Dağda militan, filmde ise polis

“Devrimci Karargâh” lideri olduğu belirtilen ve Bostancı’da polisle girdiği çatışmada öldürülen Orhan Yılmazkaya, 5 yıl önce bir filmde polisi oynamış.

Devrimci Karargâh davası kapsamında yedi aydır tutuklu bulunan aralarında polis şefi Hanefi Avcı ve Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) Genel Başkanı Rıdvan Turan’ın da olduğu 22 sanık bugün ilk kez hakim karşısına çıkıyor.

Örgüte yönelik ilk operasyon, 27 Nisan 2009’da yapılmıştı. Örgütün lideri olduğu iddia edilen Ornhan Yılmazkaya, Bostancı’da kaldığı evinde polislerle çatışmıştı. Altı saatlik çatışma sonucunda Semih Balaban adlı komiser şehit olmuş, Mazlum Şeker adlı genç de Yılmazkaya’nın kurşunuyla yaşamını yitirmişti. Sekizi polis, biri gazeteci 10 kişi yaralanmıştı.

Radikal gazetesinin haberine göre Yılmazkaya’nın, 2005’te, ‘Ölü Oğul’ adlı bir filmde ‘devrimci genci’ gözaltına alan polis rolünde oynadığı ortaya çıktı. Bugüne dek açık alanda izlenmeyen kısa filmde Yılmazkaya’nın üzerinde polis kıyafetleri ve şapkası var.

Filmin senaryosu, yazar Ahmet Ümit’in ‘Bir Sis Böler Geceyi’ kitabındaki ‘Ölü Oğullar Buluşması’ adlı öykünün uyarlaması. Öyküye göre, bir illegal sol örgüte üye genç sahte kimlikle kafeye gidiyor. Eylemde polis müdahalesiyle kaçan iki genç de aynı kafeye giriyor. Örgüt üyesi genç kalkmak üzereyken; iki polis geliyor. Yılmazkaya olduğu anlaşılan kısa boylu, kel ve somurtkan polis tarafından gözaltına alınıyor. Karakola, gencin sahte kimlikte ismi yazılı olan babası çağrılıyor. Genç, gelen kişinin babası olmadığının ortaya çıkacağından korkarken, adam oğlu gibi sarılıyor. Baba sahte kimliğin, polislerce öldürülen oğluna ait olduğunu anlatıyor. 12 dakikalık filmde babayı, tiyatrocu Mehmet Akan oynamıştı.

Filmde, polis rolündeki Orhan Yılmazkaya ile genç arasında geçen diyalog şöyle:

Polis (Yılmazkaya): Dur bakim sen nereye gidiyorsun oğlum! Kimliğini çıkart. Kimlik kontrolü yapıyoruz. Ver bakayım, kimliğini. ver, ver, ver.

Genç: (Kimliğini uzatıyor)

Polis: Nufüs kağıdın yok mu senin?

Genç: Yok kaybettim de çıkaramadım. Vaktim olmadı, öğrenci kimliğiyle idare ediyorum.

Polis: Öğrencisin öyle mi?

Genç: Evet, öğrenciyim.

Polis: Anlaşıldı. (Diğer polise soruyor) Onlar da mı öğrenci?

İkinci polis: Evet, öğrenci.

Polis: Tamam, alıyoruz bunları.

Öğrenci: Ama işim var benim...

Polis: Yürü, yürü, yürü... Konuşursun sonra, anlatırsın. Ulan size mi kalmış ölüm orucu falan! Bunların maksadı başta tabi, karışıklık, yürü lan!

Sayfa Yükleniyor...