Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bütün bunlar bir tasfiye harekatı değildir

AK Parti 16. kuruluş yıldönümünü Ankara Sincan'da düzenlenen etkinlikle kutladı. Kutlama programında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirdi, "Türkiye'yi şikayet etmekle iktidar olamazsın" dedi. Cumhurbaşkanı AK Parti'deki değişim ihtiyacına da vurgu yaptı. Erdoğan, bunun bir tasfiye harekatı değil, bayrak değişimi olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bütün bunlar bir tasfiye harekatı değildir

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin 16'ncı kuruluş yıl dönümü etkinlikleri kapsamında Sincan'daki Harikalar Diyarı'nda düzenlenen törene katılarak, partililere hitap etti. 

Konuşmasına tüm partilileri selamlayarak başlayan ve “14 Ağustos 2001 yılında çıktığımız ülkemize ve milletimize hizmet yolunda bugün 16'ncı yılımızı da geride bıraktık" ifadesini kullanan Erdoğan, kurulduğu günden beri AK Parti hükümetlerinde ve parti teşkilatlarında görev alan tüm partililere teşekkür etti.

Vefat geden yol arkadaşlarına Allah’tan rahmet dileyen Erdoğan, “AK Parti’nin davası ’nin davasıdır.’ böyle diyerek, tüm farklılıklarını bir kenara bırakmak suretiyle bürokraside, sivil toplum kuruluşlarında, ulusal ve uluslararası organizasyonlarda birlikte çalıştığımız tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Rabbime bana böyle yol arkadaşları, dava arkadaşları, hizmet arkadaşları nasip ettiği için ne kadar hamd etsem azdır” diye konuştu.  

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bugün kurumsal bir yapı olarak AK Parti'nin kuruluşunun 16'ncı yılını kutluyoruz. Ama AK Parti'nin davası, binlerce yıllık geçmişe sahip. AK Parti, dünyayı güneş gibi aydınlatan yüce bir medeniyetin günümüzdeki sancaktarlığına, hizmetkarlığına talip bir partidir. AK Parti, Türk milletinin binlerce yıldır kesintisiz şekilde süren devlet silsilesinin bugünkü adı olan Cumhuriyeti'ni yaşatmak için gece gündüz çalışan bir partidir. AK Parti, Sultan Alparslan’ın 26 Ağustos 1071’de kazandığı Malazgirt Zaferi’yle tapusuna sahip olduğumuz Anadolu’yu ilelebet vatanımız, yurdumuz olarak muhafaza etme davasının takipçisi olan bir partidir. AK Parti Anadolu’yu, Kudüs’ü işgal etmek üzere yola çıkan haçlı ordusuna adeta mezar eden Sultan Kılıçarslan’ın, bu topraklar üzerinde küçük bir boydan bir cihan devleti kuran Ertuğrul Gazi ve oğlu Osman Gazi’nin, İstanbul’un fethiyle çağ açıp çağ kapatan Fatih Sultan Mehmet Han’ın, güçle diplomasinin inceliklerini birleştiren Abdülhamit Han’ın velhasıl ecdadın mirası üzerinde inşa edilen bu ülkeyi büyütme davasını kendi davası olarak kabul etmiş bir partidir.”

Dava sahibi herkes gibi kendilerinin de milletini müreffeh, bölgesini güvenli ve dünyayı huzurlu hale getirmek için çalıştıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte Gazi Mustafa Kemal ile başlayan Cumhuriyet döneminin de yine aynı şekilde, şu anda iddialı bir davası, iddialı bir hareketiyiz. Türkiye'yi 15 yılda 3 kat büyütmüş olmamız davamıza layıkıyla hizmet ettiğimizin en büyük ispatıdır" dedi.

Eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaştırmada, enerjide, toplu konutta, sosyal yardımlarda hayata geçirdikleri hizmetlerle hem milletin gönlünü kazandıklarını hem de Türkiye'ye çağ atlattıklarını anlatan Erdoğan, "Üreten, ihraç eden, istihdam ortaya çıkartan, kaliteye yoğunlaşan, teknolojiye önem veren bir ülke olarak küresel rekabette giderek daha iddialı bir hale geliyoruz. 2023 hedeflerimizle bu başarılarımızı taçlandıracak, ardından tüm gücümüzü ve enerjimizi hep konuşuyoruz ya 2053 ve 2071 vizyonlarımıza yoğunlaştıracağız" değerlendirmesinde bulundu.

"2071’İN TOHUMLARINI ATACAĞIZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 26 Ağustos’ta Malazgirt’te olacaklarını belirterek, sözlerine şöyle devam etti:

"Nasıl her yıl ‘18 Mart Çanakkale’ diyorsak şimdi bundan sonra her 26 Ağustos’ta Malazgirt’te olmak suretiyle 2071’in tohumlarını atacağız. AK Parti maziyle ati arasında kurduğu güçlü köprüyle işte tüm bunların mimarı olan partidir. Sorumluluğumuz büyüktür. Hamd olsun milletimizden aldığımız destekle hepsinden önemlisi de Rabbimizin yardımıyla bu yükün altından kalkabilecek güce, imkana, iradeye, kararlılığa sahibiz. Yeter ki nereden geldiğimizi unutmayalım, nerede durduğumuzu unutmayalım, nereye gittiğimizi unutmayalım. Biz istikametimizi şaşırmadıktan sonra önümüze çıkartılan engellerin, yol açtığı sarsıntıların üstesinden gelmemiz kolaydır. Hiç endişe etmeyin. Az önce Sayın Başbakanımız da ifade ettiler. O gurur, kibir var ya işte bunları eğer biz ayaklar altına alabiliyorsak, tevazuda toprak gibi olabiliyorsak, Allah'ın izniyle yol açıktır. Rabbim şahsım başta olmak üzere tüm dava arkadaşlarımı sırat-ı müstakim üzere eylesin."

AK Parti’nin her şeyden önce milletin partisi olduğunu bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz bu partiyi milletimizle birlikte kurduk, biz bu partiyi milletimizle birlikte büyüttük, tüm icraatlarımızı milletimizle birlikte hayata geçirdik, tüm saldırıları milletimizle birlikte göğüsledik" diye konuştu.

"AK PARTİ’NİN HİKAYESİ BİR MİLLETİN AŞK HİKAYESİDİR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 26 Mart 1999’da Üsküdar’daki evinden Pınarhisar’daki cezaevine yola çıkarken kendilerini bağrına basan milletle beraber "Bu şarkı burada bitmez" dediklerini aktararak, konuşmasına şu sözlerle devam etti:

"Atlattığımız nice badireye rağmen bu şarkı bitmedi, Allah'ın izniyle bitmeyecek. Onun için milletimizle bir araya geldiğimiz her yerde ne diyoruz... 'Beraber yürüdük biz bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda, şimdi dinlediğim tüm şarkılarda, bana her şey sizi hatırlatıyor'. Biz bu yollarda hem dava arkadaşlarımızla hem de milletimizin tamamıyla birlikte yürüdük. Şunu unutmayın, AK Parti'nin hikayesi bir milletin aşk hikayesidir. AK Parti tüm vatandaşlarımızın gönlüne dokunmuş bir partidir. AK Parti tüm hanelerde, tüm binalarda, tüm sokaklarda, tüm mahallelerde, tüm ilçelerde, tüm şehirlerde hizmeti olan, eseri olan bir partidir. Şimdi bir şey soracağım... Az önce Sayın Başbakan da söyledi, 11 milyon üyemiz var. Şimdi 11 milyon üyemize Sincan’dan, ’dan sesleniyorum. 2019'un Martı'nda, 2019'un Kasım'ında bunu iki ile çarpmaya hazır mıyız? İşte bunu ikiyle çarptığımız zaman bilesiniz ki devran farklı dönecektir. İnşallah cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, Kasım 2019’da farklı dönecektir ve Mart 2019'da farklı gelişecektir."

Eğitim alanında neler yaptıklarının anlatılması gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "270 bin yeni derslik yaptık, toplam sayı 591 bin. 561 bin yeni öğretmen atadık, toplam sayıyı 9 yüz bine çıkardık. Bunlar durup dururken olmuyor. 108 yeni üniversite açtık, toplam rakam 184. Artık üniversitesi olmayan ilimiz yok. 81 vilayetin tamamında üniversitelerimiz var. Artık bazı vilayetlerde, İstanbul, Ankara'nın dışında da, iki üç üniversite olmaya başladı. Gençlik ve Spor'da 537 yeni yüksek öğrenim yurdu açtık, toplam sayı 727'ye çıktı" diye konuştu. 

Daha önce 45 lira burs alan öğrencilerin şimdi 425 lira aldığını anımsatan Erdoğan, "Yeni öğretim yılında Sayın Başbakan biraz daha artacak mı diye düşünüyorum. Hayırlı olsun diyorum. Gençler de inanıyorum bunun kadir kıymetini bileceklerdir" değerlendirmesini yaptı.

Bin 877 yeni spor tesisi yaparak, toplam sayıyı 3 bin 445'e ulaştırdıklarını bildiren Erdoğan, 27 şehre dünya standartlarında 30 büyük stadyum yaptıklarını, bunların da 9'unun hizmete açıldığını, kalanının ise çalışmalarının sürdüğünü açıkladı. 

"BİZİMLE BAŞLADI VE ARTARAK DEVAM EDECEK"

Sağlıkta 3 bin 480 yeni hastane ve yataklı tedavi kurumu inşa ederek, toplam sayıyı 4 bin 636'ya çıkardıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 500 bin yeni sağlık çalışanı istihdam ederek toplam sayıyı 875 bine yükselttiklerini belirtti.

"Yeter mi... Yetmez" diyen Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:

"Şimdi bol miktarda tıp fakültesi ve sağlık bilimleri üniversitesi kurmak suretiyle istiyoruz ki doktorlarımızı artıralım ve açığımız olmasın. Bunlar bizden önce olan şeyler değildi. Bizimle başladı ve artarak devam edecek. Hastanelerimizi en modern cihazlarla, ambulanslarla destekledik. Bu hafta Isparta'daydım. Isparta'da da bir şehir hastanesi kurduk. Şehir hastanesini ziyaret ettim. Oradaki hastalarımızın duaları elhamdülillah bize yetecek inşallah. Dört dörtlük Isparta'da bir şehir hastanesi. Yozgat aynı şekilde bitti. Gayet güzel bir şekilde o da devam ediyor. Bu ara dört tane şehir hastanesi yapıldı. İnşallah bu yıl bitmeden üç tanesi daha hizmete almayı planlıyoruz. Şehir hastanelerinin sayısı da  toplamda ilk etapta otuzu bulacak. Ulaştırmada Cumhuriyet tarihi boyunca 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapıldı. Biz buna 19 bin 134 kilometre yeni bölünmüş yol yaparak, toplam uzunluğu 25 bin 234 kilometreye çıkardık. Patika yollardan gidiyorduk. Patika yollardan bölünmüş yollara, otoyollara geçtik. Hiç olmayan yüksek hızlı tren hattı uzunluğunu bin 213 kilometreye ulaştırdık. Türkiye'yi hızlı trenle tanıştırdık. 29 yeni havalimanı inşa ederek, toplam sayıyı 55'e çıkardık. Artık illa otobüsle gitmeye gerek yok. Otobüs  fiyatından daha ucuza uçak." 

"ŞU ANDA TARIMSAL HASILADA AVRUPA'DA BİR NUMARAYIZ"

"Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik" dediklerini ve bunun gereğinin de bu olduğunu anlatan Erdoğan, 600 kilometre yeni karayolu ve demiryolu tüneli yaparak, toplam uzunluğu 831 kilometreye çıkardıklarını bildirdi. 

Toplu konutta 787 bin yeni konut inşa ederek, toplam sayıyı 830 bine çıkardıklarını açıklayan Erdoğan, Orman ve Su İşleri'nde 423 yeni baraj yaparak, toplam sayıyı 618'e yükselttiklerini belirtti.  

491 yeni hidroelektrik santrali inşa ederek, toplam sayıyı 540'a çıkardıklarını ifade eden Erdoğan,  şunları söyledi:

"Bir buçuk milyon hektar arttırdığımız orman varlığı sayesinde ülkemizin toplam orman alanı 22 milyon hektara ulaştı. Nereden nereye? Tarımda hükümetlerimiz döneminde verdiğimiz destek tutarı 100 milyar lirayı geçti. Yıllık tarım ihracatı tutarımız geçtiğimiz yıl 16 milyar liranın üzerindeydi. Şu anda tarımsal hasılada Avrupa'da bir numarayız. Unutmayın daha iyi olacağız."   

"DEVLETİN EL UZATMADIĞI KİMSEYİ BIRAKMAMAYI HEDEFLEDİK"

Sosyal yardımlarda 2002 yılında 2 milyar lira olan sosyal yardım bütçesinin bu yıl 38 milyar liraya ulaştığını kaydeden Erdoğan, en az gelişmiş ülkelere yardımda ABD'nin bir numara Türkiye'nin ikinci olduğunu fakat milli gelire oranla Türkiye'nin bir numaraya yükseldiğini bildirdi. 

720 bin engelli vatandaşa destek verdiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kamuda çalışan engelli sayısını 5 bin 777'den 43 bin 150 bine çıkardıklarını belirtti. 

Türkiye'de mağdur ve mazlum durumda olup da devletin el uzatmadığı kimseyi bırakmamayı hedeflediklerine işaret eden Erdoğan, zorunlu tasarruf teşvik fonu ödemelerinden, emekli ve çalışan maaşlarına kadar geçmiş dönemlerde ihmal edilmiş ne kadar sorun varsa hepsini çözdüklerini kaydetti.

"AK Parti'nin 15 yıllık hizmetleri döneminde yaptıkları öylesine uzun bir liste ki tek tek saymaya kalksak, günlerce şu parktan ayrılamayız" ifadelerini kullanan Erdoğan, 16 yılın hem kendileri hem de Türkiye için zor geçtiğini vurguladı.  

"SIĞINDIĞIMIZ LİMAN YİNE MİLLETİMİZ OLDU"

2002 yılında seçimlere girdiklerini ancak kendisinin Meclis'e giremediğini anımsatan Erdoğan, "Çünkü siyasi yasağımız vardı. Muhtar bile olamaz demişlerdi. Hükümeti kurar kurmaz bu meselenin çözümü için gerekli adımlar atıldı. Siirt'te yenilenen seçimler vesilesiyle 2003 tarihinde bu yanlış düzeltildi. Aynı yıl 1 Mart tezkeresi, Süleymaniye'deki askerlere yönelik saldırı ve dönemin Cumhurbaşkanı ile yaşadığımız sıkıntılar, aklımızda kalan önemli hadiseler arasındadır" değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2004 yılında ilk mahalli idareler seçimlerinde büyük başarı elde ettiklerini vurgulayarak, Türkiye'nin Avrupa Birliği'nden müzakere tarihi aldığı bu yılın diğer önemli hadiseleri arasında hukuk reformları çerçevesinde devlet güvenlik mahkemelerinin kaldırılmasının söz konusu olduğunu, bunları da başardıklarını aktardı.

Farklı dil ve lehçelerde radyo televizyon yayınına imkan sağladıklarını ve 2005 yılında paradan 6 sıfırı attıklarını anımsatan Erdoğan, "Hatırlayın o günleri, paramıza itibar kazandırdık" dedi. 

Mavi Akım Projesi'ni hayata geçirdiklerine değinen Erdoğan, değerlendirmelerine şöyle devam etti:

"2006 yılında Türkiye daha sonra yaşanacak karanlık hadiselerin habercisi olan meşhur Danıştay saldırısı, Trabzon'daki rahip cinayeti ve çeşitli terör olaylarıyla tanıştı. 2007 yılında 27 Nisan bildirisi ve buna karşı hükümetimizin verdiği güçlü cevap, ülkemiz için tarihi bir dönüm noktası. AK Parti'ye Cumhurbaşkanı seçtirmemek için oynanan oyunlar, sergilenen hukuk garabetleri. Yapılan mitingler karşısında sığındığımız liman yine milletimiz oldu." 

Erdoğan,  2007 yılında cumhurbaşkanını doğrudan halkın seçmesine imkan veren ve 16 Nisan'a kadar uzanan sürecin ateşleyicisi Anayasa değişikliğini gerçekleştirerek önlerine çıkan engelleri aştıklarını belirtti.

Hrant Dink cinayeti ve Malatya Zirve Yayınevi katliamı başta olmak üzere karanlık cinayetlerin bu yıla damgasını vurduğunu ifade eden Erdoğan, 2008 yılının AK Parti'ye kapatma davası açılması sebebiyle kendileri için çok önemli olduğunu söyledi.

TBMM'nin başörtüsü kararına karşı medyanın "411 el kaosa kalktı" manşetini attığını, bu manşet üzerinden başlayan sürecin partiye kapatma davası açılmasıyla bir üst aşamaya çıktığını anımsatan Erdoğan, Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği bu karara paralel olarak ülkede pek çok provokasyon denemesi yapıldığını, dünyanın küresel finans krizine girdiği bir dönemde maalesef ülkenin böyle sorunlarla karşılaşmak zorunda kaldığını dile getirdi.

"ANNEMİ KAYBETMEM NEDENİYLE ZOR BİR YIL OLDU"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2009 yılının, mahalli idareler seçimlerini başarıyla tamamladıkları ve demokratik açılım adını verdikleri projeyle tüm kesimlerin sorunlarına çareler aradıkları bir yıl olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"2010 yılı, burası çok önemli. CHP'nin genel başkanının bir kumpas ile değişmesi sebebiyle ülkemiz siyasetinin en talihsiz yıllarından biridir. Sayın (Deniz) Baykal'ın yanından çıkıyor, medya soruyor, 'Hayır ben aday olmayacağım.' diyor, ertesi gün aday oluyor. Niye? Akşam başka, sabah başka. Bunlarda kumpas teorisi çalışıyor. Ardından Mavi Marmara saldırısı, PKK'nın kanlı eylemleri. Anayasa değişikliği halk oylaması gibi hadiseler de bu yılın önemli olaylarıydı. 2011 seçimleri öncesinde siyaseti kasetler yoluyla dizayn etme projesinin en iğrenç şekilde işletildiğini görüyoruz. Genel seçimlerden, partimiz yine başarıyla çıkarken terör saldırıları tırmanışını sürdürüyordu. Büyük bir yıkıma yol açan Van depremi hepimizin yüreğini yaktı. Bu yıl, 2011'de hem annemi kaybetmem hem de geçirdiğim ameliyat sebebiyle ayrıca zor geçen bir yıl oldu." 

"DERSHANELERİN KAPATILMASI..."

Erdoğan, 2012 yılının, ünlü MİT krizi ve askerlere yönelik operasyonlarda görülen tutarsızlıklar sebebiyle artık bazı şeylerin iyice su yüzüne çıktığı bir yıl olduğunu aktardı.

Suriye'nin Türkiye'nin uçağını düşürmesi, Gaziantep'te 53 kişinin hayatını kaybettiği bombalı saldırı ile Suriye'deki çatışmalarda ateşlenen top mermilerinin ülke topraklarına düşmeye başlamasının o dönemde Türkiye'nin yeni bir döneme girdiğinin habercisi olduğunu anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"2013, Reyhanlı saldırısı, aynı yıl Gezi olayları, dershanelerin kapatılması. Bu kararı almamız, 17-25 Aralık, emniyet, yargı darbesi ve bizim buna karşılık yaptığımız milli iradeye saygı mitingleri sebebiyle çok kritik geçti. Yine bu yıl demokratik açılımı önce çözüm sürecine ardından Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'ne dönüştürme gayreti içinde olduk. Partimize ve şahsımıza yönelik saldırıların amacı, bu yıl yaşanan hadiselerle tüm çıplaklığıyla ortaya çıkmıştır.

2014 MİT TIR’ları olayları, tarihimizin en büyük ihanetlerinden bir tanesi. Buna karşılık HSYK'nın yapısının değiştirilmesi başta olmak üzere FETÖ ile mücadele için gereken adımları kararlılıkla atmaya başladığımız bir yıl oldu. FETÖ'nün ve onunla iş birliğine giden ana muhalefetin tüm çabalarına rağmen 2014 mahalli seçimlerinden başarıyla çıktık. Tarihimizde ilk defa doğrudan halkın oyuyla cumhurbaşkanlığı seçiminde de milletimizin teveccühü ile cumhurbaşkanlığı görevini üstlendik. Tabii bu durum aynı zamanda partimizle hukuki bağımızı kesmemiz anlamına geliyordu. 27 Ağustos 2014'te vedalaştık. Anayasa değişikliği sonrasında 2 Mayıs 2017'de üye olarak 21 Mayıs'taki büyük kongremizde de genel başkan olarak yeniden yuvamıza merhaba dedik."

15 TEMMUZ FETÖ DARBE GİRİŞİMİ

Erdoğan, 2015 yılının artık gelişmeleri cumhurbaşkanı sıfatıyla takip ettiği ama partiyle gönül bağını inkar etmediği bir yıl olduğunu ifade etti.

Ülkede 7 Haziran seçimlerinin sadece AK Parti değil tüm Türkiye için talihsiz bir tabloyla neticelendiğini hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Hükümet kurulamaması nedeniyle yaşanan krizi ülkemizi yeniden seçime götürerek çözüme kavuşturduk. 1 Kasım seçimlerinde milletimizin teveccühü ile AK Parti tekrar tek başına iktidar olacak çoğunluğu elde etti. Bu dönemde bölücü terör örgütünün çukur eylemleri ve DEAŞ'ın giderek artan saldırıları ülkemiz için ciddi bir güvenlik tehdidi ortaya çıkardı.

2016 yılı bölücü terör örgütü üzerine kararlılıkla gittiğimiz, FETÖ'yü her alanda ülkemizden kazımak için adımlar attığımız bir yıl oldu. 15 Temmuz gecesini hatırlayalım. FETÖ ihanet çetesinin ordu içindeki mensupları tarihimizin en alçak darbe teşebbüsüne girişti. Doğrudan milletine silah çeken, ateş eden FETÖ'cü teröristleri milletimizle sergilediğimiz kararlı direniş sonunda mağlup etmeyi başardık. Türk milleti ezanına, bayrağına, özgürlüğüne, geleceğine sahip çıkma konusunda canı pahasına ortaya koyduğu güçlü iradeyle tüm dünyayı kendisine hayran bırakmıştır. Böyle bir milletin mensubu olmaktan duyduğum gururu, şerefi her fırsatta ifade ediyorum. Ya Rab, bu kulunu bu milletin bir ferdi olarak yarattığın için sana sonsuz hamdüsenalar olsun. Bu başarıdan aldığımız güçle Suriye'de kurulmak istenen terör devlerinin bağrına bir hançer gibi sapladığımız Fırat Kalkanı Harekatı'nı gerçekleştirdik."

"16 NİSAN DÖNÜM NOKTASIDIR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2017 yılının FETÖ ve PKK başta olmak üzere terör örgütleriyle mücadeleyi tavizsiz şekilde sürdürdükleri bir yıl olduğunu belirterek, “İşte bu yıl hamd olsun Gabar’da, Cudi’de, Tendürek’te, Bestler’de, bütün buralarda artık PKK’nın inlerine girdik ve buradan onları söküp atıyoruz ve onları yerle yeksan ediyoruz, etmeye de devam edeceğiz." ifadesini kullandı.

Son yıllarda üst üste yaşanılan sıkıntılar sebebiyle ekonomide bozulan dengeleri yeniden yerine oturtma konusunda önemli mesafeler aldıklarını vurgulayan Erdoğan, “16 Nisan halk oylaması tarihimizde ilk defa yönetim biçimimizi doğrudan milletimizin kararıyla ve köklü bir şekilde değiştirdiğimiz bir dönüm noktasıdır. Türkiye değişiklikle yürütme gücünün cumhurbaşkanında olduğu, yasamanın yine parlamentoda, Meclis’te ve yargının da bağımsız mahkemeler eliyle yürütüldüğü daha güçlü bir demokrasiye geçmiştir" dedi.

Geçen 15 yılın her birini sadece önemli birkaç başlığıyla saymanın dahi Türkiye'nin nasıl bir ateş çemberinden geçtiğini gösterdiğini ifade eden Erdoğan, "Son dört yılda iyice yoğunlaşan terör eylemleri, darbe teşebbüsleri, siyasi, ekonomik ve diplomatik saldırılar karşısında milletimizle omuz omuza tarihi bir mücadele veriyoruz. AK Parti bu mücadelenin lokomotifidir. Allah’ın yardımıyla bu mücadeleden hep birlikte galip çıkacağımıza inanıyorum" diye konuştu. 

"HİÇ KİMSE KERAMETİ KENDİNDE GÖRMESİN"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin Türkiye’ye kazandırdıklarının her birinin çok önemli ve kıymetli olduğunu söyledi.

Erdoğan, “Hiç kimse kerameti kendinde görmesin. Bizim başarılarımızın gerisinde milletimizle kurduğumuz güçlü ilişki, ondan aldığımız büyük destek var. AK Parti, kimsesizlerin kimsesi, sesini duyuramayanların sesi, gücü yetmeyenlerin eli, kolu olduğu için bunca yıl milletimiz tarafından sahiplenildi” ifadesini kullandı. 

Kendisini ve evladını rahmetle yad ettiği 15 Temmuz şehidi Erol Olçok'un 2011 seçimleri için hazırlattığı, "Aynı yoldan geçmişiz biz" şarkısının sözlerini okuyan Erdoğan, "Biz milletimizle aynı yoldan geçmeyi, aynı sudan içmeyi, aynı türküleri söylemeyi, aynı duaları etmeyi sürdürdüğümüz müddetçe Türkiye 2053 vizyonunu da 2071 hedeflerini de AK Parti ile gerçekleştirmeye devam eder. Bir süredir, zaman zaman birileri bize 'Diğer partilerde iktidara geleceklerine dair umut bırakmadınız.' diyor. İyi de biz kimseyi elinden tutup da iktidara getirmek gibi bir görevle mükellef değiliz" dedi.

AK Parti olarak milletle birlikte ülkeyi 15 yıl başarıyla yönettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptıklarının özetinin özeti sayılabilecek kısa bir dökümü paylaştığını, 15 yılda nasıl bir mücadele verdiklerini özetlediğini ifade etti.

Erdoğan, şöyle konuştu:

"Varsa icraat konusunda bu mücadeleyi yönetme konusunda bizimle rakebet edebilecek, yarışabilecek, aşık atabilecek birileri buyursun çıksın meydana. Siyaset meydanı er meydanıdır. Eğer başarı istiyorsanız, hele hele iktidarı istiyorsanız çalışacaksınız, terleyeceksiniz, mücadele edeceksiniz. Yoksa Almanya'nın Focus dergisine AK Parti'yi şikayet etmekle iktidar olamazsın. Öbür taraftan kalkıp yalan dolan her türlü yolsuzluğu yapmak suretiyle AK Parti'yi alt edemezsin. Eğer yürek varsa önce dürüst olacaksın ve bu yolda ne söz veriyorsan onu yapacaksın. Projelerin var mı, planların var mı hünerlerin var mı, milletin önüne sereceksin. Şayet milletimizi ikna edebilir, desteğini alabilirseniz iktidara gelmek bir devir teslim törenine bakar. Unutmayınız, aynı durum bizim için de geçerlidir. Milletimize, kendisi ve ülkemiz için en güzel geleceği AK Parti olarak bizim hazırlayacağımızın güvenini vermek, her seçimde de bunu tazelemek mecburiyetindeyiz. Ancak sen sözde Adalet Yürüyüşü'nü yaparken sağına soluna terör örgütlerinin desteğinde olanları alır, onlarla beraber yürürsen bu millet sana destek vermez. 

Çok daha enteresanı... Her şeyden önce bu bayrağın kadri kıymetini bilmeyen, bu vatanın kadri kıymetini bilmeyen, bu devletin kadri kıymetini bilmeyen, bu milletin kadri kıymetini bilmeyen bu ülkede iktidarı bulamaz. Bizim bu rabiamıza 'terör örgütü işaretidir' diyecek kadar zavallı olanlar bu ülkede iktidar göremez. Bu terör örgütü işareti değil, bu AK Parti'nin manifestosu."

Bu manifestoda birinci olarak tek millet bulunduğunu anlatan Erdoğan, "80 milyon biz tek milletiz. Kürt'üyle, Türk'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle... Az önce Grup Tillo ne güzel anlattı bunları değil mi? Ama bunlar anlamaz bundan. Biz 80 milyon tek milletiz. Çünkü biz yaratılanı Yaradan'dan ötürü sevdik. Bizim farkımız bu" dedi.

İkinci olarak tek bayrak bulunduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bayrağın rengi şehidimizin kanının rengidir. Hilal bağımsızlığımızın işaretidir. Yıldız, şehidimizin ta kendisidir" diye konuştu. 

Erdoğan, üçüncü olarak da tek vatan bulunduğunu belirterek, "Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. 780 bin kilometrekare ile tek vatan dedik, yola böyle koyulduk. Ha...bu vatanı böleceksin, bu vatandan bir yere varacaksın. Yok öyle şey. Orada tüm güvenlik güçlerimiz sırtınıza biner, şimdi bindiği gibi. İşte bunun için sürekli ne diyoruz... Durmak yok, yola devam" değerlendirmesinde bulundu. 

Dördüncü olarak da tek devlet olduğunu bildiren Erdoğan, "Bizim Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden başka devletimiz yok ve kimisi paralel devletmiş, kimisi bilmem ne devletmiş. Bu hevesi olanların hevesi de kursağında kalacaktır. Bunların inlerine gireceğiz dedik, girdik ve bunları oralara gömdük, gömmeye de devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. 

"ARTIK TÜM HESAPLARIMIZI YÜZDE 50'NİN ÜZERİ İÇİN YAPMAK DURUMUNDAYIZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"14 Ağustos 2001'de AK Parti'yi kurarken ülkemizin içinde bulunduğu kötü durumu tasvir etmiş ve ardından aynen şöyle demiştik. Bir daha bu günlere dönmemek için çıtayı biraz daha yükseltiyor ve tek başına iktidar bize yetmez diyoruz. Türkiye'nin istikrarı, devletimizin itibarı, halkımızın mutluluğu için AK parti olarak yüzde 50 diyoruz. Tam 16 yıl önce hedefi bu şekilde belirlemiştik. Şimdi 2019 seçimleri için bu hedefin üzerine sadece artı 1 seçmen ilave ediyoruz. Yani yüzde 50 artı artı 1. Çünkü biz 2007 yılında yüzde 47, 2011 yüzde 49,9, 1 Kasım 2015 yüzde 49,5 oy alarak zaten bu hedefe yaklaştık. Artık tüm hesaplarımızı yüzde 50'nin üzeri için yapmak, tüm çalışmalarımızı bu doğrultuda yürütmek durumundayız." 

"Şimdi buna var mıyız" diye soran Erdoğan, "evet" yanıtını aldıktan sonra "Maşallah. Öyleyse ana kademe, kadın kolları, gençlik kolları, kapı kapı dolaşacağız" dedi.

Malatya'da, Isparta'da güzel açılışlar yaptığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rize'de de bazı yatırımları yerinde gördüklerini ve genişletilmiş il divanı yaptıklarını, Trabzon ve Giresun'da temaslarda bulunduğunu bildirdi.

Şimdi daha yoğun bir çalışma içine girdiklerini vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:

"Ne zamana kadar? Ölene kadar. Durmak yok, yola devam. AK Parti, diğer pek çok konuda olduğu gibi bu hususta da standartları kendi eliyle yükseltmiştir. Böylece hizmette olduğu gibi siyasette de her türlü rekabete açık olduğumuzu ilan ettik. Rekabet çıtasını yükselmesinin bize verdiği mesajı, çok iyi görmemiz, anlamamız gerekiyor. Madem başarının çıtası değişti, madem mücadelenin şartları değişti, öyleyse bizim de kendi içimizde bu değişimi hayata geçirmemiz şart. Türkiye'nin değişim talebine cevap vermek üzere kurulan AK Parti için değişim tabii bir olgudur. Her kongrede, teşkilatlarımızı, her seçimde milletvekillerimizi, belediye başkanlarımızı, aynı şekilde bunların altındaki kurulları, il genel meclislerini, belediye meclislerini belirli oranlarda değiştirmek suretiyle bugünlere geldik. Sadece bu defa çok daha köklü bir değişime ihtiyacımız var. Başarılı olan arkadaşlarımızla elbette yolumuza devam edeceğiz. Yıllardır partimize çok önemli hizmetler vermiş arkadaşlarımızın bazılarıyla farklı platformlarda çalışmaya ihtiyacımız var. Bunun yanında yılların verdiği bir yorgunluk ve yıpranmışlık sebebiyle görevini devretmeye hazır arkadaşlarımızın olduğunu zaten biliyoruz."

Partisinin il ve ilçe kongrelerinde yapılan çalışmalara değinen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bilhassa AK Parti il, ilçe kongrelerinde belde kongrelerimizi ve atamaları bitirdik. Şimdi ilçe ve iller başlıyor. Böylece inşallah şubat sonuna kadar bütün bunları bitireceğiz. Yeni bir süreç. Bütün bunlar bir tasfiye harekatı değildir, bu böyle bilinmeli. Bir bayrak yarışı olarak gördüğümüz bu hizmet kervanında görev değişimi gayet tabiidir. Esasen AK Parti çatısı altında ülkeye ve millete hizmet etmek için hiçbir unvana, hiçbir özel görevlendirmeye de ihtiyaç yoktur. Kendini bu büyük ailenin bir mensubu olarak gören herkes partisi ve ülkesi için elinden geleni yapmıştır ve inanıyorum ki yapmaya da devam edecektir.

Teşkilatlarımızdaki değişim ihtiyacını vurgulu bir şekilde dile getirmemizin sebebi 2019'a kadar yürütmemiz gereken hazırlıklarımızdır. Bunun için de gayretli olmamız lazım. FETÖ başta olmak üzere terör örgütleriyle iltisaklı kişileri partimizden uzak tutmak ise hepimizin en başta gelen görevidir. Bu konuda en küçük bir gevşekliğe müsamaha göstermemeliyiz."

Kongrelerde görev alacaklara başarılar dileyen Erdoğan, görevini devredenlere de verdikleri hizmetler için teşekkür etti.

AK Parti'nin milletle birlikte adeta tarih inşa ettiğini, tarih yazdığını vurgulayan Erdoğan, partinin ismini oluşturan "adalet" ve "kalkınma" kavramlarının hangi yöne gitmeleri gerektiğini gösteren birer deniz feneri gibi bugün de yollarını aydınlattığını söyledi.

"(İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN) İLKESİYLE HAREKET ETTİK"

"Sadece ülkemizde değil tüm dünyada adaleti ve kalkınmayı temin edeceğimiz güne kadar bize durmak yok" diyen Erdoğan, kimsenin vagonu olmadan, daima adaletin ve kalkınmanın lokomotifliğini yaparak ülke, bölge ve tüm dünya için çalışmayı sürdüreceklerini bildirdi.

Dünyayı kendilerinden başka herkes için cehenneme çevirmek isteyenlerin tersine, yaratılmışların en şereflisi olan insana hizmet yolunda tüm güçlerini ortaya koyacaklarının altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bugüne kadar attığımız adımlarla, her adımda 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' ilkesiyle hareket ettik. Bundan sonra da aynı şekilde devam edeceğiz. Ülkemizin ve milletimizin sahada ter dökerek, her türlü fedakarlığı yaparak elde ettiği kazanımları masada heba etme dönemini tamamen kapatmakta kararlıyız. IMF reçeteleriyle, yüksek faiz prangasıyla, rüşvet ve yolsuzluk batağıyla, kısır siyasi çekişmelerle devraldığımız bir ülkeyi hamdolsun bugün dünyanın 17. büyük ekonomisi haline getirdik. Terörle mücadelede, darbelerle mücadelede, krizlerle, kaoslarla önümüzü kesmek isteyenler şu ana kadar başarılı olamadılar. Bu oyunların gelecekte de başarısızlığa mahkum olmasını sağlamak bizlerin, AK Partililerin görevidir. Türkiye büyüdükçe dertlerimiz de unutmayın büyüyor. Başımıza musallat olan tehlikeler de artıyor. Şimdi önümüzde 2023 hedeflerimizde somutlaştırdığımız büyük Türkiye'ye, güçlü Türkiye'ye, müreffeh Türkiye'ye ulaşma sorumluluğumuz var. Bu bizim milletimize karşı bir taahhüdümüzdür. 16 Nisan halk oylamasında her gittiğimiz yerde bu sözü milletimize verdik. 15 Temmuz şehitlerimize, terörle mücadele şehitlerimize, en son Karadeniz'de 15 yaşında hain kurşunların hedefi olan Eren yavrumuza karşı mahçup olmamak için bu hedeflerimize ulaşacağız."

"REFORMLARI ŞARTLARA TESLİM OLMADIĞIMIZ İÇİN BAŞARDIK"

Erdoğan, bunun için 2019 seçimlerinde milletle 2002 yılından beri sürekli tazeledikleri ahitlerin bir kez daha ve çok daha güçlü bir şekilde yenileyeceklerini söyledi. 

Erdoğan, şöyle konuştu:

"Fatih'in hocası ve Hacı Bayram Veli hazretlerinin gönül yoldaşı Akşemseddin Hazretleri 'Sen şartlara teslim olmazsan, şartlar sana teslim olur' diyor. Biz Türkiye'de gerçekleştirdiğimiz tüm büyük reformları şartlara teslim olmadığımız için başardık. Şimdi de önümüzde 2019 için yine böyle bir fırsat var. Aşık Veysel gibi 'Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece' dedik. Şartlara teslim olmadan yolumuza devam edeceğiz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun."

Sayfa Yükleniyor...