Cumhuriyet Gazetesi davasında 8. duruşma

Cumhuriyet Gazetesi yönetici vee yazarlarının yargılandığı davanın 8'inci duruşması bugün yapılıyor.

Cumhuriyet Gazetesi davasında 8. duruşma

Cumhuriyet Gazetesi yönetici ve yazarlarına yönelik açılan Akın Atalay, Murat Sabuncu ve Ahmet Şık'ın da aralarında bulunduğu 20 sanıklı davanın görülmesine bugün devam ediliyor.

27. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi karşısındaki binada görülen duruşmada tüm sanıklar esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarını tamamladı.

Sanık Güray Öz daha önce yaptığı savunmaları tekrarladığını, tüm suçlamaları reddettiğini söyledi.

KART: BENİM GÜZEL ÜLKEME YAKIŞMIYOR

Yaklaşık 40 yıldır karikatür çizdiğini ifade eden sanık Musa Kart, “Bu süreç içinde pek çok siyasi döneme ve liderliğine tanıklık ettim. Yaşadığımız bu dönem için hukuktan ve adaletten en uzak olanıydı diyebilirim. Cezaevinden çıktıktan sonra ne çok insanlarla el sıkıştım, kucaklaştım. İçlerinden biri bile ‘Sizin davanız siyasi değildi’ demedi diyemedi. Cumhuriyet Davası’nda bu salonlar onurlu ve dürüst insanların duruşuna tanıklık etti. Bu süreçte paçalarımıza kirlerini bulaştırmak isteyenler, kumaşımızın leke tutmadığını bilemediler ne yazık ki. Bu karar duruşmasında kendim için bir talebim yok. Tekrar söylemek zorundayım ki muhalif gazetecileri, siyasetçileri, akademisyenleri ve öğrencileri cezaevinde gösteren fotoğraf, benim güzel ülkeme yakışmıyor" dedi.

ŞIK: SÖZLERİMİN ARKASINDAYIM

Gazeteciliğin suç olmadığını kaydeden sanık Ahmet Şık ise "Hapishanelerle ilgili konuşurken, ‘Ben Ergenekoncu iken’ ya da ‘Ben FETÖ'yken’ diye başlayan cümleler kuruyorum. Herkesin bildiği üzere, şimdilik iki ayrı hapishane deneyimim var. İlkinde, şimdi FETÖ denilen Gülen Cemaati'nin komplosuyla, mesleki faaliyetlerim suçlama konusu edilerek tutuklandım. İkinci tutuklanmam ise bu yargılamanın konusu nedeniyle oldu" ifadelerini kullandı.

Önceki beyanlarını tekrar eden Ahmet Şık, sözlerinin ve yaptıklarının arkasında olduğunu söyledi.

ENGİN: ÇÖPE ATMAYIN, DERS OLARAK ANLATILACAK

Sanık Aydın Engin de mütalaanın iddianamenin tekrarı niteliğinde olduğunu anlatarak "Sizden hiçbir talebim yok. Buna beraat de dahil. Sizden tek talebim mütalaaya itibar etmeyin ama çöpe de atmayın. Hukuk fakültelerinde ders olarak anlatılacak. Sözlerim bundan ibaret" dedi.

Esas hakkında savunmalarını yapan diğer sanıklar da iddianamede ve mütalaada isnat edilen tüm suçlamaları reddetti.

Duruşmada daha sonra avukatların mütalaaya karşı savunmalarına geçildi.

Cumhuriyet Gazetesi davasının 16 Mart'ta görülen duruşmasında esas hakkındaki mütalaasını açıklayan Başsavcı vekili Hacı Hasan Bölükbaşı gazetenin İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, Hikmet Çetinkaya, Orhan Erinç, Ahmet Şık, Önder Çelik, Musa Kart, Mustafa Kemal Güngör, Hakan Karasinir, Güray Tekinöz, Bülent Utku, Aydın Engin ve Kadri Gürsel'in "Örgüte üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapislerini talep etmişti.

Muhasebe çalışanı Yusuf Emre İper'in Twitter'daki paylaşımları nedeniyle "FETÖ/PDY propagandası yapmak" suçundan 2 yıldan 7,5 yıla kadar hapsi istenen mütalaada, Cumhuriyet gazetesi kitap eki sorumlusu Turhan Günay ile yine Cumhuriyet gazetesi çalışanları Bülent Yener ve Günseli Özaltay'ın ise beraatleri istenmişti.

Twitter'da "Jeansbiri" isimli hesabın sahibi olan Ahmet Kemal Aydoğdu'nun ise "FETÖ yöneticiliğinden" 10 yıldan 15 yıla kadar hapsi talep edilen mütalaada, firari sanıklar Can Dündar ile ABD muhabiri İlhan Tanır'ın dosyalarının ayrılması talep edilmişti.

Sayfa Yükleniyor...