Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan teknoloji eleştirisi: Zehir evlerin içine girdi

Beştepe'deki TÜBİTAK Ödül Töreni'nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, teknoloji bağımlılığını eleştirdi ve "Zehir evin içine girmiş vaziyette. Bu tehlikeden kurtulmamız lazım" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan teknoloji eleştirisi: Zehir evlerin içine girdi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜBİTAK Ödül Töreni'ne katıldı.

Burada bir konuşma yapan Erdoğan, teknoloji bağımlığı eleştirisinde bulundu. 

"İnternet kafeler vardı, şimdi iş ne yazık ki evlerde kurulur hale geldi. Artık internetler eve yerleşti. Yani zehir evin içerisine girmiş vaziyette" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Şimdi bu tehlikeye karşı hocalarımız, anne babaları uyarmak durumunda. Bu tehlikeden kurtulmamız lazım. Bu çok ciddi bir uyuşturucu müptelasıdır. Uyuşturucu müptelası olmaktan gençliğimizi kurtarmamız lazım. Teknolojinin, uyuşturucu müptelası olmaya gençliğimizi sevk etmesi, şu anda en büyük tehlikemiz. Bu noktada çok ciddi adımlar atmamız gerekiyor. 2 yaşında çocuk bakıyorsunuz, elindeki telefonla nasıl oynuyor. Duygular elimizdeki telefonun esiri haline gelmişse bu bizim için ciddi bir tehdittir. Buna karşı tavrımızı almamız lazım."

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan diğer başlıklar şöyle:

"Bu hafta içerisinde Sudan, Çat, Tunus'a ziyaretlerimde eserleri yerinde gördüm, iftihar ettim. Ülkenin cumhurbaşkanına burayı (Sevakin Adası) tahsis ederseniz restore edelim dedim. O da sağolsun kabul ettiler. Bir de First Lady'ları devreye sokunca işi sağlama aldık, o da kabul etti.

Yüzyıllarca sayısız yeniğe imza atmış bir ecdadın torunları olarak bilim ve teknoloji konusunda nasıl oldu da bu kadar geriye düştük. Son iki asırda yaşadığımız geri kalmışlığı yalnızca maddiyatla, bütçeyle veya insan kaynağıyla açıklamak bana göre hatalı bir yaklaşım olacaktır.

Ben burada temel sıkıntının zihniyet meselesi olduğunu düşünüyorum. Evet, biz mücadeleyi önce zihinlerimizde ve gönüllerimizde kaybettik. Bu süreçte en büyük hatayı, özgüvenimizi, kendimize olan itimadımızı, başarabileceğimize dair inancımızı törpüleyerek yaptık.

Bize hep umutsuzluk, karamsarlık pompalandı. Başarının sırrı yapabileceğine inanmaktır. Başarının anahtarı özgüven sahibi olmak kendi kabiliyetlerinin farkına varmaktır. İman varsa imkan da vardır.

"KUDÜS MESELESİNDE DOLARLAR İŞİ HALLEDEBİLDİ Mİ?"

En büyük ihtiyacımız para, petrol, elmas ve silah değil, başarabileceğimize inanmaktır. Şu anda petrolü olanları görüyoruz, parası olanları da görüyoruz. İnanın, biz onların çok çok önündeyiz, ilerisindeyiz. Bir Kudüs meselesinde dolarlar işi halledebildi mi? Dolarlar dünyayı satın alabildi mi? Bu kadar tehdit salladılar, sonunda 128 ülke sen benim irademi dolarla satın alamazsın dedi. Hakikat yerini buldu.

15 Temmuz gecesi milletimiz İstiklal Marşını sadece söylemekle kalmamış, yaşamıştır. 15 Temmuz'da göğsünü namlulara siper eden, tankın altına kendisini atacak kadar inançlı gençlerimizin yapamayacağı bir şey yoktur. Bu gençlere ben inanıyorum. Bu genci ben yurtdışına gönderdim, yazılımcı olarak yoluna devam edecek." 

Sayfa Yükleniyor...