Anayasa değişikliğini yüzde 58 oyla kabul edilmesinin ardından 12 Eylül darbecilerinin yargılanıp yargılanmayacağı tartışması başladı.
Haftabaşından beri birçok kentte çeşitli sivil toplum örgütü temsilcileri, mağdur yakınları ve hatta bazı milletvekilleri savcılıklara suç duyurusunda bulundu.
Darbecilerinin yargılanması için açtığı dava nedeniyle başı derde giren eski Savcı Sacit Kayasu ve Ceza Hukuku Uzmanı Doç. Dr. Yılmaz Yazıcıoğlu, konuyu NTV yayında değerlendirdi.
KAYASU: DARBECİLERİ BİR TEK BİZ YARGILAYAMADIK
Emekli Savcı Sacit Kayasu, şunları söyledi:
“Benim evrakımı şikayet dilekçesi olarak kabul ettiler. Savcının yazdığı iddianame iddianamedir. Savcının iddianamesi için karar mahkemenindir. Savcı iddianamesi hakkında kimse karar vermez. Dünden itibaren bir demokrasi bayramı yaşıyoruz, herkes aklına gelen her düşünceyi söyleyebiliyor.
Resmi Gazete’de yayınlanmasından önce suç duyurularının yapılması erken. Ama daha önce 'İşleme konuluncaya kadar Resmi Gazete’de yayımlanır’ dedim.
Zamanaşımı benim davamla artarak 30 yıla çıkmıştır. Darbeseverler ‘af hükmünde’ dediler. Af kanunu olmadığı açık. ‘Geçmişe yönelik bunlar yargılanamaz’ diyorlar, alakası yok.
Dünyada yargılanmayan darbeciler sadece Türkiye’de kaldı. Daha önce Arjantin, Yunanistan, İspanya, Şili ve Kolombiya gibi ülkelerde darbe yapanlar bunlar kendilerini koruyacak maddeler koymadılar mı, elbette koydular. Ama yargılandılar. Biz başımızı kuma gömüp, darbenin insanlık suçu olduğunu unutuyoruz.
‘Adam öldürmek serbesttir’ diye madde çıkarılsa, bu kanunla adam öldürülseydi biz onları yargılamayacak mıydık? İdari, hukuki, cezai dava açılacak. Hepsini darbeciler yapmadı. Hukuk ‘darbeciler yargılanabilir’ der.
Zamanaşımı dolmadan ben dava açtım. Vatandaş defalarca dilekçe verdi. Yüzlerce, binlerce belki de milyonlarca dilekçe verildi. Arşivler açık, bunların dava açmasına dava açılmasına imkan verilmedi.
Zamanaşımı hiçbir engel olmadığı zaman işler. Siz engelleyip, sonra zamanaşımı diyemezsiniz. Ben AİHM’de çözüleceğini düşünüyorum. Türkiye’de kutuplaşma var. Yüksek Yargı darbecilerin yargılanmaması için direnç gösteriyor. Geçen gün katıldığım bir yayına Antep’ten kardeşi idam edilen bir kişi katıldı. ‘Kardeşim haksız yere idam edildi, aleyhinde delil yoktu’. O kararı veren hakim ve savcı için şikayette bulunacağım. O dönemde hukuku katleden hakim, savcı ve avukat da oldu.”
YAZICIOĞLU: YARGILAMA OLMAZ
Ceza Hukukçusu Doç. Dr. Yılmaz Yazıcıoğlu ise şöyle konuştu:
“Darbe yapanlar yargılanabilir. Mahkum olurlar mı, ceza alırlar mı onu konuşmak lazım. Geçici 15. Madde af hükmünde olursa yargılanamazlar. Bana göre af hükmü değil, cezalandırma şartıdır. O şart orada durduğu sürece cezalandırma ihtimalleri yoktu. 15 . Geçici Madde kalkınca da yargılanamazlar. Sözkonusu hakkı bir kere bu kişiler elde ettiği için geriye yürümesinin ihtimali yok. Eğer bu hale getirirseniz, fi tarihindeki Nazi Almanyası’ndan geriye gittiğimizi söyleyebiliriz.
Dava açılabilir ama yargılama olmaz. Af niteliğinde olursa, dava reddedilecektir. Suçun işlendiği tarihe göre 20 yıl zamanaşımı var. Bunu kamu davası olarak gündeme getirebilmek mümkün değil.
Mesele hukuktur. Ya hukukun dışına çıkacağız, ya da hukukun söylediğini yapacağız. Hukuk ‘Darbeciler yargılanmalıdır’ der ama bunu süreye tabi tutmuş.
Ben darbeyi, darbecileri savunmuyorum. Geçmişe dönük kazanılmış hakları insanların elinden alıp sopa gösterirsek, bu bir gün bizim başımıza da gelebilir.
Mahkeme, kovuşturmaya yer olmadığına karar verebilir. Anayasa kazanılmış bir hak vardır, geçmişte de yürüyemeyeceği için bundan dolayı ‘Kamu dava açma imkanım yoktur’ diyerek reddedebilir. Dilekçe yapar, ‘mahkeme karar versin’ der. Öyle olacağını düşünüyorum. Mahkeme kararı da temyize gidecek, Yargıtay karar verecek. Dava AİHM’e de gidebilir.”
- Etiketler :
- Haberler
