Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan, Rusya'nın tahıl anlaşması kararıyla ilgili açıklama

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya'nın tahıl koridoru anlaşmasından çekilmesi hakkında ilk kez konuştu. Erdoğan, ''Ukrayna buğdayının 9,3 milyon tonunu dünyanın hizmetine sunarak, gıda krizinin nispeten azaltılmasını sağladık. Her ne kadar Rusya kendisi için aynı kolaylıkların gösterilmemesi sebebiyle bu konuda mütereddit davransa da biz insanlığa hizmet için gayretimizi kararlılıkla sürdüreceğiz'' dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan, Rusya'nın tahıl anlaşması kararıyla ilgili açıklama

Cumhurbaşkanı , İstanbul'da, ''8. Türk Tıp Dünyası Kurultayı ve Tıp Tarihine/Ortak Geçmişe Vefa Ödül Töreni''nde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz günlerde kamuoyu ile paylaşılan " Yüzyılı" vizyonunun, Türk dünyası başta olmak üzere tüm dost ve kardeş ülkelerle ortak geleceğin vizyonu olarak tasarlandığını belirtti.

'''TÜRKİYE YÜZYILI' HEPİMİZ İÇİN DENİZ FENERİ MAHİYETİNDE BİR REHBER OLACAKTIR''

Türkiye'nin Balkanlar'dan Orta Asya'nın derinliklerine, Karadeniz'den Akdeniz'e ve Afrika'nın dört bir yanına kadar gönül coğrafyasının her bir köşesindeki dostlarıyla artık ortak hayaller paylaştığını dile getiren Erdoğan, "Dünyanın artık sadece siyasi ve ekonomik olarak değil aynı zamanda doğrudan insanın varoluş gayesiyle ilgili de arayışlar içerisinde olduğu bir dönemde 'Türkiye Yüzyılı' hepimiz için deniz feneri mahiyetinde bir rehber olacaktır. Bu gayretimizin gerisinde asırlardır yaşadığımız tecrübelerin önümüze serdiği tablodan dersler vardır. Küresel düzeyde giderek belirginleşen bu tablo kendi içinde enine boyuna tartışılmayı elbette hak ediyor" dedi.

Tabiattaki her şeyi bir eşya, bir ham madde, tüketime elverişli bir meta olarak gören anlayışın insanı da aynı kategoriye yerleştirmesinin kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Nitekim böyle de oldu. İnsana hizmet etmesi gereken araçların, mekanizmaların, sistemlerin bir süre sonra insanı kendisine hizmet ettirmeye başlaması sahip olduğumuz değerler açısından kabul edilebilir bir durum değildir. Kadim ve ortak medeniyetimizi günümüz dünyasının hakim anlayışlarından ayıran işte bu hissediş ve duyuş farklılığıdır. Eşref-i mahlukat olan insanı, eşya seviyesine indirgeyen zihniyetin önümüze serdiği imkanlarla gidilebilecek yolun artık sonuna gelinmiştir. Bunun için artık tıpkı Farabi'den İbn-i Sina'ya, Biruni'den Uluğ Bey'e ecdadın nice büyük alimlerinin yaptığı gibi insanın eşref-i mahlukat vasfıyla merkezinde yer aldığı bir bilim anlayışını yeniden yükseltmenin vaktidir diyoruz."

Covid-19 salgının tüm dünyayı kasıp kavurmaya başladığı günlerde dünyadaki sağlık otoritelerinin insanlığı bu felaketten korumak için açıkladığı tedbir tavsiyelerinin İbn-i Sina tarafından asırlar önce verildiğinin altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Aynı şekilde günümüzde dünyanın pek çok yerinde insanı araç değil, asıl olarak görerek yürütülen gayretlerin gerisinde ortak medeniyetimizin birikiminin yer aldığını müşahede ediyoruz. Türk tıp dünyasının temsilcileri olarak bu tefekkürü kendi alanımızda her an her vesileyle yapmakla mükellefiz. İlhamını ilim, hikmet ve marifet temelinde inşa edilmiş insan merkezli medeniyet tasavvurumuzdan alan bilim çalışmalarımızı, teknoloji kutsaması hastalığından uzak bir şekilde sürdürmemiz şart. Türk Devletleri Teşkilatı bünyesindeki her çalışmamız gibi Türk Tıp Dünyası Kurultayı'nı da bu doğrultuda atılacak adımların en önemli zemini olarak değerlendiriyoruz. Her birinize bu doğrultuda gösterdiğiniz ve göstereceğiniz gayretler için şükranlarımı sunuyorum."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın "gelişmiş" diye tarif edilen ülkelerinin, hemen her alanda olduğu gibi sağlıkta da sadece belirli bir gelir seviyesinin üzerindeki insanlara yüksek standartta hizmet veren bir sisteme sahip olduklarını söyledi.

Bu sistemde düşük ve orta gelir sahibi kesimlerin işinin, şayet çok büyük maddi külfetleri göze almazlarsa gerçekten çok zor olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Nitekim gelişmiş ülkelerde hastane kapılarına bile yaklaştırılmadan salgınla mücadele etmeye çalışan insanların hikayelerine, oralardaki eşimizden dostumuzdan dinleyerek, medyadan takip ederek hepimiz şahit olduk. Hastaların ilgisizlikten öldüğü yaşlı bakım evlerinden hepimizin içini yakan görüntülerin yansıdığı vahim durumlarla karşılaştık. 'Az gelişmiş' diye tarif edilen ülkelerdeki içler acısı durumu anlatmaya bile gerek duymuyorum" dedi.

Erdoğan, Türkiye olarak, küresel salgınla imtihanlarını hem vatandaşlara sundukları sağlık hizmetleri hem de 161 ülkeye ve 12 uluslararası kuruluşa gönderdikleri tıbbi destekle alınlarının akıyla verdiklerini söyledi.

RUSYA'NIN TAHIL KORİDORU KARARI

Salgının ilk günlerinden itibaren, "İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olanıdır" inancıyla hiçbir ayrım yapmadan ellerindeki tüm imkanları insanlık için seferber ettiklerini anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Şimdi benzer bir süreç, gıda krizinin en temel unsuru olduğu küresel üretim ve tedarik zincirlerinde yaşanmaktadır. Bilindiği gibi dünya buğday üretiminin yaklaşık 3'te 1'i Ukrayna ve tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu buğdayların, açlık tehdidiyle karşı karşıya olan ülkelere ulaştırılması konusunda gösterdiğimiz gayretin en yakın şahidi sizlersiniz.

''GIDA KRİZİNİN NİSPETEN AZALTILMASINI SAĞLADIK''

İstanbul'da kurulmasını temin ettiğimiz ortak mekanizmayla Ukrayna buğdayının 9,3 milyon tonunu dünyanın hizmetine sunarak, gıda krizinin nispeten azaltılmasını sağladık.

''İNSANLIĞA HİZMET İÇİN GAYRETİMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ''

Her ne kadar Rusya kendisi için aynı kolaylıkların gösterilmemesi sebebiyle bu konuda mütereddit davransa da biz insanlığa hizmet için gayretimizi kararlılıkla sürdüreceğiz."

Sağlık alanında gösterdikleri tartışılmaz başarının ise insanlığa hizmet yolunda yeni fırsatları önlerine serdiğini belirten Erdoğan, bu başarının gerisinde son 20 yılda ülkeye kazandırdıkları güçlü sağlık altyapısı ile insanı merkeze alan sağlık sisteminin olduğunun altını çizdi.

"Türkiye Yüzyılımızın en iddialı alanlarından birisini de sağlık olarak belirledik" diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şöyle devam etti:

"Büyük yatırımlar ve inovatif iş birliği yöntemleriyle inşa ettiğimiz şehir hastanelerimiz ile zenginleştirdiğimiz yetişmiş insan kaynağımız, bu başarıda çok büyük pay sahibidir. Şehir hastanelerimizin hizmet kalitesini ve buralarda görev yapan doktorlarımızın bilime verdikleri katkıyı, akademik bir yapı etrafında yükseltmenin de hazırlığı içindeyiz. Aynı şekilde vatandaşlarımızın tükettiği her 100 ilaçtan 89'unu yerli üretimle sağlıyoruz. Yerli ve milli olarak geliştirdiğimiz TURKOVAC aşımızla dünyada Covid-19 aşısı üretebilen 9 ülke arasına girdik. Giderek artan bir sağlık tehdidi olan kanser hastalıklarında koruyucu sağlık hizmetleri ve tedavi konusunda önemli çalışmalar yürütüyoruz. Bilişim ve teknolojiyi, sağlık hizmetlerinde uluslararası standartlara uygun şekilde en etkin kullanan ülkeler arasındayız. Yerli ve milli şirketlerimiz, sağlık alanında dünya çapında hizmet ve teknoloji üretebilecek seviyeye ulaştılar. Nitekim, tıbbi cihaz alanında ithalatın ihracatı karşılama oranını yüzde 55'e çıkardık. Her iki alanda da girişimcilerimize verdiğimiz destekle hızla ileriye doğru mesafe katediyoruz. Kamu tarafındaki bu olumlu gelişmeler, özel sektörümüzün dinamizmini de artırıyor."

Sağlıktaki dijitalleşmenin ve hizmet sunumundaki tecrübelerin verdiği imkanları yakın coğrafyadan başlayarak, tüm insanlıkla paylaştıklarını anlatan Erdoğan, "Amacımız, Türkiye Yüzyılı vizyonu çerçevesinde ülkemizi uluslararası sağlık hizmetleri alanında 'Health Türkiye' markasıyla zirveye çıkarmaktır. Sizlere, ülkemizi dünyanın şifa merkezi haline getirecek bu çalışmaları, hep birlikte sürdürmeyi teklif ediyoruz. Sahip olduğumuz yaygın altyapıyı, yetişmiş insan kaynağını, bilim, teknoloji ve üretim gücünü sürekli daha da geliştirmekte kararlıyız. Teşhis ve tedavi hizmetlerimizi, ilaçtan tıbbi cihaza her alanda kendi sağlık ihtiyacımızı karşılamanın ötesinde küresel düzeyde söz sahibi olmamızı sağlayacak bir seviyeye çıkarmak amacındayız. Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde kardeşlik hukukuyla beraberce yürüteceğimiz çalışmaları da bu sürecin bir parçası olarak kabul ediyoruz" diye konuştu.

NTV’yi sosyal medyadan takip edin

Twitter Facebook

Sayfa Yükleniyor...