Cumhurbaşkanı Erdoğan: Tek çıkış yolu diplomasi (Erdoğan-Rutte görüşmesi)

Hollanda Başbakanı Rutte ile ortak açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya-Ukrayna krizinde diplomasiyi tek çıkış yolu olarak gördüklerini söyledi. Türkiye'ye çabalarından dolayı teşekkür eden Rutte, "Türkiye bu ihtilafta kilit bir rol oynuyor" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Tek çıkış yolu diplomasi (Erdoğan-Rutte görüşmesi)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'ye resmi ziyarette bulunan Hollanda Başbakanı Mark Rutte ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde baş başa görüştü.

Görüşmenin ardından Erdoğan ve Rutte ortak basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Rutte ve heyetini Ankara'da misafir etmekten büyük bir memnuniyet duyduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ocak ayında göreve başlayan hükümetle birlikte 4. kez başbakanlık sorumluluğunu üstlendiği için tebrik ettiği Rutte'ye başarı diledi.

Erdoğan, görüşmelerde ikili ilişkilerin çeşitli yönlerini değerlendirdiklerini, -Avrupa Birliği (AB) ilişkileriyle küresel meselelerde fikir teatisinde bulunduklarını söyledi.

"UKRAYNA'DAKİ İNSANİ DRAM ARTARAK DEVAM EDİYOR"

Ukrayna'daki gelişmeleri ayrıntılı şekilde ele aldıklarını bildiren Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Sayın Başbakana, Türkiye'nin Ukrayna ve Rusya arasında yürüttüğü diplomatik çabalar hakkında bilgi verdim. Malumunuz perşembe günü de Brüksel'de NATO Olağanüstü Liderler Zirvesi vesilesiyle bir araya geleceğiz. Türkiye olarak Ukrayna'da yaşanan krizin başından bu yana net bir tutum takındık. Her vesileyle sağduyu ve diyalog çağrısı yaptık, tansiyonun düşürülmesi ve diplomasiye alan açılması gerektiğine dikkat çektik. Maalesef Ukrayna'daki insani dram artarak devam ediyor. Binlerce sivil hayatını kaybetti, 3 milyonu aşkın insan ülkesini terk ederek komşu ülkelere sığındı. Bu gidişata bir an evvel son verilmesi için yoğun bir diploması trafiği yürütüyoruz. Sayın Zelenskiy ve Sayın Putin ile temaslarımı sürdürüyorum. Dışişleri bakanım geçen hafta Moskova ve Lviv'de mevkidaşları ile görüşmeler gerçekleştirdi."

Erdoğan, ateşkes ve kalıcı barışa giden yolda ellerinden gelen desteği sunmaya hazır olduklarını bir kere daha vurguladıklarını dile getirdi.

Şartların zorluğunun farkında olduklarını dile getiren Erdoğan, "Diplomasiyi tek çıkış yolu olarak gören samimi girişimlerimizi bundan sonra da sürdüreceğiz." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO müttefikleri Hollanda ile ilişkileri ve bölgesel konulardaki diyaloğu daha da geliştirme konusunda ortak iradeye sahip olduklarını ifade etti.

"İŞ BİRLİĞİ İMKANLARININ ARTIRILMASI KONUSUNDA HEMFİKİRİZ"

İki ülke dışişleri bakanlarının başkanlık ettiği istişare mekanizması için Wittenburg Konferansı'nın dokuzuncu toplantısını mayıs ayında icra edeceklerini anımsatan Erdoğan, şunları söyledi:

"Ticaret hacmimiz, geçtiğimiz sene yüzde 30'a yakın artışla 11 milyar dolara ulaştı. Bu şekilde 2016'da belirlediğimiz 10 milyar dolar hedefini aşmış olduk. Şimdi ilk etapta 15 milyar dolar, ardından 20 milyar dolar hedefini birlikte ortaya koyduk. Mevcut istatistikler, yakaladığımız ivmenin artarak devam edeceğini gösteriyor. Hollanda, 27,5 milyar dolarla Türkiye'ye en çok doğrudan yatırım yapan ülke konumundadır. Hollanda'daki Türkiye kaynaklı yatırımlar da 16 milyar dolar seviyesindedir. Türk müteşebbisler, Hollanda'da kurdukları 23 bine yakın şirket vasıtasıyla 6 milyar dolara ulaşan yatırımlarıyla 80 bin kişiye istihdam sağlıyor. Enerjiden çevreye, altyapıdan teknolojiye, tarım ve gıdadan finansa kadar tüm alanlarda iş birliği imkanlarının artırılması gerektiği konusunda Sayın Başbakan ile hemfikiriz. Yeşil büyüme ve yeşil dönüşüm de ortak gündemimizde önceliklidir."

Erdoğan, iki ülke ilişkilerindeki önemli bir köprüyü de insani boyutun oluşturduğunu dile getirdi.

Hollanda'daki Türk toplumunun kültürel kimliğini de muhafaza ederek refah ve huzur içinde yaşamasına, hayatın her alanına katılım sağlamasına büyük önem verdiklerini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Geçtiğimiz yıl 650 bine yakın Hollandalı dostumuzu Türkiye'de misafir ettik. Hollanda'nın seyahat listesinde Türkiye'nin yeşil kategoriye alınması halinde yeniden salgın öncesi rakamlara ulaşacağımıza, hatta bu rakamları aşacağımıza inanıyorum. Son küresel gelişmeler Türkiye'nin AB üyesi olmasının katma değerini yeniden ve tereddüde mahal bırakmayacak şekilde ortaya koymuştur. AB'nin, kısır çıkar hesaplarına teslim olmadan artık üyelik müzakeresi fasıllarını açmasını, Gümrük Birliği'nin güncellenmesi müzakerelerine süratle başlamasını bekliyoruz. Görüşmelerimizin ülkelerimiz ve dünyamız için hayırlara vesile olmasını diliyor, Rutte ve heyetine ziyaretleri için tekrar teşekkür ediyorum."

"BARIŞIN EGEMEN OLDUĞU BİR DÜNYAYI HEP BİRLİKTE KURALIM"

Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Olağanüstü Liderler Zirvesi kapsamında ikili görüşmeler yapmasının da beklendiği hatırlatılarak, "Görüşmelerde hangi mesajları ileteceksiniz muhataplarınıza? Özellikle NATO müttefikleri konusunda bazı eleştirileriniz olmuştu, Türkiye ile savunma sanayisinde iş birliğinden uzak durmakla eleştirmiştiniz, bu konuda da taleplerinizi dile getirecek misiniz?" sorusu üzerine, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Aslında sorunun cevabını siz de vermiş oldunuz. Yani bunları görüşeceğim NATO üyesi ülkelere tekrar tabii açacağız, kendilerine bu konuyu ısrarla söyleyeceğiz. Eğer NATO üyesiysek, NATO'da berabersek dayanışmamızı ortaya tam manasıyla koymamız lazım. Özellikle de savunma sanayiine yönelik atılacak adımlarda NATO üyesi ülkeler olarak birbirimizle dayanışma içerisinde olmamız lazım. Zira artık dünya hiçbir savunma sanayiinde bir ürününü tek başına yapmıyor, değişik ülkelerden de gelen desteklerle bunları bütünleştirip ona göre de savunma sanayiinde adımını atıyor. Nitekim şu anda Rusya-Ukrayna savaşında da bunu gördük, bundan sonra da kim bilir nerelerde, neyi göreceğiz? Libya'da bunu gördük, Azerbaycan'da bunu gördük. Temennimiz odur ki bunların olmadığı bir dünyayı, barışın egemen olduğu bir dünyayı hep birlikte kuralım ve NATO da bu noktada en büyük rolü alan bir oluşum olsun."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Odessa Körfezi'nden sürüklenen mayınların hem Türk karasularını hem de gemileri tehdit ettiği yönünde iddiaların bulunduğu belirtilerek, "Böyle bir tehdit söz konusu mu, söz konusuysa tedbir alındı mı?" sorusu üzerine, "Bu, şu anda konuşuluyor, görüşülüyor ama bununla ilgili olarak birinci derecede Milli Savunma Bakanlığımız her türlü tedbirini alıyor, almakta ve gereği ne ise bunlar da yapılacaktır, yapılmaktadır. Hiç endişeniz olmasın." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Tek çıkış yolu diplomasi (Erdoğan-Rutte görüşmesi) - 1

RUTTE: TÜRKİYE KİLİT ROL OYNUYOR

Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Hollanda ve Türkiye'nin 400 yılı aşkın bir geçmişi olan ikili ilişkiye sahip olduğunu belirterek, "Kilit ekonomik ortaklarız. Sizin de zikrettiğiniz gibi 8 milyar dolardan 11 milyara artan bir ticaret hacmi gördük ara hedef olarak 15 milyar nihai hedef olarak da 20 milyarı koyduk. Hollanda Türkiye'deki en büyük doğrudan yabancı yatırımcı dolayısıyla çalışacak çok alan var. 3 bin Hollandalı şirket faal halihazırda." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'la sadece ekonomik ilişkileri konuşmadıklarını kaydeden Rutte, "Çok taraflı düzeyde de birlikte çalışıyoruz. Elbette ikimiz de NATO üyesiyiz, perşembe günü gerçekleştirilecek olağanüstü NATO Zirvesini de sabırsızlıkla bekliyoruz. Burada şunu söyleyebilirim ve söylemek istiyorum ki Türkiye ittifak için çok büyük bir siyasi ve askeri öneme haizdir ve tabii ki bu ülke aynı zamanda Avrupa Birliği için de önemli bir ortaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Rutte, Türkiye'nin Ukrayna-Rusya savaşına ilişkin diplomatik çabalarına değinerek, "Türkiye bu ihtilafta (Rusya-Ukrayna müzakereleri) kilit rol oynuyor. Sayın Erdoğan'ın bu rolü üstlenmiş olmasından dolayı büyük memnuniyet duyuyor ve size bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Aynı zamanda kabine üyelerinize de bu ihtilafın çözümünde gösterdiğiniz diplomatik çabalardan dolayı teşekkür etmek istiyorum." dedi.

Türkiye'nin Ukrayna-Rusya savaşında çok kritik bir rol oynadığını vurgulayan Rutte, şunları kaydetti:

"İki ülkeye (Rusya-Ukrayna) açık hattı olan nadir ülkelerden Türkiye'yi (arabuluculukta) desteklediğimizi söylemek isterim. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu vesilesiyle de hem Ukrayna hem Rusya'yla müzakereleri sürdürüyorlar. Bunun nereye varacağını görmemiz gerekiyor ama onlar çabalıyor ve biz de çabalarını destekliyoruz."

Sayfa Yükleniyor...