ve 2040 yılına kadar İstanbul'un su sorununun bulunmadığını vurguladı.

Çöp dağları, hava kirliliği kalmadığını anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Şu anda 5 milyon 360 bin eve doğal gazı getirdik. Biz buyuz. Bunlar bu işten anlamaz. İmamoğlusu mimamoğlusu anlamaz bu işten. Bu iş bizim işimiz. Onun için Binali Yıldırım Kardeşimle, Ahmet Kardeşimle ben de Ankara'dan Cumhurbaşkanı olarak İstanbul'umuzu daha farklı yere çıkaracağız. CHP'ye, sözde İYİ Parti'ye, HDP'ye, Saadet Partisi'ne gönül veren kardeşlerime sesleniyorum: Bu karanlık ittifakın ne ülkemize ne İstanbul'a ne Maltepe'ye en küçük bir faydası olmayacaktır. Sizlerin iradesini pazarlık masalarında pey olarak ortaya sürenlere derslerini vermek için pazar günü bir fırsat. Pazar günü sandıkta sizleri yok sayarak, sizlerin iradelerini çantada keklik görüp kapı kapı dolaştıranlara derslerini vereceğinize inanıyorum. Sandığa gitmeyenleri siz, sandığa götürün. İstanbul, 81 vilayetin özetidir, Anadolu'daki bütün akrabaları, hepsini arayın onlara da bu noktada sandığa gitmelerini tavsiye edin."

SULTANBEYLİ MİTİNGİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisince Sultanbeyli Kent Meydanı'nda düzenlenen mitingde halka hitap etti. Sultanbeyli'nin 24 Haziran seçimlerinde kendisine yüzde 69 gibi rekor bir oy oranıyla sahip çıktığını belirten Erdoğan, ilçeyle aralarında bulunan gönül bağının yeni olmadığını, çok eskilere dayandığını söyledi.

Erdoğan, Sultanbeyli'yi bu binaların hiç olmadığı zamandan bildiğini, İstanbul'a Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday olduğunda ve ardından seçildiğinde birilerinin nasıl kendilerini istiskal etmek için her şeyi yapıyorsa, daha fazlasının Sultanbeyli'ye uygulandığını ifade etti.

Televizyon kameralarıyla, gazete manşetleriyle Sultanbeyli'nin sürekli taciz edildiğini aktaran Erdoğan, bundan bir asır önce Sultanbeyli'nin nasıl bir yer haline getirilmek istendiğini bilmeyenlere bu durumun garip gelebileceğini, geçmişte farklı projelerin uygulanmak istendiği bu bölgeye özellikle 1985 sonrası Anadolu'nun dört bir yanından gelenlerin göç edip yerleşmesinin acısının burada yaşayanlardan çıkarılmak istendiğini vurguladı.

Ancak Sultanbeyli halkının yaşadığı tüm sıkıntılara ve ihmallere rağmen bunların hiçbirine eyvallah etmediğini, hep dik durduğunu dile getiren Erdoğan, "Bu ilçenin kahraman evlatları hep inancının, ezanının, bayrağının yanında durarak tüm dünyaya mesajını vermiştir. Sultanbeyli 35 yılda neredeyse 100 kat büyümüş bir ilçemizdir. Bugün 330 bini bulan nüfusuyla pek çok şehrimizden daha büyük olan Sultanbeyli, aynı zamanda Anadolu'nun bir özeti gibidir. İnşallah pazar günü Sultanbeyli ortaya koyacağı güçlü iradeyle tüm Türkiye'ye, tüm dünyaya bir kez daha mesajını verecektir" diye konuştu.

"BİRİLERİ SEÇİMİ İNTİKAM ARACI HALİNE GETİRMENİN PEŞİNDE"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, pazar günkü seçimi birilerinin intikam aracı haline getirmenin peşinde olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Peki soralım, bunlar neyin intikamını alacaklar? Bizim İstanbul'a 1994'ten beri yaptığımız hizmetlerin mi intikamını alacaklar? Bizim Türkiye'ye 2003'den beri  kazandırdığımız yatırımların, eserlerin mi intikamını alacaklar? Türkiye'yi her alanda kendi ayakları üzerinde duran, demokrasisi, ekonomisi güçlü, dış politikası onurlu, kendi halkıyla birlikte coğrafyasındaki yüzlerce milyon kardeşinin umudu haline gelmiş bir ülke konumuna yükseltmiş olmamızın mı intikamını alacaklar?

Tabii bizden intikam almak isteyen çok. Bay Kemal de istiyor. Bayan Meral de istiyor. Ama öbür taraftan Netanyahu da istiyor, George da istiyor, isteyenler çok. Ama Ahmet'im, Mehmet'im, Ayşe'm Fatma'mla beraber yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan diyerek yürüyoruz. İşte biz buradayız. Onlar, gelecekleri varsa görecekleri de var. Bölücü terör örgütü bizden intikam almak istiyor. Çünkü sınırlarımız içinde kafasını ezdik. Sınırlarımız dışında da adım adım tepesine biniyoruz. Son olarak Kandil'de üst kadrodan bir ekibi imha ettik. Suriye'de oluşturmaya çalıştıkları terör koridorunu paramparça ettik. Fırat'ın doğusundaki tezgahı da inşallah en kısa sürede gözlerini vatanımızın bütünlüğüne, milletimizin bütünlüğüne dikenlerin başına geçireceğiz."

"ERDOĞAN'IN AĞZINDAN LAF BİR KERE ÇIKAR"

Kendilerinden FETÖ'nün de intikam almak istediğini ifade eden Erdoğan, "Bu ihanet çetesinin 40 yıllık hesabını bozmakla kalmadık, hepsini de darmadağın ettik. Şimdi cezaevlerinde, bir taraftan yargıda her gün tutuklananlar var. Şimdi son umutları pazar günkü seçim. Yahu bu seçimden size mama çıkmaz. Bu yerel seçim. Türkiye'nin başında Tayyip Erdoğan 4,5 sene daha arkadaşlarıyla beraber var. Cumhur İttifakı olarak var" şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinden "Dünya 5'ten büyüktür" diyerek küresel düzeydeki adaletsizliklere, haksızlıklara, sömürülere itirazlarını dile getirdikleri güçlerin de intikam almak istediğini belirterek, şöyle devam etti:

"Şimdi çıkardılar bir şeyler daha geveliyorlar. Şunu unutmayın, Türkiye olmazsa, Kudüs'ü, Filistin'i, Golan Tepeleri'ni istedikleri gibi gasp edebileceklerini düşünenler bizden intikam almak istiyor. Ekonomimizin geldiği yeri, savunma sanayimizin, hizmet, müteahhitlik sektörümüzün, üretimimizin, yatırımlarımızın, ihracatımızın geldiği yeri tehdit olarak görenler, bizden intikam almak istiyor. İşte 16 bin 500 kilometre öteden birileri Ayasofya'yı ele almak istiyor. Çok sabrettik ama geçenlerde açıkladım. Ayasofya'yı kısa zaman önce biliyorsunuz camiden müzeye çevirmişlerdi. Şimdi biz de inşallah seçimden sonra tekrar müzeden isim olarak camiye çevireceğiz ve bazı planlarımız var. Bu planları da uygulamaya koyacağız. Onlar Mescid-i Aksa ile uğraşa dursunlar, bilsinler ki Mescid-i Aksa Müslümanların ve Hristiyanların ortak bir mabedidir. Ayasofya'da da bizler bu adımı atacağız. Erdoğan'ın ağzından laf bir kere çıkar. Onun için Golan Tepeleri, Kudüs bunlar üzerinde plan yapanlar, bilsinler ki o planların üzerinde bir başka plan var. O da 'O hesapların üstündeki hesap galip gelecektir.' Endülüs'te ne yazıyor? 'Galip olan ancak Allah'tır' bu yolu böyle yürüyeceğiz."

"MİLLETİMİZ BİZE SAHİP ÇIKSAYDI BELKİ HAYATTA BİLE OLMAYACAKTIM"

Erdoğan, seçime bir gün kaldığını hatırlatarak, "Pazar günü bunlara hesabı soruyor muyuz? Gençler, sandıklarda bunlara Osmanlı tokadını atıyor muyuz? 'Durmak yok, yola devam' ediyor muyuz? Onun için sizden Cumhur İttifakı'na en büyük desteği bekliyorum" diye seslendi.

"Bir de yıllardır bu ülke ve millet için hiçbir şey yapmadan, proje üretmeden, eser ortaya koymadan iktidara gelmeyi bekleyen kifayetsiz muhterisler bizden intikam almak istiyor" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz ise siyasi hayatımız boyunca hep milletimizle birlikte olarak, onunla birlikte hareket ederek, onun için çalışarak, önümüze çıkan engelleri birer birer aşıp bugünlere geldik. Milletimize ve milletimiz de bize sahip çıkmasaydı inanın bana bugün bırakın Cumhurbaşkanlığı makamında oturup ülkeyi yönetmeyi, belki hayatta bile olmayacaktım. Biliyorsunuz 15 Temmuz'da bunu da denediler. Bu kadar çok kişinin, bu kadar çok gücün ayağına basınca, hesabını bozunca ister istemez insanın düşmanı da çok oluyor."

Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimini yapanların cezaevlerine gönderildiğini, yargılandıklarını dile getirerek, "Kimi kaçtı Amerika'ya gitti, kimi kaçtı Avrupa'ya gitti. Gittikleri yerden yakalayıp alıyoruz. Nedense Amerika bu Feto'yu bize vermiyor. Ama her görüşmede söylüyoruz. Ne olursa olsun, yeter ki milletimiz bizimle olsun da varsın düşmanımız çok olsun, Allah'ın izniyle hepsinin üstesinden geliriz" diye konuştu.

Düşmanların saldırılarından, oyunlarından, tuzaklarından değil de onların değirmenine su taşıyanlardan dolayı üzüntülü olduklarını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Karşımızda kirli bir ittifak var. İttifakın görünen yüzü güya Cumhuriyetimizin kurucusu olan parti. Yanında adı İyi ama kendisi epeyce karışık bir parti gözüküyor. Bazı yerlerde de artık adından başka geçmişiyle ilgisi kalmamış bir parti bunları destekliyor. Ama bir de son günlere kadar varlığını inkar ettikleri bir ortakları daha bulunuyor. Gerçi Sultanbeyli'de bunlar aday çıkarmışlar ama İstanbul'da büyükşehirde ve ilçelerin çoğunda adayları yok ve alenen CHP'yi destekliyor. Hem CHP'ye hem İYİ Parti'ye, Saadet'e gönül vermiş kardeşlerime sesleniyorum, böyle bir ittifak sizin içinize siniyor mu? Böyle bir ittifakın amacının belediye başkanlığı kazanmak, İstanbul'u yönetmek olması mümkün mü? Demek ki işin ardında başka hesaplar var. Zaten Kandil'deki terör baronlarından Pensilvanya'nın borazanlarına kadar herkes bu hesabı ifşa etti. Ne diyor CHP'nin adaylarına eşbaşkan? 'Seçilirseniz, bizim sayemizde seçilmiş olacaksınız.' diyor, Bay Sezai. Çünkü bodrumlarda bunlar hesap sormasını iyi bilirler."

Erdoğan, Sezai Temelli ve HDP'li milletvekillerinin konuşmalarını içeren bir videoyu katılımcılara izletti. Erdoğan, daha sonra şunları söyledi:

"Şimdi bu temeli olmayan Bay Sezai, Kürt değil. 4 milyon Kürt'ten bahsediyor ya İstanbul'da, kendisi Kürt değil, ne idiği belirsiz. Kürdistan'da oyu malum yere vereceklermiş. Batıda AK Parti'ye ve MHP'ye verilmeyecekmiş. Türkiye'de Kürdistan diye bir bölge var mı? Türkiye'de Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu, Karadeniz, Akdeniz, Orta Anadolu, Ege ve Marmara bölgemiz var. Kürdistan diye bir bölge yok. İstiyorsan Irak'ın kuzeyinde var, al yanına arkadaşlarını defolun oraya gidin. Siz, 780 bin kilometrekare bu topraklarımızı bölemeyeceksiniz ve böldürtmeyiz. Cudi'ye nasıl indiysek, inlerine kadar, Gabar'da inlerine kadar, Tendürek'te inlerine kadar girdik, Kandil'de inlerine kadar girdik, yine gireriz. Devam ediyoruz, devam edeceğiz. Çünkü bunlara karşı eğer acırsanız, acınacak hale gelirsiniz. Bizim terörle mücadelemiz devam edecek. Bunlar benim Kürt kardeşimin temsilcisi olamaz. Bunlar sadece Kürt kardeşlerimin üzerinden menfaat, çıkar sağlıyorlar. Bunlar değil mi Güneydoğuda bizim camilerimizi, okullarımızı yakanlar? Beka meselesi derken bunu kastediyoruz. Pazar günü vereceğiniz oylar bu hesabı sormak içindir. Ne diyor kadın? 'Biz sırtımızı YPG'ye, YPJ'ye, PYD'ye dayadık.' diyor. Be hey kadın, biz de sırtımızı halkımıza ve Allah'ımıza dayadık. Farkımız bu. Onun için çok çalışacağız."

"CHP EZANIMIZA, BAYRAĞIMIZA DÜŞMANLIK ÇİZGİSİNE GELMİŞTİR"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kaleyi içeriden fethetmek için çok çalışılması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu: 

"Şimdi Bay Kemal ve hanımefendiyle anlaşmaya vardıkları büyükşehir belediyesi eş başkanını da açıklayın bakalım, kimmiş? Çünkü HDP her yerde açıklıyor ya. Öyle ya madem beraber yöneteceksiniz o zaman İstanbul Büyükşehir Belediyesinin eş başkanı kim olacak. Madem ipleri sizin, elinizde tutacaksınız Ankara Büyükşehir Belediyesi eş başkanı kim olacak. Sezai efendi şimdi de CHP adaylarına fatura kesiyor, diyet borçlarını hatırlatıyor. Seçimden sonra belki bodrum katlarında sorguya çekip tokatlayacaklar. İstanbul'u, Ankara'yı, diğer şehirlerimizi böyle bir duruma düşürmeye kimsenin hakkı yok. CHP, geçmişte milletimizin değerlerine husumetiyle maruftu. Şimdi doğrudan ülkemizin birliğine, bütünlüğüne, ezanımıza, bayrağımıza düşmanlık çizgisine gelmiştir."

8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde Taksim Meydanı'na ezan sırasında düdükler çalındığını ifade eden Erdoğan, Adalar'da da belediye başkan adayı Erdem Gül'ün İstiklal Marşı'nı söylemediğini anlattı.

Erdoğan, "Bunlar İstiklal Marşı'nın düşmanı. Bayrağımızın düşmanı. Ama Bay Kemal, 'Söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduğunu.' Bay Kemal'in de ne olduğunu anlayın. İnşallah pazar günü milletimiz bu maskeli baloya, bu karanlık pazarlığa bir son verecektir" dedi.

Erdoğan'ın "Sultanbeyli 31 Mart'ta sandığa sahip çıkıyor muyuz? Sultanbeyli 31 Mart'ta ülkemize sahip çıkıyor muyuz? Sultanbeyli 31 Mart'ta ezanımıza, bayrağımıza sahip çıkıyor muyuz? Sultanbeyli 31 Mart'ta memleket işi, gönül işi diyor muyuz? Sultanbeyli 31 Mart'ta mührü gönül belediyeciliğine vuruyor muyuz?" sözlerine kalabalık "Evet" yanıtını verdi. 

Millete sadece hizmet etmenin, eser kazandırmanın gayreti içinde olduklarını dile getiren Erdoğan, bundan sonra da aynı şekilde devam edeceklerini söyledi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı Binali Yıldırım'ın yol arkadaşı olduğunu, Yıldırım'ın tüm birikimini yeniden İstanbul'un hizmetine sunmak için geldiğini vurgulayan Erdoğan, Sultanbeyli Belediye Başkan Adayı Hüseyin Keskin'in de herkes tarafından tanındığını ifade etti.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığında kendisi, Binali Yıldırım ve Hüseyin Keskin'in el ele vererek Sultanbeyli'yi geleceğe daha farklı şekilde taşıyacaklarını vurgulayarak, İstanbul'a yapılan hizmetlerin görüntülerini izletti.

İstanbul'a "255 katrilyon yatırım yaptık. Bay Kemal'in bundan haberi yok. İstanbul'dan bir ara aday oldu, Kağıthane'ye Kağıttepe, dedi. Hızlı trene zaten yetişemiyor. Avrasya Tüneli'ne giremiyor. Marmaray'a hiç giremiyor. Çünkü girerse görecek. Osmangazi Köprüsü'nden hiç geçemiyor. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nden geçemiyor. Geçerse görecek. Fakat bunun kılavuzu karga. Tehlike burada. Gelin pazar günü bunlara güzel bir ders verelim" dedi.

ÇEKMEKÖY MİTİNGİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Çekmeköy mitinginde yaptığı konuşmada, Çekmeköy'ün tertemiz havasıyla, ormanlarıyla, sularıyla, bahçeleriyle, bağlarıyla tabiat harikası bir yer olduğunu söyledi.

Bundan 25 yıl öncesinin Çekmeköy'ünü iyi bildiğini ifade eden Erdoğan, "Buralarda bayağı kaldım, buralarda çalıştım. Bu çevre bırakın köyü, mezra standartlarında dahi hizmet götürülmeyen o günleri sizler de hatırlıyorsunuz. Yol deseniz yol yok, kışın çamurdan, yazın tozdan topraktan geçilmez. Kaldırım zaten hiç yok. Altyapı hak getire, üst yapıyı söylemiyorum bile. Derme çatma direklerle gelen elektrik, derme çatma borularla gelen su, birkaç köy bakkalı, birkaç saatte bir gelen otobüs dışında buraya, İstanbul'a ait bir yerleşim yeri demeye bin şahit isterdi" diye konuştu.

Mevcut altyapının çoğunun da bölgedeki askeri birliklerin ihtiyacı için yapıldığını dile getiren Erdoğan, "İşte böyle ihmal edilmiş bir yerden, bugünkü Çekmeköy'e geldik" dedi.

CHP deyince akla, çöp, çukur, çamurun, yolsuzluk, yokluk ve yasakların geldiğini ifade eden Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"İşte böyle bir CHP'den 1994'te sizler bu kardeşinizi İstanbul'a Büyükşehir Belediye Başkanı yaptınız. Susuzluk var mıydı burada? Vardı. Hava kirliliği var mıydı? Vardı. Çöp dağları var mıydı? Vardı. Kısa bir zamanda Melen'den bu yakaya suyu getirdik. Bununla kalmadık, bir de hava kirliliği için doğal gazı süratle buralara getirdik. Görevi devraldığımda 50 bin haneye İstanbul'da doğal gaz verilirken, bıraktığımda 1 milyon 250 bin haneye doğal gaz geliyordu. Şimdi sağ olsun, o günden itibaren hep biz iktidarda olduk. Şu anda 5 milyon 300 bin haneye İstanbul'da doğal gaz veriyoruz. Bu neyi kaldırdı? Hava kirliliğini kaldırdı. Artık İstanbul'da temiz hava var."

"ÇEKMEKÖY İSTANBUL'UN YÜKSELEN YILDIZLARINDAN BİRİ"

Çekmeköy'ün, 180 bini bulan nüfusuyla İstanbul'un yükselen yıldızlarından biri olduğunu belirten Erdoğan, "CHP'den devraldığımızda çöp dağları var mıydı? Hatırlayın o Ümraniye'deki vahşi çöp deposunun patladığını. Orada da CHP'li belediye başkanı vardı. Büyükşehirde yine CHP vardı. 39 vatandaşımız Ümraniye'de rahmetli oldu mu? CHP bu işte. Şimdi bunlar utanmadan sıkılmadan yine karşımıza geliyorlar" dedi.

Erdoğan, "CHP, HDP, maalesef bunlarla beraber hareket eden sözde içi karmakarışık bir İYİ Parti, bir de ne yazık ki Saadet var. Dörtlü mekanizma. Şimdi pazar günü bunlara güzel bir hesap soruyor muyuz? Bayanlar, benim hanım kardeşlerim kaleyi içeriden fethedecekler" ifadelerini kullandı.

"ÇEKMEKÖY'ÜN HİKAYESİ ASLINDA TÜRKİYE'NİN HİKAYESİDİR"

Bilenlerin, bilmeyenlere bazı gerçekleri anlatması gerektiğini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Çekmeköy artık bırakın yolu, otobana, metroya sahip. Yeni metro hatlarının da inşa halinde olduğu bir ilçe. Bu metroları kim yaptı? Çekmeköy artık altyapısıyla, üstyapısıyla görenlere parmak ısırtan bir ilçemiz. Çekmeköy bugün bırakın sağlık ocağını, modern bir hastanesi olan, şimdi de hastanesini büyüten bir ilçemiz. Çekmeköy bugün bırakın elektriği, enerji alanında Türkiye'ye bilimsel araştırma desteği veren bir ilçemiz. Nüfusu çeyrek asırda belki 50 kat artan Çekmeköy'ün hikayesi aslında Türkiye'nin hikayesidir."

Sancaktepe'ye 3 bin 600 yatak kapasiteli şehir hastanesi yaptıklarını anlatan Erdoğan, "Bu hastane, Anadolu Yakası'na da hitap edecek. Bir Avrupa Yakası'nda Başakşehir'de, burada da inşallah Sancaktepe'de. Bununla birlikte buraların nasıl bir sıçrama yapacağını düşünün. Bu olursa kiminle olur?" dedi.

Cumhurbaşkanı olarak kendisinin, kabinenin 4,5 sene işbaşında olacağını ifade eden Erdoğan, "İstanbul'da da Binali Yıldırım kardeşim Büyükşehir Belediye Başkanı olursa bir şüpheniz var mı? Yapacağız değil mi? Kararlıyız değil mi? Öbür taraftan Çekmeköy'de de Ahmet kardeşimiz 'durmak yok, yola devam' derse buna da var mıyız? O zaman üçlü mekanizmayı kuruyoruz. Ne yapacağız? Ankara, İstanbul Büyükşehir, ilçe el ele vereceğiz, Çekmeköy'ü daha da ilerilere taşıyacağız. Burada sizin desteğinize ihtiyacım var" diye konuştu.

"HEY GEORGE, SİZE DAHA ÇOK HESAP SORACAĞIZ"

Büyümenin önemli olduğunu vurgulayan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Ama asıl önemlisi, nasıl büyüdüğünüz, nereye doğru büyüdüğünüzdür. CHP ne yapacak? Çıkmışlar ekonomiyi konuşuyorlar. Ne ekonomisi şu anda? Belediyeler, gelip de Türkiye'nin ekonomisini mi düzeltecek. Belediyelerin ekonomiyi düzeltmek gibi bir imkanı, bir gücü var mı? Önce onlar, bir defa belediyeyi nasıl yönetecekler onu öğrensinler. Bunların bir çoğu maaş ödeyemez. Türkiye'nin ekonomisi kimin elinde? Bizim elimizde, Türkiye hükümetinin elinde. 4,5 yıl... Bizi ne yaptılar, mahalli seçimlerle aldatmak istiyorlar. Bunun için de yok bilmem ekonomik kur, faiz, enflasyon, ne alakası var bunun bununla, vatandaşımı aldatmak istiyorlar. Dertleri bu. Tutmadı şimdi. Şimdi yeni raporlar veriyorlar. 'Bundan sonra bir ay kala seçimden öncesinde rapor vermeyeceğiz.'. İyi ki aklınız başına geldi. Hey George, size daha çok hesap soracağız, çok. Türkiye'yi bu yollarla terbiye edemeyeceksiniz. Bunun bedelini de ağır ödeyeceksiniz."

Türkiye'yi, İstanbul'u ve Çekmeköy'ü demokraside ve ekonomide hak ettiği seviyeye getirmek için gece gündüz çalıştıklarını, her alanda ülkeyi geçmişle mukayese edilemeyecek yatırımlarla, hizmetlerle, eserlerle tanıştırdıklarını belirten Erdoğan, gelecek dönemde hem ülkeye, hem de şehre daha büyük hizmetler getirmek için projelerin, programların, hazırlıkların tamam olduğunu kaydetti.

Pazar gününün çok önemli olduğunu ifade eden Erdoğan, Çekmeköy'ün sandıkları patlatıp, patlatamayacağının görüleceğini söyledi.

"BİZİMLE HİZMETTE YARIŞAMAZSINIZ"

Erdoğan, Çekmeköy'ün İstanbul aşığı olan kardeşini utandırmayacağını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yedi düvele karşı mahcup etmeyeceksiniz. Bize nasıl saldırdıklarını görüyorsunuz. İstedikleri gibi saldırsınlar. Onların doları varsa, bizim de Allah'ımız var. Ülkemizin önünü kesmek isteyenler, pazar gününü bir hesaplaşma, bir rövanş arenasına, bir intikam zeminine dönüştürmeye çalışıyor. Bir tane çıkmış, beyni sulanmış. Pazar günü için ne diyor? 'İntikam günüdür' diyor. Ya beyni sulanmış ya, akıl git gel yapıyor. Neyin intikamını alıyorsun? Bu yapılan yatırımların mı intikamını alacaksın? Hale bak, ondan sonra bir de açıklama yapıyor, 'Benim oyum falancadan yana.' Ya kimden yana olursa olsun, siz hayatınız boyunca bu ülkede taş üstüne taş koyamadınız. Bu milleti hep aldattınız, hep darbelerden yana oldunuz. Şimdi hala utanmadan bunları konuşuyorsunuz, bizimle hizmette yarışamazsınız. Belediye başkanlarımızı seçeceğimiz sandığı, ülkemizin ve milletimizin geleceğini ipotek altına alma vesilesi haline getirme gayreti içine girdiler, yapamayacaksınız. Öyle bir ses verin ki, bütün İstanbul duysun. Çekmeköy, 31 Mart'ta Cumhur İttifakına sahip çıkıyor muyuz?"

İstanbul'un, Türkiye'nin en önemli markası olduğunu dile getiren Erdoğan, "Bunun için her alanda İstanbul'u geleceğe taşıyacak yatırmaları yaptık. Bay Kemal çıkmış bir şeyler söylüyor. '17 yıldır iktidarsınız ne yaptınız' diyor. Dev ekrandan şimdi bunu delillendirmiş olarak göstermek istiyorum. İstanbul'da belediye başkanı olduğumda bin 500 civarında İkarus denen otobüsler vardı. Hani içine pislikten girilmez, kokusundan durulmazdı. 'Benim İstanbullu vatandaşıma bu yakışır mı?' dedim ve 'Mercedes alacağız' dedim ve 6 bin 500 kadar Mercedes otobüsleri aldık. Klima sistemleri vardı. O otobüsleri de ihtiyaç sahibi ülkelere ve Anadolu'nun değişik yerlerine gönderdim. Çünkü İstanbul'a bu yakışmazdı. O gün bugündür o devran değişti şimdi İETT'nin otobüslerini görüyorsunuz. Her yerde artık İstanbul'da bunlar var. Nereden nereye? Artık metro sistemine girdik. Artık öyle bir şey getirdik ki  metro sisteminde artık kaptan ve vatmanlarla değil, kendi kendine gidiyor. Merkezi yönetimle gidiyor mu? Nereden nereye?" değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'a su konusunda yapılan yatırımlara değinerek, "Suyuna bakıyorsun, Melen'den 180 kilometreden buraya suyu getirdik, Avrupa Yakasına. Istranca Dağları'nı deldik, 140 kilometreden su getirdik. 2040 yılına kadar artık su sorunumuz yok. İstanbul'umuza 255 katrilyon yatırım yaptık" ifadelerini kullandı.

AK Parti iktidarları döneminde İstanbul'a yapılan yatırımları anlatan Erdoğan, bunun sadece yerel yönetimlerle yapılamayacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, merkezi yönetimin desteğiyle sıkıntıların çözüldüğünü belirterek, "Bu kardeşiniz görev yaptığı sürece Ankara'dan en ufal bir destek almadı. Ama çözdük. Niye? 'Allah'a dayan sa'ye sarıl. Hükmüne ram ol; Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol.' dedik. Suistimale fırsat vermedik. Yolsuzluğa fırsat vermedik. Hepsini aştık. İş bereketlendi. İşte Çekmeköy... İstanbul'a yaptığımız yatırımlardan en çok istifade eden ilçelerimizden biridir çünkü Çekmeköy'ün aradaki mesafeyi kapatması gerekiyordu. Onun için buraya yoğun yatırımlar yaptık. İşte az önce eğitimde, sağlıkta neler yaptığımızı izlediniz" diye konuştu.

Derslik başına düşen öğrenci sayısını azalttıklarını dile getiren Erdoğan, ortalamayı 41'den 26'ya indirdiklerini kaydetti. Erdoğan, orta öğretimde ise sayının 34'ten 16'ya indiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Bunlar Çekmeköy'de oluyor. Biz öğrenciliğimizde, benim sınıfımda İstanbul İmam Hatip'te okuduğum zaman 75 öğrenci vardı ama şimdi bak nereden nereye getirdik. FATİH Projesi'yle ilçemizdeki öğrencilerimize 3 bin 429 tablet bilgisayar dağıttık, okullara 702 akıllı tahta monte ettik. İlçemizdeki okullarımıza 2 bin 591 öğretmen ataması yaptık. Okullarımızın 8'ine kapalı spor salonu inşa ettik. Sağlıkta 3 yeni tesis yaptık. Son olarak 200 yataklı Çekmeköy Alemdağ Devlet Hastanesi henüz resmi açılışı yapılmamış olmakla birlikte poliklinik hizmetleri vermeye başladı. Ayrıca 2 sağlık tesisimiz ihale ve arsa süreci devam ediyor. TOKİ kanalıyla Çekmeköy'de 3 bin 89 konut projesini hayata geçirdik. Ulaşımda 20 kilometrelik Üsküdar-Ümraniye-Çekmeköy-Sancaktepe metro hattını hizmete aldık. İlçemizde 8 kavşakla, alt ve süt geçitleri tamamladık. 6 cadde düzenlemesi yaptık. Bunları hep yaşıyorsunuz. 430 araç kapasiteli 2 otopark inşa ettik. Çekmeköy pazar yeri ve çevre düzenlenmesini bitirdik. Mahallelerimizde 12 parkı hizmete açtık. İlçe genelinde 373 kilometre yeni doğal gaz hattı döşedik. Niye? Diyoruz ki 'Doğal gazın girmediği ev kalmasın.' Bunun için çalışıyoruz. Alemdağ Sosyal ve Kültür Tesisi ile Spor Kompleksi'ni inşa ettik. Hastane-Sarıgazi-Çekmeköy-Taşdelen-Yenidoğan metro hattının ve Çekmeköy-Sancaktepe-Sultanbeyli metro hattının inşaatına devam ediyoruz. 125 araç kapasiteli Çekmeköy metro istasyonu otoparkının yapımı sürüyor. Hamidiye Mahallesi Kültür Merkezi ve otopark ile Çamlık Mahallesi Kültür Merkezi ve otoparkının yapımına da başladık. Yine ilçemizdeki Mehmet Akif Mahallesi itfaiye istasyonunun inşaatına devam ediyoruz. Kuracağımız transfer merkeziyle, raylı sistem hatları ve diğer toplu ulaşım araçları arasındaki entegrasyon sağlanacak. Halkımız daha da rahatlayacak. Çekmeköy'e bir lojistik merkezi kuracağız. İstanbul genelinde kuzeyde yer alan ormanlarla güneyde yer alan sahil şeridini birleştirecek olan yeşil koridorlar projesiyle Çekmeköy'e 2 farklı koridor açacağız. Kadıköy Şükrü Saraçoğlu Stadyumu'ndan başlayarak Kurbağalı Dere aksı boyunca ilerleyen bu koridor, Çekmeköy Merkez, Mimar Sinan, Hamidiye ve Mehmet Akif Ersoy mahallelerinden geçerek Sancaktepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde sonlanacak."

"EMİRLERİ KANDİL'DEN ALIYORLAR, PENSİLVANYA'DAN ALIYORLAR"

Erdoğan, proje sayesinde Çekmeköy'ün 31 kilometrelik kesintisiz yaya ve bisiklet yoluna kavuşacağını dile getirerek, ilçede 9 farklı noktada kurulacak 3 bin araç kapasiteli otoparklarla ilçe trafiğinin rahatlayacağını söyledi.

Teknobahçe konseptli bir millet bahçesinin ilçeye kazandırılacağını ifade eden Erdoğan, "Bu millet bahçesi Kuzey Anadolu Otobanı Çekmeköy civarındaki 477 bin 500 metrekare alan üzerinde kurulacak. Hanımı al yanına, çocuklarla beraber oralarda eğleneceksiniz, yuvarlanacaksınız, piknik yapacaksınız. Bu imkanlar buraya geliyor. İçinde yeşil alanlar, hobi bahçeleri, tarım alanları, koşu parkurları, seralar, güneş enerjisi panelleri, arıcılık alanları, alabalık tesisleri olacak. Burada yenilebilir enerji kullanımıyla kendi kendine yeten bağımsız bir üretim ekosistemi oluşturulacak. Hayata geçireceğimiz Anadolu Köy Ekolojik Turizm Parkı'yla Çekmeköylüler tabiat güzelliklerini ve kültürel aktiviteleri bir arada yaşayacaklar. Belediye kültür ve yaşam merkezi projemizi bünyesinde sergi alanı, kadınlar lokali, halk eğitim sınıfları, çocuk oyun alanları, millet kıraathanesi bulunan bir hizmet olarak ilçemize kazandıracağız. Enerji Köy Projesi de içerisinde inovasyon merkezi, enerji müzesi, test laboratuvarları, enerji kütüphanesi ve idari üniteler ile yenilenebilir enerji alanı bulunan bir başka önemli eser olacaktır" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, pazar günü sandıklara sahip çıkılması gerektiğini belirterek, karşılarında oluşan ittifakın halk tarafından bilindiğini söyledi.

Bu ittifakın gözüken ortaklarından ziyade gizli ortaklarının olduğunu anlatan Erdoğan, "Emirleri Kandil'den alıyorlar, Pensilvanya'dan alıyorlar. CHP'nin İstanbul ve Ankara Büyükşehir adaylarını şimdiden bunlar tehdide başladı" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, miting alanında kurulan ekranlardan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli'nin seçimlere dair söylemlerini izleterek, "Şu anda bu alanın içerisinde biliyorum ki benim Kürt kardeşlerim de var. Fakat şunu bilmemiz lazım. Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkes'iyle, Gürcü'süyle, Abhaz'ıyla, Roman'ıyla, Boşnak'ıyla vesaire bu ülkede 82 milyon biriz, beraberiz. Çünkü biz bir Müslüman olarak yaratılanı Yaradan'dan ötürü sevdik. İslam bize bunu emrediyor. Bir olmayı emrediyor. Bizim Rabiamız bu" değerlendirmelerinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan,  "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" ve "Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız" ifadesini kullandı.   

Bunun hazmedilemediğini aktaran Erdoğan, "Bunun için Kandil'e, Kandil'in desteklediği HDP'ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum, biz, ırkçı olmayacağız. Biz, milliyetsever olacağız. Biz vatansever olacağız ve bu oyunu hep birlikte bozacağız" diye konuştu. 

"Bizi biz yapan değerleri bir kenara koymayalım. Bizim dinimiz İslam. İslam asla ayrılığa müsaade etmiyor." diyen Erdoğan, HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli'nin "Kürdistan'da oyları HDP'ye vereceğiz. Batı'da da AK Parti ve MHP'ye oy vermeyeceğiz" şeklindeki söylemini hatırlattı. Erdoğan, şöyle devam etti:

"Türkiye'de Kürdistan diye bir bölge var mı? Bizim Güneydoğu Anadolu Bölgemiz var. Doğu Anadolu Bölgemiz var, bizim Karadeniz'imiz var, Akdeniz'imiz var, Orta Anadolu Bölgemiz var, Ege'miz var, Marmara'mız var ama bizde Kürdistan diye bir bölge yok. Bay Sezai, zaten Kürt değil kendisi, ne idüğü belirsiz birisi, sen Kürdistan'ı çok seviyorsan Irak'ın kuzeyinde var. Al seninle beraber bütün o sevicilerini, beraber oraya defolun gidin. Olay bu kadar basit ve bunlar terör sevici. Şimdi HDP'ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum, 'Siz bunlarla mı beraber olacaksınız?' Öbürü ne diyor? 'Heykelini dikeceğiz.' diyor. Kafaya bak, heykel dikecekmiş. Kimin? Bölücü terör örgütünün başı. Onu da bir tarafa bırakıyoruz, öbürü ne diyor? 'Biz sırtımızı YPG'ye, YPJ'ye, HPG'ye dayadık diyor bu kadın. Ben de Çekmeköy'den sesleniyorum, 'Biz de sırtımızı milletimize ve Allah'ımıza dayadık. Biz buyuz. Bizde ayrım yok. Onun için biz ne diyoruz? 'Yürüyeceksin millet yürüyecek arkandan/Sana selam getirdim Uubatlı Hasan'dan/Elde sensin, dilde sensin/Gönüldesin baştasın/Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın. '1 Temmuz'a kadar terörle mücadele yasasını kaldırmazsanız savaş kapıda' diyor. 1 Temmuz geçti. Neredesiniz? Geleceğiniz varsa göreceğiniz de var."

"ŞEHİRLERİMİZİN YÖNETİMİ KONUSUNDA MÜSTERİH OLUN"

Bütün bunlara karşı pazar günü yapılacak seçimin "bir beka meselesi" olduğunu kaydeden Erdoğan, "Bir beka meselesi olduğu için de ben sizleri şu kalan 24 saatte yoğun bir çalışmaya davet ediyorum" dedi.

Gençlere seslenen Erdoğan, son 24 saatin çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Çekmeköy'ün pazar günü sandıklardan en iyi sonuçları alacağına inandığını aktaran Erdoğan, "Büyükşehir'de Binali Yıldırım, Çekmeköy'de Ahmet Poyraz kardeşimizle inşallah yeni bir dönemi farklı bir şekilde hayata geçireceğiz. Sandıkta sadece belediye başkanlarınızı seçmekle kalmayacağınız, aynı zamanda kendinizin ve evlatlarınızın geleceğini de belirleyeceğinizi unutmayın. Hep birlikte bu seçimlerde Türkiye'nin tökezlemesini bekleyenlerin heveslerini kursaklarında bırakalım. Mesele şu parti, bu parti meselesi değil, mesele Türkiye meselesidir. Türkiye'nin istiklali ve istikbali meselesidir. Bunun için beka seçimi diyoruz. Onlar belediye hizmetleri konusunda AK Parti'nin birikiminin ve yetkinliğinin yanına bile yaklaşamaz. Şehirlerimizin yönetimi konusunda müsterih olun. Pazar günü sandıkta asıl ülkemizin geleceği için doğru bir istikamet belirleyelim. Bütün vatandaşlarımdan pazar günü mutlaka sandığa gitmelerini bekliyorum. Gitmeyenleri muhakkak alın ve götürün."

ÜMRANİYE MİTİNGİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'nin Ümraniye'de düzenlendiği mitingde halka hitap etti. Ümraniye ile beraber tüm İstanbul için çalışmaya devam edeceklerini aktaran Erdoğan, Ümraniyelilerin emanetini 15 Temmuz gecesinde olduğu gibi canları pahasına muhafaza edeceklerini söyledi.

Erdoğan, ne içerideki vesayetçilerin ne de dışarıdaki Türkiye düşmanlarının milletin iradesini gasbetmesine asla göz yummayacaklarını vurgulayarak, "Her karışında nice kahramanların kanı olan bu güzel vatanı, dünyanını en büyük 10 ekonomisinden biri yapma hedefimize emin adımlarla ilerleyeceğiz. FETÖ'den PKK, HDP'ye kadar, bize silah doğrultan, evlatlarımızın kanını döken katillerin tepelerine binmeye devam edeceğiz. Cudi, Gabar, Tendürek, Kandil'de bindik mi? Yine binmeye devam edeceğiz. Afrin'de tüm tünellerine varıncaya kadar yerle yeksan ettik. Zeytin Dalı Operasyonu'nda Cerablus'da aynısını yaptık ve aynen yola devam. Terör koridoru diye bir şey bırakmadık ve bırakmayacağız. Önceki gün, kırmızı listede olan bir PKK'lı grubunu Irak'ın Kuzeyi'nde hiç beklemedikleri bir anda imha ettik. Her zaman söylüyorum ya bir gece ansızın gelebiliriz ve geldik. Hem de CHP'li gafillerin 'orada terörist yok' dediği yerde yok ettik. Bay Kemal öyle diyor ya. Bay Kemal işte bak gördün mü? Hem de lider kadro, en kafa adamları şu anda ağır yaralı. Diğer 4 tanesi gitti" diye konuştu.

"EN BÜYÜK ŞAMARI ATACAĞIZ"

Erdoğan, bu başarılı operasyonun başından sonuna kadar milli imkanlarla yürütüldüğünü hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Emeği geçen Savunma Bakanımdan, Genelkurmay Başkanıma, MİT'e, tüm yönetici kadrolarımıza teşekkür ediyorum. Türkiye'nin savunma sanayisinin nasıl bir evreye ulaştığını, dost, düşman herkese bir kez daha gösterdik. Daha birkaç yıl öncesine kadar devletimizi tehdit eden Kandil'deki terör baronları, şimdi kaçacak delik arıyor. 50 bin insanımızın hayatına kasteden bu caniler, şimdi kendi hayat ve canlarını kurtarmanın yoluna bakıyor. Ne kadar korksalar, kaçsalar, saklansalar da inlerine girdik, giriyoruz, gireceğiz. Bu milletin gündeminden terör meselesini tamamen kaldırana kadar durmayacağız. Bunu, CHP'ye rağmen, CHP'nin Kandil güdümlü ortaklarına rağmen başaracağız. Bunu, Türkiye'yi yıllardır terörle hizaya sokmaya çalışan güçlere rağmen yapacağız. Bunu, İstanbul'un ortasında, bölücü örgütün sembolleriyle kutlama yapanlara rağmen gerçekleştireceğiz. Bunu, sırf 3-5 daha fazla oy almak için Kandil'in kapı kullarını belediyelere sızdırma pazarlıklarına rağmen başaracağız."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli'nin sözlerini ekrandan vatandaşlara izleterek, "Şimdi gördüğünüz Bay Sezai aslında Kürt de değil, ne idiği belirsiz. 'İstanbul'da 3 milyon Kürt' var, onlara rağmen belediye başkanlığı yapamazsınız' diyor. Kime diyor bunu, CHP'nin adayına diyor. Ne hallere kaldık. Ümraniyeli kardeşlerime diyorum ki bu Pazar, İstanbul'da büyükşehirde Binali kardeşimize desteği vereceğiz ve bunlara buradan en büyük şamarı atacağız" diye konuştu.

"BUNLAR KARMAKARIŞIK BİR GÜRUH"

Demokrasinin 15 Temmuz'da başlayan Cumhur İttifakı ile güçlendirileceğini aktaran Erdoğan, "15 Temmuz gecesi Bay Kemal hava laanına 23.15'te indi. Biz de 01.15'te indik. Bay Kemal, FETÖ'cülerin nezaretinde, tankların arasından Bakırköy Belediyesi'ne gitti. Bütün darbeyi oradan izledi. Biz de 01.15'te oraya indik, 10 binler orada. F-16 üzerimizde ama biz milletimizle beraberdik. Ne dedi Bay Kemal, 'oteller doluydu boş yer bulamadık.' dedi. Bunu yutmak mümkün mü? Bunların bu millete aşkı yok, utanmadan diyor ki 'darbe olursa tankların önüne önce ben çıkarım.' Gördük, her zaman yaptıkları iş bu. Bunlar ödlek, korkak, bunların, millete sevda, hizmet aşkı yok. Zaten dikili ağaçları yok. Şimdi ben şu coşku, şu heyecanı Ümraniye'nin meseleyi ne kadar iyi kavradığını buradan anlıyorum. Ümraniye 31 Mart'ta sandığa, ülkemize, ezanımıza, bayrağımıza, İstiklal marşımıza, sahip çıkıyor muyuz?" ifadelerini kullandı. 

Erdoğan, CHP'nin Adalar belediye başkan adayının İstiklal Marşı okunurken gösterdiği tavrı hatırlatarak, "Bay Kemal ve arkadaşları Adalar'da bir törene katıldılar. CHP'nin Adalar belediye başkan adayı İstiklal Marşı'nı okumuyor. Bunlar, karmakarışık bir güruh. Zira HDP, Kandil sevicileri bunlar, İstiklal Marşı'na karşı tavırlıdır. Bunlar, Türk bayrağını kendi kongrelerinde bile zor asarlar korkularından" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Ümraniye mitinginde yaptığı konuşmada, 26 yıl önce çöplerin toplanmadığı dönemde meşhur vahşi çöp depolama merkezinin Ümraniye'de bulunduğunu hatırlatarak, "Ümraniye çöplüğü patladığı zaman benim Ümraniyeli 39 kardeşim burada can vermedi mi? Şimdi bunun hesabını Ümraniye yine bunlara sormayacak mı? Sormamız lazım. Bay Kemal belediyecilik neymiş, bunu görsün" dedi.

Türkiye tarihinin en büyük utanç sahnelerinden birinin Ümraniye'de yaşandığını anlatan Erdoğan, 1994'te böyle bir İstanbul, böyle bir Ümraniye devraldıklarını, CHP'nin beceriksiz belediye başkanlarının elinde çukura, çamura, çöpe bulanmış bir şehrin yönetimini üstlendiklerini söyledi.

O vahşi çöp depolama alanını spor tesisi yaptıklarını dile getiren Erdoğan, "Aramızdaki fark bu. İşte bunu her yerde anlatmamız lazım. Onlar öyle ama biz böyle. Fark bu. Bunu bizim tüm hemşehrilerimize anlatmamız lazım. CHP'nin menfaatperest idarecileri tarafından yoksulluğa, yokluğa, yasaklara mahkum edilmiş bir İstanbul'un sorumluluğunu omuzlandık. CHP'nin tasallutu altında inim inim inleyen, havası solunmayan, pis kokudan geçilmeyen Haliç'i biz temizledik. Oradan 2,5 milyon metreküp balçığı çıkardık, 9,5 kilometre uzaklıkta Alibeyköy'de bir taş ocağına pompaj sistemiyle depoladık. Orada 650 bin metrekare çocuklar için bir eğlence alanı meydana getirdik" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Alibeyköy'deki o 650 bin metrekarelik İsfanbul denilen yerin Haliç'ten çıkarılan o çamurla doldurulan yer olduğunu anlatarak, "Biz ne yapıyoruz, onlar ne yapıyor. Ziya Paşa diyor ya 'Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri'. İşte bizim eserimiz. Aynı şekilde Ümraniye'deki çöplük de şu an da spor tesisi. Bizim eserimiz, farkımız bu. Ey Bay Kemal senin bunlardan haberin var mı?" dedi.

Erdoğan, konuşması sırasında vatandaşlara izlettirdiği videodaki görüntüleri hatırlatarak, sözlerine şöyle devam etti:

"Az önce adam terör örgütünü anlatıyor. Terörist başı için heykel dikecekmiş. Bunların derdi bu. Öbürü ne diyor 'Biz sırtımızı YPG'ye dayadık, PYD'ye dayadık'. Ey kadın biz de sırtımızı iste bu millete ve Allah'a dayadık. Utanmadan şunu söylüyor; 'Kürdistan'da oylar şuraya'. Batıda da oylar malum.

Soruyorum; Türkiye'de Kürdistan diye bir bölge var mı? Bizim Güneydoğu Anadolu Bölgemiz var, Doğu Anadolu Bölgemiz var, Karadeniz'imiz var, Akdeniz'imiz var, Orta Anadolu'muz var, Ege'miz var, Marmara'mız var. Sen kendin de zaten Kürt değilsin. Sen Kürdistan'da yaşamak istiyorsan, Irak'ın kuzeyinde Kürdistan var. Bütün terör sevicilerini de al yanına, beraberce defol git orada yaşa. Bunlara onun için beka meselesi diyoruz ve dersini de pazar günü sandıkta inşallah veriyoruz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1994 yılından bu yana kolları sıvadıklarını, Başbakan olduktan sonra yoğun bir çalışma içine girdiklerini, o dönemde Binali Yıldırım'ın da Ulaştırma Bakanı olarak görev yaptığını, belediye başkanlığı döneminde ise İDO Genel Müdürü olduğunu hatırlattı.

AK Parti hükümetleri döneminde yapılan yatırımların görüntülerini miting alanındaki vatandaşlara izlettiren Erdoğan, daha sonra İstanbul'un CHP'nin yönetiminde olduğu dönemdeki görüntülerinin yer aldığı videoyu izlettirdi.

Erdoğan, "CHP'ye gönül veren kardeşlerim, HDP'ye gönül veren kardeşlerim, sözde İYİ Parti'ye gönül veren kardeşlerim, Saadete gönül veren kardeşlerim, ne olur başınızı iki elinizin arasına alın. Siz ideolojiye mi oy vereceksiniz, esere mi? Size kim daha iyi hizmet edecek ona mı oy vereceksiniz, yoksa şu ülkede eseri olmayanların hala peşinden mi gideceksiniz?" diye konuştu. 

AK Parti belediyeciliğinin en yakın tanığının Ümraniye olduğunu dile getiren Erdoğan, "Ümraniye yatırım siyasetinin kıymetini bilir. Ümraniyeli hizmetin değerini, diğer ilçelerimizden çok daha iyi bilir. Ümraniyeli kardeşlerim CHP zihniyetinin İstanbul'da açtığı yaraları da gayet iyi bilir. CHP zihniyetinin İstanbul'da açtığı yarları da gayet iyi bilir. Bizden önce CHP'nin bu şehri yönettiği o karanlık günlerde Ümraniye yokluklar, yoksulluklar, mahrumiyetler bölgesiydi. Ümraniye'de bunlar var mıydı?" şeklinde konuştu.

Birlik olmadan dirliğin olmayacağını belirten Erdoğan, "Beraberlik ve kardeşlik olmadan huzur olmaz. Millete sevdalanmadan hizmet ve yatırım olmaz. Kendi insanını hor görenler bizim hizmet aşkımızı anlayamazlar. İstanbul'un duvarlarına 'Zulüm 1453'te başladı.' yazacak kadar tarihimize ve inancımıza husumet besleyenler bu şehre hizmet edemez. İstanbul'un ortasında Ezan-ı Muhammedi'yi ıslıklayacak kadar milletimizle bağını kopartanlar bu şehrin emanetine asla sahip çıkamaz. 15 Temmuz gecesi olanları biliyorsunuz. Darbecilerin şerefine kadeh kaldıran şerefsizler, bu şehre, bu ülkeye hizmet edemez" diye konuştu.

Erdoğan, belediyecilik hizmetlerinin zor ve zahmetli, belediye başkanlığının çok ağır bir görev olduğunu söyledi.

Vizyon, ideal, proje ve tecrübe olmadan belediye başkanlığının yapılamayacağını aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

"Biz İstanbul'a böyle bir dava arkadaşımızı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday gösterdik. Ömrünün son 25 yılı size ve ülkemize hizmetle geçmiş Binali Bey'i İstanbul'un huzuruna çıkardık. Hükümetlerimiz döneminde Ulaştırma Bakanı, Başbakan ve Meclis Başkanlığında bulunmuş, Türkiye'ye önemli eserler kazandırmış, dünyada belli bir yeri ve tanınmışlığı olan kardeşimizi sizlerin takdirine sunduk. Aynı şekilde Ümraniye'de de hizmetleriyle sizin sevginize mazhar olmuş İsmet Yıldırım'ın kardeşimizi, KİPTAŞ'ın genel müdürlüğünde bulunarak binlerce, on binlerce inşaat, altyapı, bunlarla çalışmış olan bir kardeşimizi size emanet ediyorum. Ümraniye'yi de onlara emanet ediyorum. Sizden pazar günü sandığa giderek elinizi vicdanınıza koyup, gitmeyenleri de tutup götürmeniz lazım."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ümraniye'nin sadece burada yaşayanlardan ibaret olmadığını dile getirerek, vatandaşlara memleketlerindeki tanıdıklarını arama çağrısı yaptı.

Ümraniye ve İstanbul'un katettiği mesafeyi dikkate alarak oyların kullanılması istirhamında bulunan Erdoğan, "Artık metrolarınız var. Huzurlu musunuz? Şimdi yakında da Sancaktepe Şehir Hastanesi'ne başlıyoruz. Şehir hastanemiz Anadolu Yakamızın tamamına hitap edecek. Zaten burada gayet güzel bir hastaneniz var ama biz onu da yeterli bulmadık. 3 bin 600 yataklı dev bir şehir hastanesini de Sancaktepe'ye kuralım dedik. Ümraniye'nin artık tüm Türkiye'ye örnek olmasını istiyorum. Sözlerime son vermeden bir müjdeyi de sizlerle paylaşmak istiyorum. Bağ-Kur'lu ve genel sağlık sigortası kapsamındaki vatandaşlarımızla bakmakla yükümlü oldukları kişiler, prim borçları varsa kamunun sağlık hizmetlerinden yararlanamıyordu. Bu durumdaki vatandaşlarımızın ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerin prim borçlarına bakılmaksızın yıl sonuna kadar kamunun sağlık hizmetlerinden yararlanmasının imkanını sağladık. İmzayı attım. Bununla ilgili olarak Resmi'Gazete de yayımlandı" değerlendirmelerinde bulundu.

BEYKOZ MİTİNGİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Beykoz'da düzenlediği mitingde yaptığı konuşmada, ilçe halkına, 24 Haziran'da verdikleri güçlü destek dolayısıyla teşekkür etti. 31 Mart'ta Beykoz'dan daha büyük destekler beklediğini aktaran Erdoğan, alanda toplanan kalabalığın coşkusunun kendilerine büyük bir coşku aşıladığını dile getirdi.

Aralarındaki muhabbet ve coşkunun birilerinin adeta dizlerini titrettiğini kaydeden Erdoğan, "Sabah, akşam güya anket açıklıyoruz diyerek, millete psikolojik operasyon çekenlerin şimdiden yürekleri hopluyor. Anket burada. Gerçek anket, pazar günü sandıkta. Beykoz, tüm İstanbul'la beraber inşallah yeni bir rekora imza atmak için sabırsızlanıyor. Beykoz, bölücü örgütün uzantılarıyla ittifak kuranlara ders vermek için pazar gününü bekliyor. Beykoz, İstiklal Marşı'nı okumayacak kadar bu milletin değerlerinden kopuk marjinallere hadlerini bildirmek için 31 Mart'ı adeta iple çekiyor. Adalar ilçesini izlediniz değil mi? Bay Kemal'i, yanındakileri ve bir de Adalar adayını CHP'den. Adam İstiklal Marşı'nı söylemiyor. Ey Bay Kemal! Sen kimlerle yol yürüdüğünün farkında değilsin" diye konuştu.

Erdoğan, bugünkü 7. mitinglerini Beykoz'da gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, "16 Şubat'tan bu yana sadece İstanbul'da 21 ilçemizi ziyaret ettik. Türkiye genelinde ise Sivas'tan Hakkari'ye kadar, 59 ilimizin misafiri olduk. Kimseyi dışlamadan, hiç kimseyi ayırmadan, milletimizin tüm fertleriyle kucaklaştık, dertleştik, hasret giderdik. 50 gün boyunca muhalefetin yaptığı gibi meydanları iftira kürsüsüne çevirmedik. Sadece eserlerimizi anlattık. Devam eden projelerimizin hangi aşamada olduğunu, ne zaman biteceklerini, insanlarımıza izah ettik. Vatandaşlarımızın bizden beklentilerini, taleplerini, şikayetlerini de tek tek not ettik. Eksikleri, hataları bizzat sahada yerinde tespit etme imkanı bulduk" ifadelerini kullandı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelecek 4,5 yıllık dönemde tüm bu meselelerin üzerine gideceklerini, ekonomiden ticarete, siyasetten yatırımlara kadar, yaşanan tüm aksaklıkları, problemleri çözmeye çalışacaklarını belirtti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ve diğer CHP'lilerin "Ekonomi çok kötü. Ekonomiyi çözeceğiz." dediğini aktaran Erdoğan, "Biz yerel seçim yapıyoruz. Yerel seçimde sen hangi ekonomiyi çözeceksin? Sende ekonominin hangi anahtarı var? Sen yerel seçimde bir defa personelinin maaşını nasıl ödeyeceksin onu konuş. Ekonominin şu anda dümeninde ben varım ben, devletin başkanı olarak ben varım, kabinem var. Senin ekonomiyle ilgili yapacak bir şeyin yok ki. Bu yerel yönetim seçimi. Kimi aldatıyorsun? Onun için benim vatandaşımı, halkımı aldatmak isteyen bu cahillere pazar günü öyle bir ders verin ki... 'Biz size bu ülkeyi emanet edemeyiz', bunu demeniz lazım" değerlendirmesinde bulundu.

"ARAPÇA YAZDIĞI ZAMAN NİYE RAHATSIZ OLUYORSUN?"

Son 17 yılda olduğu gibi el birliğiyle oynanan oyunları bertaraf edeceklerini anlatan Erdoğan, "Fatih'te adayları çıkmış, ne diyor? 'Şuraya bak, üzerinde Arapça yazıyor, beğendin mi?' diyor. Lafa bak, ahlaksıza bak, terbiyesize bak. İngilizce yazdığı zaman oluyor da Arapça yazdığı zaman niye rahatsız oluyorsun? Fransızca yazdığı zaman oluyor da Arapça yazdığı zaman niye rahatsız oluyorsun?" dedi.

Erdoğan, Arapça'nın beynelmilel bir dil olduğuna dikkati çekerek, "Birleşmiş Milletler'in statüsünde olan bir dildir. Senin bunlardan bir defa haberin yok. Bu cahiller şu anda Fatih'te belediye başkan adayı, sözde İYİ Parti'den. Ne günlere kaldık aman Yarabbi. Hani yine Ziya Paşa'nın güzel bir sözü var, 'Ne günlere kaldık ey Gazi Hünkar/Eşek vezir olmuş katır silahtar.' Ben söylemiyorum, Ziya Paşa söylüyor. İşte bunu CHP'nin başındaki zat gibi, genel müdürlüğü döneminde SSK'yı batırmış birisi olarak değil Türkiye'yi son 17 yılda 3,5 kat büyütmüş bir siyasetçi ve devlet adamı olarak söylüyorum. Bunu CHP'nin başındaki zat gibi, 9 yılda 9 seçim kaybetmiş birisi olarak değil, sizlerin desteğiyle 17 yılda 14 seçim zaferi yaşamış bir siyasetçi olarak ifade ediyorum" diye konuştu.

"1 NUMARA OLDUK"

Girdikleri her seçimi kazandıklarını dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:

"Partimizi kurduk, 16 ay sonra girdiğimiz seçimde 1 numara olduk ve parlamentonun yüzde 63'ünü biz aldık. Bunu CHP'nin başındaki zat gibi 15 Temmuz gecesi tankları görünce FETÖ'cülerin yardımıyla tankların arasından kaçırdılar, Bakırköy Belediyesi'ne götürdüler. Ne dedi biliyor musunuz açıklamasında, 'Otellerde yer bulamadığımız için Bakırköy Belediyesi'ne gittik.' Kahveyi orada yudumladı ve darbeyi de oradan izledi. Saat 23.15, Bay Kemal, Atatürk Havalimanı'na geldi. Ben de 01.15'te Atatürk Havalimanı'na indim. On binler havalimanındaydı. Ben milletimle beraber oldum. O ise kaçarak Bakırköy Belediyesi'nde kahvesini yudumladı. Kardeşlerim, önemli olan şu; 'Bana da haber verseydiler ben de orada olurdum.' diyor. On binler oraya geliyor, sen niye gelemedin? Korkak, ürkek... Bunlardan bir şey olmaz. Bunlara bu vatan teslim edilmez ve bizler ekonomide, ulaşımda, sağlıkta, tarımda, eğitimde, demokrasi ve özgürlüklerde cumhuriyet tarihinin en büyük reformlarına imza atmış bir kardeşiniz olarak söylüyorum, Kaşgarlı Mahmut, 'Dağ kement ile eğilmez, denizin önü kayıkla kesilmez.' diyor. Şayet siz 31 Mart'ta iradenize yine güçlü bir şekilde sahip çıkarsanız, inanın bizim önümüzü kimse kesemez."

Vatandaşlardan 31 Mart'ta iradelerine sahip çıkmalarını isteyen Erdoğan, "Siz 31 Mart'ta demokrasiye sahip çıkarsanız Türkiye'nin yükselişini hiçbir güç engelleyemez. Siz 31 Mart'ta kardeşliğinize leke sürdürmezseniz evelallah hiç kimse bu millete operasyon çekemez. Siz bölücülerle ittifak kuranlara sandıkta 'Dur' derseniz Kandil'in piyonları bu şehre, bu ülkeye asla musallat olamaz" diye konuştu.

Erdoğan, meydana kurulan ekranda HDP'lilerin görüntülerini izlettikten sonra şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bu adam aslında Kürt değil, ne idüğü belirsiz. Kürtler adına konuştuğunu söylüyor. Türkiye'de Kürdistan diye bir bölge var mı? Türkiye'de Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu, Karadeniz, Akdeniz, İç Anadolu, Ege ve Marmara var. Ama Kürdistan diye bir bölge yok. Kürdistan'a mı gitmek istiyorsun? Irak'ın kuzeyinde var. Seninle beraber terör sevicilerini de yanına al hep birlikte defolun ortaya gidin. Ama bu toprakları bölemeyeceksiniz. Burayı sizlere böldürmeyiz. 780 bin kilometrekareyle haydi bakalım Rabia. Tek millet, tek bayrak, tek vatan tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birilikte Türkiye olacağız. İşte mesele bu. İşte Beykoz'da şu anda bunu görüyorum. Beykoz pazar günü sandıkları patlatıyor mu? Buna hazır mıyız? Durmak yok yola devam. Her belediye için bunların eş başkan pazarlıkları var ya. Bunları merak ediyoruz. Ama bizim öyle bir derdimiz yok. Biz Cumhur İttifakı'nı kurduk. Nerede? 15 Temmuz'da, 7 Ağustos'ta Yenikapı ruhuyla kurduk. Diyorum ki 'Ya Rab, bizim bu Cumhur İttifakı'mızı pazara kadar değil mezara kadar devamını bize göster.' O zaman bunlar çatlayacak, patlayacak."

Ümmetin parçalandığını dile getiren Erdoğan, "Bunların hem partilerinde hem de belediyelerinde bir resmi olarak görev yapan bir başkanları var bir de asıl patronları var. Nerede? Kandil'de, Pensilvanya'da. Ne diyor? Bölücü terör örgüt başının heykelini dikeceklermiş. Şu anda adam içeride. Öbürü ne diyor? 'Sırtımızı YPG'ye, YPJ'ye ve PYD'ye dayadık.' diyor. Biz nereye dayadık biliyor musunuz? Biz de sırtımız milletimize ve Allah'ımıza dayadık. Farkımız bu. Onun için evelallah partimizi kurduğumuzdan beri girdiğimiz her seçimi başarıyla kazandık. Bu pazar günü milletimizle beraber el ele Allah'ın izniyle yine kazanmak için ahdimiz var. Kazanacak mıyız? Büyükşehir ve ilçede kazanacak mıyız? Onun için de çok çalışacağız. Allah çalışana veriyor. Çalışmaya değil. Bu adamlar benim Kürt kardeşlerimi de istismar ediyor. Bunların Güneydoğu ve Doğu'da Kürt kardeşlerime götürdükleri en ufak bir hizmet yok. Biz götürdük biz" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, onların ise aldıklara paralarla hendek açtığını anımsatarak, şöyle devam etti:

"Güneydoğulu kardeşlerim bunları iyi bilir. İyi tanır. İşte bu pazar sandıklarda bunlara dersi vereceğiz. Şimdi birileri ne çıkıyor ne diyor? 'İntikam' diyor. Kafaya bak. Bunların beyni sulanmış. Neyin intikamını alıyorsun? Türkiye'yi 3,5 kat büyüttüğümüzün intikamını mı alacaksın? Sevsinler seni. Bunlar üşütmüş. Beyin sulanması var. Ne derse desinler işimize bakacağız, yolumuza devam edeceğiz. Bizim yapacak çok işimiz var. 4,5 yıl bu kardeşiniz ülkenin başında mı? Kabinem işin başında mı? Bütün kazandığımız belediyelerle beraber bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olamaya geliyoruz. Her türlü pazarlıkta bunlar var. Hep gizli pazarlık. Bir şey açıkladıkları yok. Koskoca İstanbul'un, Ankara'nın ve İzmir'in hizmetkarı olmak her babayiğidin karı değil."

Vatandaşlardan herkesi sandığa çağırmalarını isteyen Erdoğan, herkesi AK Parti'ye oy vermeye davet etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beykoz'da sadece Beykoz'da doğanların yaşamadığını, Karadeniz'inden, tüm ülke coğrafyasına kadar herkesin yaşadığını söyledi.

Milletten, ellerini vicdanına koyup, son 25 yılda İstanbul'a, son 17 yılda Türkiye'ye yapılan hizmetlerin ışığında oylarını kullanmasını isteyen Erdoğan, "Bilhassa Kürt kardeşlerimden oylarını çantada keklik görüp, sağa sola pazarlayan köksüzlere esaslı bir ders vermelerini istiyorum. Bunun için şimdi sizlerden bir söz almayı arzu ediyorum. Beykoz, 31 Mart'ta sandığa sahip çıkıyor muyuz? Beykoz, 31 Mart'ta ülkemize sahip çıkıyor muyuz? Beykoz, 31 Mart'ta ezanımıza, bayrağımıza, İstiklal Marşımıza sahip çıkıyor muyuz? Beykoz, 31 Mart'ta memleket işi, gönül işi diyor muyuz? Beykoz, 31 Mart'ta mührü gönül belediyeciliğine vuruyor muyuz?" diye konuştu.

İstanbul'a ve Beykoz'a olan aşklarını lafta bırakmadıklarını, eserleriyle de ispat ettiklerini dile getiren Erdoğan, İstanbul'a yaptıkları yatırımların görüntülerinin yer aldığı videoyu miting alanındaki vatandaşlara izlettirdi.

CHP'nin, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne, Osmangazi Köprüsü'ne karşı çıktığını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Allah'tan Marmaray'a da karşı çıktılar ama Marmaray'ı göremedi, denizin altından gidiyor ya. Avrasya Tüneli'ni göremedi denizin altından gidiyor ya. Biz o arada yaptık bitirdik. Çünkü bunlar hayırlı ne yaparsan karşı çıkarlar. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni yaptık, karşı çıktılar. Ne aklınıza gelirse, karşı çıktılar. Şimdi İstanbul'da Rami Kışlası vardı, yıkılmış. Orayı İstanbul'un en güzide, en muhteşem yeri yapıyoruz. 6 milyon cilt orada kitap olacak. Harabe öyle bir yeri, bu hale getiriyoruz.

Taksim'de Atatürk Kültür Merkezi vardı malum. Atatürk Kültür Merkezi'ni bunlar aman isyan, isyan, isyan.... Gezicilik falan yaptılar ya? Yattılar önüne, pankartlar filan. Terörist başlarının resmini astılar ya. Biz şimdi orayı yıktık, oraya Türkiye'nin en büyük opera binasını yapıyoruz. Bunlar kültürden anlamaz, sanattan anlamaz, lafta. Harbiye Kongre Merkezi'ni yaptık, yerin altında 3300 kişilik. Yanına Muhsin Ertuğrul Tiyatro Salonu'nu biz yaptık. Biz eserlerimizle konuşuyoruz. Sorun bunlara ey CHP siz ne yaptınız? Bunu söyleyin. Bunlara bunu sormak lazım."

AK Parti olarak yaptıklarıyla konuştuklarını ifade eden Erdoğan, "Biz yaptıklarımızla konuşuyoruz. Onun için 31 Mart'ta, laf cambazlıklarıyla ülkemizin geleceğine ipotek koyma aracı haline getirmeye çalışanlara karşı hepimiz dikkatli olmalıyız. Kendi aramızda ne meselemiz, ne sıkıntımız varsa inşallah hepsini 31 Mart'tan sonra hallederiz. Önümüzdeki 4,5 yıllık icraat dönemini en verimli biçimde kullanacak ve Türkiye'mizi, Cumhuriyetimizin 100. yılına gururla taşıyacağız" diye konuştu.

Erdoğan, AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım ve 3 dönem Zeytinburnu'nda belediye başkanlığı yapan Beykoz Belediye Başkan Adayı Murat Aydın için vatandaşlardan destek istedi. 

El ele vererek Beykoz'u daha ideal bir noktaya taşıyacaklarını ifade eden Erdoğan, "Bağkurlu ve genel sağlık sigortası kapsamındaki vatandaşlarımız ile bakmakla yükümlü oldukları kişiler, prim borçları varsa, kamunun sağlık hizmetlerinden yararlanamıyordu. Bu durumdaki vatandaşlarımızın ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerin, prim borçlarına bakmaksızın, yıl sonuna kadar kamunun sağlık hizmetlerinden yararlanmasına imkan sağladık. Bununla ilgili Cumhurbaşkanlığı kararnamesini bugün Resmi Gazete'de yayınladık. Vatandaşlarımıza hayırlı olmasını istiyorum" dedi.

SARIYER MİTİNGİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'nin Sarıyer mitingde halka hitap etti. Seçim sonrası büyükşehir ve 39 belediye başkanı ile Sarıyerlilerin evine misafir olacaklarını aktaran Erdoğan, "Bazıları anket yapıyor, hiç kafanızı takmayın, gerçek anket Pazar günü belli olacak. Milletin takdiri neyse odur. Milletin iradesinin üstünde bir irade tanımıyorum, sırtımızı size ve Allah'a dayadık. 3-5 oy için bölücülerle kirli, kanlı pazarlıklar yapma zilletine düşmedik. İstiklal Marşı okumaktan imtina edenleri, bırakın belediye başkan adayı göstermek, kapımıza yanaştırmadık. Buradan Adalar'a sesleniyorum, siz İstiklal Marşımızı dahi okumayan bu adamları mı belediye başkanı seçeceksiniz? Sizlere orada avukat bir hanımefendi kardeşimi aday olarak sunduk. Adalar'a dört dörtlük layık. Bunları görerek, Adalar halkı tavrını koyar ve Özlem kardeşimi belediye başkanı seçer" diye konuştu.

Erdoğan, Batılılara şirin görünmek, birkaç kendini bilmezden "aferin" almak için yurt dışı seyahatlerini Türkiye'yi şikayet etme furyasına dönüştürmediklerini dile getirerek, şöyle devam etti:

"Bay Kemal, Almanya'da terör örgütünün paçavrasını federal parlamentoda gösteren bir terör örgütü destekçisiyle yan yana resim veriyor. Kimin ne dediğine değil, daima milletimizin bize ne söylediğine, bize nasıl bir istikamet çizdiğine baktık. Türkiye'nin son 17 yılı rekor ve başarılar dönemidir. Türkiye'nin son 17 yılı Marmaray, Avrasya Tüneli gibi bir birbirinden önemli gurur abidelerini ülkemize kazandırdığımız bir dönemdir. Cumhuriyet tarihimizin en büyük demokrasi ve kalkınma hamlesini hayata geçirmek, bizlere, hükümetlerimize nasip oldu. Muhalefet önemsizleştirmek istese de bu seçimler, şehirlerimizin geleceği yanında, milletimizin istiklali ve ülkemizin istikbali için son derece kritiktir. Kur oyunları oynuyorlar, faiz ,enflasyon... Biz yerel seçim yapıyoruz, belediye seçimi yapıyoruz. Bu yerel seçimin ekonomi ile bir alakası var mı? Ekonomiyi belirleyecek olan biziz. Şu anda bu devletin başında kim var? Bu kardeşiniz var, benimle beraber kabinem var. Belediye başkanları kendi bütçelerini idare etsinler yeter."

CHP'nin Sarıyer Belediye Başkanı ve ekibinin son 5 yılda yaptıklarına dikkati çeken Erdoğan, "Sarıyer'e ne verdi? Ben de bu Sarıyer'de oturuyorum. Dolayısıyla ne var ne yok görüyoruz. Sizlere hizmetkar olacak bir aday belirledik" dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Kur oyunları ve terör örgütleri üzerinden Türkiye'nin bağımsızlığına kastedenler, 31 Mart sonrasında ya daha fazla pervasızlaşacaklar ya da milli iradenin karşısında mum gibi olacaklar, Cumhur İttifakı karşısında mum gibi olacaklar. Türkiye'nin güçlenmesini hazmedemeyenler, 31 Mart sonrasında ya daha azgınlaşacaklar ya da kendilerine çekidüzen verecekler. Son 4 yıldır kıpırdayamaz hale getirdiğimiz bölücüler, ya zafer sarhoşluğuna kapılacak ya da bir daha asla unutamayacakları bir yenilgi yaşayacaklar. 31 Mart akşamında ya Kandil'deki terör ağalarını sevindireceğiz ya da Türkiye'ye umut bağlayan mazlum ve mağdurları sevindireceğiz. 31 Mart akşamında ya Pensilvanya'daki şarlatanı umutlandıracağız ya da 15  Temmuz kahramanlarının umutlarını şad edeceğiz. Kandil'in emrindeki partinin eş genel başkanı CHP'nin İstanbul ve Ankara büyükşehir adaylarına şimdiden resti çekti."

Erdoğan, Türkiye'de Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu, Karadeniz, Akdeniz, Orta Anadolu, Ege ve Marmara bölgelerinin bulunduğunu ama Kürdistan diye bir bölgenin olmadığını belirterek, "Nerede o? Irak'ın kuzeyinde" ifadesini kullandı.

"Bay Sezai, terör sevicileriyle beraber defol, Irak'ın kuzeyindeki Kürdistan bölgesine git" diyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Şimdi CHP kimlerle ortaklık yapıyor? Bunlarla. Başka? HDP. Başka? Maalesef Saadet. Dörtlü mekanizma. Şimdi bu dörtlü mekanizmaya, ben diyorum ki gelin inşallah pazar günü bir Osmanlı tokadını sandıklarda atalım. Ama şimdi ben siz hanım kardeşlerimden çok büyük destek bekliyorum, çok büyük gayret bekliyorum. Zira kale içeriden fethedilir."

Gençlere de seslenen Erdoğan, "Durmak yok çok gayret edeceğiz" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bir tanesi de çıkıyor ne diyor biliyor musun? Bir tane kadın, o da diyor ki 'Biz sırtımızı YPG'ye dayadık, YPJ'ye dayadık, PYD'ye dayadık.' Be ey kadın, biz de sırtımızı milletimize ve Allah'ımıza dayadık. Şu anda Sarıyer'i 5 yıldır yöneten zihniyet bunlar değil mi? Bu CHP, bunlardan farklı mı? Bunlarla zaten el ele omuz omuza. Dolayısıyla bu oyunu bizim bozmamız lazım. Bu oyuna bir daha gelmememiz lazım. Onun için diyorum ki ne yapalım yapalım, pazar günü bu işin gidişini değiştirelim."

"İMAMOĞLU'NU KİM TANIYOR DÜNYADA?"

"Şimdi ben buradan soruyorum, seçimden sonra bu parti şayet kazanırsa, CHP'nin İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyelerine eş başkanlar atayacak mı?" ifadesini kullanan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Eğer öyleyse bunların kim olduğunu bilmek, bu şehirde yaşayan insanların hakkı değil mi? Meydan okuyor adam. İstanbul başı onlara göre İmamoğlu, bilecek ki 3 milyon Kürt'ün burada hakkı var. Ya sen bir defa kendin Kürt değilsin. Sen ne idiği belirsiz birisisin. Benim Kürt kardeşlerimin oylarına sen nasıl oluyor da ipotek koyuyorsun? Biz bugün, Güneydoğu'da ve Doğu'da güçlü bir siyasi partiyiz AK Parti olarak. Güneydoğu'nun içinde Gaziantep de var, Şanlıurfa da var. Bütünüyle bunları aldığın zaman bakıyorsun ki AK Parti burada birinci parti. Böyle bir gücümüz var. Şimdi ben diyorum ki Sarıyer'de de Binali Kardeşim bunlarla mukayese edilmeyecek bir güce sahip. Dolayısıyla CHP'nin adayı, Binali Yıldırım ile aynı teraziye konulabilir mi? Böyle bir ismi biz İstanbul'a Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak gönderdik. Niye? Hem dünyayı tanıyor, dünya da onu tanıyor. İmamoğlu'nu kim tanır dünyada?"

Cumhurbaşkanı olarak 4.5 yıl daha Türkiye'nin başında olacağını, Yıldırım'ın İstanbul'da, Salih Bayraktar'ın da Sarıyer'de 5 yıl bu işin başında olacağını dile getiren Erdoğan, "Vereceğiz el ele bugüne kadar Sarıyer'in eksiği ne ise bunları tepeden tırnağa ele alacak, Sarıyer'i boğazın çok çok güzel bir yeri haline getireceğiz. Biz dertliyiz, bunlar gibi değiliz. Çünkü CHP demek, çöp, çukur, çamur demektir. CHP demek, yolsuzluk, yokluk, yasaklar demektir. Diyorum ki gelin kurtulalım bunlardan. Kurtaralım Sarıyer'imizi, Sarıyerlileri buradan" dedi.

Erdoğan, CHP gibi istismar siyaseti değil, hizmet siyaseti, eser siyaseti yaptıklarını, oy versin, vermesin tüm illere, ilçelere, 82 milyonun her bir ferdine aynı kalitede hizmet verdiklerini belirtti.

Gençlerin 1994'ün İstanbul'unu bilemeyeceğini dile getiren Erdoğan, "Şimdi gençler oyu bizimle kullandı. 30 yaş seçilme yaşıydı. 18 seçmeydi. Biz geldik 30 yaşı 18'e indirdik. Seçme ve seçilme yaşı 18 oldu. Kiminle? AK Parti'yle. Gençliğin yanında olan biziz" diye konuştu.

Erdoğan, CHP'nin yönettiği İstanbul'un durumunu anımsatarak, şöyle devam etti:

"Suyumuz var mıydı? Çöp dağları var mıydı? Hava kirliliği? Ben göreve geldiğimde 50 bin haneye doğal gaz veriliyordu, ben bunu 1 milyon 250 bine çıkardım. Şu anda ise 5 milyon 350 bin evde doğal gaz var. Onun için hava kirliliği yok. Yaparsa AK Parti yapar. CHP bunları yapamaz. Çöp, çukur, çamur... Bunlarda yolsuzluk, yasaklar ve yokluk var. Bakın, İstanbul susuzdu. 'Peki Erdoğan sen ne yaptın?' Söyleyeyim. Biz, Istranca Dağları'ndan, dağları delerek 140 kilometreden İstanbul'a suyu getirdik Terkos'a. Aynı şekilde 'Bir aksilik olur' dedik. Melen'den 180 kilometre Ömerli'ye su getirdik. Dedik ki 'Yine de işi sağlama alalım.' Ne yaptın? Boğaz'ın altında içinden Renault aracının geçeceği çapta büyük bir boru döşedik. Baypas yapıyoruz. Anadolu Yakası'nda su sıkıntısı olursa oraya pompaj, eğer Avrupa Yakası'nda olursa bu tarafa. Bütün bu tedbirleri aldık. İstanbul'da şu anda 2040 yılına kadar su sıkıntımız yok. Bu daha da ileri doğru inşallah aktarılacak."

"PAZAR GÜNÜ YAPILACAK SEÇİM, KOLTUĞUNDAN DA EDEBİLİR"

CHP'nin İstanbul'u susuz bıraktığını ve hava kirliliğine mahkum ettiğini anlatan Erdoğan, "Bize maske dağıtmadılar mı? Bütün bu maskeleri biz geldik attık. Bunlar bizimle oldu. Ümraniye'de vahşi çöp depolama alanı patladı, 39 vatandaşımız öldü. Bunun hesabını verdi mi CHP? Yok. Şimdi utanmadan, sıkılmadan '17 yılda ne yaptınız?' diyor. İşte burada Yavuz Sultan Selim Köprüsü var. Soralım Bay Kemal'e Yavuz Sultan Selim Köprüsü nerededir bilmez. Bilir mi? İstanbul'a büyükşehir belediye başkan adayı oldu Bay Kemal hatırlayın. Kağıthane'ye ne diyordu? 'Kağıttepe.' Bay Kemal bu. Ne cumhurbaşkanı ne de İstanbul'a büyükşehir belediye başkanı oldu ondan sonra. Niye? Korkuyor. Böyle bir şeye girmez. Çünkü onun tek şeyi, şu anda oturduğu koltuğu kaybetmemek. Çünkü delegasyonu kendi ayarlıyor ya. Onun için orayı, koltuğu kaptırmaz. Orada sağlamda. Şimdi pazar günü yapılacak seçim, onu koltuğundan da edebilir. Onu söyleyeyim. Onun için iyi yüklenmemiz lazım. Biz tabii bunlarla kalmadık. Siz Osmangazi'yi de biliyorsunuz. Hiç Marmaray'ı kullandınız mı? Nasıl buldunuz? Milyonlar oradan geçiyor. Avrasya Tüneli'ni? Bunlara bile karşı çıktılar biliyor musunuz? Allah'tan ki Marmaray denizin altından geçtiği için bilmiyorlar. Onlar görmeden o işi bitirdik" değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ün yapılmaması için sürekli Sarıyer'e gidip geldiğini belirterek, buna rağmen köprüyü bitirdiklerini söyledi.

Milletin menfaatine ne varsa herkese rağmen bunları yaptıklarını ve yapmaya devam edeceklerini anlatan Erdoğan, İstanbul'u İzmir'e bağlayan yolların önemine işaret etti.

Erdoğan, Sarıyer'de pek çok projenin hayata geçtiğini söyledi. Bu projelerin en önemlisinin imar değişikliği olduğunu aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bu konuda Çevre ve Şehircilik Bakanıma talimatım var. Sağ olsun Salih (Bayraktar) Bey de bu konuda ona yardımcı oldu, çok çalışmalar yaptı ve imar değişikliğiyle alakalı olarak buradaki tapu sorununu... Bak şunu da bilin, sizi aldatabilirler; bir belediye tapu sorununu çözemez. Tapu Kadastro Müdürlüğü nereye bağlı? Sarıyer Belediyesi'ne mi, Büyükşehir Belediyesi'ne mi? Çevre ve Şehircilik Bakanı'na bağlı, bana bağlı, oraya değil. Bak bu oyunlara da gelmeyin. Bunlar gelir 'Biz size tapu dağıtacağız' der. Hangi tapuyu dağıtıyorsun? Tapu Kadastro Müdürlüğü nereye bağlı? Sana mı bağlı? Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na bağlı. Tapu Kadastro Müdürlüğü, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na, o da nereye? Bana... Dolayısıyla biz burada altyapı çalışmalarını yaptık ve inşallah seçimden sonra da süratle bir taraftan Binali Yıldırım Bey, bir taraftan inşallah Salih Bayraktar Bey ve Ankara'dan da biz, el ele vereceğiz ve bu sorunları da bitireceğiz."

SARIYER'E YAPILAN HİZMETLER

Sarıyer'i kalkındıran ne kadar yatırım varsa hepsinin altında bakanlıkların ve Büyükşehir Belediyesinin imzası olduğunu aktaran Erdoğan, "Eğitimde ilçemizde toplam bin 426 derslikli 161 okul inşa ettik. Derslik başına düşen öğrenci sayısını ilköğretimde 37'den 19'a, ortaöğretimde 26'dan 23'e düşürdük. İlçemizdeki öğrencilerimize 3 bin 609 tablet bilgisayar dağıttık, okullarımıza 741 adet akıllı tahta kurduk. İlçemizdeki okullarımıza 2 bin 770 öğretmen ataması yaptık. Okullarımıza 2 spor salonu kazandırdık. Sağlıkta 350 yataklı Sarıyer Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesiyle birlikte 3 sağlık tesisini biz inşa ettik. İlçemizde yapacağımız bir sağlık tesisimizin de proje çalışmaları sürüyor. TOKİ vasıtasıyla ilçemize bin 685 konut projesini hayata geçirdik. Yenikapı-Hacıosman Metro Hattı'nda Seyrantepe-Stat-İTÜ Ayazağa-Atatürk Oto Sanayi-Darüşşafaka ve Hacıosman istasyonlarını biz açtık. Levent-Rumeli Hisarüstü Metro Hattı'nı hizmete sunduk. Niye? Burada benim vatandaşım var. Daha rahat, daha huzurlu, daha konforlu yolculuk etsinler diye" ifadelerini kullandı.

İlçede 13 köprü ve kavşak ile bağlantı yollarını tamamladıklarını aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

"Sarıyer Çayırbaşı Karayolu Tüneli ve bağlantı yollarını açtık, yine AK Parti. Tekne Park projesini Sarıyer'de hayata geçirdik. İstinye-Çubuklu Arası Arabalı Vapur Hattı'nı biz hizmete aldık. Karaköy-Sarıyer arasına, 21 durak ve 210 bisiklet kapasiteli Akıllı Bisiklet Paylaşım Sistemi'ni biz kurduk. Cumhuriyet Parkı da dahil olmak üzere 21 yeni park yaptık. Emirgan Korusu'nda Lale Müzesi'ni halkımızın hizmetine sunduk. Sarıyer Meydanı'nı düzenleyerek yeni bir görünüme kavuşturduk. Emirgan Sahili'ni, Hisar Sahili'ni, Rumeli Hisarı-Sarıyer arasını ve Tarabya-Kireçburnu Sahili'ni yeniden düzenledik. Emirgan Korusu'ndaki köşkleri restore ettik. Emirgan Korusu At Ahırları'nı yeniden düzenledik. Rumeli Hisarı Boğazkesen Mescidi'ni restore ettik bu arada. Gidip görenleriniz oldu mu bilmiyorum, açılışını yaptık. Kısırkaya'da iki adet Sahipsiz Hayvan Geçici Bakımevi'ni hizmete açtık. Sarıyer'e 6 yeni spor tesisi kazandırdık. İlçe genelinde 434 kilometre yeni doğal gaz hattı döşedik Sarıyer'de. Boğaziçi Üniversitesi-Hisarüstü-Aşiyan Sahil Finiküler Hattı'nın yapımı sürüyor. Sarıyer Ayazağa Cendere Caddesi, Mimar Sinan Sokak Arası Bağlantı Köprüsü'nün inşaatına devam ediyoruz. Tarabya Sahil Düzenlemesi'ne başladık. Sarıyer Caddesi'nde yaya alanı düzenlemelerine devam ediyoruz. Baltalimanı Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi'nin yapımına başladık. Metin Oktay Spor Salonu Kapalı Yüzme Havuzu'nun inşası sürüyor. Sarıyer Duatepe Şehitliğini yeniden ihya ediyoruz. Sarıyer Çocuk Üniversitesinin yapımına başladık."

Yeni dönemde Rumeli Feneri Balıkçı Köyü ve Garipçe Köyü Balıkçı barınaklarına, balıkçılar için bir modern bir pazar kurduklarını aktaran Erdoğan, Rumeli Feneri Balıkçı Köyü'nü yeniden düzenleyeceklerini, Garipçe Köyü'nde balıkçılar için barınaklar ve 30 tekne kapasiteli yeni bir rıhtım inşa edeceklerini söyledi.

Sarıyer'in trafiğini 4 yeni tünelle rahatlatacaklarını aktaran Erdoğan, ilçede 24 farklı noktada toplam 6 bin 600 araç kapasiteli otoparklar yapacaklarını, Sarıyer'e toplamda 61 kilometrelik bisiklet yolu inşa edeceklerini, akıllı bisiklet sistemiyle de bisiklet taşıma ve park etme sorununu ortadan kaldıracaklarını söyledi.

Hacıosman Transfer Merkezi ile vatandaşa daha hızlı erişim ve ulaşım imkanı sunacaklarını kaydeden Erdoğan, "İstanbul Yeşil Ağ Projemize 2 yeşil koridorla Sarıyer de katılacak. Sarıyer-Kilyos Koridoru 13 kilometre boyunca uzanacaktır. Beşiktaş-Sarıyer Koridoru ise Yıldız Korusu'ndan başlayarak Atatürk Arboretumu'na kadar sonlanacaktır. Böylece Sarıyerliler 22 kilometre uzunluğa sahip kesintisiz yaya ve bisiklet yollarına kavuşacaktır. İçinde botanik bahçesi, konferans salonu ve çeşitli sosyal tesislerin olacağı Tabiat Bilimleri Bahçesi'ni, Sarıyer'e kazandıracağız" diye konuştu.

"31 MART'TA SİZLERDEN FARKLI BİR HABER BEKLİYORUM"

Kavak Mahallesi'ne Balıkçılık Kampüsü kuracaklarını, ayrıca ilçede bir Millet Kıraathanesi inşa edeceklerini dile getiren Erdoğan, "Mevcut belediye başkanının uzun süredir, tapu meselesini çözmediği ortada. Az önce ifade ettim. Bunu mutlaka biz çözüme kavuştururuz. O bunu yapamaz. Yetkisi yok ama yalan söyler. Niye? Patronu da yalancı da onun için. Bay Kemal akşam yalan, sabah yalan. İşte bana ve aileme de bunu yaptı. Man Adası'nda bizim paramız varmış. Çıktı Meclis'te sallıyor kağıtları. Davayı açtım. Ne oldu sonra? 2,5 milyona mahkum oldu. Şimdi İstinaf Mahkemesinde. İstinaf Mahkemesi de kararı verdiği anda 2,5 milyonu alacağım. Peki alıp da ne yapacaksın? Alınca ben de bunu Mehmetçik Vakfına hibe edeceğim. Çünkü bir nasihat da Bay Kemal'e oradan vereyim, anlarsa. Olsun. Salih kardeşim Sarıyer'e millete kabadayılık yapmaya değil, efendilik yapmaya değil, sizlere hizmetkarlık yapmaya geliyor. Ben her iki adayımızı da sizlere emanet ediyorum. 31 Mart'ta sizlerden farklı bir haber bekliyorum. Bakın ben de burada yanınızda, Tarabya'dayım. Herhalde bizi mahcup etmezsiniz. Sevginiz için her birinize teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.

Sayfa Yükleniyor...