Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan İslam ülkelerine ticaret çağrısı

İstanbul'da düzenlenen İSEDAK toplantısında konuşan Erdoğan, İslam ülkeleri arasındaki ticaretin artırılmasına yönelik çağrı yaptı ve "Üye ülkelerimizi harekete geçmeye davet ediyorum" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan İslam ülkelerine ticaret çağrısı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) toplantısında konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"İslam dünyası olarak son yıllarda oldukça sancılı bir süreçten, kelimenin tam anlamıyla fitne döneminden geçtiğimiz aşikardır. Açıkçası Batı kendi tarihinde ne kadar hastalıklı unsur varsa hepsini de İslam dünyasına ihraç ederek, geleceğini garanti altına almaya çalışıyor. İslam dünyasının birliğini, beraberliğini, zenginliklerini, hepsinden önemlisi istikbalini yok etmeye yönelik kirli bir senaryo uygulanıyor.

DEAŞ, El-Kaide, Boko Haram, YPG, FETÖ gibi katil sürülerinin, tüm bölgemizi büyük bir kan gölüne dönüştürdüğünü görüyoruz. Perde arkasındaki asıl aktörleri görmemize engel olmamalı. İslam dünyasının birliğini beraberliğini yok etmeye yönelik bir senaryo oynanıyor. Müslümanlar arasındaki fay hatları derinleştirilerek enerjileri tüketilmek isteniyor. Batı kendi tarihindeki hastalıklı unsurları İslam dünyasına ihraç ediyor. Müslümanların kaynakları silah tüccarlarına peşkeş çekiliyor. Şehirlerimizin imarına harcanması gereken paralar Batılı şirketlerin ceplerine gidiyor. 

Burada hedef yalnızca petrolümüz doğal kaynaklarımız değildir. Yağmalanan sadece yeraltı, yerüstü zenginliklerimiz değil. Burada hedef İslam medeniyetinin hayat pınarlarını kurutmaktır. Müslümanlar son 2 asırda yaşadıkları sorunlara rağmen küresel anlamda iddialarını sürdürmeyi başarmıştır.

"SİLAH SİPARİŞLERİNİN KAZANANI KİM?"

Suriye'de, 7 yıldır yaşanan vahşete karşı sergilenen kayıtsızlık, sınır kapılarında mültecilere maruz görülen insanlık dışı muameleler, Arakan'daki soykırıma tepkisizlik, Batı'nın gerçek yüzünü gösterdi. Demokrasi, insan hakları, özgürlükler gibi değerlerin yerini giderek daha fazla İslam karşıtlığı, Neo-Nazism ve ırkçılık almaya başladı.

Bu listeyi uzatmak mümkündür. Bu tablo karşısında şu soruları samimiyetle sormamız gerektiğine inanıyorum. İslam ülkelerinin Batı'ya verdikleri yüzlerce milyar dolarlık silah siparişlerinin gerçek kazananları kimlerdir? Buradan kim kazanıyor? Her gün beş kez aynı kıbleye yönelen kardeşlerin kimi zaman köken, kimi zaman mezhep, kimi zaman ideolojik farklılıklar üzerinden birbirlerine düşman edilmeleri kimlerin işine yarıyor?

Ülkelerimizin yeniden yapay sınırlarla parçalanması aslında kimlerin işine geliyor? Bu sorulara verilecek hasbi cevapların bize yeni bir perspektif kazandıracağına, meselelere daha farklı yaklaşmamıza vesile olacağına inanıyorum. Bunu başardığımızda hem tuzakları bozacak hem de birilerinin bizim kaynaklarımız üzerinden palazlanmasının önüne geçeceğiz.

"BATI'NIN İTİBARI ZEDELENİYOR"

Batılı kurumların itibarı giderek zedeleniyor. Demokrasi ve özgürlüğün yerini İslam karşıtlığı ve ırkçılık almaktadır. Kimler tarafından ortaya çıkartıldığı, beslendiği, büyütüldüğü artık tüm çıplaklığıyla ortaya çıkmış, bu katil sürülerinin İslam düşmanlığının aracı yapılmasına seyirci kalamayız. Terör örgütlerinin eylemleri üzerinden tüm Müslümanların töhmet altında bırakılması, bu bahaneyle en temel haklarının dahi gasbedilmesi gerçek niyeti ele veriyor.

"CİDDİ SORUNLAR YAŞIYORUZ"

Müslümanlar gerek nüfus gerek yer altı kaynakları gerekse coğrafi olarak çok büyük imkanlara sahip. Asıl mesele bunları hakkıyla değerlendirmek, yani unu, şekeri, yağı bir araya getirip helva yapabilmektir. Bize düşen görev; iktisadi, teknolojik ve kültürel kalkınma hamleleriyle İslam coğrafyasını önemli bir üretim havzasına dönüştürebilmek, bunun modelini ortaya koymaktır. Aramızdaki ekonomik ve ticari iş birliğini geliştirmemiz, insanımıza hak ettikleri müreffeh bir hayatı sunabilmek için elzemdir. Bunun için İslam İşbirliği Teşkilatı ve İSEDAK gibi programları daha etkili şekilde kullanmanın yollarını bulmalıyız. Ancak bu noktada halen ciddi sorunlar yaşıyoruz. Elimizdeki imkanları olması gerektiği etkinlikte kullanamıyoruz.

TİCARET ÇAĞRISI

Üye ülkeleri, çalışma grupları ve İSEDAK proje finansmanından daha aktif olarak yararlanmaya davet ediyorum. Aramızdaki ticaretin arttırılmasına yönelik projelere ağırlık vermeliyiz. Bunun için uzun süredir gündemimizde olan tercihli ticaret sistemine ivedilikle işlerlik kazandırmalıyız. Bu konuda adım atmakta geç kaldığımız, her gün açık söylüyorum; bizim için çok büyük kayıptır. Tüm ilgili üye ülkelerimizi bu doğrultuda harekete geçmeye davet ediyorum. Bir helal akreditasyon komitesi kurduk. Üye ülkelerin komiteye aktif katılımını bekliyoruz.

Geleceğimizin teminatı olan genç nesillere özel önem vermemiz gerekiyor. İçinde bulunduğumuz yıl bu doğrultuda kıymetli bir adım atarak bilim ve teknoloji zirvesini Astana'da gerçekleştirdik." 

  • Etiketler :
  • Haberler -
  • Türkiye
  • Recep Tayyip Erdoğan
  • Genel

Sayfa Yükleniyor...