Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Kasırga'nın alıkonulmasıyla ilgili dava başladı

Darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Kasırga'nın alıkonulmasına ilişkin davanın ilk duruşması başladı.

Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Kasırga'nın alıkonulmasıyla ilgili dava başladı

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga'nın alıkonulmasına ilişkin 26'sı tutuklu 27 sanık hakkında açılan davanın görülmesine başlandı.

Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesinin Sincan Cezaevi kampüsü içindeki mahkeme salonundaki ilk duruşmaya sanıklar ve avukatları katıldı. Suçtan zarar görme ihtimaline binaen daha önce dilekçe vererek davaya müdahillik talebinde bulunan TBMM ve Başbakanlık avukatları da duruşmada hazır bulundu.

Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Kasırga'nın "müşteki" olduğu davanın sanıkları şunlar:

"Eski Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı Kurmay Albay Muhsin Kutsi Barış, eski 28. Mekanize Tugay Komutanlığı Tugay Komutanı Tuğgeneral Ali Kalyoncu ile Mutlu Serkan Vurdem, Ertuğrul Yavuz, Yusuf Yiğit, Erkan Erol, Mahmut Gündoğdu, Haydar Aktaş, Burhan Özdil, Ali Hızlı, Süleyman Selek, Fevzi Şimşek, Adem Parlak, Burak Ercan, Mustafa Deyan, Servet Taşcı, Mennan Yeşilbaş, Selçuk Uçar, Yüksel Karatay, Osman Ertuğal, Yunus Emre Ceviz, Güven Kiper, Ömer Erarslan, Sebhetullah Demir, Murat Sarı, Mehmet Akif Özyılmaz ve Aykut Şahin."

Eski Kurmay Albay Barış ve Tuğgeneral Kalyoncu haricindeki 25 sanığın, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs", " Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ve "silahlı terör örgütüne üye olmak", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından 13 yıl 6'şar aydan 36 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası isteniyor.

Sanıklardan Barış ve Kalyoncu, bu davada, yalnızca FETÖ faaliyetleri kapsamında "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan 4,5 yıldan 12 yıla kadar hapis istemiyle yargılanacak. Bu sanıklar hakkında "darbe" suçuna ilişkin soruşturma devam ediyor.

"KİMSEYE EMİR VERMEDİM"

Sanık ifadelerinden önce söz alan bir avukatın, alt rütbeliler dinlenirken üst rütbelilerin salondan çıkarılması talebi mahkeme heyetince reddedildi.

Mahkeme heyeti, sanık Muhsin Kutsi Barış'ın dosyasının, hakkında darbe suçlamasından yürütülen soruşturma dosyasıyla birleştirilmesi talebini de reddetti.

Daha sonra savunmasını yapan Barış, iddianamede geçen, Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri Fahri Kasırga'nın alıkonulmasını planladığı, organizasyonu yaptığı ve emirler verdiği yönündeki iddiaların tümünü reddettiğini, FETÖ üyeliğini de kabul etmediğini söyledi.

Muhsin Kutsi Barış, tüm bu süreçte, Genel Sekreter Fahri Kasırga'nın alıkonulmasına ilişkin plan ve organizasyon yapmadığını, kimseye emir vermediğini, Kasırga'nın kaçırılması olayından 01.00-02.00 sularında haberdar olduğunu savundu.

SANIK VURDEM'İN SAVUNMASI

Suç tarihinde "albay" rütbesiyle Kara Kuvvetleri Komutanlığında Personel Plan Şube Müdürlüğü yapan tutuklu sanık Mutlu Serkan Vurdem ise 15 Temmuz'da saat 13.00 sıralarında Genelkurmay Karargahına giderek, terörle mücadeleyle ilgili toplantıya katıldığını, akşam saatlerinde de ofisine döndüğünü anlattı.

Dönüşünde, toplantıyla ilgili bilgi vermek üzere görüştüğü ikinci amiri Tümgeneral Ömer Şevki Gençtürk'e, toplantı sırasında o dönemde Genelkurmay İkinci Başkanlığı görevini yürüten Orgeneral Yaşar Güler'e pusula getirildiğini ve toplantının yarıda kesildiğini anlattığını kaydeden Vurdem, Gençtürk'ün, "Demek haberi almışlar" dediğini, ardından sonraki hafta yapılacak işlerle ilgili hususları belirttiğini ifade etti.

Başbakanlık avukatının, "15 Temmuz'da 22.00 civarında televizyonlarda darbe girişiminden bahsedildiğini" kaydederek, "Buna rağmen karargahta neden beklediniz?" diye sorması üzerine Vurdem, "Kara Kuvvetleri Komutanlığına bağlı her türlü birliğin yönlendirmesi buradan yapılır. Bir istek olsaydı, bizim aracılığımızla gerçekleştirilirdi. Polatlı'dan, Etimesgut'tan birlikler gelmiş, bizim olduğumuz yerden bir tane adam çıkmamış. Darbeye karşı daha ne yapılabilir? Darbe olacağını bilseydim, kaçardım veya ben de bir tane adama söylerdim, kendimi bağlattırıp, götürtürdüm. Hepsi 17.00-18.00 sıralarında haber almışlar, bize 'Darbeye karşı ne yaptınız?' diyorlar" ifadelerini kullandı.

Sayfa Yükleniyor...