Başbakan Ahmet Davutoğlu: Çıkın açıklayın

Muhalefete eleştirilerde bulunan Başbakan Davutoğlu, “Kapalı kapılar ardından Türk demokrasisine karşı bu paralel çeteyle ne planladınız? Çıkın açıklayın” dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu: Çıkın açıklayın

Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti Tekirdağ İl Kongresi’nde konuştu.

Konuşmasında muhalefeti eleştiren Başbakan Ahmet Davutoğlu, özetle şu ifadeleri kullandı:

"Cumhuriyet Halk Partisi gibi sadece adında cumhuriyet olan bir parti değil. Biz gönülden cumhuriyetçiyiz, yürekten, zihinle emekle cumhuriyetçiyiz. Cumhuriyetçilik cumhuriyeti yüceltmekle cumhurun sesine kulak vermekle olur. Tek parti döneminde her türlü baskıyla cumhurun üzerine gidenler, özgürlükleri kısıtlayan bir geleneğin takipçisi olanlar hiçbir zaman cumhuriyetçi olamazlar. Bütçe konuşmasında hatırlarsınız, Mısır'daki darbecilere sahip çıkınca Kılıçdaroğlu, dönüp ona demiştim ki 'sahip çıkıyorsunuz, çünkü siz de darbecisiniz.' 'de her darbenin ya yanında, ya arkasında, ya önünde Cumhuriyet Halk Partisi oldu.

Samimi Cumhuriyet Halk Partili kardeşlerime, seçmenlerime de sesleniyorum, son olarak 17-25 Aralık ile 19 Ocak MİT tırlarına yapılan baskınla, 27 Mart'ta bizzat benim odamın dinleme zilletine, ihanetine düşen bir çeteyle Kılıçdaroğlu'nun yan yana durmasını içinize sindiriyor musunuz? Öyle bir dönemden geçiyoruz ki herkes sınavda. Kimse demokrasi sınavından ve millete hesap vermekten kaçamaz. Kılıçdaroğlu'na soruyorum, aslında kendi milletvekili sordu, bir bayan, bir hanımefendi, CHP milletvekili, Kılıçdaroğlu'na paralel çeteyle işbirliğini sordu. 12 soru yöneltti. Daha Kılıçdaroğlu'ndan cevap yok. Kapalı kapılar ardında, Türk demokrasisine karşı bu paralel çeteyle ne planladınız? Çıkın ve açıklayın.

Hem cumhuriyetçilik iddiasında bulunacaksınız hem de dinimizi istismar eden, hayır hasenat peşinde olan vatandaşlarımızı iyi niyetini istismar ederek, Türkiye'de bürokrasi üzerinden darbe yapmak isteyen bir çeteyle beraber hareket edeceksiniz. İşte bunların cumhuriyetçilikleri bu kadar. Cumhuriyet Halk Partisi'nin cumhuriyetçiliği cumhurla ilgili değildir. Belki bir gazeteyle ilgilidir, olabilir. Cumhuriyet gazetesiyle ilgili olabilir ama cumhur ile ilgili değildir.

Dikkat edin o gazete Peygamber Efendimize hakaret ima eden karikatürleri bastığında yanında Kılıçdaroğlu vardı, cumhur yoktu. Ama Kılıçdaroğlu o hakaretlerin yanında, arkasında durdu.
Her türlü teröre karşı da her türlü güvenliği alacağız. Ama milletin değerlerine, hele hele 1,5 milyar Müslüman'ın alemlere rahmet olarak gördüğü Hz. Peygambere hakaret edilmesine izin vermedik, vermeyeceğiz.

Kim ne derse desin, kınayanın kınamasından çekinmeden söylüyoruz; bizim için cumhuriyet ve cumhuriyetçilik, milli değerlerle, cumhurla buluşan bir zihniyettir. Cumhuriyet Halk Partisi'nin cumhurla da cumhuriyetle de ilgisi yoktur.

Cumhuriyetçi CHP, kendi içinden Cumhuriyetin zirvesine Cumhurbaşkanlığına bir aday gösterme cesareti ortaya koyabildi mi? Kılıçdaroğlu, madem Cumhuriyet aşığıydın, niçin aday olmadın? Niçin cumhurun önüne çıkıp da Cumhuriyeti taçlandırmak için 'Cumhurbaşkanlığına adayım' cesareti göstermedin Gösteremezler çünkü milletten onay ve izin alamayacaklarını bilirler. Gelirler Trakya'da, İzmir'de, Muğla'da, Ege, Akdeniz, Trakya kıyılarında cumhuriyetçilik yaparlar. Cumhuriyetçilik, Türkiye'nin her bir santimetrekaresinde yapıldığı zaman cumhuriyetçiliktir.

Milliyetçi Hareket Partisi, niçin kendi içinden bir aday çıkaramadı? Neden Türkiye Cumhuriyeti devletinin başına bir Milliyetçi Hareket Partiliyi aday gösteremedi? Çünkü o da bilir ki milliyetçilik onun sadece ismindedir, Türkiye'de milliyetçilik iddiasında bulunmak için vatanperverlik iddiasında bulunmak için Namık Kemal'in izinde yürüyebilmek için Hakkari'de de Edirne'de de Kars'ta da Muğla'da aynı sözü söylemek lazım, oralara gidebilmek lazım, bu al bayrağı oralarda dalgalandırmak lazım. Biz çok üzerine gidince Tunceli'ye gitti, sadece Valiliğin önünde konuştu ve geri döndü.

Diğerleri ne yaptı? Pensilvanya'da yapılan bir siyaset mühendisiyle bir çatı aday buldular ve çatı aday diye ortaya koydukları şahıs kaybedince Kılıçdaroğlu dedi ki 'Tabii Sayın İhsanoğlu'nu halk tanımıyordu.' Peki halkın tanımadığı birini niye aday gösterdiniz? Bunu şunun için zikrediyorum, bir kez daha söylüyorum; Türkiye'de gerçek cumhuriyetçilik AK Parti tarafından savunulan bir idealdir. Gerçek milliyetçilik vatana hizmet ve uluslararası itibarı yükseltme bakımından AK Parti'nin gerçekleştirdiği bir hizmettir.

Mazot desteğini yüzde 5, gübre desteğini yüzde 10 artırıyoruz. Soya, kanola desteğini 15 TL’ye yükseltiyoruz. Önümüzdeki Bakanlar Kurulu'na kararnameyi getireceğiz. Pirincin KDV oranını yüzde 8'den yüzde 1'e düşürüyoruz. Tekirdağ'ın, Trakya'nın bu müjdeyi beklediğini biliyorum."

Sayfa Yükleniyor...