Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kobani açıklaması

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, terör örgütü IŞİD'in Kobani'deki masum sivilleri hedef alan saldırısını güçlü bir şekilde lanetlediğini ve telin ettiğini belirterek, "Biz, bugüne kadar ülkemize sığınan, yardıma ihtiyacı olan, Türkiye'yi güvenli bir liman olarak gören hiç kimseye kapımızı kapatmadık, sırt çevirmedik. Nitekim olayın hemen ardından, bu saldırıda yaralanan tüm Suriye vatandaşları, ülkemize getirildi. Yaklaşık 130 civarında yaralı, hastanelerimizde tedavi altına alındı" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kobani açıklaması

Erdoğan, Anadolu Aslanları İş Adamaları Derneği'nin (ASKON) Haliç Kongre Merkezi'ndeki geleneksel iftar programında, Ramazan-ı Şerif'in 'ye, dost ve kardeş ülkeler başta olmak üzere tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını Allah'tan niyaz ederek, mübarek günlerde yoksullarla, mazlumlarla, gariplerle dayanışmasını arttıran, ihtiyaç sahiplerine el uzatan, kimsesizlerin hamisi olan tüm ASKON mensuplarına şükranlarını sundu.

"Şükürler olsun ki muazzam bir ruh ve gönül zenginliğine sahip bir milletin mensuplarıyız" diyen Erdoğan, 'nin bütün şehirleri, ilçe ve beldeleri, mahalle ve köylerinin tıpkı burada olduğu gibi dayanışma, yardımlaşma, kucaklaşma iklimini teneffüs ettiğini dile getirdi.

Şanlıurfa'dan İstanbul'a, Çorum'dan Artvin'e kadar memleketin her köşesinde kurulan sofraların ramazanın bereketini temsil ettiğini anlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu sofraların çevresinde yüreklerimiz bütünleşiyor. Paylaşılan her lokma ile vicdanlarımız arınıyor. Bu birlik ve beraberlik ruhu, bu dayanışma şuuru, bizi yeniden kardeş, yeniden millet kılıyor. Rabbim uhuvvetimizi, muhabbetimizi, birlik ve beraberliğimizi daim eylesin. Anadolu sadece bir toprak parçasının ismi değildir. Aynı zamanda başlı başına bir tarih ve medeniyet kitabıdır. Tarih boyunca Anadolu, medeniyetlerin, fetihlerin önemli kırılma noktalarının kavşağında yer almıştır. Çağ açıp, çağ kapatan, dünya siyasetinin seyrini değiştiren hadiselerin birçoğu ya Anadolu'nun içinde ya da yakın çevresinde yaşanmıştır. Anadolu doğru şekilde okunmadan, bu toprakların hafızası kavranmadan, ne dünya tarihini ne de dünya siyasetini anlayabiliriz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın kalbinin Anadolu'da attığını belirterek, "Bu nasıl tarih boyunca böyleyse, bugün de aynı şekilde gerçektir. Bilhassa buranın sakinleri olarak bizlerin Anadolu'yu iyi anlamamız, onun şahitliklerine iyi bakmamız, gördüklerimizden gerekli dersleri çıkarmamız gerekiyor" dedi.

Türkiye'nin içinde bulunduğu geniş coğrafyanın, tarihi bir dönüşüm sürecinden geçtiğini aktaran Erdoğan, bugün uluslararası medyanın haberlerinin kahir ekseriyetini, komşu ülkelerde yaşanan hadiselerin oluşturduğunu hatırlattı.

Suriye, Irak, Mısır, Ukrayna, Yunanistan, Yemen, Filistin, Körfez bölgesi ve Balkanlar'ın en sıcak gelişmelerin yaşandığı yerler olduğunu söyleyen Erdoğan, "Bilindiği gibi dünyanın ve bölgemizin son yüzyılını, Birinci Dünya Savaşı sırasında masa başında kurgulanan Sykes-Picot Anlaşması belirledi. Yaklaşık 100 yıl önce kurulan bu düzen, bunca zamandır yaşadığımız acıların, savaşların, şiddetin, akan kardeş kanının en büyük müsebbibi oldu. Kardeşi kardeşten, gönülleri gönüllerden ayıran suni sınırlar, petrol hatlarının güvenliğini temine yönelik politikalar, sürekli beslenen iç gerilimler, son yüzyıllık tarihimize damgasını vurdu" diye konuştu.

"GELECEĞİMİZİ ETKİLEYECEK TÜM OLAYLARI SEYİRCİ TRİBÜNÜNDEN İZLEMEMİZİ KİMSE BEKLEMEMELİ"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün de bilhassa Türkiye'nin güney bölgesinde yeni bir Sykes-Picot düzeninin adım adım inşa edilmeye çalışıldığına şahit olunduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Suriye ve Irak'ta yaşanan olaylar, sadece bu olayların ve içinde cereyan ettiği bu ülkelerin kendi iç dinamikleriyle değerlendirilemez. Burada, hem ülkemizin hem tüm bölgenin geleceğini şekillendirecek mühendisliklerin uygulamaya çalışıldığını görüyoruz. Bölgenin sosyolojisine, tarihine ve yapısına yabancı projeler hayata geçirilmeye çalışılıyor. Bölgede adeta ölümü gösterip sıtmaya razı etme stratejisi izleniyor. Hangi adla ortaya çıkarsa çıksın, kendini neye izafe ederse etsin, terör örgütlerinin bu süreçte bir manivela gibi kullanılmasına fırsat veremeyiz. Bizim bu kurguyu görmezden gelmemiz asla ihmal edilemez. Bu yokmuş gibi davranmamız asla mümkün değildir."

Coğrafyada yaşanan her olayın doğrudan veya dolaylı olarak Türkiye'yi de etkilediğine işaret eden Erdoğan, "Buralarla ticaret yapan işadamlarımız, ülkeyi yönetme sorumluluğunu omuzlarında taşıyan siyasetçilerimiz, farklı etnik, dini ve mezhebi kimliği paylaşan milyonlarca vatandaşımız, yaşanan her hadiseden etkileniyor. Millet olarak geleceğimizi etkileyecek tüm bu olayları seyirci tribününden izlememizi kimse beklememelidir. Bu çerçevede ilgili tüm taraflarla kaygılarımızı paylaşıyor, süreci an be an takip ediyoruz" ifadelerini kullandı.

"VATANDAŞLARIMIZIN YALAN, İFTİRA VE KARA PROPAGANDAYLA SİYASET YAPMAK İSTEYENLERİN ÇAĞRILARINA PRİM VERMEYECEĞİNE İNANIYORUM"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, IŞİD terör örgütünün Kobani'de bu sabah gerçekleştirdiği saldırıya değinerek, şunları söyledi:

"Masum sivilleri hedef alan bu saldırıyı, en güçlü bir şekilde lanetliyor, telin ediyoruz. Biz, bugüne kadar ülkemize sığınan, yardıma ihtiyacı olan, Türkiye'yi güvenli bir liman olarak gören hiç kimseye kapımızı kapatmadık, sırt çevirmedik. Nitekim olayın hemen ardından, bu saldırıda yaralanan tüm Suriye vatandaşları, ülkemize getirildi. Yaklaşık 130 civarında yaralı, hastanelerimizde tedavi altına alındı. Ancak, bu menfur saldırı sonrasında, bilhassa bölücü örgüte müzahir çevrelerin, yani siyasi partinin ileri gelenlerinin hiçbir ilke, ahlak ve sınır tanımadan ülkemizi hedef alan bir iftira ve karalama kampanyası yürüttüğünü görüyoruz. Hiçbir temeli olmayan, tamamen safsatadan ibaret olan bu ithamlarla 6-7-8 Ekim olaylarından hiç ders çıkarılmamışçasına milletimizi provoke etmeye yönelik bir çalışma yapılıyor. Bakın buradan bir kez daha açık ve net olarak ifade etmek istiyorum. Türkiye'yi terörle aynı çizgide göstermek, kimsenin hakkı da haddi de değildir.

Türkiye'nin hasmı bazı uluslararası lobilerin ve Esed rejiminin manipülasyonlarına alet olanlar, öncelikle kendilerini sorgulamalıdırlar. Türkiye partisi olmanın yolu, bu çevrelerin taşeronluğunu yapmaktan değil, bu ülkeye gönül ile bağlı olmaktan ve ülkesine değer vermekten geçer. Ben herkesten aklıselim ile hareket etmelerini bekliyorum. Lafla Türkiye partisi olunmaz, icraatla olunur. Türkiye partisi olduklarını iddia edenlere karşı iltifat gösterenler de işte bu son olaylarda da Türkiye'yi uluslararası bir terör örgütüyle aynı kefede gösterme cehaletinin içerisinde olanlarla aynı safta olduklarını bir kez daha görsünler. Vatandaşlarımızın yalan, iftira ve kara propagandayla siyaset yapmak isteyenlerin çağrılarına prim vermeyeceğine inanıyorum. Bu çağrıyı yapanlardan da üzerilerindeki sorumluğunun bilinciyle hareket etmelerini, artık terörle aralarına mesafe koymalarını bekliyorum."

"ADALETİ, PAYLAŞMAYI VE DAYANIŞMAYI ESAS ALAN ANLAYIŞA İHTİYACIMIZ VAR"

Erdoğan, kadim değerleriyle bağını koparan milletlerin vicdanını, fikriyatı olmayan milletlerin ise iddiasını kaybedeceğini belirterek, medeniyet dilinde bu sofranın adının Halil İbrahim Sofrası olduğunu, diğer bir adıyla da muhabbet sofrası şeklinde ifade edildiğini aktardı.

Yine kültürümüzde misafirin tanrı misafiri, ekmeğin adının nimet olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Komşusu açken tok yatmak bize yasaklanmış. İşte biz böyle bir bilinçle, bu şuurla hareket etmek mecburiyetindeyiz. Bu evrensel değerleri birey, aile ve millet olarak yaşatmak, bizi biz kılan en değerli hasletlerimizdir. Ben inanıyorum ki ASKON'un bu davetinde bir araya gelen tüm kardeşlerim, zekatlarıyla, fitreleriyle nice kapısı çalınmamış fakir fukarayı, garip gurebayı arayıp bulmak suretiyle ramazanın bu ulvi yapısının içini doldurarak zengin kılmaktadırlar. Bu değerlere sımsıkı sahip çıkmak, onları hayatımızın her alanına teşmil etmek zorundayız. Sadece kazanmak, ne pahasına olursa olsun kazanmak yerine helalinden kazanan, kazandıklarını işçisinden ve komşusundan hiçbir zaman bir kenara koymadan akrabasına kadar herkesle paylaşan olmalıyız. Yaşanan haksızlıkların üstesinden gelmek için gücü değil hakkaniyeti merkeze alan, merhametsiz bir rekabeti değil adaleti, paylaşmayı ve dayanışmayı esas alan bir anlayışa ihtiyacımız var."

Erdoğan, insanlığın başkalarının acısına göz yumdukça, ötekinin yarasına merhem olmadıkça aradığı iç huzuru ve mutluluğu hiçbir yerde bulamayacağını anlatarak, bu anlayışı temsil eden kurumların kıymetinin her geçen gün daha fazla arttığını, rolünün daha fazla önem kazandığını söyledi.

Bu bakımdan 1998'den beri kendisine misyon olarak ticari ve iktisadi hayattaki haksızlıkların giderilmesini, ahlaki temele kavuşturulmasını belirleyen ASKON'a güvendiğini vurgulayan Erdoğan, "Sizler ülkemizin ve demokrasimizin en zor dönemlerinde ortaya koyduğunuz asil duruşla gerçekten tarih yazdınız, örnek oldunuz. Cesaretinizden, dirayetinizden, sabrınızdan dolayı her birinizi tebrik ediyorum. Başarılarınızın devamını diliyorum. Türkiye'yi büyüttüğünüz, Türkiye'nin kazanımlarına yenilerini eklediğiniz için sizlere teşekkür ediyorum. Rabbime niyazım şudur: Ya Rab bizleri mübarek ramazana kavuşturduğun gibi aynı şekilde Ramazan Bayramı'na da kavuştur" şeklinde konuştu.

Sayfa Yükleniyor...