Davutoğlu İzmir mitinginde konuştu

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Avrupa'da ilk defa deniz doldurularak yapılan Ordu-Giresun Havalimanı'nın açılışını yaptıklarını belirterek, "Bütün bir millete sesleniyorum, Allah aşkına o manzaradan gurur duymayan Türk olabilir mi" diye sordu.

Davutoğlu İzmir mitinginde konuştu

Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin Gündoğdu Meydanı'ndaki mitingindeki konuşmasına, "ufuk şehir" olarak nitelendirdiği İzmir'i selamlayarak başladı.

Başbakan Davutoğlu, düşman kapıya geldiğinde ilk kurşunu atan Hasan Tahsin'e, efelere, cumhuriyeti kuran, istiklal ordularının komutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile demokrasi mücadelesini Yassıada'ya kadar onurla taşıyan şehit Başbakan Adnan Menderes'e selamlarını iletti.

Kente ilişkin vizyonunu 'nin büyük vizyonuyla ele aldıklarını dile getiren Davutoğlu, yeni 'yi alandakilerle İzmir üzerinden konuşmak istediğini belirtti.

İzmir'e eli boş gelmediğini ifade eden Davutoğu, şöyle konuştu:

"İzmir hep tarihimizin nirengi noktası oldu, istiklalimizin başkenti oldu ama İzmir'de hiçbir zaman devletin merkezi otoritesi burada bulunmadı. İşte bugün İzmir'de başbakanlık ofisini açarak İzmir'e Ankara'yı getiriyoruz. Bu bizim İzmir'e verdiğimiz önemin doğrudan bir göstergesi. İzmirliler bizi misafir etmeye hazır mısınız? Başbakanlık ofisi ile inşallah Türk siyasetine İzmir'den yön vermeye hazır mısınız? İzmir, artık sıradan bir Ege şehri değil, İzmir, Ankara ve İstanbul'dan sonra başbakanlığa ev sahipliği yapacak üçüncü şehir. İşte buradan bütün İzmirlilere söz veriyorum, bu ofis gece gündüz İzmirlilerin emrinde olacak. Başbakanlığın bütün birimleri burada temsil edilerek bir hizmet alanı oluşacak. Ben de her fırsatta İzmir'e geleceğim, İzmirliler ile hem buluşacağım hem de burada başbakanlık üzerinden Türkiye'yi yönetmeye devam edeceğiz. Yabancı misafirleri ağırlayacağız. İzmir, istiklalimizin baş şehri, her şeye layık."

"DERS VERMEYE HAZIR MISINIZ"

İzmir'e her türlü hizmeti getirdiklerini ve buna da devam edeceklerini belirten Davutoğlu, bugün Konak Tüneli'nin de açılacağını söyledi. Başbakan Davutoğlu, tünele ilişkin teknik bilgi vererek, kentin kendileri için anlamının ayrı olduğunu kaydetti.

Bunu anlatarak meydanlarda cumhuriyetçilik, milliyetçilik, özgürlük üzerine konuşanlara ders vereceklerini dile getiren Başbakan Davutoğlu, alandakilere "Ders vermeye hazır mısınız" diye sordu.

Kalabalıktan "Evet" karşılığının alan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Ders bir, cumhuriyetçilik, Türkiye Cumhuriyeti devleti, bütün bir milletin yekvücut olarak verdiği istiklal mücadelesi sonunda kurulmuştur, hiç kimseye ait değildir, bütün bir millete aittir. Hiçbir elitin, zümrenin, seçkinci grubun değil, 78 milyonun aziz ve kudretli bir devletidir. Bu devlet, Selçuklu ve Osmanlı mirası üzerine kurulan Türkiye Cumhuriyeti 2002'de ne haldeydi? Gazi Mustafa Kemal cumhuriyeti kurduğunda gençliğe hitaben demişti ki 'Cumhuriyeti biz kurduk siz yükselteceksiniz'. Şimdi Allah aşkına bütün İzmirlilere ve onların şahsında bütün milletime soruyorum, cumhuriyetin itibarını kim kazandırdı?"

Yükseltilmesi gereken cumhuriyetin 2002'deki halinin hatırlanmasını isteyen Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Bu aziz devlet ve bayrak IMF müzakerelerinde borç isteyen bürokratların önünde dalgalanıyordu. Bizi IMF'ye borçlu kılanlar cumhuriyetçilik yapabilirler mi? Türk Silahlı Kuvvetleri, cumhuriyetin aynı zamanda itibarıdır, en ufak silahını bile hibe ile başka ülkelerden alıyordu. Tankını, topunu hibe alıyordu, İsrail'e tamire gönderiyordu. Silahlı kuvvetlerini başka ülkelere, namerde muhtaç edenler cumhuriyetçi olabilir mi? Cumhuriyetten bahsedebilirler mi? Aziz cumhuriyetimizin Türk lirası alay konusuydu. Üzerinde 'Türkiye Cumhuriyeti Türk lirası' yazan lira, altı sıfırla dünyada alay konusuydu. Türk lirasını alay konusu yapanlar cumhuriyetçilikten bahsedebilirler mi? Bütün bir itibarımız yerle bir olmuştu. Dönemin başbakanı, Sakarya'ya, Kocaeli'ne depremde gidebilmek için 4 gün bekledi, otoyol kapandı. Söyleyin, kendi vatandaşına ulaşamayan bir kesim, siyasi zihniyet, cumhuriyetçilikten bahsedebilir mi?"

"O MANZARAYI GÖRECEKTİNİZ, GÖZLERİM YAŞARDI"

Davutoğlu, alandakilerin "Hayır" sözleri üzerine, 12 yılda gelinen duruma bakılmasını istedi. "IMF'ye borcu kim ödedi" diye soran ve "AK Parti" karşılığını alan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Şu anda herhangi bir uluslararası kuruluşa borcumuz var mı? Kim yaptı? Türkiye Cumhuriyeti devletine itibarı kim kazandırdı. Şu anda şerefli Türk Silahlı Kuvvetleri kendi tankını, topunu, piyade tüfeğini yapıyor. Kim yaptı? İki hafta önce Bitlis ile Muş arasında içinde bulunduğum Başbakanlık helikopterine ATAK helikopterleri eskortluk yaptı.

İzmirliler o manzarayı görecektiniz, gözlerim yaşardı. Eğer yerde olsaydım şükür secdesine kapanırdım. İster bize oy veren İzmirli olsun, ister vermeyen ama herkes elini vicdanına koysun, biz piyade tüfeğini bile başkasından alan ülke, Başbakan olarak Van Gölü'nün üzerine uçuyorum, sağ tarafıma baktım yüzde yüz Türk yapımı ATAK helikopteri, şerefli Türk subayı selam verdi. Sol tarafıma baktım yüzde yüz Türk yapımı ATAK helikopteri, şerefli Türk subayı pilot selam verdi. 'Ya Rabbi hamdolsun' dedim, 'Bu devleti bir daha namerde değil merde dahi muhtaç eyleme' dedim. Şimdi soruyorum, gelip Konak Meydanı'nda cumhuriyetçilik taslayanlara soruyorum, Türkiye Cumhuriyeti devletine itibarı kim kazandırdı? Paramıza itibarı kim kazandırdı? Türkiye Cumhuriyeti mührünü tüm dünyaya kim vurdu?"

"BU BİR HAYALDİ"

Başbakan Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı döneminde diplomatların kendisine geçmişe yönelik bazı durumları anlattığını belirterek, "Bir utanç vesikası" olarak nitelendirdiği olayı alandakilerle paylaştı. Davutoğlu, şunları söyledi:

"Diplomatlarımız dedi ki 'Sayın Bakanım, 2002'de öyle bir haldeydik ki başbakan yurtdışına gidecek dediler, bir taraftan da tasarruf genelgesi var, yani şu masrafları yapamazsınız diye bir genelge. Biz belgeleri basabilmek için başbakana vereceğimiz, kendi cebimizden gittik, bir fotokopicide belgeleri çektirdik, fotokopi makinemiz bile çalışmıyordu' dediler. Bu mu cumhuriyetçilik, bu mu devlet itibarı? Şimdi dünyanın 226 merkezinde Türkiye Cumhuriyeti büyükelçiliği, başkonsolosluğu var, al bayrak her yerde dalgalanıyor. O zaman cumhuriyetin birinci şartı cumhuriyeti yükseltmektir, yükseltiyoruz. Bakın çok çarpıcı bir örnek, itibarımızı, cumhuriyetimizi nasıl yükselttiğimize. İki gün önce Ordu ve Giresun'daydık Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte. Yine buradan bütün bir milletime sesleniyorum, sadece AK Parti seçmenine, AK Parti'yi destekleyenlere değil bütün bir millete sesleniyorum, Allah aşkına o manzaradan gurur duymayan Türk olabilir mi? Denizin üzerinde Avrupa'da ilk kez havaalanı yaptık. Doldurduk ve havaalanı yaptık, bu bir hayaldi."

Sayfa Yükleniyor...